Connect with us

Güncel

CHP, EĞİTİMDE GÜVENLİK ZAFİYETLERİNİ GÜNDEME GETİRDİ

Cumhuriyet Halk Partisi Karacabey İlçe Başkanı Mustafa Utku, 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’nın ikinci yarısının Pazartesi günü başladığını belirtti. Cumhuriyet Halk Partisi adına yaptığı basın açıklamasında, ihmalkarlık ve denetimsizlik nedeniyle Kartalkaya’da tatildeyken yanarak hayatını kaybeden 36 çocuğun okullarına dönemediğini ve toplamda 78 vatandaşın hayatını kaybettiğini ifade etti. Utku, yetkililerin sorumluluk almadığını ve okulların güvenliğinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Konu ile ilgili CHP Genel Merkezi’nden eş zamanlı yaptığı açıklamayı Karacabey kamuoyuyla paylaşan İlçe Başkanı Utku, şu ifadelere yer verdi: “2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’nın ikinci yarısı Pazartesi günü başladı. Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Cumhuriyet Halk Partisi Maalesef bugün ihmalkarlık ve denetimsizlik yüzünden okulunda ikinci döneme başlayamayan 36 çocuğumuz var. Onlar yarıyıl tatilinde aileleriyle birlikte gittikleri Kartalkaya’da yanarak can verdiler. Yetkililerin sorumluluk almayı kabul etmediği ihmaller yüzünden hayatını kaybeden 78 vatandaşımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, sevenlerine ve ülkemize başsağlığı diliyoruz.

Bu felaketle birlikte okulların ve yurtların güvenliğini bir kez daha düşünmeliyiz. Defalarca uyarmamıza rağmen hiçbir tedbir alınmaması nedeniyle, okul kazaları, afetler, acil durumlar, iş güvenliği, trafik güvenliği, okul güvenliği ve dış alan güvenliği gibi konulardaki yetersizlikler çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin canına mal oluyor. Müfettişlik sisteminin tarumar edilmesiyle birlikte de okullarımız yeterince denetlenmiyor.

Çocuklar için en güvenilir alanlardan biri olması gereken okullar, maalesef birçok kaza, yaralanma, şiddet ve ölüme sahne oluyor. Öyle ki, 2 Eylül’de birinci sınıfa başlayacak olan Miray Aslan çocuğumuz okul bahçesinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. 16 yaşındaki Mehmet Eren Parlak arkadaşı tarafından okulda tabanca ile vurularak öldürüldü. Sibel Turan öğretmenimiz iş güvenliği ve yeterli personel olmadığı, İbrahim Oktugan öğretmenimiz ise okul güvenliği olmadığı için hayatını kaybetti.

Bu hafta aynı zamanda 6 Şubat Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin ikinci yıl dönümü. Buradan bir kez daha depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, sevenlerine ve ülkemize başsağlığı diliyoruz. Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen bölgede yaşayan yurttaşlarımızın, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin sorunları çözülmedi. Hükümet bir yıl içinde evlere yerleşilecek sözünü tutmadı, halkın dörtte biri hala konteyner kentlerde yaşıyor. Yetmezmiş gibi, burada yaşayan öğretmenlerimizin borç yüzünden elektrikleri kesildi.

Depremde sağlam kalan okullar, kamu kurumları tarafından kullanılmaya devam etti, bu da imkansızlıklar içerisinde verilmeye çalışılan eğitimi, birleştirilmiş okullarla daha da zora soktu. Enkaz kaldırma çalışmaları sonlanmadı. Asbest, çevre, su, hava ve toprak kirliliği devam etti. Çocuklarımız eğitim hakkında erişimde sıkıntı yaşadı çünkü ulaşım sorunu hala çözülmedi. Bunun gibi nice üzücü olayla birlikte bir yarıyılı geride bırakmış bulunuyoruz.

Geçtiğimiz dönem; çocuklar, öğretmenler, yöneticiler, eğitim çalışanları, veliler kısacası eğitimin tüm paydaşları ve ülkemiz için zor bir dönem oldu. Okullar fiziki olarak eğitime uygun hale getirilmedi, temizlenemedi. Çocuklarımız nitelikli eğitim alamadı, okulların güvenliği sağlanamadı. Öğretmenlerimiz atanamadı, mülakatla mağdur edildi. Yoksulluk sınırı altında maaşlarla, can güvenliği olmadan eğitim vermeye devam etti. Çocuklarımız okullara aç gitti, temiz suya erişemedi ve MESEM’lerde hayatlarını kaybetti.

19 milyon öğrencimiz ve 1,2 milyon öğretmenimiz bu sorunlarla karşı karşıyayken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitim sistemimizin sorunlarını çözmek bir yana her geçen gün bir yeni sorun daha çıkarmakta ve hiçbir olumsuzlukta sorumluluk almayarak eğitim için beka sorunu olmaya devam etmektedir. Milli Eğitim Bakanı’na sorumluluklarını ve çözülmeyi bekleyen sorunları bir kez daha hatırlatıyoruz:

1. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adı verilen, pilot çalışması bile yapılmadan okullarda uygulanmaya başlayan öğretim programlarını geri çekin.

2. ÇEDES protokolü ile pedagojik formasyonu olmayan kişilerin okullara girmesini, çocuklarımıza uygun olmayan etkinlikler yaptırmasını engelleyin.

3. Çocuklarımızın okullarda temiz içme suyuna erişimini sağlayın. Bir öğün ücretsiz okul yemeği verin. Kantinlerde satılan yiyecekleri ve fiyatlarını kontrol altına alın.

4. Asgari ücretin yarısına, yarı zamanlı çalışan temizlik personeli ile okulları temizleyemezsiniz. Çocuklarımızın sağlığı ve güvenliği için kadrolu temizlik personeli ataması yapın.

5. Çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin okullardaki güvenliğini sağlayın. Her okula bir güvenlik görevlisi görevlendirin.

6. Çocuklarımızın ucuz işgücü olarak kullanıldığı, yaralandığı ve öldüğü MESEM programına son verin.

7. Birleştirilmiş okul uygulaması ve ikili eğitim yüzünden çocuklarımız hem ders saatlerinden kayıp yaşıyor hem de karanlıkta okula gidip gelmek zorunda kalıyor. İkili eğitimi sonlandırın, tüm okullarda tam gün eğitime geçilmesini sağlayın.

8. Kapatılan köy okulları yüzünden taşımalı eğitime mahkum edilen çocuklarımız, taşımalı eğitimin kapsamının daraltıldığı yönetmelik değişikliğiyle bir kez daha mağdur edildi, yurtlarda kalmaya mecbur bırakıldı. Her çocuğun okula güvenle ulaşmasını sağlayın, köy okullarını açın.

9. En az bir yıl okul öncesi eğitim her çocuk için zorunlu ve ücretsiz olmalıdır. Okul öncesi eğitimde katkı payı uygulamasını kaldırın.

10. Devlet okullarında yaşanan sorunlar yüzünden özel okullara mecbur bırakılan velilere dayatılan fahiş ücretleri denetleyin, kontrol altına alın.

11. Özel okullarda emeği sömürülen, asgari ücrete çalıştırılan öğretmenlerimiz için taban maaş düzenlemesi yapın.

12. Engelli öğretmenlere, rehber öğretmenlere, KPSS mağduru öğretmenlere, mülakat mağduru öğretmenlere, depremzede öğretmenlere verdiğiniz sözleri yerine getirin. Gerçek ihtiyaç kadar kadrolu öğretmen ataması yapın.

13. Diplomasını almış öğretmenler yeniden aday statüsüne düşürülemez. Milli Eğitim Akademisi adı verilen öğretmenlerin diplomasını çalma projesinden derhal vazgeçin.

2024-2025 Eğitim Öğretim Yılının ikinci dönemine başlarken çözülmeyi bekleyen bu ve benzeri çok sayıda sorun var ancak sorumluluk alan ve çözüm üreten yok. Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm çocuklarımızın laik, bilimsel, kamusal, parasız ve eşit eğitim hakkı için hem görevde olan hem atama bekleyen öğretmenlerimizin hakları için, çocuklarının nitelikli eğitim alabilmesi için maddi ve manevi olarak yıpranan velilerimiz için çalışmaya ve mücadele etmeye, tüm sorunları gündeme getirmeye, Bakanlığa görev ve sorumluluklarını hatırlatmaya devam edeceğiz. Tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize başarılı ve mutlu bir dönem dileriz.”

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Güncel

ÇOCUK GELİŞİMİNDE AİLENİN ROLÜ: İLAHİ BİR EMANET

Bir çocuğun dünyaya gelişi, yalnızca biyolojik bir süreç değil, aynı zamanda manevi bir emanettir. Her anne-baba, evladını sadece büyüten değil, onu ahlaki ve vicdani değerlerle yoğuran bir sanatkâr gibidir. İslam’a göre aile; çocuğun fiziksel, ruhsal ve ahlaki gelişiminin en temel kurumudur ve çocuğun karakteri, inancı ve değerleri büyük ölçüde ailesinden öğrendikleriyle şekillenir.

İslam’a göre çocuk, dünyaya tertemiz bir fıtratla gelir. Peygamber Efendimiz (sav) bu gerçeği şöyle ifade etmiştir:

“Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne ve babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.” (Buhârî, Cenâiz 92; Müslim, Kader 22)

Bu hadis, çocuğun inanç ve ahlaki gelişiminin büyük ölçüde aileye bağlı olduğunu gösterir. Çocuk, ilk olarak ailesinden Allah’ı tanır, ibadetleri öğrenir ve ahlaki değerleri benimser. Bu nedenle, aile bir medrese gibi çalışarak çocuğa dini eğitim vermeli, ona İslam’ı en güzel şekilde öğretmelidir.

         Kur’an ve hadisler, ebeveynlerin çocuklarına karşı sorumluluklarını açık bir şekilde ortaya koyar.

1. Aile, çocuğun ilk medresesidir

Aile, çocuğun dünyaya açılan ilk penceresidir. Eğer bu pencere, iman ve ahlakla çerçevelenirse, çocuk hayatı doğru okumayı öğrenir. Anne-baba, Hz. İbrahim gibi dua eden, Hz. Lokman gibi öğüt veren ve Peygamber Efendimiz gibi sevgi gösteren bir rehber olursa, evlatları da imanla büyüyen bir fidan olur. Unutulmamalıdır ki, çocuk eğitimi geçici bir sorumluluk değil, ahirete uzanan bir yatırımdır.

Kur’an-ı Kerim’de Hz. Lokman’ın oğluna verdiği öğütler, aile içindeki eğitimin önemini vurgular:

“Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma. Çünkü şirk, elbette büyük bir zulümdür.” (Lokman, 13)

Bu ayetten hareketle, İslam’da çocuklara öncelikle tevhid inancının öğretilmesi gerektiği anlaşılır. Bir çocuğun Allah bilinci kazanması, doğru ile yanlışı ayırt edebilmesi için aile ortamında manevi eğitime önem verilmelidir.

2. Sevgi ve Merhamet Temelli Eğitim

Hz. Muhammed (sav), çocuklara sevgiyle yaklaşmanın önemini sık sık vurgulamış ve kendisi de torunlarına sevgi göstermiştir.

Enes bin Malik (ra) şöyle der:

“Resûlullah (sav) kadar ailesine karşı merhametli kimse görmedim.” (Müslim, Fedâil)

Bu, ebeveynlerin çocuklarına sert ve cezalandırıcı bir tavır yerine, sevgi ve şefkatle yaklaşması gerektiğini gösterir. Sevgiyle yetiştirilen çocuklar, özgüvenli ve sağlam karakterli bireyler haline gelir.

3. Güzel Ahlak Öğretimi

Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:

“Hiçbir baba, çocuğuna güzel ahlaktan daha değerli bir miras bırakamaz.” (Tirmizî, Birr)

Bu hadis, anne-babanın çocuklarına ahlaki değerleri öğretmesinin önemini ortaya koyar. Ebeveynler, dürüstlük, sabır, adalet ve hoşgörü gibi değerleri çocuklarına yaşayarak öğretmelidir. Örneğin, bir baba alışveriş yaparken dürüst davranıyorsa, çocuk da dürüstlüğü öğrenir.

4. Sorumluluk Bilinci ve İbadet Alışkanlığı

Çocuklara küçük yaşlardan itibaren sorumluluk bilinci kazandırılmalıdır. Peygamberimiz (sav);  7 yaşına gelen çocukların namaza alıştırılmasını tavsiye etmiştir:

“Çocuklarınıza yedi yaşına geldiklerinde namaz kılmalarını emredin…” (Ebû Dâvûd, Salât)

Bu, sadece namaz için değil, tüm sorumluluklar için bir temel prensiptir. Çocukların kendi işlerini yapmaya alışması, zaman yönetimi ve disiplin kazanması da bu eğitimin bir parçasıdır. Eğer bir aile, çocuğuna sorumluluk bilincini, ibadet sevgisini ve İslam’ın güzelliklerini küçük yaşlardan itibaren öğretirse, çocuk bu değerleri hayatı boyunca benimser. Bir çocuğun karakteri, inancı ve ahlaki yapısı büyük ölçüde ailesi tarafından şekillendirilir. Aile, çocuğun sadece maddi değil, manevi gelişiminden de sorumludur. Bu yüzden ebeveynler, çocuklarını yetiştirirken bir medrese gibi davranmalı, onlara dinî bilgileri, güzel ahlakı ve sorumluluk bilincini en iyi şekilde kazandırmalıdır.

Continue Reading

Güncel

“SARIBAL: ‘HUKUKSUZLUK VE TEK ADAM REJİMİ EKONOMİYİ ÇÖKERTECEK'”

CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Türkiye’de hukuksuzluğun ve ekonomik çöküşün sistematik hale getirildiğini belirterek, “İktidar uygulamaya koyduğu politikaların hukuki zeminlerini de oluşturmaya çalışıyor. Bir ülkede adalet yoksa o ülkede geçim de olmaz, ekonomi de düzelmez. Artık ekmek aslanın ağzında değil midesinde, bıçak eti de kemiği de geçti. Eskiden kıt kanaat geçinmek diye bir şey vardı, şimdi kıtlık var. Çünkü demokrasi yoksa adalet yoksa, geçim de olmaz, ekonomi de düzelmez. Emeğin karşılığı verilmez, halk yoksulluğa mahkum edilir” dedi.

Siber süper diktatörlük

Milletvekili Orhan Sarıbal, iktidarın hukuk sistemini tamamen kendi çıkarlarına uygun hale getirdiğini vurguladı. TBMM Genel Kurulu’nda 14 maddesi kabul edilen Siber Güvenlik Kanunu teklifine de tepki gösteren Sarıbal, kanunun basın özgürlüğünü, özel hayatın gizliliğini ve demokratik hakları hedef aldığını belirtti. Kanunla birlikte, AKP’li Cumhurbaşkanı tarafından atanacak bir yetkilinin mahkeme kararı olmaksızın ilgili kurum ve kuruluşları denetleyebileceğini söyleyen Sarıbal, “Bu düzenleme, hukukun üstünlüğünü tamamen ortadan kaldırarak süper diktatörlüğe geçişin aracı haline getiriliyor” ifadelerini kullandı.

Ekonomik krizin sebebi tek adam rejimi

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği merkeziyetçi yapının, ekonomik göstergelerde olumsuzluklara yol açarken, denetim mekanizmalarının etkisiz hale geldiğini belirten Sarıbal,

“Tek Adam” rejiminin Türkiye’yi ekonomik çıkmaza sürüklediğini rakamlarla anlattı: “Enflasyonun yükselmesi, alım gücünü ciddi şekilde düşürdü. Asgari ücret ve sabit gelirli kesimler için reel gelir kaybı yaşandı. Ekonomik kriz ve yüksek işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizliği derinleştirdi. Aradan geçen 7 yılda açlık sınırı 14 kat, yardıma muhtaç hane sayısı 2.5 kat arttı.

252 bin 348 çocuğun ailesi, çocuklarının en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma geldi. Enflasyon, 2018’de yüzde 20.30’ken, yüzde 39.05 oldu. Türkiye’de en büyük banknot olan 200 TL ilk kullanılmaya başlandığında 125 dolar veya 4,8 gram altın alınabiliyordu. Günümüzde sadece 5,9 dolar alınabiliyor.

Ücret, maaş ve aylıklara yapılan zamların önemli bir kısmı daha yılın ilk iki ayında eridi. TÜİK enflasyonu yüzde 31 düşük göstererek milyonlarca memur ve emeklinin maaş zammını bilinçli olarak engelledi. Bir de dalga geçer gibi, emekliye bayram ikramiyesini 1000 liralık artışla 4000 lira yaptılar. Emekli ikramiyesi asgari ücretin yüzde 18’ine gerilerken, Meclis’e sunulan teklifle Cumhurbaşkanı’nın maaşı TBMM Başkanı’nın maaşının yüzde 5 fazlasına endekslendi. Cumhurbaşkanı ödeneği 2025 bütçesinde toplam 2 milyon 856 milyon lira, 12 ay boyunca aylık 238 bin lira olarak belirlendi. Buna göre Cumhurbaşkanı maaşının yüzde 40’ı üzerinden hesaplanan emekli aylığı 95 bin 200 lira olurken kanun teklifinde yer alan maddeye göre Cumhurbaşkanının emekli maaşı 142 bin 456 TL’ye çıkacak. Kanun değişikliği sonrası 2025 yılı için Cumhurbaşkanı emekli aylığı yüzde 52,8 oranında artmış olacak” ifadelerini kullandı.

“İnsanlık suçlarının zaman aşımı olmaz”

Milletvekili Sarıbal, açıklamada 12 Mart Gazi Katliamı’nın 30. yılında katledilenleri andı, “İnsanlığa karşı işlenmiş bir suçun, adaletin terazisinde tartılması gerekirken, iktidarın terazisinde ölçüldüğünü görüyoruz. Gazi Davası, tıpkı Sivas, Çorum ve Maraş Davaları gibi katliamı aklayan ve mağdurları suçlayan ve cezalandıran sürece dönüştü. Katliamlarda cezasızılık ilkesi bu toprakların asırladır değişmeyen zihniyetidir. Gazi inkar, imha ve devlet eliyle hukuk dışı yapılanmaların cinayeti ve katliamının en belirgin örneğidir. Gazi Katliamı, devletin başrol üstlendiği böyle bir katliamdır. Hedefinde Madımak’ta eksik kaldığı düşünülen Alevi katliamının devamı vardı. Sadece Alevi toplumunun değil, tüm toplumsal kesimlerin aslında vicdanı bu ülkede rahat değil. Toplum, devletin katliamlarla yüzleşmesini ve tüm sorumluların açığa çıkarmasını bekliyor. Ve hukuksuzluk bir kez normalleşirse, çürüme her yere yayılır” diye konuştu.

Sarıbal Suriye’de uluslararası hukukun açıkça tanımladığı bir insanlık suçunun işlendiğini belirterek, “Türkiye Suriye’de yaşananlara mezhepçilik çerçevesinden değil, insanlık ve vicdan penceresinden bakıp, katliamın durdurulması için Meclis nezdinde aktif rol almalıdır” ifadelerini kullandı.

Continue Reading

Güncel

TÜRK YILDIZLARI MKPAŞA’DA GÖSTERİ UÇUŞU GERÇEKLEŞTİRECEK

Geçtiğimiz günlerde Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Türk Yıldızları Hava Pilot Binbaşı Gökhan Esen ve Basın ve Halkla İlişkiler Subayı Fatih Sağlam Bey’i ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gösteri uçuşlarının ilçemizde yapılması adına yürüttüğümüz görüşmeler devam ediyor.” ifadelerini kullanmıştı.

Tamamlanan görüşmeler neticesinde, Türk Hava Kuvvetleri’nin gözbebeği Türk Yıldızları, Mustafakemalpaşa semalarında özel bir gösteri uçuşu gerçekleştirecek.

Türk Yıldızları 13, 14, 15 Mart günleri, 11.00 – 12.00 ve 15.00 – 16.00 saatleri arasında eğitim uçuşlarını gerçekleştirecek. 16 Mart Pazar günü saat 15.00’da gösteri uçuşları ile Mustafakemalpaşa semalarında olacak. Vatandaşlar bu görkemli gösteriyi Mustafakemalpaşa Kültür Merkezi Otopark Alanında izleme fırsatı bulacaklar.

Tüm halkı bu özel gösteriye çağıran Belediye Başkan Şükrü Erdem’’ Türk Hava Kuvvetleri’nin dünyaca ünlü akrobasi timi Türk Yıldızları’nı izlemeye tüm Mustafakemalpaşa’mızı ve çevre ilçelerimizden hemşehrilerimizi davet ediyorum.’’ İfadelerini kullandı.

Continue Reading

Trending