Connect with us

Sağlık

BABA 13 YAŞINDAKİ OĞLUNA HAYAT VERDİ

Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde böbrek yetmezliği hastası 13 yaşındaki Ubeydullah Fehmi Toğay, babasının verdiği böbrek sayesinde hayata tutundu.

Sağlık Bakanlığı’nın öncülüğünde yürütülen organ nakil çalışmalarına bir yenisi Bursa’da eklendi. Böbrek yetmezliği ve ciddi gelişim geriliği bulunan Fehmi, yaklaşık 5 aydır diyalize bağlı yaşamını sürdürüyordu. Oğlunun yaşaması için nakilden başka çare olmadığını gören 43 yaşındaki Hüseyin Toğay, oğluna böbreğini bağışlamak için Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Yapılan detaylı incelemeler sonrasında, böbrek naklinin uygun olduğuna karar verildi. Organ Nakli Sorumlu Cerrahı Prof. Dr. Murat Demirbaş başkanlığındaki ekip tarafından yapılan başarılı ameliyat sonucunda babadan alınan böbrek, oğluna nakledildi.

perasyonu gerçekleştiren Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Sorumlu Cerrahı Prof. Dr. Murat Demirbaş yaptığı açıklamada; Fehmi’de ciddi gelişim geriliği olduğunu belirtti. Ayrıca idrar böbreklere geri kaçtığı için böbreklerin işlev göremez hale geldiğini ve bir süredir diyaliz tedavisi almak zorunda kaldığını vurgulayan Prof. Dr. Demirbaş, “Başarılı bir ameliyat ile babasının böbreği, minik Fehmi’ye nakledildi. Bundan sonraki süreçte büyümesi de hızlanacak. Yaşıtlarıyla birlikte normal şekilde hayatına devam edecek. Burada babadan aldığımız böbreği, verici için çok konforlu bir yöntem olan ‘Retroperitoneoskopik’  yani kapalı yöntem ile böbreği sırttan çıkartarak son derece modern bir teknikle aldık. Babası, taburcu oldu. Bu vesile ile organ bağışının önemini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Fehmi bundan sonra normal hayatını yaşayacak ama normal hayatını yaşayamayan kronik böbrek yetmezliği olan çok sayıda çocuk var, bu çocukların hayata tutunabilmesi için organ bağışına ihtiyaçları var. Lütfen bu konuda daha duyarlı olalım. Organ nakli hayat kurtarır.” şeklinde konuştu.

“Herkese Teşekkür Ediyorum”

Fehmi’nin rahatsızlığının doğum öncesi dönemden başladığını belirten Baba Hüseyin Toğay ise, “Yaklaşık 4-5 ay öncesi doktorlar, böbreklerin artık bitme noktasına geldiğini dolayısıyla organ naklinin ya da diyalizin şart olduğunu söyledi. Diyalize aldılar. Biz de nakil için gerekli işlemleri yaptık. 22 Eylül günü operasyona alındık. Ben taburcu oldum. Oğlumun sağlığı gayet iyi, yakında o da taburcu olacak, hiçbir sıkıntımız yok. Emeği geçen tüm hocalarıma teşekkür ederim.” dedi.

“Mühendis Olmak İstiyorum”

Babasının verdiği böbrekle sağlığına kavuşan minik Fehmi ise, hastanede kaldığı süre boyunca karton bardaklardan tasarladığı oyuncaklarıyla oynayarak, taburcu olacağı günü beklemeye başladı. Kendini çok iyi hissettiğini ifade eden Fehmi, “Artık ağrılarım yok. İnşallah bu süreci de atlatırız. Sağ salim inşallah hep birlikte mutlu mesut bir hayat yaşarız. Mühendis olmak istiyorum. Çünkü icat yapmayı seviyorum.” diye konuştu.

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Sağlık

SİGARA BIRAKMAYA MOBİL ÇÖZÜM

Sağlıklı Bakanlığı tarafından, tütün ürünleri kullanan bireyleri bırakmaya teşvik etmek ve bulunduğu yerde hekimle buluşturarak, gerekli poliklinik hizmetini vermek amacıyla ülke genelinde ‘Mobil Sigara Bırakma Poliklinikleri’ uygulaması hayata geçirildi. Bu kapsamda Bursa İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonunda oluşturulan “Tütün ile Mücadele Timleri” şehrin birçok noktasında vatandaşları tütün ürünlerini bırakmaya teşvik ediyor.

17 ilçede görev yapan “Tütün ile Mücadele Timleri” aracılığıyla vatandaşlar, tütün ürünlerinin zararları hakkında bilgilendiriliyor. Ayrıca tütün ürünü kullananların, tütün bağımlılığı skorları tespit edilerek, bağımlılık düzeylerine göre yönlendirmeler yapılıyor.

Yapılan çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulunan Bursa İl Sağlık Müdürlüğü Tütün ve Diğer Bağımlılık Yapıcı Maddelerle Mücadele Birim Sorumlusu Dr. Bedia Altıntaş, tütünle mücadelenin il genelinde büyük bir hassasiyetle devam ettiğini dile getirdi. 4207 sayılı kanun kapsamında kapalı alan tütün denetimlerinin aralıksız sürdüğünü vurgulayan Dr. Altıntaş, “Öte yandan özellikle tütün ürünü kullanan vatandaşlara hizmet vermek için sigara bırakma polikliniği hizmetlerimiz devam etmekte ve her geçen gün sayıları arttırılmaktadır.” dedi.

Bırakmak İçin Başvurun

Sağlık Bakanlığı’nın talimatı doğrultusunda Eylül ayından itibaren Bursa’da mobil sigara bırakma poliklinikleri ve mobil timlerini oluşturduklarını belirten Altıntaş, “Tüm vatandaşlarımızın erişimini kolaylaştırmak için 17 ilçe sağlık müdürlüğümüzde mobil tim ve poliklinik hizmetimiz devam etmektedir. Yine aynı şekilde bakanlığımız talimatları doğrultusunda kamu kurum ve kuruluşlarında yerinde sigara bırakma polikliniği hizmetine devam etmekteyiz. Bu doğrultuda tütün ürünü kullanan tüm vatandaşlarımızı bırakmaya davet ediyorum.” şeklinde konuştu.

Continue Reading

Sağlık

YÜKSEK İHTİSAS’TAN DÜNYADA BİR İLK!

Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kalp kapakçığında kaçak olan hasta, dünyada ilk kez uygulanan bir yöntemle tedavi edildi. Bursa’da yaşayan 69 yaşındaki kadın hasta F.S. kalp yetmezliği şikâyetiyle Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Arı ve ekibi tarafından değerlendirilen hasta, daha önce iki kez kalp ameliyatı olduğundan üçüncü kez ameliyat yapılması riskli bulundu. Yeni bir yöntem geliştiren Prof. Dr. Arı ve ekibi, hastanın sol köprücük kemiği bölgesindeki toplardamardan girerek, kalbin sorunlu bölgesine ulaştı ve bu sayede gerekli tedaviyi başarıyla uyguladı. Prof. Dr. Arı ve ekibi gerçekleştirdiği bu teknikle tıp literatürüne yeni bir yöntemle katkı sağlamış oldu.

Yapılan operasyonla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Arı, kalp kapağında sorun olan hastalara, cerrahi operasyonlarla yerleştirilen metal kapakların kenarlarında bazen kaçaklar olabildiğini ve bu durum sonucunda hastalarda kalp yetmezliği gelişebildiğini dile getirdi. Bu kaçakları tedavi etmek için açık kalp ameliyatı ve kasık bölgesinden girilen kapalı ameliyatı şeklinde iki yöntem bulunduğunu belirten Arı, “Bizim tedavi ettiğimiz hastamızda hem aort hem mitral kapak dediğimiz pozisyonda metal kapaklar mevcuttu ve hastanın mitral kapak pozisyonunda ciddi bir paravalvüler kaçağı vardı. Tabi daha önce iki kez ameliyat olmuş olan bu hastayı üçüncü kez ameliyata sokmak çok ciddi riskler içeriyordu. Bu nedenle hastamıza kapalı yöntemle ameliyat yapma kararı verdik. Ancak teknik olarak bu hastada kaçağı kapatmak çok zordu. Çünkü her iki tarafta da metal kapak bulunuyordu ve üçüncü bir yol bulmak gerekiyordu” dedi.

Köprücük kemiği bölgesindeki toplardamardan kalbe ulaşıldı

Bu yüzden başka bir teknik uyguladıklarına dikkat çeken Arı, “Hastanın sol köprücük kemiğinin olduğu bölgedeki bir venden (Toplardamar) girerek kalbin içinde yeni bir delik oluşturduk. Kalbin ventikül kısmına bu yeni oluşturduğumuz delik ile geçerek ‘Venö-venöz loop’ dediğimiz oluşumu gerçekleştirdik. Daha sonra ‘Venö-venöz loop’ üzerinden tellerimizi göndererek ve uygun bölgeye gerekli olan tıkacı yerleştirerek, hastayı tedavi ettik. Hastamızı işlemden bir gün sonra yoğun bakımdan servise çıkardık ve işlemden üç gün sonra taburcu ettik” şeklinde konuştu.

Aynı sorunu yaşayan hastalara uygulanabilir

Bu tekniğin dünyada ilk defa Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulandığının bilgisini veren Arı, “Bu tekniğin ileride buna benzer kaçağı olan her iki kalp kapağında da metal kapak bulunan hastalarda güvenli bir şekilde uygulanabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Continue Reading

Sağlık

ERKEK SAĞLIĞINDA SESSİZ TEHLİKE: PROSTAT KANSERİ

Eylül ayı, tüm dünyada “Prostat Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kabul ediliyor. Türk Kanser Derneği, erkek sağlığını yakından ilgilendiren bu önemli konuda toplumu bilinçlendirmek ve erken teşhisin hayati önemini vurgulamak amacıyla farkındalık çalışmalarını sürdürüyor.

Türk Kanser Derneği Sağlık Direktörü Ezgi Polat, prostat kanserinin erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biri olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

 “Prostat kanseri genellikle sessiz ilerleyen bir hastalıktır ve çoğu zaman belirti vermeden ciddi evrelere ulaşabilir. Ancak erken teşhis edildiğinde tedavi başarısı yüzde 90’ın üzerindedir. Bu nedenle özellikle 50 yaş üzerindeki erkeklerin (aile öyküsü olanların ise 45 yaşından itibaren) düzenli kontrollerini ihmal etmemeleri büyük önem taşır. Basit bir kan testi (PSA testi) ve hekim muayenesi ile hastalığı erken evrede yakalamak mümkündür. Erkekler utanmadan, ertelemeden ve korkmadan kontrole gitmelidir.”

Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının önemine de değinen Polat, “Düzenli egzersiz yapmak, sigaradan uzak durmak, ideal kiloyu korumak ve dengeli beslenmek prostat sağlığını doğrudan etkiler. Bitkisel ağırlıklı, liften zengin ve antioksidan içeriği yüksek beslenme ise kanser riskini azaltmada güçlü bir destektir” dedi.

Türk Kanser Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Duruman ise toplumun tüm kesimlerini bu konuda duyarlı olmaya davet ederek şunları söyledi:

“Prostat kanseri, erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biridir. Ancak erken teşhis edildiğinde büyük oranda tedavi edilebilmektedir. Erken teşhisi sağlayabilmek için de farkındalık oluşturmak çok önemli. Türk Kanser Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz farkındalık çalışmalarımızda yanımızda olan ve geçtiğimiz günlerde farkındalık pankartıyla sahaya çıkan Bandırma Spor kulübüne teşekkürlerimizi iletiriz. Toplumumuzu da bu farkındalık hareketine destek olmaya ve tüm erkekleri prostat taramasını yaptırmaya davet ediyorum. Unutmayalım, erken teşhis hayat kurtarır.”

Türk Kanser Derneği, Eylül ayı boyunca düzenlediği etkinlikler, iş birlikleri ve eğitimler ile erkek sağlığının korunması ve erken teşhis bilincinin yaygınlaştırılması için çalışmalarına devam edecek.

Continue Reading

Trending