Connect with us

Ekonomi

“İLK 100 GÜN GEÇTİ, BİR 100 GÜN DAHA BÖYLE GEÇMESİN”

Demokrasi ve Atılım Partisi Karacabey İlçe Başkanı Şaban Önen, partisinin AK Parti hükümetinin ilk 100 günüyle ilgili değerlendirmesini ilçe kamuoyuyla paylaştı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ekonomiden hukuka, afet yönetiminden eğitime, gençlik politikalarından tarıma her alanda hükümetin ilk 100 gününü değerlendiren açıklamasına dikkat çeken Önen, hızla yapılması gerekenlere de dikkat çekerek, “Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’ın söylediklerinin tamamı hızlı ve kolay uygulanacak; uygulandığında da ülkemizi topyekûn ayağa kaldıracak adımlardır.” dedi.

“İlk 100 gün, iktidarın neleri başarabildiğini göstermesinin yanında ileride neler başarabileceğine de işaret eder, istikametinin ne olduğunu gösterir” diyerek sözlerine başlayan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacanın, dikkat çeken açıklamalarında öne çıkan ifadeler şöyle:

“Kur korumalı mevduat asrın ekonomik felaketidir ve bizzat Erdoğan tarafından memleketin başına getirilmiştir”

Ali Babacan’ın ilk konu başlığı ekonomi oldu. 6 Şubat depremine atıfta bulunan Babacan, “Bakın deprem olmuş. Asrın felaketi 104 milyar dolar. Son dönemde yapılan vergi artışlarına gerekçeolarak da hep o deprem gösteriliyor değil mi? ‘Ne yapalım. Bu yükü paylaşacağız. Herkes fedakârlık yapsın’ diyorlar. Bu 104 milyar doların maliyetini karşılamak için âdeta ‘bu vergileri saldık’ diyorlar. Evet. Bu deprem asrın doğal felaketi olabilir. Ama bu 125 milyar dolarlık Kur Korumalı Mevduat (KKM) da asrın ekonomik felaketidir. Ve bu felaket bizzat Sayın Erdoğan tarafından bu memleketin başına getirilmiştir.” dedi.

Babacan, sözlerine şöyle devam etti: Seçimden sonra kur korumalı mevduat için kur farklarının tamamını ödemeye başlayan Merkez Bankası, bunun için karşılıksız para basmaktadır. Kur korumalı mevduatın büyüklüğü 125 milyar dolara ulaştı. Ekonomi yönetimine soruyorum; Karşılıksız para basarak ödenen bu kur farkları enflasyonu ne kadar azdırmaktadır?”

“TÜİK’te kadro değişikliği yapılmadı”

TÜİK’in yıllardır enflasyon rakamlarını olduğundan düşük açıkladığını vurgulayan Babacan, “Sayın Erdoğan, zamanında yakın çalıştığım ekonomi kurmaylarını iş başına getirerek, 2015’ten beri yarattığı güven bunalımını çözebileceğini düşünüyor. Oysa en basitinden enflasyonu doğru ve gerçekçi hesaplamasını beklediğimiz kurumda, TÜİK’te herhangi bir kadro değişikliği yapılmadı. TÜİK deyip geçmeyin. Emekli maaşları, memur maaşları, asgari ücret… Hepsinde artışları TÜİK’i esas alarak yapıyorlar. Bozacının şahidi şıracı hesabı.” ifadelerini kullandı.

“İhracat reeskont kredilerini kısıtlamayın”

Merkez Bankası’nın üreticileri kısıtlamaması yönünde de çağrıda bulunan Babacan, şunları kaydetti: “Merkez Bankası para basar. Evet. Parayı basar. Ama bastığı para üretime gider. Oradan ihracata gider. Sonra döviz olup gelip Merkez Bankası’nın döviz rezervine eklenir. Dolayısıyla bir Merkez Bankası’nın para basması için hayırlı yol, temiz yol budur. Parayı basıyor, ihracatçımıza veriyor, üretim oluyor, ihracat oluyor, dövize dönüyor, dövizden sonra da tekrar Merkez Bankası’nın kasasına döviz rezervi olarak giriyor. Buradan hükümete ve Merkez Bankası’na çağrım asla bu ihracat reeskont kredilerini kısıtlamayın, önünü tamamen açın. Bakın bedava tavsiyelerde bulunuyoruz. Fatura falan gelmeyecek bundan sonra. Sağa sola, danışmanlara sormaya ihtiyaç yok. Birikim burada, bu salonda, DEVA çatısı altında.”

“Tek haneli enflasyon için koyulan hedef 2026, ölme eşeğim ölme”

DEVA Partisi Lideri Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kastederek; “2018’den bu yana tek haneli enflasyon diye diye bugüne geldi. Bugün de 2026’da tek haneye ineceğini söylüyor, ölme eşeğim ölme! Bu memlekette karpuz dilimle satılır hale geldi. Çoban salatası olmuş ağa salatası.” dedi. Babacan sözlerine; “Seçimden önce ‘Bedava Doğalgaz’ bilboardları asıp, sonra zamları ve vergileri bindirmek halkı aldatmak değil de nedir? Yerel seçimlere giderken bunları yapanlar, yerel seçim sonrası için daha ne sürprizler hazırlıyor kim bilir?” diyerek devam etti.

“İtibardan tasarruf olmaz diye diye ülkenin itibarını fakirliğe getirdiler”

Ali Babacan, açıklamasında kamuda israf meselesine şu sözlerle değindi: “KDV tüm ürünlerde arttı. Akaryakıtta ÖTV arttı. Kurumlar vergisi arttı. Motorlu taşıtlar vergisini bir aldılar, şimdi ikinci kez tekrar alıyorlar. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diye diye ülkenin itibarını fakirliğe getirdiler. Kamuda ise lükse, şatafata devam ettiler. Milletten fedakarlık yapmasını istiyorlar, ancak kendileri en ufak bir fedakarlığa yanaşmıyorlar.”

“İlk 100 gün, iktidarın çalışanları da emeklileri de korumadığını gösteriyor”

“Üzülerek söylüyorum ki ilk 100 gün, bu iktidarın çalışanları da emeklileri de korumadığını gösteriyor” diyen Babacan, “Enflasyonla mücadelede ‘Gelirler Politikası’ diyorlar. Türkçesi, alın teriyle çalışanların geliri fazla artmayacak. 1 Temmuz’da bütün maaşlar arttı, ama en düşük emekli maaşına hiçbir iyileştirme yapılmadı. Emeklilerimiz 7.500 lira almaya devam ediyor. Açlık sınırı 12.198 lira. En düşük emekli maaşıyla, asgari ücretle açlık sınırı arasındaki makas her geçen gün daha da açılıyor.” ifadelerini kullandı.

“Gerçek bir hukuk devletinde, İçişleri Bakanı’nın kim olduğuna bağlı olarak bir insanın suçlu veya suçsuz olduğu değişir mi?”

“Hukuk zemini olmadan, ekonomiyi inşa edemezsiniz. Bunu hep tekrarladım” diyen Ali Babacan, açıklamasının devamında “Yeni Anayasa” gündemine de değindi. “Mevcut Anayasaya uymayan, kanunları tanımayan, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan bir iktidar; yeni anayasa yapsa ne olur, yapmasa ne olur?” diye soran Ali Babacan, yeni bir anayasa için önce güven tesisi gerektiğini ifade etti. Babacan, “Gerçek bir hukuk devletinde, İçişleri Bakanı’nın kim olduğuna bağlı olarak bir insanın suçlu veya suçsuz olduğu değişir mi? Gerçek hukuk devletinde çeteler, mafya, uyuşturucu kaçakçıları böyle rahatça cirit atamaz.” dedi.

“Demokrasi ve hukukta gerekenleri yapmazsanız tek haneli enflasyonu rüyanızda görürsünüz”

DEVA Lideri Babacan’ın gündeminde Avrupa Birliği ilişkileri de vardı. “Açıklamaların üzerine Sayın Erdoğan ne diyor? ‘Gerekirse Avrupa Birliği ile yolları ayırırız’ diyor. Ya arkadaş, mesele Avrupa Birliği ile yolları ayırmak değil ki. Mesele demokrasi ve hukuk ile yolları ayırmak. Hala anlamıyor musunuz?” diye sorarak ekledi: “Demokrasi ve hukukta gerekenleri yapmazsanız, 2026’da bile tek haneli enflasyonu siz ancak rüyanızda görürsünüz.”

Babacan’dan 6 Şubat depremleri için “Dönemin İçişleri Bakanının ve AFAD yönetiminin eksikleri, ihmali, hataları için araştırma komisyonu” teklifi

Ali Babacan 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından hükümetin “Ulusal Risk Kalkanı Modeli”ni hayata geçirdiğini, ancak seçim sonrası ilgili bakanın değişmesiyle model kapsamında sunulan vaatlerin unutulduğunu söyledi. “İlk 48 saatte ne yaptınız, ne yapamadınız. Dönemin İçişleri Bakanı’nın ve AFAD yönetiminin eksiklikleri, ihmali, hataları için niçin bir araştırma komisyonu kurmuyorsunuz?” diye soran Babacan, deprem konutları inşasıyla ilgili sürecin çoğu ilde işlediğini ve konunun yakın takipçisi olduklarını dile getirdi. Babacan, “Bakanlığın kendi ilan ettiği inşaat maliyetlerinin çok çok üstündeki fiyatlara ihale edilen bu projelerden bir kısmının yerel seçimlerden önce tamamlanmasıyla ilgili çabayı görüyoruz. Ancak felaketin üzerinden geçen yedi aya rağmen su temininde aksaklıklar ve hijyen sorunları devam ediyor. Hasar tespit çalışmaları istenilen standartlara göre yapılmıyor. Ekonomik, sosyal, kültürel etkiler ihmal edilerek yapılanlar sadece konut inşasına indirgeniyor.” dedi.

“Yapılacakları canlarımızı kaybettikten sonra konuşmayalım”

Babacan, deprem olduğunda sistemin felç olmaması adına deprem gerçeğinin bakanlık düzeyinde ele alınması gerektiğini vurguladı. Yeni bir Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı kurulması gerektiğinin, ortak akıl ürünü ve kapsamlı yeni bir“deprem kanunu”na ihtiyaç olduğunun ve KFK sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Babacan, “Uzmanlar İstanbul için, Marmara için uyarıyor. Bingöl, Adana için uyarıyor. Yine önceden olduğu gibi iş işten geçtikten sonra, canlarımızı kaybettikten sonra yapılacakları konuşmayalım.” ifadesini kullandı.

“Eğitimi dar ideolojik kalıplara hapsetmeyin”

Babacan, “Hep söyledim, dünyanın hızla dijitalleştiği bir yüzyılda kalkınmanın en temel unsuru eğitim” diyerek değerlendirmesine eğitim başlığıyla devam etti. “İktidar, eğitimi bir kutuplaşma aracı olarak kullanmaktan vazgeçmelidir” diyen Babacan, bu uyarının muhalefet için de geçerli olduğunun altını çizdi. Babacan, “Her parti kendi dar ideoloji penceresinden eğitime baktığında, olan evlatlarımıza oluyor.” Babacan, eğitim alanında acilen yapılması gerekenler arasında örgün eğitimin 3 yaşında başlaması, KYK burs ve kredilerinin gerçek enflasyona göre belirlenmesi ve okulların sınava hazırlık odağından çıkarılması gibi öncelikler sıraladı.

“Bizden alıntılanan vaatler helali hoş olsun, keşke uygulansa”

DEVA Partisi Lideri Babacan, partisinin telefon, tablet, bilgisayar, oyun konsolu gibi tüm teknoloji ürünlerindeki vergileri düşürme vaadini de hatırlattı. Bu vaatte herhangi bir sınırlama olmadığının altını çizen Babacan, hükümetin gençlere cep telefonu ve bilgisayar alımlarında bir defaya mahsus vergi muafiyeti sağlamasını “Ürünlerle ilgili kısıtlamalar getirildi. Gençlerimizin tercih özgürlüğü yok. Gençlere vaat ettikleri 10 GB ücretsiz internetten de hâlâ ses seda yok. Biz 6-25 yaş arası tüm gençlere bedava internet hizmeti sunacağız demiştik” diyerek değerlendirdi. Babacan hükümetin ‘Gençlik Kartı’ vaadini de anımsatarak “Buna yönelik bir çalışma da yok. Biliyorsunuz bu da bizim vaatlerimizden alıntıydı. Helali hoş olsun. Olsun da keşke uygulansa.” diye konuştu.

“Seçim öncesi mazot 20 lira iken bugün 40 liranın üzerinde, çiftçi ne yapsın?”

Babacan, ülkemizin bir savaşın içinde olan Rusya’dan, Ukrayna’dan gelecek ayçiçeği yağına, buğdaya, mercimeğe, hayvan yemine, gübreye mahkum hale geldiğini dile getirirken, iktidarın derhal yapması gerekenleri sıraladı. Babacan, “Buğday, arpa, yulaf, çeltikte mazot ve gübre desteği avans mahiyetinde ayni olarak erkene, Ekim ayına çekildi. Ama destek miktarı belli değil. Seçimlerden önce mazotun litre fiyatı 20 lira iken, bugün itibariyle 40 liranın üzerinde. Bu ne demek biliyor musunuz? 100 günde yüzde 100’den fazla artış demek.” ifadelerini kullandı. DEVA Partisi Lideri, “Çiftçiye ‘Sen yeter ki üret’ diyorsanız, üretim maliyetleri, alım fiyatları ve dünya fiyatları arasında çiftçiyi zarar ettirmeyecek şekilde bir denge kurmak lazım. Gıda enflasyonuyla esas mücadele budur.” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Biz uyarılarımızı ve tavsiyelerimizi samimiyetle paylaşıyoruz. Artık yanlışlardan dönülsün, mevcut kriz daha da derinleşmesin. Her bir vatandaşımız insan onuruna yakışır bir hayat yaşasın istiyoruz. Yanlış gördüklerimizi söylemekten, uyarılar yapmaktan vazgeçmeyeceğiz.” şeklinde konuştu.

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Ekonomi

KESKİNOĞLU LEZZETLERİ AVRUPA MUTFAKLARINDA YERİNİ ALMAYA HAZIRLANIYOR

Keskinoğlu, Avrupa Birliği ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihracatı gerçekleştirmek için yetki belgesi aldı.

Yıllık 30 bin ton işlenmiş piliç eti üretim kapasitesine sahip Keskinoğlu, ihracat hacmini genişletmeye devam ediyor. Şirket, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri tarafından gerçekleştirilen denetimler sonucunda yetki belgesini alarak, AB’ye ihracat sürecini başlattı.

Keskinoğlu Genel Müdürü Önder Matlı, ‘Dünya trendlerini çok yakından takip ediyoruz, kısa ve uzun vadeli planlarımızı sürekli güncelliyoruz.  Şehir ve aile hayatı tüketicinin taleplerini hızla değiştiriyor. İnsanlar için zaman çok kıymetli. O nedenle az vakitte, kolayca hazırlanan pratik ürünler ön plana çıkıyor. Bu eğilimi uzun yıllardır Avrupa raflarında gözlemliyoruz’ dedi.

“AB ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihraç etmemizi sağlayacak yetki belgesini aldık”

Sektörün gelişmesi adına yeni alternatif pazarların bulunmasının önemine dikkat çeken Önder Matlı, “Tarım ve Orman Bakanlığımızın geçtiğimiz yıldan itibaren yürüttüğü yoğun çalışmalar sonuç verdi. Keskinoğlu olarak yapılan denetimlerin ardından AB ülkelerine ihracat yapmamızı sağlayacak yetki belgesini aldık. Bu konuda AB ülkeleri ile yoğun görüşmelerimiz sürüyor. Kısa süre içerisinde Keskinoğlu lezzetleri Avrupa mutfaklarında yerini alacak. İhracatta düzenli ihracatın sürdürebilirliğine yönelik çalışmaların yanı sıra; potansiyel pazarlarda kalıcı olabilmek de bir o kadar önemli. Ülke olarak, sektör olarak bunu mümkün kılacak kaliteli üretim ve sürdürülebilir tedarik gücüne sahibiz. Bununla beraber Avrupa Birliği gibi sektörümüz için yeni alternatif pazarların bulunması, mevcut ihraç pazarlarının kapanması neticesinde ortaya çıkabilecek üretim fazlasının yönetilmesi konusundaki zorlukların bertaraf edilmesini sağlayacaktır” dedi.

Keskinoğlu lezzetleri 6 kıtada 66 ülkeye ihraç ediliyor

Hali hazırda 6 kıtada 66 ülkeye piliç eti, işlenmiş piliç ürünleri, sofralık yumurta, pastörize yumurta ve viyol gibi 100’den fazla çeşit ürünü ihraç eden Keskinoğlu, Balkanlar’dan Uzakdoğu’ya, Güney Amerika’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Pasifik Adaları’na kadar, dünya genelinde çok sayıda ülkeye ihracat gerçekleştirmektedir.

Continue Reading

Güncel

RAMAZAN SONU VE MART AYI ÜRETİCİ MARKET FİYATLARI

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan sonu ve Mart ayı üretici market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

“Ramazan sonu ve Mart ayında üretici market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 208 ile kuru fasulyede görüldü” diyen Bayraktar, yapılan araştırmayı paylaştı;

“Kuru fasulyedeki fiyat farkını yüzde 206,8 ile nohut, yüzde 202,5 ile kuru kayısı, yüzde 186 ile kırmızı mercimek, yüzde 174,6 ile yeşil mercimek takip etti.

Kuru fasulye ve nohut 3,1 kat, kuru kayısı 3 kat, kırmızı mercimek 2,9 kat, yeşil mercimek 2,7 kat fazlaya satıldı.

Üreticide 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 102 lira 53 kuruşa, 31 lira 56 kuruş olan nohut 96 lira 82 kuruşa, 150 lira olan kuru kayısı, 453 lira 70 kuruşa, 22 lira 94 kuruş olan kırmızı mercimek 65 lira 61 kuruşa, 29 lira 33 kuruş olan yeşil mercimek 80 lira 53 kuruşa markette satıldı.

Mart ayında fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette maydanoz, üreticide beyaz lahana oldu.”

Market fiyatları

“Mart ayında markette 39 ürünün 30’unda fiyat artışı, 9’unda fiyat azalışı görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 53,7 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 38,8 ile patates, yüzde 19,8 ile elma, yüzde 19,5 ile sivri biber takip etti.Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 8 ile maydanoz oldu. Maydanozdaki fiyat düşüşünü yüzde 6,7 ile ıspanak, yüzde 5,9 ile marul ve kuru incir izledi.”

Üretici fiyatları

“Mart ayında üreticide 31 ürünün 14’ünde fiyat artışı olurken, 9’unda fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 23,4 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 13,9 ile maydanoz, yüzde 12,6 ile kuru soğan, yüzde 10,3 ile domates izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 68,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 28,3 ile patates, yüzde 20 ile Antep fıstığı, yüzde 16,7 ile yeşil soğan takip etti.”

“Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep fiyatları etkiledi”

“Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep, bazı ürünlerin fiyatlarını etkiledi. Geçtiğimiz günlerde yaşanan don sebebiyle narenciye bahçeleri dondan zarar gördü. Piyasadaki ürünün azalmasıyla da sezon boyunca düşük seyreden limon fiyatları arttı. Çukurova bölgesinde yaşanan don sebebiyle erkenci çeşitlerde yüzde 50-60 oranında, geçci patateste yüzde 30-35 oranında zarar olduğu tahmin ediliyor.

Yaşanan don, hasat süresini de geciktirdiğinden yıl boyunca fiyat düşüklüğü yaşanan patateste fiyat artışı yaşandı. Ramazan Bayramı nedeniyle talepte yaşanan artış Antep fıstığı fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Yeşil soğan ve ıspanakta kar yağışı sebebiyle seralar yıkıldı, ürünler açıkta kalarak bozuldu. Arz azaldığı için de fiyatlar yükseldi.

Bafra bölgesinde kışlık sebzelerde geçtiğimiz aylarda yaşanan sel ve kar yağışı nedeniyle çoğu üründe bozulmalar yaşandı. Bu durum alım gücü düşen üreticilerimizin beyaz lahana, maydanoz ve marulu düşük fiyata satmasına sebep oldu. Kuru soğanda Çukurova Bölgesinde yaşanan don sebebiyle hasadın gecikmesi ve ticari anlaşmalarla gelen kuru soğan ithalatları sebebiyle arzdaki artış fiyatları düşürdü.”

Mart ayı ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler

“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Mart ayında, Şubat ayına göre, amonyum nitrat gübresi yüzde 3,7, üre gübresi yüzde 1,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,5, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1, DAP gübresi yüzde 0,3 oranında arttı. Geçen yılın Mart ayına göre son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 34,6, DAP gübresi yüzde 33,9, üre gübresi yüzde 32,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 28,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 25,8 oranında arttı.

Mart ayında şubat ayına göre besi yemi yüzde 1,8, süt yemi yüzde 1,7, son bir yılda süt yemi yüzde 24,9, besi yemi ise yüzde 24,8 oranında arttı. İlaç fiyatları yıllık yüzde 14,9 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatı son bir yılda yüzde 11,1 oranında artarken, geçen aya göre yüzde 2,3 oranında düşüş oldu.”

Continue Reading

Yerel

BAŞKAN KARABATI TALİMAT VERDİ, MARKET DENETİMLERİ SIKLAŞTI!

Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın talimatıyla Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçedeki marketlerde denetimleri sıklaştırarak, son kullanma tarihi geçmiş ürünler ve fiyat etiketi uyumsuzlukları gibi konularda denetimler gerçekleştiriyor. Yapılan denetimlerde 26 markete idari işlem yapıldı ve son kullanma tarihi geçmiş ürünler imha edildi. Başkan Karabatı, denetimlerin kararlılıkla devam edeceğini belirtti.

Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın talimatıyla Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçe genelindeki marketlerde denetimlerini sıklaştırarak vatandaşların güvenilir gıda ürünlerine erişimini sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda son olarak ilçede faaliyet gösteren zincir ve yerel marketlerde yapılan denetimlerde, çeşitli konularda incelemeler yapılarak tüketicilerin sağlığına zarar verebilecek ürünlerin önüne geçilmeye çalışılıyor. Denetimlerde, özellikle son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin raflarda bulunup bulunmadığı, ürünlerin saklama koşulları, hijyen standartları ve fiyat etiketleri gibi konular üzerinde duruldu.

Yapılan denetimler sonucunda, marketlerin raf fiyatları ile kasa fiyatları arasında fark olduğu tespit edilen 26 işyerine tespit tutanağı tutuldu ve ilgili Ticaret İl Müdürlüğü’ne idari yaptırım için yazı yazıldı. Ayrıca, marketlerde yapılan denetimlerde son kullanma tarihi geçmiş olan ürünler belediye tarafından müsadere edilerek imha edildi. Bu kapsamda 80 işyerine belediyenin emir ve yasaklarını belirleyen yönetmeliğin 43. maddesi gereğince idari işlem yapıldı.

Bilindiği üzere 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.54/2 ve Fiyat Etiketi Yönetmeliği gereğince; etiket, tarife ve fiyat listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanıyor. Karacabey Belediyesi’nin emir ve yasaklarını belirleyen yönetmeliğin 43. maddesine göre son kullanma tarihi geçmiş, çürümüş, kokmuş, kurtlanmış veya bozulmuş gıda maddelerinin satılması yasaktır. Bu gibi mallar müsadere edilerek gıda kontrolörü raporu ile imha edilir.

Karacabey genelinde market denetimlerinin kararlı bir şekilde sürdürüleceğini vurgulayan Belediye Başkanı Fatih Karabatı, marketlerde satışa sunulan ürünlerde tüketim tarihi, gramaj, hijyen ve kasa-etiket uyumu kriterlerinin denetlendiğini ve uyumsuzluk tespit edilen marketlerle ilgili idari işlemlerin yapıldığını vurguladı. Başkan Karabatı, Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin ilgili kurumlarla koordineli bir şekilde bu çalışmaları sürdürdüğünü belirterek, vatandaşların sağlıklı ürünler tüketmesi için denetimlere aralıksız devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Continue Reading

Trending