Ekonomi
MISIR ÜRETİCİSİ İTHALATLA TERBİYE EDİLİYOR YA DA BİLE BİLE ZARAR ETTİRİLİYOR

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, mısır alım fiyatlarını değerlendirdi. Mısır üreticisinin ithalatla terbiye edilerek bile bile zarar ettirildiğini ileri süren Sarıbal, “Çiftçinin TMO’dan beklentisi bu yıl için ton başına 8 bin 500 liraydı. Mısırda sezon kötü açılmış, daha sonra fiyatı 9 bin liraya kadar çıkmıştı. Ama iktidar aldığı tüm kararları bir kenara koyarak gümrüğü yüzde 5’e indirip mısır alımı için düğmeye bastı. Bu karar, çiftçinin 9 bin liraya sattığı mısırın fiyatının bir anda ton başına 1000-1500 lira düşmesi demek. Mısır üreticisi ithalatla terbiye ediliyor ya da bile bile zarar ettiriliyor. Bu karar çiftçiye doğrudan darbedir. TMO acilen mısır alım fiyatını açıklamalı ve bu rakam en az 8 bin 500 lira ve üzerinde olmalı.” dedi.
Konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde açıklama yapan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, şu görüşlere yer verdi: “Mısır, gıda sektörü, hayvancılık, endüstriyel ürünler ve biyoyakıt gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Başta yem ve nişasta ve nişasta bazlı şeker (NBŞ) üretimi başta olmak üzere çok geniş kullanım alanına sahiptir. Türkiye’de piyasaya arz edilen mısırın yaklaşık yüzde 80’i yem amaçlı kullanılmaktadır. Mısır ve türevlerinin tedariki, özellikle beyaz et ve yumurta başta olmak üzere hayvansal gıda üretimi açısından önem arz etmektedir.
Mısırda kendine yeterlilik yüzde 85.8
Son 5 yılda mısır üretimi yaklaşık yüzde 50 oranında artmıştır. TÜİK 2023 yılında 9 milyon ton olan üretimin 2024 yılında yüzde 5.6 oranında düşerek 8,5 milyon ton olarak gerçekleşeceğini tahmin etmiştir. 2022/23’de mısırda kendine yeterlilik yüzde 85.8’e yükselmiştir.
En çok mısır üretimi Konya’da
Üretimde yüzde 23’lük payla Konya ilk sırada gelmekte; bu ili Şanlıurfa (yüzde 12), Adana (yüzde 11), Mardin (yüzde 7), Karaman (yüzde 6) izlemektedir. Üretimin yaklaşık yüzde 58’i bu 5 ilde yapılmaktadır.
Son 26 yılda 37 milyon ton mısır ithal edildi
Üretimin tüketime yetmemesi nedeniyle mısırda önemli miktarda ithalat yapılmaktadır. Son 26 yılda Türkiye, 37 milyon ton mısır ithal etmiş ve bu ithalat için yaklaşık 8,8 milyar dolar harcamıştır. İthalatın yaklaşık yüzde 90’ı Rusya ve Ukrayna’dan gerçekleştirilmektedir. 2023 yılında yapılan 1,9 milyon ton ithalatın yüzde 83’ü Rusya’dan, yüzde 12’si Ukrayna’dan yapılmıştır.
30 Nisan 2023 tarihine kadar mısır ithalatında gümrük vergisinin sıfır olması, 30 Nisan’da % 130 olması ve dünyada mısır fiyatlarının gerilemesi ihtiyacın üzerinde ithalat yapılmasına yol açmıştır. Bu nedenle 2022 yılında ton başına 5.700 TL olan TMO mısır alım fiyatı 2023 yılında yüzde 5.3’lük artışla ton başına 6.000 TL olarak açıklanmıştır. Açıklanan fiyat hem TÜFE’nin hem de üretim maliyetinin gerisinde kalmış ve çiftçi çok büyük zarara uğramıştır.
Üreticinin fiyat beklentisi ton başına 8.500 TL
Farklı bölgelerde mısır üretimi yapan çiftçilerden alınan bilgiler doğrultusunda 2024 yılı için ton başına mısır üretim maliyeti 6.070 TL olarak hesaplanmış ve yüzde 40 çiftçi kârı ile üreticinin beklediği fiyat 8.500 TL olarak açıklanmıştır. Çiftçinin bir ton mısır için maliyeti 6 bin lira civarında. Verime bağlı olarak bu rakam bazı yerlerde 7 bin liraya kadar çıkıyor. Çiftçinin TMO’dan beklentisi bu yıl için ton başına 8 bin 500 liraydı. Mısırda sezon kötü açılmış, daha sonra fiyatı 9 bin liraya kadar çıkmıştı. Ama iktidar aldığı tüm kararları bir kenara koyarak gümrüğü yüzde 5’e indirip mısır alımı için düğmeye bastı. Bu karar, çiftçinin 9 bin liraya sattığı mısırın fiyatının bir anda ton başına 1000-1500 lira düşmesi demek. Mısır üreticisi ithalatla terbiye ediliyor ya da bile bile zarar ettiriliyor. Bu karar çiftçiye doğrudan darbedir. TMO acilen mısır alım fiyatını açıklamalı ve bu rakam en az 8 bin 500 lira ve üzerinde olmalı.
Mısır üretiminin sürdürülebilirliği için öneriler şöyle sıralanabilir:
Fiyat belirsizlikleri çiftçiler açısından planlama ve sonraki yıllarda yapacakları ekim durumunu belirlemektedir. Ayrıca çiftçinin ürününü piyasanın bile altında kalan fiyatlarla satmasına neden olmaktadır. TMO, çiftçinin zarar etmemesi için üretim maliyetini dikkate alarak acilen mısır alım fiyatını açıklamalıdır.
Buğday ve arpa alımlarında olduğu gibi mısırda da ilave üretim primi uygulamasına geçilmelidir.
Halen kg başına 10 kuruş olan fark ödeme desteği en az 50 kuruşa yükseltilmelidir.
Yapılan zamlar göz önünde bulundurularak mazot ve gübre destekleri yeniden belirlenmelidir.
Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında mısır ithalatı durdurulmalı, talepler dünya fiyatıyla yurt içinden sağlanmalıdır. Rekoltenin gıda güvencesini tehlikeye sokacak seviyeye düştüğü durumlar hariç, mısır ithalatında gümrük vergisi düşürülmemeli; yerli üretim korunmalıdır.”
Ekonomi
NİSAN AYI ÜRETİCİ MARKET FİYAT DEĞİŞİMİ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Nisan ayı üretici market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.
“Nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 256 ile havuçta görüldü.” diyen Bayraktar, araştırmanın verilerini paylaştı; “Havuçtaki fiyat farkını yüzde 230 ile marul, yüzde 222 ile kuru soğan, yüzde 219 ile kuru fasulye ve yüzde 216 ile nohut takip etti.
Havuç 3,6 kat, marul 3,3 kat, kuru soğan, kuru fasulye ve nohut 3,2 kat fazlaya satıldı. Üreticide 14 lira olan havuç 50 liraya, 12 lira 50 kuruş olan marul 41 liraya, 33 lira olan kuru fasulye 106 liraya, 32 lira olan nohut 100 liraya markette satıldı. Nisan ayında fiyatı en fazla artan ürün markette havuç, üreticide kuru kayısı olurken, fiyatı en fazla düşen ürün hem markette hem üreticide salatalık oldu.”
Market fiyatları
“Nisan ayında markette 39 ürünün 28’sinde fiyat artışı, 11’inde ise fiyat azalışı görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 43 ile karnabahar oldu.
Karnabahardaki fiyat artışını yüzde 28 ile havuç, yüzde 22 ile maydanoz, yüzde 20 ile limon ve yüzde 17 ile marul takip etti.
Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 36 ile salatalık oldu. Salatalıktaki fiyat düşüşünü yüzde 30 ile patlıcan, yüzde 28 ile domates, yüzde 22 ile sivri biber ve yüzde 12 ile kabak izledi.”
Üretici fiyatları
“Nisan ayında üreticide 31 ürünün 8’sinde fiyat artışı olurken 17’sinde fiyat düşüşü görüldü. 6 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 59 ile salatalıkta görüldü. Salatalıktaki fiyat düşüşünü yüzde 42 ile patlıcan, yüzde 41,5 ile kuru soğan, yüzde 27 ile sivribiber, yüzde 26 ile domates ve yüzde 21 ile limon izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 100 ile kuru kayısıda görüldü. Kuru kayısıdaki fiyat artışını yüzde 33 ile fındık, yüzde 31 ile elma, yüzde 13 ile Antep fıstığı izledi.”
Üretici fiyat değişiminin nedenleri
“Yaşanan zirai don afetinden etkilenen meyvelerin başında gelen kayısıda üretici fiyatları artış gösterdi. Kayısı üreticisinin elinde yüzde 10 civarında ürün kaldığı tahmin ediliyor. Bu nedenle üretici fiyatında görülen bu önemli artışın üretici gelirine yansıması düşük oldu.
Nisan ayında havaların sıcak gitmesi sonucu, birim alandan alınan verim arttı. Bu da salatalık, patlıcan, sivri biber ve domatesin arzını artırarak üretici fiyatlarının düşmesine neden oldu.
Kuru soğanda ise, Çukurova bölgesinde ekim alanlarının artması ve bu yıl havaların soğuk geçmesi nedeniyle yüksek rekolte beklentisi var. Bu nedenle ilk hasat döneminde kilosu 18-20 liralardan satılan kuru soğanın fiyatı 7-8 liralara kadar düştü. İç Anadolu bölgesinde ise depolarda üreticiye ait kuru soğan çok az miktarda kaldı ve sezon kapandı.
Yaşanan zirai don, fındık fiyatını artırdı. Antep fıstığındaki fiyat artışının sebebi ise bölgede etkili olan kuraklık oldu. 2025 sezonunda yaşanan don felaketi, meyve henüz dalda çiçekteyken üreticimizin kaderini belirlemeye başladı. Donun etkisiyle elma ağaçlarından beklenen verim düştü, üreticinin elinde kalan son ürünler de depolarda tükendi.
Limon sezonunun sonlarına gelinirken, yaşanan don afeti ve ihracat kısıtlamalarının ardından alınan erteleme kararı, limon piyasasında da önemli bir duraklama yarattı. Öncelikle ihracatın kısıtlanması, ardından bu kısıtlamanın 15 Mayıs’a kadar ertelenmesi, piyasayı olumsuz etkiledi. Şu anda üreticilerimiz, alım satım faaliyetlerinin neredeyse durma noktasına geldiğini belirtiyor.”
Nisan ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler
“Girdi fiyatlarında yıllık bazda en fazla artış elektrikte oldu. Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Nisan ayında, Mart ayına göre DAP gübresi yüzde 1,9, amonyum nitrat gübresi yüzde 0,7 oranında artış gösterdi. Buna karşın amonyum sülfat gübresi yüzde 1,6, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,3, ÜRE gübresi yüzde 0,1 oranında düştü.
Geçen yılın Nisan ayına göre son bir yılda ÜRE gübresi yüzde 35,7, DAP gübresi yüzde 34,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 32,7, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 30,5, amonyum sülfat gübresi ise yüzde 21,6 oranında arttı. Nisan ayında, Mart ayına göre süt yemi yüzde 3,1, besi yemi yüzde 3,2, son bir yılda besi yemi yüzde 25,5, süt yemi ise yüzde 25 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 47,8 oranında artarken, tarım ilacı fiyatları da yüzde 14,94 oranında arttı. Nisan ayında mazot fiyatı aylık olarak yüzde 2,9 oranında düşmesine rağmen, yıllık yüzde 10,1 oranında arttı.
Girdi fiyatlarında yıllık bazda en fazla artış yüzde 47,8 oranıyla elektrikte görüldü.”
Ekonomi
TESK VE EDM BİLİŞİM’DEN ESNAF VE SANATKÂRA DİJİTAL DESTEK

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) ile EDM Bilişim arasında yapılan iş birliği toplantısı Birlik ve Federasyon Başkanlarının katılımı ile TESK Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Esnaf ve sanatkarların dijital dönüşümü için önemli bir adım olan iş birliği ile TESK’e bağlı esnaf ve sanatkârlara dijital dönüşüm süreçlerinde büyük kolaylık sağlayacak ücretsiz hizmetler sunulacak.
Bu kapsamda TESK üyelerine 100 Kontörlük E-Fatura, 5 Kontörlük Kayıtlı Elektronik Posta (KEP), 10 Yıl Süreyle Elektronik Saklama Hizmeti ve Muhasebe Programına Otomatik Veri Aktarımı tamamen ücretsiz olarak sağlanacak.
“Dijitalleşme artık ülkemizin olmazsa olmazı”
Dijitalleşmenin artık ülkemiz için olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkârlarımızın çağın gerekliliklerine uygun bir şekilde dijitalleşmesi artık kaçınılmaz hale geldi. Dijitalleşme ülkemizin olmazsa olmazı. Esnaf ve sanatkarlar, bu gelişen teknolojiye ve çağın gereklerine uymak zorunda. Birçok firmayla bu konuda temas ediyoruz. Bize 100 kontörlük bir e-fatura, aynı şekilde 5 kontörlük KEP, 10 yıl süreyle elektronik saklama hizmeti verecekler. Yine aynı şekilde muhasebe programı otomatik veri aktarımını ücretsiz olarak sağlayacaklar. İsteyen arkadaşlarımız bu sistemi kullanacak. Bu iş birliği sayesinde üyelerimizin dijital altyapılarını güçlendirerek, iş süreçlerini hızlandırmalarına ve daha rekabetçi hale gelmelerine destek olmayı amaçlıyoruz. EDM Bilişim ile hayata geçirdiğimiz bu proje, esnafımızın dijital dönüşüm yolculuğunda önemli bir adım olacaktır” diye konuştu.
“Esnaf teknolojiye adapte olarak varlığını sürdürecek”
Proje ile ilgili açıklama yapan EDM Bilişim Sistemleri ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Özcan Ermiş ise, “Dijitalleşme artık kaçınılmaz bir hale geldi. Böyle bir dünya içerisinde esnaf ve sanatkarlarımızın da dönüşmesi kaçınılmaz. Ulusal dev marketler, zincir restoranlar, online platformlar karşısında küçük marketlerin, bakkalların, esnaf lokantalarının, pastanelerin, büfelerin ayakta kalması için verimliliklerini artırmaları, yenilikçi ve dijital olmaları gerekiyor. Dev firmalar ile rekabet etmek durumunda olan esnaf, teknolojiye adapte oldukça varlığını garanti altına alacak. Gençleşen esnafımız her sektörde olduğu gibi bu gelişmeleri kültürel olarak daha çabuk kavrıyorlar ve işletmelerini daha dijital hale getiriyorlar.
EDM firması dijital dönüşüm alanında pek çok servise sahip. Bankaların dekontlarından esnafın şirketinin e-faturasına kadar dijital noter bir şirketin, bir esnafın bir yere noterle göndereceği belgeyi KEP’le göndermesi çok düşük ücretlerle, 5, 7, 10 lira gibi ücretlerle olacak. Halbuki noterlerde bu işlemler 2-3 bin lirayı buluyor.
Herhangi bir tebligat yapmak, bir devlet kurumuna yazı için başvurmak gibi işlemler KEP yani dijital noter ile bilgisayarınızdan göndereceğiniz mailin noter gücü ile gitmesi ile çalışan bir hizmetimiz var” ifadelerini kullandı.
Ekonomi
KESKİNOĞLU LEZZETLERİ AVRUPA MUTFAKLARINDA YERİNİ ALMAYA HAZIRLANIYOR

Keskinoğlu, Avrupa Birliği ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihracatı gerçekleştirmek için yetki belgesi aldı.
Yıllık 30 bin ton işlenmiş piliç eti üretim kapasitesine sahip Keskinoğlu, ihracat hacmini genişletmeye devam ediyor. Şirket, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri tarafından gerçekleştirilen denetimler sonucunda yetki belgesini alarak, AB’ye ihracat sürecini başlattı.
Keskinoğlu Genel Müdürü Önder Matlı, ‘Dünya trendlerini çok yakından takip ediyoruz, kısa ve uzun vadeli planlarımızı sürekli güncelliyoruz. Şehir ve aile hayatı tüketicinin taleplerini hızla değiştiriyor. İnsanlar için zaman çok kıymetli. O nedenle az vakitte, kolayca hazırlanan pratik ürünler ön plana çıkıyor. Bu eğilimi uzun yıllardır Avrupa raflarında gözlemliyoruz’ dedi.
“AB ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihraç etmemizi sağlayacak yetki belgesini aldık”
Sektörün gelişmesi adına yeni alternatif pazarların bulunmasının önemine dikkat çeken Önder Matlı, “Tarım ve Orman Bakanlığımızın geçtiğimiz yıldan itibaren yürüttüğü yoğun çalışmalar sonuç verdi. Keskinoğlu olarak yapılan denetimlerin ardından AB ülkelerine ihracat yapmamızı sağlayacak yetki belgesini aldık. Bu konuda AB ülkeleri ile yoğun görüşmelerimiz sürüyor. Kısa süre içerisinde Keskinoğlu lezzetleri Avrupa mutfaklarında yerini alacak. İhracatta düzenli ihracatın sürdürebilirliğine yönelik çalışmaların yanı sıra; potansiyel pazarlarda kalıcı olabilmek de bir o kadar önemli. Ülke olarak, sektör olarak bunu mümkün kılacak kaliteli üretim ve sürdürülebilir tedarik gücüne sahibiz. Bununla beraber Avrupa Birliği gibi sektörümüz için yeni alternatif pazarların bulunması, mevcut ihraç pazarlarının kapanması neticesinde ortaya çıkabilecek üretim fazlasının yönetilmesi konusundaki zorlukların bertaraf edilmesini sağlayacaktır” dedi.
Keskinoğlu lezzetleri 6 kıtada 66 ülkeye ihraç ediliyor
Hali hazırda 6 kıtada 66 ülkeye piliç eti, işlenmiş piliç ürünleri, sofralık yumurta, pastörize yumurta ve viyol gibi 100’den fazla çeşit ürünü ihraç eden Keskinoğlu, Balkanlar’dan Uzakdoğu’ya, Güney Amerika’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Pasifik Adaları’na kadar, dünya genelinde çok sayıda ülkeye ihracat gerçekleştirmektedir.
-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Genel4 ay ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Bursa Bölge4 ay ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Bursa Bölge4 ay ago
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BURSA’DAN SESLENDİ: ASGARİ ÜCRETİN ARKASINDA DURDU BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
-
Bursa Bölge4 ay ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Bursa Bölge9 ay ago
NİLÜFER ÇAYI İÇİN İŞBİRLİĞİ
-
Bursa Bölge7 ay ago
BURTARIM 2024 İLE BURSA’DA HAYAT BULUYOR!
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login