Güncel
EŞİTLİK, ADALET VE LAİKLİK YOLUNDA 99. YIL

CHP Karacabey İlçe Kadın Kolları Başkanı Binnur Uslu, Türk Medeni Kanunu’nun kabulüne ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı. Türk Medeni Kanunu’nun tarihi önemine dikkat çekerek, kazanımlarını anlatan Uslu, açıklamasında şunları ifade etti,
“Medeni Kanunumuz, bir Cumhuriyet, bir hukuk ve bir Kadın Devrimidir. 99 yıl önce bu devrim kanunuyla sağlanan ve 2002’de değişikliklerle güçlendirilen tüm kazanımlarımızın öneminin farkındayız! Örgütlü kadın gücüyle elde ettiklerimizin elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz! Daha çok Eşitlik için, daha çok Adalet için, daha çok Demokrasi, daha çok Hukuk için mücadeleye devam!”
99 yıl önce, 17 Şubat 1926’da laik Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli hukuk ve kadın devrimlerinden biri olan Medeni Kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiş, 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ülkemizin nüfusunun yarısı olan Kadınların toplumdaki yerini en net şekilde tanımlayan bu Kanun, kadınların birey olarak kabul edilmesi, bir kimliğe sahip olması anlamını taşımıştır. Bir Cumhuriyet devrim kanunu olan Medeni Kanun, 99 yıl önce kadınların eğitim hayatına, sosyal, kültürel ve ekonomik hayata erkeklerle eşit olarak katılmalarının önündeki engelleri kaldırmış, dolayısıyla eşitlik, laik hukuk devleti temellerinin üzerinde kurallar çerçevesinde hayata geçirilmiştir.
Kadınların eşitlik mücadelesine yol açmış olan Cumhuriyet devrimlerinin mimarı ve Cumhuriyet Halk Partimizin ebedi lideri olan Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygıyla, minnetle anıyoruz.
Bu mücadelede, Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana örgütlü bir güçle kadın erkek eşitliğini sağlamak için mücadele veren kadın örgütlerinin emeklerini de unutmuyoruz.
Medeni Kanunu’nun 76. yılında, 2002 yılında, Kanunun çağın gerisinde kalan hükümleri değiştirildi ve toplumsal yaşamın gereklerine de uygun bir şekilde düzenlemeler yapıldı. “Aile reisliğine” dayanan aile modeli, yerini “eşitlik” ilkesine dayalı aile modeline bıraktı.
Eşit mal paylaşımı ve nafaka ile ilgili adil düzenlemeler eklendi. Evlenme yaşı, kadın ve erkek için 18 yaşından gün alma koşuluna bağlandı. Evlilik dışı çocuklar, evlilik içi çocuklarla eşit haklara sahip oldular. Onur kırıcı davranışlar, eşler için boşanma nedeni sayıldı. Ayrıca “edinilmiş mallara katılma rejimi”, yasal mal rejimi haline getirildi ve evlilik birliği içerisinde edinilen mallara diğer eş ortak oldu.
Ve bu haliyle Medeni Yasa da ilk Medeni Kanun gibi kadınların hakları açısından bir devrim niteliğindedir. Aile hukukunu mutlak eşitlik temeline oturtan ve ülkemizin tüm kadınlarının emeği ve başarısı olan Medeni Yasamıza yönelik bilinçli saldırıları görüyor, Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak her bir üyemizle birlikte Medeni Yasamıza sahip çıkıyor, yasanın kadınlara tanıdığı haklardan geri adım atılamayacağı noktasında kararlılığımızı ifade etmek istiyoruz.
Siyasi iktidarın her geçen gün yeni söylem ve eylemlerle hedefine aldığı ve kazanılmış haklarımızın eşitlik temelinde yaşama geçirilmesini zorunlu tutan bu yasaya sahip çıkmak da yine Cumhuriyet Halk Partisi’nin 81 ilinde örgütlü kadın kollarının mücadelesi ve ülkemizdeki kadın örgütlerinin gücüyle mümkün olacaktır. Kadınları bu ülkenin eşit yurttaşları yapan devrimleri ortadan kaldırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyetin temeli olan laik hukuk devletinin tüm devrimlerine sahip çıktığı gibi eşitliğin garantisi olan Medeni Yasaya da sonuna kadar sahip çıkacaktır!
Cumhuriyet Halk Partisinin Kadın Kolları olarak, partimizin tüm eşitlikçi erkekleriyle birlikte, kazanılmış haklarımız için, laiklik için, demokrasi için, Narin için, kadınlara bugün uygulanan tüm ayrımcılıkların ortadan kaldırılması için mücadeleye de sonuna kadar devam edeceğimizin sözünü veriyoruz!
Güncel
ÇOCUK GELİŞİMİNDE AİLENİN ROLÜ: İLAHİ BİR EMANET

Bir çocuğun dünyaya gelişi, yalnızca biyolojik bir süreç değil, aynı zamanda manevi bir emanettir. Her anne-baba, evladını sadece büyüten değil, onu ahlaki ve vicdani değerlerle yoğuran bir sanatkâr gibidir. İslam’a göre aile; çocuğun fiziksel, ruhsal ve ahlaki gelişiminin en temel kurumudur ve çocuğun karakteri, inancı ve değerleri büyük ölçüde ailesinden öğrendikleriyle şekillenir.
İslam’a göre çocuk, dünyaya tertemiz bir fıtratla gelir. Peygamber Efendimiz (sav) bu gerçeği şöyle ifade etmiştir:
“Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne ve babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.” (Buhârî, Cenâiz 92; Müslim, Kader 22)
Bu hadis, çocuğun inanç ve ahlaki gelişiminin büyük ölçüde aileye bağlı olduğunu gösterir. Çocuk, ilk olarak ailesinden Allah’ı tanır, ibadetleri öğrenir ve ahlaki değerleri benimser. Bu nedenle, aile bir medrese gibi çalışarak çocuğa dini eğitim vermeli, ona İslam’ı en güzel şekilde öğretmelidir.
Kur’an ve hadisler, ebeveynlerin çocuklarına karşı sorumluluklarını açık bir şekilde ortaya koyar.
1. Aile, çocuğun ilk medresesidir
Aile, çocuğun dünyaya açılan ilk penceresidir. Eğer bu pencere, iman ve ahlakla çerçevelenirse, çocuk hayatı doğru okumayı öğrenir. Anne-baba, Hz. İbrahim gibi dua eden, Hz. Lokman gibi öğüt veren ve Peygamber Efendimiz gibi sevgi gösteren bir rehber olursa, evlatları da imanla büyüyen bir fidan olur. Unutulmamalıdır ki, çocuk eğitimi geçici bir sorumluluk değil, ahirete uzanan bir yatırımdır.
Kur’an-ı Kerim’de Hz. Lokman’ın oğluna verdiği öğütler, aile içindeki eğitimin önemini vurgular:
“Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma. Çünkü şirk, elbette büyük bir zulümdür.” (Lokman, 13)
Bu ayetten hareketle, İslam’da çocuklara öncelikle tevhid inancının öğretilmesi gerektiği anlaşılır. Bir çocuğun Allah bilinci kazanması, doğru ile yanlışı ayırt edebilmesi için aile ortamında manevi eğitime önem verilmelidir.
2. Sevgi ve Merhamet Temelli Eğitim
Hz. Muhammed (sav), çocuklara sevgiyle yaklaşmanın önemini sık sık vurgulamış ve kendisi de torunlarına sevgi göstermiştir.
Enes bin Malik (ra) şöyle der:
“Resûlullah (sav) kadar ailesine karşı merhametli kimse görmedim.” (Müslim, Fedâil)
Bu, ebeveynlerin çocuklarına sert ve cezalandırıcı bir tavır yerine, sevgi ve şefkatle yaklaşması gerektiğini gösterir. Sevgiyle yetiştirilen çocuklar, özgüvenli ve sağlam karakterli bireyler haline gelir.
3. Güzel Ahlak Öğretimi
Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
“Hiçbir baba, çocuğuna güzel ahlaktan daha değerli bir miras bırakamaz.” (Tirmizî, Birr)
Bu hadis, anne-babanın çocuklarına ahlaki değerleri öğretmesinin önemini ortaya koyar. Ebeveynler, dürüstlük, sabır, adalet ve hoşgörü gibi değerleri çocuklarına yaşayarak öğretmelidir. Örneğin, bir baba alışveriş yaparken dürüst davranıyorsa, çocuk da dürüstlüğü öğrenir.
4. Sorumluluk Bilinci ve İbadet Alışkanlığı
Çocuklara küçük yaşlardan itibaren sorumluluk bilinci kazandırılmalıdır. Peygamberimiz (sav); 7 yaşına gelen çocukların namaza alıştırılmasını tavsiye etmiştir:
“Çocuklarınıza yedi yaşına geldiklerinde namaz kılmalarını emredin…” (Ebû Dâvûd, Salât)
Bu, sadece namaz için değil, tüm sorumluluklar için bir temel prensiptir. Çocukların kendi işlerini yapmaya alışması, zaman yönetimi ve disiplin kazanması da bu eğitimin bir parçasıdır. Eğer bir aile, çocuğuna sorumluluk bilincini, ibadet sevgisini ve İslam’ın güzelliklerini küçük yaşlardan itibaren öğretirse, çocuk bu değerleri hayatı boyunca benimser. Bir çocuğun karakteri, inancı ve ahlaki yapısı büyük ölçüde ailesi tarafından şekillendirilir. Aile, çocuğun sadece maddi değil, manevi gelişiminden de sorumludur. Bu yüzden ebeveynler, çocuklarını yetiştirirken bir medrese gibi davranmalı, onlara dinî bilgileri, güzel ahlakı ve sorumluluk bilincini en iyi şekilde kazandırmalıdır.
Güncel
“SARIBAL: ‘HUKUKSUZLUK VE TEK ADAM REJİMİ EKONOMİYİ ÇÖKERTECEK'”

CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Türkiye’de hukuksuzluğun ve ekonomik çöküşün sistematik hale getirildiğini belirterek, “İktidar uygulamaya koyduğu politikaların hukuki zeminlerini de oluşturmaya çalışıyor. Bir ülkede adalet yoksa o ülkede geçim de olmaz, ekonomi de düzelmez. Artık ekmek aslanın ağzında değil midesinde, bıçak eti de kemiği de geçti. Eskiden kıt kanaat geçinmek diye bir şey vardı, şimdi kıtlık var. Çünkü demokrasi yoksa adalet yoksa, geçim de olmaz, ekonomi de düzelmez. Emeğin karşılığı verilmez, halk yoksulluğa mahkum edilir” dedi.
Siber süper diktatörlük
Milletvekili Orhan Sarıbal, iktidarın hukuk sistemini tamamen kendi çıkarlarına uygun hale getirdiğini vurguladı. TBMM Genel Kurulu’nda 14 maddesi kabul edilen Siber Güvenlik Kanunu teklifine de tepki gösteren Sarıbal, kanunun basın özgürlüğünü, özel hayatın gizliliğini ve demokratik hakları hedef aldığını belirtti. Kanunla birlikte, AKP’li Cumhurbaşkanı tarafından atanacak bir yetkilinin mahkeme kararı olmaksızın ilgili kurum ve kuruluşları denetleyebileceğini söyleyen Sarıbal, “Bu düzenleme, hukukun üstünlüğünü tamamen ortadan kaldırarak süper diktatörlüğe geçişin aracı haline getiriliyor” ifadelerini kullandı.
Ekonomik krizin sebebi tek adam rejimi
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği merkeziyetçi yapının, ekonomik göstergelerde olumsuzluklara yol açarken, denetim mekanizmalarının etkisiz hale geldiğini belirten Sarıbal,
“Tek Adam” rejiminin Türkiye’yi ekonomik çıkmaza sürüklediğini rakamlarla anlattı: “Enflasyonun yükselmesi, alım gücünü ciddi şekilde düşürdü. Asgari ücret ve sabit gelirli kesimler için reel gelir kaybı yaşandı. Ekonomik kriz ve yüksek işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizliği derinleştirdi. Aradan geçen 7 yılda açlık sınırı 14 kat, yardıma muhtaç hane sayısı 2.5 kat arttı.
252 bin 348 çocuğun ailesi, çocuklarının en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma geldi. Enflasyon, 2018’de yüzde 20.30’ken, yüzde 39.05 oldu. Türkiye’de en büyük banknot olan 200 TL ilk kullanılmaya başlandığında 125 dolar veya 4,8 gram altın alınabiliyordu. Günümüzde sadece 5,9 dolar alınabiliyor.
Ücret, maaş ve aylıklara yapılan zamların önemli bir kısmı daha yılın ilk iki ayında eridi. TÜİK enflasyonu yüzde 31 düşük göstererek milyonlarca memur ve emeklinin maaş zammını bilinçli olarak engelledi. Bir de dalga geçer gibi, emekliye bayram ikramiyesini 1000 liralık artışla 4000 lira yaptılar. Emekli ikramiyesi asgari ücretin yüzde 18’ine gerilerken, Meclis’e sunulan teklifle Cumhurbaşkanı’nın maaşı TBMM Başkanı’nın maaşının yüzde 5 fazlasına endekslendi. Cumhurbaşkanı ödeneği 2025 bütçesinde toplam 2 milyon 856 milyon lira, 12 ay boyunca aylık 238 bin lira olarak belirlendi. Buna göre Cumhurbaşkanı maaşının yüzde 40’ı üzerinden hesaplanan emekli aylığı 95 bin 200 lira olurken kanun teklifinde yer alan maddeye göre Cumhurbaşkanının emekli maaşı 142 bin 456 TL’ye çıkacak. Kanun değişikliği sonrası 2025 yılı için Cumhurbaşkanı emekli aylığı yüzde 52,8 oranında artmış olacak” ifadelerini kullandı.
“İnsanlık suçlarının zaman aşımı olmaz”
Milletvekili Sarıbal, açıklamada 12 Mart Gazi Katliamı’nın 30. yılında katledilenleri andı, “İnsanlığa karşı işlenmiş bir suçun, adaletin terazisinde tartılması gerekirken, iktidarın terazisinde ölçüldüğünü görüyoruz. Gazi Davası, tıpkı Sivas, Çorum ve Maraş Davaları gibi katliamı aklayan ve mağdurları suçlayan ve cezalandıran sürece dönüştü. Katliamlarda cezasızılık ilkesi bu toprakların asırladır değişmeyen zihniyetidir. Gazi inkar, imha ve devlet eliyle hukuk dışı yapılanmaların cinayeti ve katliamının en belirgin örneğidir. Gazi Katliamı, devletin başrol üstlendiği böyle bir katliamdır. Hedefinde Madımak’ta eksik kaldığı düşünülen Alevi katliamının devamı vardı. Sadece Alevi toplumunun değil, tüm toplumsal kesimlerin aslında vicdanı bu ülkede rahat değil. Toplum, devletin katliamlarla yüzleşmesini ve tüm sorumluların açığa çıkarmasını bekliyor. Ve hukuksuzluk bir kez normalleşirse, çürüme her yere yayılır” diye konuştu.
Sarıbal Suriye’de uluslararası hukukun açıkça tanımladığı bir insanlık suçunun işlendiğini belirterek, “Türkiye Suriye’de yaşananlara mezhepçilik çerçevesinden değil, insanlık ve vicdan penceresinden bakıp, katliamın durdurulması için Meclis nezdinde aktif rol almalıdır” ifadelerini kullandı.
Güncel
TÜRK YILDIZLARI MKPAŞA’DA GÖSTERİ UÇUŞU GERÇEKLEŞTİRECEK

Geçtiğimiz günlerde Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Türk Yıldızları Hava Pilot Binbaşı Gökhan Esen ve Basın ve Halkla İlişkiler Subayı Fatih Sağlam Bey’i ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gösteri uçuşlarının ilçemizde yapılması adına yürüttüğümüz görüşmeler devam ediyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Tamamlanan görüşmeler neticesinde, Türk Hava Kuvvetleri’nin gözbebeği Türk Yıldızları, Mustafakemalpaşa semalarında özel bir gösteri uçuşu gerçekleştirecek.
Türk Yıldızları 13, 14, 15 Mart günleri, 11.00 – 12.00 ve 15.00 – 16.00 saatleri arasında eğitim uçuşlarını gerçekleştirecek. 16 Mart Pazar günü saat 15.00’da gösteri uçuşları ile Mustafakemalpaşa semalarında olacak. Vatandaşlar bu görkemli gösteriyi Mustafakemalpaşa Kültür Merkezi Otopark Alanında izleme fırsatı bulacaklar.
Tüm halkı bu özel gösteriye çağıran Belediye Başkan Şükrü Erdem’’ Türk Hava Kuvvetleri’nin dünyaca ünlü akrobasi timi Türk Yıldızları’nı izlemeye tüm Mustafakemalpaşa’mızı ve çevre ilçelerimizden hemşehrilerimizi davet ediyorum.’’ İfadelerini kullandı.
-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Genel2 ay ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Bursa Bölge2 ay ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Bursa Bölge2 ay ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Bursa Bölge2 ay ago
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BURSA’DAN SESLENDİ: ASGARİ ÜCRETİN ARKASINDA DURDU BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
-
Bursa Bölge7 ay ago
NİLÜFER ÇAYI İÇİN İŞBİRLİĞİ
-
Bursa Bölge5 ay ago
BURSA ULAŞIMINDA ‘YAPAY ZEKA’ DÖNEMİ
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login