Connect with us

Ekonomi

SARIBAL’DAN TARIM DESTEKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, mevcut ve yeni modelde tarım desteklerini değerlendirdi. Yeni Tarım Destekleme Modeli’nin şirketlerin işine yarayacağını ileri süren Sarıbal, “Tarımsal üretimde doğal koşullara bağımlılık düzeyi yüksek olup; üretim mevsimlik faktörlere göre değişiklik göstermekte ve belirsizlikler artmaktadır. Bu nedenle ülkemiz insanlarını doyuran çiftçilerimizin desteklenmesi zorunludur; çünkü çiftçiler hem tohum, gübre, ilaç ve mazot gibi girdileri satın alırken hem de ürünlerini satarken piyasa şartları nedeniyle bin bir zorlukla karşılaşmaktadır.” dedi.

2000 yılından sonra IMF-Dünya Bankası dayatmalarıyla uygulanan politikalar sonucu tarımın çökertildiğini vurgulayan CHP’li Vekil Orhan Sarıbal, şöyle devam etti:

“Tarımsal girdi üreten ve dağıtımını yapan KİT’ler, IMF-Dünya Bankası dayatmalarıyla satıldıkları için çiftçiler girdi desteğinden mahrum bırakıldı.

Kanuna göre çiftçiye ödenmesi gereken desteklerin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’daki (GSYH) payı en az yüzde 1 olarak belirlenmiş, ancak uygulamada bu miktar hiçbir zaman yüzde 0,6’yı (binde 6’yı) geçmemiş, son yıllarda ise yüzde 0,3’lere kadar geriletilmiştir.

Destekler zamanında açıklanmadığı gibi zamanında da ödenmemiştir.

2024’de tarım destekleri 91,5 milyar TL’de kalırken, çiftçinin banka borçları 715 milyar TL’ye ulaşmıştır.

2024 yılında tarıma verilecek destek 91,6 milyar TL iken, iç ve dış borç faizlerine 1,3 trilyon TL ödenecektir. Tarıma yapılan desteğin yaklaşık 14 katı rantiyeye faiz olarak ödenmektedir.

Mazot fiyatlarının yüksekliği ve aracıların çokluğu nedeniyle çiftçinin eline geçen fiyatlar ile tüketicinin ödediği fiyatlar arasında uçurumlar meydana geldi.

Girdi fiyatlarındaki fahiş artışlardan dolayı tarımda üretim yapılamaz duruma gelindi. Bu nedenle üreticiler ürünlerini toplamadan tarlada ve/veya bahçede bırakmaya başladılar.

Çiftçi örgütleri tasfiye edildiği veya zayıflatıldığı için daha fazla sömürüye uğradılar.

2000 yılı sonrasında yaklaşık 3,5 milyon üretici kitlesi üretimden koptu. 30 milyon dekar tarım arazisinin ekilmesinden vazgeçildi.

Tarım girdilerinin yanı sıra tarım ürünlerinde de net ithalatçı hale gelindi.”

2024 yılında bitkisel üretim destekleri

24 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, “2024 Yılında Yapılacak Bitkisel Üretime Yönelik Desteklemelere” ilişkin karara dikkat çeken Sarıbal, “Fındıkta alan bazlı destek 11 yıldır değiştirilmedi. Fındık alan bazlı gelir desteği 2014 yılından bu yana dekara 170 TL olarak uygulanıyor. Küçük aile işletmesi desteği 2024 yılında da 2023’te olduğu gibi dekara 200 TL olarak ödenecek. Son bir yılda Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) bir önceki yıla göre yüzde 62, mazot fiyatları yüzde 60 ve gübre fiyatları yüzde 50 oranında artmasına rağmen toplam mazot ve gübre desteğindeki artış bunun çok altında kaldı. Artış oranları arpa, buğday, çavdar, tritikale, yulafta yüzde 24, mercimek ve nohutta yüzde 27, fındık, kuru soğan, yaş çay, zeytin,  şeker pancarı ve kütlü pamukta yüzde 29, patateste yüzde 35 oldu. Yağ ve yem bitkilerinde de enflasyonun altında artış yapıldı. Bu karşılık patateste toplam mazot ve gübre desteği yüzde 28 düşürüldü.

Fark ödeme desteklerine gelince; bu yıl kütlü pamuk desteği 2023 yılıyla aynı kaldı. Fark ödemesi desteği 8 yıldır artırılmayan aspir, çeltik, dane mısır, soya ve zeytinyağında enflasyonun üzerinde artış yapıldı, ancak bu artış çiftçinin önceki yıllara ilişkin kayıplarını karşılaması mümkün değil. Diğer ürünlerde de enflasyonun oldukça altında kalan artışlar yapıldı.” ifadesini kullandı.

Planlı üretim modelinde destekler

29 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2025-2027 dönemini kapsayan 3 yıllık bitkisel üretim destekleri hakkında da görüş bildiren CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Yeni destekleme modelinde mazot ve gübre desteği 2025 üretim yılından itibariyle tamamen kaldırılıyor. Ayrıca fındıkta 11 yıldır dekar başına 170 lira olarak ödenen alan bazlı destek de kaldırıldı. Üretim planlaması kapsamındaki ürünlere ilave destek verilecek. Yeni destekleme modelinde dekar başına destek ödemesi yapılacak; 2025 yılı için dekar başına 244 liralık bir katsayı belirlendi. Temel destek ve planlı üretim gibi destekler bu katsayı ile çarpılarak ödenecek.

Planlama kapsamına alınan ürünler şunlardır:

1. Kategori: Aspir, mercimek, dane mısır, nohut, patates, kuru soğan ve birinci grup yem bitkileri. Bu ürünlere temel desteğe ilave olarak 244 TL/da destek verilecek.

2. Kategori: Arpa, buğday ve ikinci grup yem bitkileri. Bu ürünlere temel desteğe ilave olarak dekara 317 TL/da destek verilecek.

3. Kategori: Yağlık ayçiçeği, kolza (kanola), kuru fasulye ve soya. Bu ürünlere temel desteğe ilave olarak dekara 366 TL/da destek verilecek.

4. Kategori: Bu kategoride yer alan kütlü pamuk için temel desteğe ilave olarak dekara 549 TL/da destek verilecek.

Tarım ve Orman Bakanlığı planlama kapsamına alınan ürünlere ilişkin bazı tablolar yayımladı. Bu tablolarda 2024 ve 2025 yıllarında verilecek destekler kıyaslanarak desteklerin artacağı belirtiliyor. Tarım destekleri büyük oranda bir sonraki yılın bütçesinden ödeniyor. Bu durumda yeni modele göre destekler 2026 yılı bütçesinden verilecek. Bu nedenle iki yıl sonra ödenecek desteklerin tabii ki daha yüksek olması gerekir. Önemli olan bu desteklerin fiyatları fahiş şekilde artan girdilerin ne kadarını karşılayacağıdır. Yeni modelde göründüğü kadarıyla sadece patates, soğan ve bakliyat üreticileri avantajlı durumdadır. Başta çay ve fındık olmak üzere zeytin, pamuk, buğday ve çeltik üreticileri ise kaybedecekler arasındadır.” diye konuştu.

Hayvansal üretim destekleri

Uygulanan yanlış politikalar nedeniyle son yıllarda hayvan varlığında da ciddi bir azalma yaşandığına dikkat çeken Milletvekili Sarıbal, “TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin büyük ve küçükbaş hayvan varlığı son iki yılda düşüşe geçti. 2021’de 75,6 milyon baş olan hayvan varlığı, 2023’te 68,9 milyon başa düştü; son iki yılda büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısı 6 milyon 609 bin baş azaldı. Hayvancılık destekleri 26 Temmuz 2024 tarihli Resmi Gazete’de açıklandı. Karara göre hayvan başına destekler kaldırıldı; dana, malak, kuzu ve oğlak başına destek sistemine geçildi.

Ancak getirilen sistemin ülkemizi hayvancılıkta ithalat bağımlılığından kurtarması mümkün değildir. IMF önerileri ile uygulanan politikalar nedeniyle özellikle ithalata bağımlı olduğumuz gübre, ilaç, mazot, tohum, hayvan yemi gibi tarımsal girdi fiyatlarındaki artışlar devam etmektedir.

Verilen destekler girdi fiyatlarının çok altında kalmakta, buna karşılık çiftçinin elindeki ürünlerin fiyatları maliyetin altında açıklanmaktadır. Hatta bazı ürünlerde çiftçinin eline geçen fiyatlar önceki yılın altında dahi kalmaktadır. Ürününden para kazanamayan ve emeğinin karşılığını alamayan çiftçilerin üretimden çekilmekten başka çareleri kalmamaktadır. Bunun bir başka yansıması ise gıda enflasyonundaki tırmanmadır.” şeklinde sözlerini noktaladı.

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Ekonomi

EYLÜL AYINDA GİRDİ FİYATLARINDAKİ VE ÜRETİCİ MARKET FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMLER

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Eylül ayında girdi maliyetlerindeki değişimleri ve üretici market fiyatlarını yaptığı yazılı basın açıklamasıyla değerlendirdi.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Ziraat Odaları aracılığıyla girdi piyasalarından alınan fiyat verilerini şöyle dile getirdi:

“Eylül ayında, Ağustos ayına göre 20.20 kompoze gübresinin fiyatı yüzde 2,1, DAP ve amonyum nitrat gübresi yüzde 1,3 ve amonyum sülfat gübresi yüzde 1,2 oranında artarken, ÜRE gübresinin fiyatı yüzde 2,9 oranında azaldı. Geçen yılın Eylül ayına göre son bir yılda ÜRE gübresinin fiyatı yüzde 75,3, DAP gübresi yüzde 51,3, 20.20 kompoze gübresi yüzde 48,6, amonyum nitrat gübresi yüzde 39,6 ve amonyum sülfat gübresi yüzde 31,6 oranında arttı.

Eylül ayında mazot fiyatı aylık olarak yüzde 4,4 oranında artarken yıllık yüzde 31,3 oranında yükseldi.

Eylül ayında Ağustos ayına göre besi yemi yüzde 4,1, süt yemi yüzde 3,1 oranında arttı. Son bir yılda ise besi yemi yüzde 34,8, süt yemi yüzde 30,6 oranında tırmanışa geçti.

Elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 12,8 oranında artarken tarım ilacı fiyatları yüzde 14,9 oranında yükselişe geçti.”

Eylül ayında üretici ve market arasındaki fiyat değişimleri

Eylül ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 335,5 ile patateste görüldüğünü belirten Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:

“Patatesteki fiyat farkını yüzde 308,7 ile kabak, yüzde 250,4 ile marul, yüzde 227,9 ile patlıcan ve yüzde 218,3 ile havuç takip etti. Patates 4,4 kat, kabak 4,1 kat, marul 3,5 kat, patlıcan 3,3 kat, havuç 3,2 kat fazlaya satıldı.

Üreticide 4 lira 38 kuruş olan patates markette 19 lira 8 kuruşa, 11 lira 38 kuruş olan kabak 46 lira 49 kuruşa, 18 lira 14 kuruş olan marul 63 lira 58 kuruşa, 13 lira 38 kuruş olan patlıcan 43 lira 85 kuruşa ve 13 lira 50 kuruş olan havuç 42 lira 96 kuruşa alıcı buldu.

Eylül ayında fiyatı en fazla artan ürün markette marul olurken üreticide fındık oldu. Fiyatı en fazla düşen ürün ise hem markette hem de üreticide limon oldu.”

Market fiyatları

“Eylül ayında markette 36 ürünün 29’unda fiyat artışı, 7’sinde ise fiyat azalışı görüldü.

Eylül ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 65,1 ile marul oldu. Maruldaki fiyat artışını yüzde 54 ile sivri biber, yüzde 38,8 ile kabak, yüzde 37,7 ile patates ve yüzde 20,1 ile yeşil soğan takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 42,7 ile limon oldu. Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 10,3 ile havuç, yüzde 4,2 ile yeşil fasulye, yüzde 3,2 ile tavuk eti ve yüzde 1,4 ile toz şeker izledi.”

Üretici fiyatları

“Eylül ayında üreticide 28 ürünün 20’sinde fiyat artışı, 6’sında fiyat düşüşü görülürken 2 üründe ise fiyat değişimi olmadı.

Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 26,9 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 6,4 ile yeşil fasulye, yüzde 4,1 ile kuru fasulye, yüzde 2,8 ile maydanoz, yüzde 2,7 ile patates ve yüzde 1,1 ile nohut izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 73,7 ile fındıkta görüldü. Fındıktaki fiyat artışını yüzde 70,1 ile sivri biber, yüzde 35,8 ile kabak, yüzde 33 ile marul ve yüzde 29,4 ile kuru incir izledi.”

Üretici fiyat değişiminin nedenleri

“Nisan ayında yaşanan zirai don bu yılki fındık rekoltesini azalttı. Yaşanan bu arz düşüşü fındık fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Sivri biber ve kabakta sezon sonu gelmesi sebebiyle arz azaldı ve fiyatlar yükseldi. Limon ihracatının kayda bağlanması, iç piyasadaki fiyat baskısını sınırlı ölçüde dengeledi ve bu da fiyatların düşüşüne sebep oldu.

Ayrıca fiyat düşüşüne erkenci çeşitlerin hasadına başlanması da etken oldu. Arz artışı nedeniyle üreticide kuru fasulye fiyatlarında düşüş gerçekleşti.”

Continue Reading

Ekonomi

BURSA TİCARET BORSASI’NDAN EKONOMİYE GÜÇLÜ KATKI

Tarımda katma değeri artırmaya yönelik projeleriyle hem bölgesel hem de ulusal düzeyde önemli rol üstlenen Bursa Ticaret Borsası, 2025 yılının ilk yarısında gösterdiği performansla dikkat çekti. Ocak-Haziran dönemini kapsayan altı aylık süreçte, Borsa’nın toplam tescil işlem hacmi 30 milyar lirayı aştı.

Tarımsal ürün piyasalarının gelişimine katkı koyan çalışmalara imza atan Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB), üyelerine sunduğu güçlü destekle kent ve bölge ekonomisine de değer katmaya devam ediyor. Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, 2025 yılının ikinci çeyrek ve ilk 6 ayına ilişkin tescil işlem hacmi verilerini açıkladı.

Nisan-Haziran döneminde işlem hacminin 14 milyar 547 milyon 461 bin lira olduğunu açıklayan Başkan Özer Matlı, yılın ilk yarısında ise tescil işlem hacminin geçen yıla göre yüzde 66 artışla 30 milyar 869 milyon 986 bin lirayı aştığını kaydetti. Yılın ilk çeyreğinde yakalanan artış ivmesini devam ettirdiklerini ifade eden Başkan Matlı, “Üyelerimizin üretim kararlılığı, finansmana erişimdeki zorluklar, sıkı para ve maliye politikası ile küresel ekonomik baskılara rağmen tescil işlem hacmimizdeki başarının en büyük kaynağıdır” dedi.

Yılın ilk yarısında en fazla işlem zeytinde gerçekleşti

Başkan Özer Matlı, 2025 yılının ilk yarısında tescil işlemine en çok konu olan 5 ürünü de açıkladı. Listenin ilk sırasında 10 milyar 56 milyon lira ile zeytinin yer aldığını kaydeden Başkan Matlı, zeytini 3 milyar 889 milyon lira ile canlı hayvan (büyükbaş-küçükbaş), 3 milyar 239 milyon lira ile yaş sebze-meyve, 2 milyar 622 milyon lira ile et ürünleri (büyükbaş-küçükbaş-piliç) ve 2 milyar 612 milyon lira ile mısırın takip ettiğini söyledi.

Özer Matlı: Rakamlar, Borsamıza duyulan güvenin tescili

Tescil işlem hacmindeki istikrarlı artışın yalnızca ekonomik bir veri değil, Bursa Ticaret Borsası’na duyulan güvenin somut bir göstergesi olduğunu belirten Başkan Özer Matlı, “100 yıllık tecrübemizle tarımsal ticaretin güvenli limanı olmayı sürdürüyor; gıda UR-GE projemiz ve Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi gibi vizyoner çalışmalarımızla üretimin sürdürülebilirliğine, üyelerimizin rekabet gücüne ve ülkemizin gıda arz güvenliğine katkı sağlıyoruz. Bu vesileyle, tescil işlem hacmimize yön veren ticari faaliyetleriyle bu başarının en büyük pay sahibi olan tüm üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Bursa TB’de en çok işlem gören 5 ürün

Zeytin: 10.056.951.762 TL

Canlı Hayvan (büyükbaş-küçükbaş): 3.889.901.374 TL

Yaş Sebze-Meyve: 3.239.767.725 TL

Et (büyükbaş-küçükbaş-piliç): 2.622.368.670 TL

Mısır: 2.612.986.736 TL

Continue Reading

Ekonomi

NİSAN AYI ÜRETİCİ MARKET FİYAT DEĞİŞİMİ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Nisan ayı üretici market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

“Nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 256 ile havuçta görüldü.” diyen Bayraktar, araştırmanın verilerini paylaştı; “Havuçtaki fiyat farkını yüzde 230 ile marul, yüzde 222 ile kuru soğan, yüzde 219 ile kuru fasulye ve yüzde 216 ile nohut takip etti.

Havuç 3,6 kat, marul 3,3 kat, kuru soğan, kuru fasulye ve nohut 3,2 kat fazlaya satıldı. Üreticide 14 lira olan havuç 50 liraya, 12 lira 50 kuruş olan marul 41 liraya, 33 lira olan kuru fasulye 106 liraya, 32 lira olan nohut 100 liraya markette satıldı. Nisan ayında fiyatı en fazla artan ürün markette havuç, üreticide kuru kayısı olurken, fiyatı en fazla düşen ürün hem markette hem üreticide salatalık oldu.”

Market fiyatları

“Nisan ayında markette 39 ürünün 28’sinde fiyat artışı, 11’inde ise fiyat azalışı görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 43 ile karnabahar oldu.

Karnabahardaki fiyat artışını yüzde 28 ile havuç, yüzde 22 ile maydanoz, yüzde 20 ile limon ve yüzde 17 ile marul takip etti.

Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 36 ile salatalık oldu. Salatalıktaki fiyat düşüşünü yüzde 30 ile patlıcan, yüzde 28 ile domates, yüzde 22 ile sivri biber ve yüzde 12 ile kabak izledi.”

Üretici fiyatları

“Nisan ayında üreticide 31 ürünün 8’sinde fiyat artışı olurken 17’sinde fiyat düşüşü görüldü. 6 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 59 ile salatalıkta görüldü. Salatalıktaki fiyat düşüşünü yüzde 42 ile patlıcan, yüzde 41,5 ile kuru soğan, yüzde 27 ile sivribiber, yüzde 26 ile domates ve yüzde 21 ile limon izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 100 ile kuru kayısıda görüldü. Kuru kayısıdaki fiyat artışını yüzde 33 ile fındık, yüzde 31 ile elma, yüzde 13 ile Antep fıstığı izledi.”

Üretici fiyat değişiminin nedenleri

“Yaşanan zirai don afetinden etkilenen meyvelerin başında gelen kayısıda üretici fiyatları artış gösterdi. Kayısı üreticisinin elinde yüzde 10 civarında ürün kaldığı tahmin ediliyor. Bu nedenle üretici fiyatında görülen bu önemli artışın üretici gelirine yansıması düşük oldu.

Nisan ayında havaların sıcak gitmesi sonucu, birim alandan alınan verim arttı. Bu da salatalık, patlıcan, sivri biber ve domatesin arzını artırarak üretici fiyatlarının düşmesine neden oldu.

Kuru soğanda ise, Çukurova bölgesinde ekim alanlarının artması ve bu yıl havaların soğuk geçmesi nedeniyle yüksek rekolte beklentisi var. Bu nedenle ilk hasat döneminde kilosu 18-20 liralardan satılan kuru soğanın fiyatı 7-8 liralara kadar düştü. İç Anadolu bölgesinde ise depolarda üreticiye ait kuru soğan çok az miktarda kaldı ve sezon kapandı.

Yaşanan zirai don, fındık fiyatını artırdı. Antep fıstığındaki fiyat artışının sebebi ise bölgede etkili olan kuraklık oldu. 2025 sezonunda yaşanan don felaketi, meyve henüz dalda çiçekteyken üreticimizin kaderini belirlemeye başladı. Donun etkisiyle elma ağaçlarından beklenen verim düştü, üreticinin elinde kalan son ürünler de depolarda tükendi.

Limon sezonunun sonlarına gelinirken, yaşanan don afeti ve ihracat kısıtlamalarının ardından alınan erteleme kararı, limon piyasasında da önemli bir duraklama yarattı. Öncelikle ihracatın kısıtlanması, ardından bu kısıtlamanın 15 Mayıs’a kadar ertelenmesi, piyasayı olumsuz etkiledi. Şu anda üreticilerimiz, alım satım faaliyetlerinin neredeyse durma noktasına geldiğini belirtiyor.”

Nisan ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler

“Girdi fiyatlarında yıllık bazda en fazla artış elektrikte oldu. Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Nisan ayında, Mart ayına göre DAP gübresi yüzde 1,9, amonyum nitrat gübresi yüzde 0,7 oranında artış gösterdi. Buna karşın amonyum sülfat gübresi yüzde 1,6, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,3, ÜRE gübresi yüzde 0,1 oranında düştü.

Geçen yılın Nisan ayına göre son bir yılda ÜRE gübresi yüzde 35,7, DAP gübresi yüzde 34,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 32,7, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 30,5, amonyum sülfat gübresi ise yüzde 21,6 oranında arttı. Nisan ayında, Mart ayına göre süt yemi yüzde 3,1, besi yemi yüzde 3,2, son bir yılda besi yemi yüzde 25,5, süt yemi ise yüzde 25 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 47,8 oranında artarken, tarım ilacı fiyatları da yüzde 14,94 oranında arttı. Nisan ayında mazot fiyatı aylık olarak yüzde 2,9 oranında düşmesine rağmen, yıllık yüzde 10,1 oranında arttı.

Girdi fiyatlarında yıllık bazda en fazla artış yüzde 47,8 oranıyla elektrikte görüldü.”         

Continue Reading

Trending