Connect with us

Ekonomi

“KEŞKE BİZİM SİZİ SEVDİĞİMİZ KADAR SİZ DE ÇİFTÇİYİ SEVSEYDİNİZ SAYIN CUMHURBAŞKANIM!”

Karacabey’in kırsal Akhisar Mahallesi’nde tarımla uğraşan Sinan Çiftçi, ANKA Ajans’a konuştu ve ürettiklerinin elinde kalmasından yakındı. Domates ve karpuz eken Sinan Çiftçi, “Hani ‘Ananı da al git’ demişti ya başbakanken Sayın Cumhurbaşkanı. Bugün söylese daha mantıklı. O gün o kadar sıkıntılar yoktu. Bugün çiftçinin anası ağlıyor.” dedi.

Türkiye’nin dört bir yanında tarımla uğraşanlar, feryat ediyor. Şikayetleri de mazot, gübre, yem masrafı; ürettiklerinin ellerinde kalması, devletten yeteri kadar destek alamayışları. Karacabey’de çiftçiler de bu yıl ürettiklerini satamamaktan dert yandı. Ülkedeki salçalık domates üretiminin en fazla yapıldığı bölgelerden olan kırsal Akhisar Mahallesi’nde tarımla uğraşan 30 yaşındaki Sinan Çiftçi, ANKA Ajans’a yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

“Sayın Cumhurbaşkanımıza seslenmek istiyorum. Size Türkiye’nin en bereketli, en verimli topraklarından, Karacabey Ovası’ndan sesleniyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, biz sizi çok seviyoruz ama keşke siz de bizim sizi sevdiğimiz kadar çiftçiyi, üreticiyi, emek harcayan, alın teri döken bizleri sevseydiniz. Biz üvey evlat durumundayız maalesef. Sayın Cumhurbaşkanım bizim sizi sevdiğimiz kadar keşke siz de bizi sevseydiniz de üreten, alın teri döken çiftçi bu hale gelmeseydi.

“Üreticinin cenazesi kaldırılmak üzere”

Ürettiğinin karşılığını alamıyor, zarar ediyor, iflas ediyor. Çiftçi şu anda intiharın eşiğine gelmiş durumda. Türkiye’de çalışarak, üreterek, emek harcayarak para kazanamıyorsun. Türkiye, kara para aklayanların, vergi kaçıranların cenneti olmuş durumda. Üretici, çiftçi, hayvancı perişan olmuş durumda; cenazesi kaldırılmak üzere. Atatürk’ün ‘Milletin efendisi’ dediği köylü, çiftçi şu anda AKP iktidarının, emperyalist güçlerin, tarımı kullanan, çiftçiyi kullanan bazı sanayi baronlarının kölesi olmuş durumda. Yani milletin efendisi olan köylü, kara para aklayanların, tefecilerin, aracıların ve tarım politikası olmayan AKP iktidarının kölesi olmuş durumda.”

“Karpuzu hiç kimse satamıyor”

Tarlasındaki karpuzu da gösteren Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu karpuzun bir tane, tek fidesinin fiyatı 19’la 22 lira arasında değişiyor. Bir dönüme, bir dekara 400 tane ekiliyor. Yani bunun 8 bin 500-9 bin lira arası bir fide maliyeti var. Sadece ektiğim fide. Damlama hortumu, işçilik, mazot, gübre, traktör, elektrik, bunların ismini hesaba katmıyorsun. Diğerlerini de hesaba kattığın zaman tarla seninse 20 bin lira, icarsa 25-30 bin liraya kadar dönümüne maliyeti var. Şimdi sen bunu ektin, diktin. Çoluğuna çocuğuna bakar gibi, gözün gibi baktın. Bu karpuzu sadece ben değil, hiç kimse satamıyor. Karpuzu alan yok. Bunun çeşitli sebepleri var. Şu anda Fransa’dan, Paris’ten olimpiyat oyunlarından ihracat talebi var karpuza. Balkanlardan var fakat çiftçisini çok seven hükümetimiz ihracat kotası, ihracat yasağı getiriyor. Neymiş, ‘Benim halkım karpuzu ucuz yesin’ diyor.

“Tüccarların oyuncağı olduk”

Bodrum’da 25 liraymış karpuzun kilosu. İstanbul’da bazı marketlerde 17-18 lira. Başka bir yere gidiyorsun, 3-5 lira. Neyin ne olduğu belli değil. Türkiye’de ne üretim ne hal ne satış planlaması var. İşin rezilliği çıkmış. Yani şu anda ben dönümüne 20 bin lira masraf etmişim ve bu karpuzu maalesef satamıyorum, tarlada kalacak. Artık biz para kazanma derdinde falan da değiliz. Alan yok, tarlada kalmış durumda. 87 dönüm karpuz ektim ben. 87 dönüm karpuzun maliyeti bir milyon 600, bir milyon 700 bin lira kadar var. Bugün ben bunu bırakın maliyetini, masrafını çıkarmayı; satamıyorum, satamayacak duruma geldim. Buraya gelen bazı tüccarlar bakıyor, ‘Beğenmedim’ diyor. Tüccarların da maalesef oyuncağı olmuş durumdayız.”

“Dönümüne 15 bin lira zarar ediyorum”

Türkiye’de salçalık domates üretiminin merkezinin Karacabey olduğunu söyleyen Sinan Çiftçi, şöyle konuştu: “Şu anda salçalık domates fiyatı 2 lira. Hatta 1,70 Ege Bölgesi’nde. Bir dekarda, bir dönümde 10 ton ortalama domates alabiliyorsun. Bu sene bazı hastalıklardan dolayı onu da alamıyorsun. 10 ton aldığını düşündüğünde 20 bin lira dönümüne para topluyor fakat bunun maliyeti 35 bin lira. Yani 3,5 liraya satarsan bu domatesi aynı kapıya çıkıyorsun. Para kazanmıyorsun. Bunun işçisi var, mazotu var. Sadece bir dekara ektiğin fide maliyeti 5-6 bin lira. Elektriğe, mazota, işçi yevmiyelerine gelen zammı görüyorsunuz. Ben bir kilo domatesi 4 liraya satarsam para kazanıyorum. Ben bugün 2 liraya bunu satıyorum. Yani ben dönümüne 15 bin lira zarar ediyorum. İç piyasada salçanın ucuz yenmesi için geçtiğimiz yıllarda hükümet, salça ihracatına kota koydu. Bazı yasaklar, kısıtlamalar getirdi. Bundan dolayı da Türkiye’den salça alan bazı ülkeler, Orta Doğu olsun, Avrupa, Asya ülkeleri; Türkiye’de pazar kapanınca Çin, Hindistan gibi ülkelerden salça almaya başladı. Yani Türkiye pazarını kaybetti. Domates, salçalık domates fiyatları yükseldi.

Çiftçi para kazanmaya başladı iki sene önce. Cumhurbaşkanı bunun üzerine ‘Benim çiftçim niye para kazanıyor, benim çiftçim para kazanmasın’ görüşüne hakim oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız bizi yine çok sevdiği için ihracatı yasakladı. Türkiye, salçadaki pazarı kaybetti ve bugün sen ihracat kısıtlamasını kaldırıyorsun ama adam diyor ki, ‘Ben Çin’den, Hindistan’dan alıyorum domatesi. Senden almıyorum. Sen çünkü bana daha önce satmadın. Kısıtlama koydun’ diyor. Fabrikaların ellerindeki stok salçaları da Tarım Kredi Kooperatifi ya da Toprak Mahsulleri Ofisi aracılığıyla devlet alsın. Fabrikalar da desin ki, ‘Elimde salça kalmadı. Bu domatesi alayım’. Şimdi diyorlar ki, ‘Elimde salça var. Satamıyorum. Dolar düşük. Pazarımı kaybettim’ diyor. Bu çiftçinin de anası ağlıyor burada. Hani ‘Ananı da al git’ demişti ya başbakanken Sayın Cumhurbaşkanı. Bugün söylese daha mantıklı. O gün o kadar sıkıntılar yoktu. Bugün çiftçinin anası gerçekten ağlıyor. Salçalık domatese çözüm bulunması lazım. Binlerce insan bu işten ekmek yiyor.”

“Girdiler yüzde 100, bizim ürünümüz yüzde 15 zamlandı”

Zafer Duman isimli çiftçi de domates, biber, mısır, soğan, bezelye üretimi yaptığını dile getirdi. Duman, mağduriyetlerini şöyle anlattı: “Sezon başından beri ektiğimiz bütün ürünlerden zarar etmiş bulunmaktayız. Bezelye ektim, bezelyeden zarar ettim. 15 lira taahhüt fiyatı olan bezelyeden 7-8 liraya bezelye verdim. Arkadan soğan çıktı, zarar ettik. Arkadan karpuz çıktı. Dönümü 8-10 lira. Bize maliyeti 8-10 lira olan karpuzu biz dönümünü 10 liraya vermek zorunda kaldık. Şimdi domates var önümüzde. Domates fiyatları da şu anda taahhüt fiyatlarının tam yarı yarıya altında. 3 bin 700-3 bin 900 taahhüt fiyatı olan domatesi şu anda serbest piyasada (tonunu) 2 bin 200-2 bin 300 civarında almaya çalışıyorlar. Bizim bütün kullanmış olduğumuz girdiler, geçen seneye göre yüzde 100 zamlandı. Mazot, gübre, işçilik… Bizim ürünümüz sadece yüzde 15 zamlandı. 2 bin 500-2 bin 700 bandındaydı, 3 bin 500-3 bin 200 bandına geldi. Bütün ürünlerde biz fahiş zam farklarıyla karşı karşıyayız. Geçen sene 350 lira olan işçi maliyetimiz bugün 750 lira. Geçen sene 15-20 lira olan mazot maliyetimiz bugün 45 lira. Geçen sene 350-400 lira olan gübre maliyetimiz bugün 750-800 lira.

Bizim malımız geri geliyor. Biz bu işin içinden nasıl çıkarız? Biz 4-5 liraya domates satmayı hedeflerken şu anda serbest piyasada 2 bin-2 bin 200 liraya domates alımları var. Tamamen zarardayız. Çiftçinin bu girdiği ekonomik krizden çıkmasının imkanı yok. Bu maliyetlerle, bu işçilikle, paranın dönmemesiyle yapabileceğimiz bir şey yok. Üretiyoruz, çabalıyoruz çoluk çocuk, ailece ama sonuçta zarar ediyorsun. Geçen yıl buna göre iyiydi. Devletimizin bir tarım politikası olduğuna inanmıyorum. Bir sene iyi, 10 sene kötü. Böyle giderse stop edeceğiz. Bırakacağız. Üretemem. Ben şu anda seneye üretemem. Domates fiyatları da böyle devam ederse ben üretime devam edemem. Ya gireceğiz bir yerde çalışacağız ya bu işi bırakacağız ya da asalak bir yaşam süreceğiz.”

Fatih Karabatı – Belediye Başkanı

Karabatı: “Bir sonraki nesil bu işi yapmayacak”

ANKA Ajans’a bir açıklama yapan Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı ise, ilçedeki tarım sorununu şöyle özetledi: “2024 yılı çok sıkıntılı bir sezon olarak başladı. İlk önce süregelen bezelye, sonrasında soğan ve ardından karpuzla devam eden bir süreç. Gerçekten zor günler geçiren Türk çiftçisi, domates üreticileri aynı sıkıntıyı çekiyorlar. Tabii ki bunların başlı sebeplerinden biri, hükümetin gerçekten mevcut desteklerle ve teşviklerle üreticimizi doğru yönlendirmemesinden kaynaklanan sıkıntılar. Çünkü belirli ürünlerde takılı kaldık. Bir sonraki yılda umutların vaat ettiği ürünleri ekmeye başladık. Maalesef ki bizim şeker pancarımız, mısır, buğday arpa gibi hatta ayçiçeği gibi ürünlerimiz artık tarla deseninden çıkmak üzere ve çıktı diyebilirim. Türk çiftçisinin en azından bu sezon için bu salça kotalarından dolayı yurt dışı pazarını kaybetmesine sebep olan iktidarın bir an önce kendini toparlamasını ve gerçekten Türk çiftçisinin yanında olmasını söylemek istiyorum. Aynı zamanda üreticinin yaş ortalaması 58’lere vardı. Bir sonraki neslin bu işi yapmayacağı aşikar. Biz bu konuda da doğru teşviklerle inşallah Karacabey çiftçisine ve Türk çiftçisine yardımcı olabileceklerini düşünüyorum. Bizler de Karacabey Belediyesi olarak bundan sonraki süreçte çiftçimizin her daim yanında olacağız. Ne gerekiyorsa da elimizden geleni yapacağız. İnşallah ürünlerini alma konusunda da sanayici firmalarla görüşüp bizler de bu konuda yardımcı olacağız Türk çiftçisine.”

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Ekonomi

KESKİNOĞLU LEZZETLERİ AVRUPA MUTFAKLARINDA YERİNİ ALMAYA HAZIRLANIYOR

Keskinoğlu, Avrupa Birliği ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihracatı gerçekleştirmek için yetki belgesi aldı.

Yıllık 30 bin ton işlenmiş piliç eti üretim kapasitesine sahip Keskinoğlu, ihracat hacmini genişletmeye devam ediyor. Şirket, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri tarafından gerçekleştirilen denetimler sonucunda yetki belgesini alarak, AB’ye ihracat sürecini başlattı.

Keskinoğlu Genel Müdürü Önder Matlı, ‘Dünya trendlerini çok yakından takip ediyoruz, kısa ve uzun vadeli planlarımızı sürekli güncelliyoruz.  Şehir ve aile hayatı tüketicinin taleplerini hızla değiştiriyor. İnsanlar için zaman çok kıymetli. O nedenle az vakitte, kolayca hazırlanan pratik ürünler ön plana çıkıyor. Bu eğilimi uzun yıllardır Avrupa raflarında gözlemliyoruz’ dedi.

“AB ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihraç etmemizi sağlayacak yetki belgesini aldık”

Sektörün gelişmesi adına yeni alternatif pazarların bulunmasının önemine dikkat çeken Önder Matlı, “Tarım ve Orman Bakanlığımızın geçtiğimiz yıldan itibaren yürüttüğü yoğun çalışmalar sonuç verdi. Keskinoğlu olarak yapılan denetimlerin ardından AB ülkelerine ihracat yapmamızı sağlayacak yetki belgesini aldık. Bu konuda AB ülkeleri ile yoğun görüşmelerimiz sürüyor. Kısa süre içerisinde Keskinoğlu lezzetleri Avrupa mutfaklarında yerini alacak. İhracatta düzenli ihracatın sürdürebilirliğine yönelik çalışmaların yanı sıra; potansiyel pazarlarda kalıcı olabilmek de bir o kadar önemli. Ülke olarak, sektör olarak bunu mümkün kılacak kaliteli üretim ve sürdürülebilir tedarik gücüne sahibiz. Bununla beraber Avrupa Birliği gibi sektörümüz için yeni alternatif pazarların bulunması, mevcut ihraç pazarlarının kapanması neticesinde ortaya çıkabilecek üretim fazlasının yönetilmesi konusundaki zorlukların bertaraf edilmesini sağlayacaktır” dedi.

Keskinoğlu lezzetleri 6 kıtada 66 ülkeye ihraç ediliyor

Hali hazırda 6 kıtada 66 ülkeye piliç eti, işlenmiş piliç ürünleri, sofralık yumurta, pastörize yumurta ve viyol gibi 100’den fazla çeşit ürünü ihraç eden Keskinoğlu, Balkanlar’dan Uzakdoğu’ya, Güney Amerika’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Pasifik Adaları’na kadar, dünya genelinde çok sayıda ülkeye ihracat gerçekleştirmektedir.

Continue Reading

Güncel

RAMAZAN SONU VE MART AYI ÜRETİCİ MARKET FİYATLARI

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan sonu ve Mart ayı üretici market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

“Ramazan sonu ve Mart ayında üretici market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 208 ile kuru fasulyede görüldü” diyen Bayraktar, yapılan araştırmayı paylaştı;

“Kuru fasulyedeki fiyat farkını yüzde 206,8 ile nohut, yüzde 202,5 ile kuru kayısı, yüzde 186 ile kırmızı mercimek, yüzde 174,6 ile yeşil mercimek takip etti.

Kuru fasulye ve nohut 3,1 kat, kuru kayısı 3 kat, kırmızı mercimek 2,9 kat, yeşil mercimek 2,7 kat fazlaya satıldı.

Üreticide 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 102 lira 53 kuruşa, 31 lira 56 kuruş olan nohut 96 lira 82 kuruşa, 150 lira olan kuru kayısı, 453 lira 70 kuruşa, 22 lira 94 kuruş olan kırmızı mercimek 65 lira 61 kuruşa, 29 lira 33 kuruş olan yeşil mercimek 80 lira 53 kuruşa markette satıldı.

Mart ayında fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette maydanoz, üreticide beyaz lahana oldu.”

Market fiyatları

“Mart ayında markette 39 ürünün 30’unda fiyat artışı, 9’unda fiyat azalışı görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 53,7 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 38,8 ile patates, yüzde 19,8 ile elma, yüzde 19,5 ile sivri biber takip etti.Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 8 ile maydanoz oldu. Maydanozdaki fiyat düşüşünü yüzde 6,7 ile ıspanak, yüzde 5,9 ile marul ve kuru incir izledi.”

Üretici fiyatları

“Mart ayında üreticide 31 ürünün 14’ünde fiyat artışı olurken, 9’unda fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 23,4 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 13,9 ile maydanoz, yüzde 12,6 ile kuru soğan, yüzde 10,3 ile domates izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 68,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 28,3 ile patates, yüzde 20 ile Antep fıstığı, yüzde 16,7 ile yeşil soğan takip etti.”

“Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep fiyatları etkiledi”

“Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep, bazı ürünlerin fiyatlarını etkiledi. Geçtiğimiz günlerde yaşanan don sebebiyle narenciye bahçeleri dondan zarar gördü. Piyasadaki ürünün azalmasıyla da sezon boyunca düşük seyreden limon fiyatları arttı. Çukurova bölgesinde yaşanan don sebebiyle erkenci çeşitlerde yüzde 50-60 oranında, geçci patateste yüzde 30-35 oranında zarar olduğu tahmin ediliyor.

Yaşanan don, hasat süresini de geciktirdiğinden yıl boyunca fiyat düşüklüğü yaşanan patateste fiyat artışı yaşandı. Ramazan Bayramı nedeniyle talepte yaşanan artış Antep fıstığı fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Yeşil soğan ve ıspanakta kar yağışı sebebiyle seralar yıkıldı, ürünler açıkta kalarak bozuldu. Arz azaldığı için de fiyatlar yükseldi.

Bafra bölgesinde kışlık sebzelerde geçtiğimiz aylarda yaşanan sel ve kar yağışı nedeniyle çoğu üründe bozulmalar yaşandı. Bu durum alım gücü düşen üreticilerimizin beyaz lahana, maydanoz ve marulu düşük fiyata satmasına sebep oldu. Kuru soğanda Çukurova Bölgesinde yaşanan don sebebiyle hasadın gecikmesi ve ticari anlaşmalarla gelen kuru soğan ithalatları sebebiyle arzdaki artış fiyatları düşürdü.”

Mart ayı ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler

“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Mart ayında, Şubat ayına göre, amonyum nitrat gübresi yüzde 3,7, üre gübresi yüzde 1,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,5, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1, DAP gübresi yüzde 0,3 oranında arttı. Geçen yılın Mart ayına göre son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 34,6, DAP gübresi yüzde 33,9, üre gübresi yüzde 32,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 28,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 25,8 oranında arttı.

Mart ayında şubat ayına göre besi yemi yüzde 1,8, süt yemi yüzde 1,7, son bir yılda süt yemi yüzde 24,9, besi yemi ise yüzde 24,8 oranında arttı. İlaç fiyatları yıllık yüzde 14,9 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatı son bir yılda yüzde 11,1 oranında artarken, geçen aya göre yüzde 2,3 oranında düşüş oldu.”

Continue Reading

Yerel

BAŞKAN KARABATI TALİMAT VERDİ, MARKET DENETİMLERİ SIKLAŞTI!

Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın talimatıyla Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçedeki marketlerde denetimleri sıklaştırarak, son kullanma tarihi geçmiş ürünler ve fiyat etiketi uyumsuzlukları gibi konularda denetimler gerçekleştiriyor. Yapılan denetimlerde 26 markete idari işlem yapıldı ve son kullanma tarihi geçmiş ürünler imha edildi. Başkan Karabatı, denetimlerin kararlılıkla devam edeceğini belirtti.

Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın talimatıyla Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçe genelindeki marketlerde denetimlerini sıklaştırarak vatandaşların güvenilir gıda ürünlerine erişimini sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda son olarak ilçede faaliyet gösteren zincir ve yerel marketlerde yapılan denetimlerde, çeşitli konularda incelemeler yapılarak tüketicilerin sağlığına zarar verebilecek ürünlerin önüne geçilmeye çalışılıyor. Denetimlerde, özellikle son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin raflarda bulunup bulunmadığı, ürünlerin saklama koşulları, hijyen standartları ve fiyat etiketleri gibi konular üzerinde duruldu.

Yapılan denetimler sonucunda, marketlerin raf fiyatları ile kasa fiyatları arasında fark olduğu tespit edilen 26 işyerine tespit tutanağı tutuldu ve ilgili Ticaret İl Müdürlüğü’ne idari yaptırım için yazı yazıldı. Ayrıca, marketlerde yapılan denetimlerde son kullanma tarihi geçmiş olan ürünler belediye tarafından müsadere edilerek imha edildi. Bu kapsamda 80 işyerine belediyenin emir ve yasaklarını belirleyen yönetmeliğin 43. maddesi gereğince idari işlem yapıldı.

Bilindiği üzere 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.54/2 ve Fiyat Etiketi Yönetmeliği gereğince; etiket, tarife ve fiyat listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanıyor. Karacabey Belediyesi’nin emir ve yasaklarını belirleyen yönetmeliğin 43. maddesine göre son kullanma tarihi geçmiş, çürümüş, kokmuş, kurtlanmış veya bozulmuş gıda maddelerinin satılması yasaktır. Bu gibi mallar müsadere edilerek gıda kontrolörü raporu ile imha edilir.

Karacabey genelinde market denetimlerinin kararlı bir şekilde sürdürüleceğini vurgulayan Belediye Başkanı Fatih Karabatı, marketlerde satışa sunulan ürünlerde tüketim tarihi, gramaj, hijyen ve kasa-etiket uyumu kriterlerinin denetlendiğini ve uyumsuzluk tespit edilen marketlerle ilgili idari işlemlerin yapıldığını vurguladı. Başkan Karabatı, Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin ilgili kurumlarla koordineli bir şekilde bu çalışmaları sürdürdüğünü belirterek, vatandaşların sağlıklı ürünler tüketmesi için denetimlere aralıksız devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Continue Reading

Trending