Connect with us

Bursa Bölge

“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”

Anadolu Gençlik Derneği Karacabey Şube Başkanı Mustafa Yapa, Çin’in Doğu Türkistan’daki Müslümanlara yönelik uyguladığı her türlü baskı ve zulmü şiddetle kınadıklarını söyledi. Türkiye’nin Doğu Türkistan meselesinde daha net bir tutum sergilemesi gerektiğini vurgulayan Yapa, “Türkiye’nin Çin ile ticareti Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin temel hak ve özgürlüklerinden daha değerli değildir.” dedi.

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan AGD Şube Başkanı Mustafa Yapa, şunları kaydetti: “2019 yılının son günlerini yaşıyoruz. Bu günlerde de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından geçen 74 yıla rağmen yeryüzünde barış ve adaletin tesis edilemediğine tanıklık ediyoruz. Dünyanın birçok yerinde insan hakları ihlallerinin yaşandığını, temel hak ve özgürlüklerin hiçe sayıldığını görüyoruz. Dünya siyasetine hak ve adalet değil, güç ve çıkar yön vermektedir. Başta ABD olmak üzere, teknolojik bakımdan güçlü olan ülkeler, çıkarlarını her türlü kutsalın üzerinde tutarak zayıf bırakılmış ülkeleri ve halkları ezmeye devam etmektedir.

İnsan hakları, özgürlük ve demokrasi kavramlarını tüm dünyaya servis eden merkezler, kendi çıkarları söz konusu olduğunda rahatlıkla her türlü hukuksuzluğu, baskı, şiddet ve işkenceyi bir sirayet etme biçimi olarak görebilmektedirler. Başta ABD olmak üzere emperyalist ülkeler, işgallerle, iç savaşlarla, şiddet ve korkuyla, zayıf bırakılmış ülkeler ve halklar üzerindeki baskı ve tahakkümlerini sürdürmektedir.

Baskı ve şiddet politikalarının uygulayıcılarından biri de maalesef Çin’dir. Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkeleriyle, Afrika Kıtasıyla yaptığı ticarete rağmen, Çin’in Doğu Türkistanlılara yönelik tavrı kabul edilebilir değildir.

Çin, 1949 yılından bu yana kontrolü altında bulundurduğu Doğu Türkistan’da Müslümanlara her türlü baskıyı uygulamaktadır. Yetmiş yıldır Çin kontrolü altında bulunan ve yüzölçümü Türkiye’nin iki buçuk katı büyüklükte olan Doğu Türkistan’da da Müslümanların durumu içler acısıdır. Çin yönetiminin küresel ekonomik gücü ve boşluk bırakmayan bir diplomasi yürütmesi Doğu Türkistan’la ilgili sağlıklı bilgi almak ve oradaki Müslümanlarla iletişim kurmanın önüne geçmektedir.

Dünyanın hiçbir yerinde insanların temel haklarından mahrum bırakılarak sistematik bir şekilde asimile edilmeye çalışılması kabul edilebilir değildir. Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin birçok temel haktan mahrum bırakıldığına, katliam, zulüm, işkence ve baskılarla inanç ve düşünce özgürlüklerinin kısıtlandığına, toplama kamplarında tecrit edilmiş bir yaşama zorlandığına, psikolojik ve fiziksel işkencelere maruz kaldıklarına dair haberler canımızı yakmaktadır.

Çin’in, fevri bazı olayları bahane ederek tüm Müslüman Doğu Türkistan halkını şiddetle ilişkilendirmesi doğru olmayan, hukuku hiçe sayan, toptancı bir yaklaşımdır. Tam tersine insanların temel hak ve özgürlük talepleri karşısında Çin yönetiminin baskı ve tahakküm uygulaması bir şiddettir.

Afrika’dan Asya’ya birçok İslam ülkesiyle ticari ilişkileri olan Çin, Müslüman Doğu Türkistan Halkına ve Çinli Müslümanlara karşı tutumunu gözden geçirip iyileştirmezse, bizim de Çin mallarına karşı boykot sergilememiz kaçınılmaz olacaktır.

Çin bizim yaptığımız bu açıklamaları duymazdan gelir, kendi askeri gücüne ve ekonomik büyüklüğüne insanların temel hak ve özgürlüklerinden daha fazla inanırsa, tüm İslam dünyasında kendisine karşı nefret büyütmekten başka bir şey elde edemeyecektir.

Çin, Müslüman Doğu Türkistan Halkının ve Çinli Müslümanların haklı taleplerini susturmak, örtbas etmek ve bu hakların dış dünyayla irtibatlarını kesmek yerine farklı kimliklerin temel hak ve özgürlüklerini yaşayabilecekleri bir zemin oluşturmanın gereklerini yerine getirmelidir.

Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerinin Müslüman Doğu Türkistan haklı talepleri doğrultusunda Çin’e karşı birlikte hareket etmeleri ve her platformda bu konuyu dile getirmeleri Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin seslerine ses katacaktır.

Türkiye, Doğu Türkistan meselesinde daha net bir tutum sergilemelidir. Türkiye’nin Çin ile ticareti Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin temel hak ve özgürlüklerinden daha değerli değildir. Yetkililerimiz, bunu Çin yönetimine en açık şekilde hissettirmelidirler. Diğer taraftan biz tüm dünyada savaştan ve çatışmadan değil, barıştan ve diyalogdan yanayız. İstediğimiz hakkın ve adaletin hâkim olduğu bir dünyadır. Biz bu coğrafyada hak ve adalet ekseninde tüm farklılıklarımızla birlikte barış içerisinde yaşamak istiyoruz. Biz bu coğrafyada hiçbir kimsenin saçının teline zarar gelmesini istemiyoruz. Biz bu coğrafyada insanların hak ve hukuklarının gözetilmesini talep ediyor, kimseye ikinci sınıf insan muamelesi yapılmasını istemiyoruz.

ABD’nin Doğu Türkistan’a ilgisinin çıkarları gereği olduğunun farkındayız. ABD ile stratejik ortaklık yapmak ve İsrail ile birlikte hareket etmek insanlığa ve hiçbir İslam ülkesine fayda sağlamaz. Mevcut dünya düzeninde İslam ülkeleri ve Müslüman halklar, ya ABD, İngiltere, İsrail safında yer almaya ya da Rusya-Çin ikilisinden birine sığınmaya zorlanmaktadırlar.

Neredeyse tüm İslam coğrafyasında vesayet rejimleri vardır. Bağımsızlığını ilan etmiş birçok İslam ülkesinde maalesef ABD üsleri ve askerleri bulunmakta, bu ülkelerin asker ya da sivil yöneticileri de maalesef tüm icraatlarını ABD vesayeti altında yürütmektedirler.

Dünyanın herhangi bir yerinde bir insanımızın dahi haksızlığa uğramasını istemiyorsak bunun yolu İslam Ülkelerinin İslam Birliğini kurarak hak ve adalet ekseninde güç birlikteliği yapmasından geçer. Dünyanın herhangi bir yerinde bir insanımızın haksızlığa uğramasını istemiyorsak bunun yolu D-8’in canlandırılmasından, D-60’ın ve D-160’ın kurulmasından geçer. Dünyanın herhangi bir yerinde bir insanımızın haksızlığa uğramasını istemiyorsak bunun yolu tüm yeryüzünde adil bir düzenin kurulması için gayret etmekten geçer.

Allah, hak ve adaletin tesisi için atılan adımları boşa çıkarmayacaktır. Biz her zaman zalime karşı, daima mazlumun yanında olacağız.”

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Bursa Bölge

MUHTARLAR GÜNÜNDE ANLAMLI BULUŞMA

Marmara Belediyeler Birliği (MBB) ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Muhtarlar Günü kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte Bursa’da görev yapan muhtarlarla buluştu. Başkan Bozbey, “Muhtarlar, bizim gözümüz, kulağımızdır. Mahallelerimiz güçlü olursa Bursamız da güçlü olur. Aramızdaki dayanışma devam ettikçe Bursamız çok daha güzel bir kent olacak” dedi.

“Sizleri dinliyor, çözüm yollarını birlikte değerlendiriyoruz”

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde düzenlenen muhtarlar buluşması, Muhtarlar Korosu’nun mini konseriyle başladı. Programda konuşan MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, mahallelerin sesi olan muhtarlarla birlikte olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Kendisinin de bir muhtar çocuğu olduğunu hatırlatan Başkan Bozbey, muhtarlık makamının özel bir anlam taşıdığını dile getirdi. Babasının iki dönem Özlüce’de muhtarlık yaptığını söyleyen Başkan Bozbey, muhtarlığın ne kadar zor ve önemli bir görev olduğunu çok iyi bildiğini söyledi. Muhtarlığın bir gönül işi olduğunu belirten Başkan Bozbey, “Mahallelerimizdeki her bir talep, her bir öneri ve fikir bizim için çok önemlidir. Muhtarlar, bizim gözümüz, kulağımız. Bu anlayışla ‘katılımcı yönetim’i merkezine alan yeni bir dönemi sizlerle birlikte sürdürüyoruz. ‘Başkan Bozbey Burada’ projesiyle her 15 günde bir farklı bir ilçemizde muhtarlarımızla samimi ve güvene dayanan bir ortamda bir araya geliyoruz. Sizleri dinliyor, sorunları ve çözüm yollarını birlikte değerlendiriyoruz. Aramızdaki bağımızı güçlendiriyoruz” diye konuştu.

“Muhtarımızın karnesi ‘pekiyi’ olursa bizim de karnemiz ‘pekiyi’ olur”

Hiçbir zaman ‘Biz biliriz’ demediklerini, her zaman ‘Birlikte karar verelim’ dediklerini anlatan Başkan Bozbey, “Biliyoruz ki muhtarımızın karnesi ‘pekiyi’ olursa bizim de karnemiz ‘pekiyi’ olur. Tüm talepleri dikkate alıyoruz. 2025 yılının ilk dokuz ayında 9 bin 887 talep geldi. Bu taleplerin yüzde 76’sını çözdük. Sizlerden gelen öneriyle nüfusu 10 binin üzerinde olan mahallelerimize personel desteği sağladık. Bu kapsamda 94 mahalle iletişim personelimiz göreve başladı. Öncelikleri sizler belirlediniz. Bizler notumuzu aldık, programlamasını yaptık. Gerçekleştirdiğimiz toplantılarda sadece sorun konuşmadık. Birçok konuda ortak akılla yol aldık” dedi.

“Hizmette beraberiz, biriz ve bütünüz”

Bursa’nın ‘Kent Anayasası’ olan 1/100.000 Ölçekli Bursa Çevre Düzeni Planı’nı oluştururken ilk söz hakkını muhtarlara verdiklerini hatırlatan Başkan Bozbey, yeşiliyle, suyuyla, ulaşımıyla, sanayisiyle, kültürüyle geleceğin Bursa’sını birlikte inşa ettiklerini dile getirdi. Ayrıştırmaya değil, birleştirmeye ve bütünleştirmeye geldiklerini vurgulayan Başkan Bozbey, “Hizmette beraberiz, biriz ve bütünüz. 17 ilçede tüm muhtarlarımızla ortak bir hedef etrafında kenetleniyoruz. Bizim hedefimiz; kimseyi dışlamayan, herkese eşit yaklaşan, her vatandaşın sesini duyan bir Bursa’dır. Bu hedefe ulaşmanın yolu da muhtarlarımızdan geçiyor. Mahallelerimiz güçlü olursa Bursamız da güçlü olur. Aramızdaki dayanışma devam ettikçe Bursamız çok daha güzel bir kent olacak. Bizim kapımız da gönlümüz de daima açık. Tüm muhtarlarımızın Muhtarlar Günü’nü yürekten kutluyorum” diye konuştu.

Buluşmada konuşan geçmiş dönem DSİ Bölge Müdürü ve Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker, muhtarların kırsal kalkınmadaki rolünün önemini vurgulayarak kooperatifleşmeye ağırlık vermelerini tavsiye etti.

CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk de halkın dili ve eli kolu olan muhtarların Muhtarlar Günü’nü kutladı. Demokrasinin kılcal damarları olan muhtarların ve mahallelerin taleplerini hızlı bir şekilde çözen Başkan Mustafa Bozbey’e de teşekkür eden Öztürk, milletin sesi olan muhtarlık müessesesini daha da güçlendirmek için gerekli çalışmaları yapmaya devam edeceklerini ifade etti.

Marmara Muhtarlar Federasyonu Başkanı Burhan Mandacı, üzerine düşen görevleri layıkıyla yapan muhtarların Muhtarlar Günü’nü kutladı. Muhtarlara yardımcı personel sağlanması noktasında destek olan Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür eden Mandacı, Büyükşehir Belediyesi’nin damla sulama borusundan sıvı gübreye kadar birçok konuda Türkiye’ye örnek çalışmalar yürüttüğünü ifade etti.

Muhtarlardan Başkan Bozbey’e teşekkür

Bursa Muhtarlar Derneği Başkanı Erol Yılmazer, devlet ile millet arasındaki köprülerin baş mimarı olan muhtarların Muhtarlar Günü’nü kutladı. Azalan kaynaklara ve artan taleplere rağmen Bursa’ya daha iyi hizmetler sunmak için Bursa Büyükşehir başta olmak üzere tüm kurumlarla uyum içerisinde çalıştıklarını belirten Yılmazer, “Başkan Mustafa Bozbey’e rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Kimseyi ötekileştirmeden hizmet sunmaya devam ediyorsunuz.

Bursa’ya hakkıyla hizmet etme noktasında gören göz, duyan kulak olarak her daim samimi ve özverili yol arkadaşlığına devam edeceğiz. Desteklerinden ötürü Başkan Mustafa Bozbey’e ve Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz” dedi.

Program, pasta kesimi ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Continue Reading

Bursa Bölge

BÜYÜKŞEHİR OLASI AFET VE ACİL DURUMLARA HAZIRLANIYOR

Bursa Büyükşehir Belediyesi, olası afet ve acil durumlara karşı hazırlıklı olmak amacıyla ek hizmet binasında tahliye tatbikatı gerçekleştirdi.

Acil durumlar için hazırlıklar sürüyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı Afet Koordinasyon Şube Müdürlüğü koordinesinde yapılan tatbikat kapsamında ek hizmet binasında görevli personelin acil durumlarda doğru tahliye davranışlarını sergileyip sergilemediği gözlemlendi. Tatbikatla birlikte binanın tahliye süresi ölçülerek, olası aksaklıkların tespiti ve giderilmesi hedeflendi.

Tahliye kısa sürede tamamlandı

Tatbikat kapsamında binada görev yapan Acil Durum Müdahale ekiplerinin görev bilinci ve koordinasyon kabiliyeti de test edildi. Acil durumlarda hızlı ve etkili müdahale yapılabilmesi için ekiplerin görev paylaşımı, haberleşme ve yönlendirme süreçleri kontrol edildi. Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) personelinin aktif katılımıyla gerçekleştirilen tatbikatta, bina kısa sürede tamamen tahliye edildi.

Continue Reading

Bursa Bölge

YÖRSAN, TARIMSAL ÜRETİMİN KALBİNDEKİ KADIN GÜCÜNÜ KUTLUYOR

Kırsal yaşamda üretimin yükünü omuzlayan kadınlarımızın emeği olmadan ne kırsal kalkınma ne de tarımda sürdürülebilirlikten söz edilemeyeceğinin altını çizen Matlı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü vesilesiyle, tarımın geleceğine yön veren tüm kadın üreticilere teşekkür etti ve özel günlerini kutladı.

İlk kez 1995 yılında Çin’in başkent Pekin’de düzenlenen 4.Dünya Kadın Konferansı’nda gündeme gelen Dünya Kadın Çiftçiler Günü, 1997 yılından bu yana ülkemizde de kutlanıyor; kadınların tarımsal üretimdeki belirleyici rolleri, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı konusundaki bilgeliği ve gıda güvenliğini sağlamadaki katkılarını yüceltiyor. Uluslararası Tarım Üreticileri Derneği tarafından ilan edilen bu özel gün, kırsal kalkınmada kadın çiftçilerin üstlendiği stratejik rolü toplumun tüm kesimlerine hatırlatıyor ve kadın emeğinin üretimdeki gücünü onurlandırıyor.

“Kadın üreticilerimizin emeklerini görünür kılmak görevimiz”

15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Matlı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, şunları söyledi:

“Kadınlar, tarımın görünmeyen kahramanlarıdır. Emekleri bilgelikleri ve sabırları ile üretimin her aşamasında çok kritik role sahipler. Gücünü tarımsal üretimden alan Matlı Şirketler Grubu olarak, kadın çiftçilerimizin değerli katkılarını görünür kılmayı kendimize görev kabul ediyoruz.  Kadınlarımız tarlada çift sürüyor, tohum ekiyor, hasat yapıyor, hayvanlarına bakıyor, süt sağıyor ve aynı zamanda ailesine destek oluyorlar. Tüm bunların yanında geleneksel ev işlerini de üstleniyorlar. Kırsal yaşamda üretimin yükünü omuzlayan kadınlarımızın emeği olmadan ne kırsal kalkınma ne de tarımda sürdürülebilirlikten söz edemeyiz.”.

‘Kadın Üreticimizle Omuz Omuza’ sosyal sorumluluk projemiz, büyüyor, gelişiyor

“Tarım ve hayvancılık alanındaki 60 yılı aşan deneyimimizle kadın girişimcilerin yanında durmaya devam ediyoruz. Matlı Kadın Üreticileri Destekleme Platformu çatısı altında; Yörsan, Proyem ve Burdan markalarımız ile yürüttüğümüz çalışmalar ile hem kadın üreticilerimize hem de yaşadıkları bölgelerdeki üreticilere fayda sağladık. 2024 yılında Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından “Kadın Girişimci ve Kadın Gücünün Desteklenmesi” kategorisinde ödül alan Yörsan markamızın ‘Kadın Üreticimizle Omuz Omuza’ sosyal sorumluluk projesiyle; Marmara ve Ege bölgelerinde kadın üreticilerimize makine ve teçhizat desteği sağladık. Buzağı sağlığı ve beslemesi gibi konularda eğitimler ve danışmanlık hizmetleri sunduk. Kadınların bu sektörde daha da güçlenmesi için projemizin ikinci etap çalışmaları eğitim odaklı olarak devam ediyor.”.

Continue Reading

Trending