Güncel
BELEDİYE MECLİS TOPLANTISI’NDA “GÜNDEM DIŞI” TARTIŞMALAR!

Karacabey Belediye Meclisi’nin Temmuz ayı toplantısı önceki gün yapıldı. Gündem dışı gelenlerle birlikte 14 maddenin görüşülerek karara bağlandığı toplantıya, AK Parti Belediye Meclis Üyesi Armağan Elçin ile Arzu Uray’ın konuşmaları damga vurdu. Genel olarak Armağan Elçin’in İYİ Parti Meclis Üyesi Süleyman Yörür’e, Arzu Uray’ın da Belediye Başkanı Fatih Karabatı’ya yönelik söylemleri toplantıda zaman zaman tansiyonu yükseltti.
Belediye Meclis Salonu’nda Fatih Karabatı başkanlığındaki toplantıya mazereti sebebiyle AK Parti Meclis Üyesi Rafet Sarısakal katılmadı. Ayrıca, Belediye daire amirleri dışında CHP İlçe Başkanı Ümit Vural da meclis toplantısını takip edenler arasındaydı.
Oldukça gergin başlayan meclis oturumunda ilk söz alan AK Parti Meclis Üyesi Armağan Elçin oldu. İYİ Parti Meclis Üyesi Süleyman Yörür’ün önceki gün Yörem Gazetesi’nde yayınlanan açıklamalarına yanıt veren Elçin, özellikle eski Hukuk Müdürü eşi Burcu Elçin’in kastedilerek yapıldığını öne sürdüğü eleştirilere sert yanıt verdi. Eşi hakkında ileri sürülen iddiaları ‘Terbiyesizlik’ olarak nitelendiren Armağan Elçin’in konuşmalarını zaman zaman kesen Belediye Başkanı Fatih Karabatı, meclis üyelerinin konuşurken söylemlerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Eşim hakkında ithamlarda bulunanlar terbiyesizdir”
Konuşmasında gergin ifadeler kullanan Elçin, şunları kaydetti: “Güzel bir söz vardır. İnsan hep bilmediğinden susmaz. Edep bilir, susar. Sabır bilir, susar. Saygı bilir, susar. Sevgi bilir, susar. Birisinin karşısına çıkıp mertçe yüzüne konuşamayacak insanlar, çıkıp kapalı kapılar ardında, merdiven altlarında konuşup algı üretmeye çalışıp bu algı ile de siyaset yaptığını sanıyorlar. Delikanlı olacaksınız. Mert olacaksınız. Adam gibi dik durup, dost doğru konuşacaksınız. Öyle gazetelerde, sosyal medya hesaplarında Armağan Elçin’e bir şey söyleyemiyoruz. E adamın hatası, yanlışı yok. Ne yapalım, eşi belediyede devlet memuru, onun da bir hatası yanlışı yok, dört dörtlük, fazlasıyla işinin ehli ve liyakatli bir insan ama diğer bazı müdürlüklerde olduğu gibi göreve başladıktan yaklaşık 8 sene sonra bu müdürlüğe tahsis edilen ve müdürlük personelinin tamamı tarafından kullanılan bir araba var, buradan çamur atalım demeyeceksiniz. Ağır konuşmak istemiyorum, bu en basit, en kibar haliyle terbiyesizliktir.
Eşim Burcu Hanım’ın akademik başarıları ve işindeki ehliyeti ve liyakati de ortadadır. Kendisi üniversite sınavlarında sözel bölümde Türkiye’de ilk 1000’e girmiş, eşit ağırlıkta ilk 5.000’lerde derece yapmış, hukuk fakültesini 90 üzerinde ortalama ile birincilikle bitirmiş, akabinde Oxford’ta eğitim almış, İstanbul’da uluslararası bir hukuk şirketinde Türkiye’nin en önemli davalarına katılmış ve en büyük Stk’ların, şirketlerin danışmanlığını yapmış, akabinde evlilik sebebiyle geldiği Bursa’da Türkiye’de ilk 200’de yer alan bir holdingin baş hukuk müşaviri olarak çalışmış ve ardından da çalışma hayatına Karacabey Belediyesi Hukuk İşleri Müdürü olarak devam etmiştir.
Karacabey Belediyesi’nin özellikle idari davalardaki başarı oranı Bursa’da hiçbir kamu kuruluşunda yoktur. İlk önce bunu bir araştıracak öğreneceksiniz. Kazanılan davalar sonucu belediyemizin ne kadar karda, ne kadar kazanç elde etmiş olduğunu göreceksiniz, ona göre konuşacaksınız. Böyle bir özgeçmiş ve donanıma sahip bir kişi hakkında söyleyecekleriniz için önce bir düşünecek, sonra da elinizi vicdanınıza koyarak hakkı hakikati konuşacaksınız. Elma ile Armut’u ayıracaksınız. Ben herhangi birinin özel hayatı, evliliği, herhangi birinin eşi ya da eşleri, çocuğu, bunlarla olan ilişkileri vs üzerinden siyaset üretmeyi kendime yakıştırmam, ancak siyaseti bu seviyede yapmak istiyorsanız da bu saatten sonra açıkça ifade ediyorum bundan kaçınmayacağım.
İlk ve son kez ifade ediyorum Burcu Hanım müdürlüğe ait aracı şahsi olarak şahsi işlerinde kullanmamıştır. Bursa’da belediyemizin yüzlerce davası vardır ve bu davaları tek başına kendi takip etmektedir. Yanı sıra Müdürlük için hiçbir zaman şoför istihdam da edilmemiştir.

“Vatandaşın aklıyla dalga geçmeyin”
Sayın Süleyman Yörür haftalarca düşünmüş kendine göre vatandaşın aklıyla dalga geçer gibi cevaplar vermiştir. Sayın Yörür o kadar yazmış çizmiş belli ki işin içinden kendi de çıkamamış. Demiş ki otopark’ın % 94’ü abonman ile dolu, % 6’sı boş. Sayın Yörür siz otoparkın boş olmasını mı istiyorsunuz, kullanılmasın mı? Zammı bu yüzden mi yapıyorsunuz? Ya da yok kullanılsın ama yetersiz mi diyorsunuz? E sizde yapın şöyle bir otopark da onu konuşalım, mühür sizde. Öyle karşıdan atıp tutmak ile olmuyor bu işler. Sayın Yörür demiş ki; 2022’de otopark 125 TL’ymiş, 2024 yılında 400 TL yaparak % 220 zam yapılmış! Sayın Yörür o kadar matematiksel hesap yapmışsınız bunu hesaplayamadınız mı? Biz 2022’deki 125 TL olan ücretin, 2024 itibariyle 2025 yılına kadar 400 TL olmasını öngörmüşüz. Siz ise göreve geldikten sadece 3 ay sonra bu ücreti 3 katına çıkardınız! Hala bu neyin nesidir diye mi soruyorsunuz?
“Laf değil icraat üretin”
“Oylarını vererek bizleri bu makamlara taşıyanlar kadar, oy vermeyenlere de hizmet vermeye geldiğimiz anlayışıyla, 10 yıldır aynı olan bazı ücret kalemlerine güncelleme yapmayı, tüm Karacabey’in bekası için adaletli olacağını takdir etmiş bulunmaktayız” demişsiniz. Biz de bu görevleri yerine getirirken milletimize hizmet etmek için sizin de ifade ettiğiniz üzere o ücret kalemlerine 10 yıldır zam yapmadan hizmet etmişiz, siz ise “zam” pardon güncelleme(!) yaparak bu hizmetleri yerine getirmeye çalışacağınızı takdir ettiğinizi paylaşmışsınız, bunu söylerken hiç çekinip, sıkılmadınız mı?
100 yıllık alt yapı sorunu çözülmedi, arıtmanın faal olarak çalışmadığı tespit edildi, demişsiniz. Belediye Başkanımız Sn. Ali Özkan döneminde Karacabey’de köklü bir alt ve üst yapı değişimi yaşanmıştır. Başkanımız döneminde, kendisinin yoğun temasları ve çabaları ile UEDAŞ tarafından havai elektrik hatlarının yüzde 80’i yer altına alınmıştır. Eskiden sıkça kesilen elektrikler artık son bulmuştur. Arıtmanın ise projesi hazırlanmış, İller Bankası’nda ihale aşamasında beklemektedir. Taş olun baş yarın da projesi hazır ihale aşamasında kalan arıtmayı siz halledin. Nasılsa size başka yapacak bir şey kalmadı. Eğer bunu siz yapamayacaksanız merak etmeyin bir sonraki dönemde biz milletimiz için gereğini yapar, onu da biz tamamlarız. Milletimiz aslında zaten biliyor ki yaparsa AK Parti yapar. Bu işler seçim sonrası ilk hafta Yapı Kredi Bankası’nın köşesinde20 metrelik alanda parke taş döşemesi yapmaya benzemez. 700 bin metrekareye yakın taş döşetmiş ve şehri bu noktada ihya etmiş bir yönetimden sonra tek bir ihaleye çıkmamış, tek bir projesine dahi başlamamış bir yönetim ile karşı karşıyayız. Laf değil icraat üretin. Sözünüzle değil hizmetleriniz ile konuşun.
“Hürriyetlilerin arazilerini iade edecek misiniz?”
“Büyükşehir Yasası ile Karacabey Belediyesi’ne geçen ve değerinin çok altında satılan 1.900.000,00 m2 arazilerden gelen bedel ile sadece bir katlı otopark ve 11 adet gece kulübü yapıldığını biliyor musunuz?” şeklinde popülist ve algı yaratma çabasıyla bir söylemde bulunmuşsunuz. Yolumuz uzun daha bir sonraki yerel seçime uzun bir süre var, anladığım siz bu sürede hiç toprak satmayacaksınız! Hep birlikte göreceğiz. Bu arada sizler Sayın Başkan Fatih Bey, Hürriyet köylülerinin arazilerini de Hürriyet köylülere iade edeceğinizi belirtmiştiniz. Hadi hodri meydan iade edin bakalım, elinizi tutan mı var?
Sayın Yörür, en inandırıcı yalanlar gerçek ile bezenmiş olandır. Satış yapılan arazileri belirtip sadece katlı otopark ve gece kulübü yapıldığın ileri sürmüşsünüz! Laf ola beri gele derler. Siz o gece kulüplerinin şehir içinde eskisi gibi olmasını istiyorsanız, çekinmeyin bunu hemen yerine getirin. Oradaki işletmeciler hemen eski yerlerine şehir içine gelirler. Bu konunun mevcut idarenin takdir yetkisinde olduğunu biliyorsunuz, elinizi tutan yok, siz gece kulüplerinin şehir içinde olması gerektiğini savunuyorsanız, buyurun yapın. Oradaki binalar da depo arayan birçok sektöre kiraya verilir ve belediyemiz gelir elde etmeye devam eder.”
“Sakin olun Sayın Elçin”
Elçin’in konuşmalarına kısa bir yanıt veren Belediye Başkanı Karabatı, “Siz hiç merak etmeyin, eşinizin başarılarını biliyoruz. O yüzden onunla çalışıyoruz. Siz rahat olun, gerginliğe gerek yok.” ifadesini kullandı. Elçin de, söz konusu eşi olunca kayıtsız kalamadığını belirterek, “Kimsenin ailesi üzerinden, şahsiyetleştirerek siyaset yapılmamalıdır.” dedi.
Armağan Elçin’in ardından bu kez AK Parti Belediye Meclis Üyesi Arzu Uray söz aldı. Konuşmasında Belediye Başkanı Fatih Karabatı’yı hedef alan Uray, özellikle ‘lezbiyen’ söylemlerinden dolayı Karabatı’nın tüm kadınlardan özür dilemesini istedi.

“Kadınlardan özür dileyin Sayın Başkan”
Arzu Uray, “Bundan önceki dönemde Karacabey turizmi açısından önemli yatırımlar gerçekleştirildi. Bayramdere, Boğaz, Malkara, Kurşunlu bölgelerinde çeşitli sosyal alanlar, yeşil alanlar, parklar, sahil projesi, konaklamak için evler oluşturduk. Bunun yanı sıra kadınlardan gelen yoğun istek üzerine kilometrelerce uzunlukta sahil bandımız içersinde çok küçük bir alanı Kurşunlu’da kadınlara mahsus plaj olarak değerlendirdik. Yaklaşık 8 yıldan beri ilçemizden, ilimizden ve çevre şehirlerden gelen tatilcilerimiz buradan istifade etmekte ve memnuniyetlerini dile getirmekteydiler.
Şunu belirtmek isterim ki, ruhsata tabi bir işletme yoktur. Kimseye kiraya verilmemiştir, sadece basit muhafaza düzenlemeleriyle korunaklı bir alan olarak bulunmaktadır ve Karacabey Belediyesi’nin kontrolündedir. Karma olarak denize girilen alanlar ruhsat gerektirmediği gibi burası da sahilimizin bir parçasıdır. Maalesef bu proje yeni dönemde, yani sizin sayenizde son bulmuştur. Bu yasakçı zihniyetinizi vahim bir söylemle taçlandırarak; “Lezbiyenlerin mesken tuttuğu bir plajı halka arzımız kurdela gerektirmiyor” diyerek kadınlara kara bir leke çalmaktan çekinmediniz. Daha sonraki açıklamalarınızda nerede ise eşiyle birlikte denize girmeyen ve eşsiz tatil yapan insanları töhmet altında bırakacak söylemlerde bulundunuz.
Şimdi Başkana soralım; Selçuk Türkoğlu başta olmak üzere, partinizin milletvekilleri, yöneticileri hepsi eşleriyle birlikte mi denize giriyorlar? Geçtiğimiz günlerde Gümülcine’ye neden eşinizle değil de İl Başkanınız Mehmet Hasanoğlu ile birlikte gittiniz?
Sahiller halkındır diyorsunuz, peki kadınlar plajını kullananlar halk değil mi? Uzaydan mı geldiler? Sayın Başkan şunu özellikle belirtmek isterim ki, kadınlar plajını kapatarak büyük bir hata yaptınız ama lezbiyenlik suçlamalarıyla bunun üzerine tuz biber ektiniz. Özrünüz kabahatinizden büyük ama bu nedenle pişman olduğunuzu beyan edip acilen bu ahlaksız söylem için tüm kadınlardan özür dilemenizi ve kadınlar plajını tekrar hizmete açmanızı istiyoruz.
“İpe sapa gelmez söylemleri bırakın”
Karacabey halkının infial halinde tepki göstermesi ve konunun Büyükşehir meclisinde gündeme gelmesi üzerine orada da ipe sapa gelmez söylemlerinize devam ederek ayrıca bir itirafta da bulunarak, illegal işlere karşı olmadığınızı beyan edip, devletimize ve Karacabey halkımıza hizmet etmeyeceğiz dediniz. Buradan da şunu mu anlayalım Sayın Başkan; Karacabey halkına değil de illegal işlerde bulunanlara mı hizmet edeceksiniz?
Yine Büyükşehir meclisinde panikle sıkışmışlığınızı çözmek için alkollü mekanların ruhsat konusunu gündeme getirdiniz. Buradan da size ekmek çıkmaz Sayın Başkan! Yılların kangren olmuş yarası, ailelerin yoğun şikayeti, şehir içindeki alkollü mekanlardı. İlçemizde bitişik nizam yapılaşma olduğu için vatandaşlar mahallelerinde, evlerinin ve iş yerlerinin yanında olan bu işletmelerin görüntüsünden, gürültüsünden ve nahoş olaylarından rahatsızlık duyuyor ve tepkilerini dile getiriyorlardı.
Oluşumunda hiçbir katkımız olmayan ruhsatları bizden önceki dönemlerde alınan birçok işletmeyi şehir dışına çıkarmayı razı ettik. Şehir içerisindeki mekanları tahliye etmek kaydıyla şehir dışında ruhsatlandırdık. İlave olarak verilen yeni bir ruhsatlandırma kesinlikle söz konusu değildir. Varsa aksini ispata davet ediyoruz.
Yine Atatürk Kent Meydanı karşısında ve şehrin merkezinde sabahlara kadar pavyon ruhsatıyla çalışan kriminal olayların oluştuğu bir mahalle, bu işletmenin faaliyetlerinin sonlandırmasıyla kitap evlerinin, hanımların ve gençlerin takıldığı işletmelerin merkezi haline gelmiştir.
Siz bu tür işletmelerin şehir dışına çıkmasından neden rahatsızlık duyuyorsunuz? Ayrıca şu anda yetki sizde, cesaretiniz varsa tekrar bu mekanları şehir içerisine getirebilirsiniz.
Sayın Başkan şayet buradaki binaları dert ediyorsanız, seçim döneminde vaat ettiğiniz ama asla yapamayacağınız birçok uçuk proje içersinde 6 ayda yapacağınızı taahhüt ettiğiniz ama yerini bile düşünemediğiniz AVM için bu alanı kullanabilirsiniz. AVM olmaz yapamam diyorsanız, Karacabey Sanayi ve Ticaret Odası üyeleri özellikle inşaat malzemeleri satanlar, meşrubatçılar, kargocular, böyle bir yer arıyorlar, onlara kiraya verebilirsiniz.
“Vatandaşlarımız sizden ümidini kesmiş, çöpleri toplasın yeter diyor”
Vatandaşlarımız sizden ve ekibinizden o kadar ümidini kesmiş ki, çöpler toplansın yeter diyorlar. Korkarım onu da yapamayacaksınız. Sizden ricam lütfen bundan sonra konuşmalarınıza ve söylemlerinize dikkat etmenizdir. Otoyol, hızlı tren, TEKNOSAB, altyapı, Gölecik Barajı, Longoz Ormanları, Adem Amca ve Yaren Leylek hikayeleri ile Türkiye’nin her köşesinde tanınmış olan Güzellikler Şehri Karacabey’i lezbiyenlik ve illegal gibi çirkin söylemlerle kirletmeyiniz.” diye konuştu.
“Şehir dışına çıkan alkollü mekan yok, aksine siz çoğalttınız. Kaç ailenin, kaç yuvanın yıkılmasına sebep oldunuz, farkında mısınız?”
Belediye Başkanı Fatih Karabatı ise, ‘lezbiyen’ konusunda herhangi bir yorumda bulunmazken, Arzu Uray’ın özellikle alkollü mekanlarla ilgili söylemine sert yanıt verdi. Karabatı, “Siz alkollü mekanları şehir dışına çıkarmadınız, aksine bu tür mekanları çoğalttınız. Bu yerler şehir içinde faaliyetine devam ediyor. Bilmiyorsanız gece birlikte kontrol edebiliriz. Bence siz Karacabey merkezdeki mekanlar kapanmış mı kapanmamış mı takip edin, ondan sonra konuşun. Hatta yetmedi, buraları pavyona çevirdiniz, ruhsatları genişlettiniz. Kaç ailenin, kaç yuvanın yıkılmasına sebep oldunuz, farkında mısınız? Kişiye özel hizmet verdiniz, buraları kimlere tahsis ettiniz onu da söyleyin. Algı yapmayın. Ayrıca daha durun bakalım, hizmetlerle ilgili yeni başladık. Borçlarınızı ödemeye çalışıyoruz. Ne söz verdiysek yerine getireceğiz, bundan şüpheniz olmasın.” diye konuştu.

“Dil sürçmesi olabilir; Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı’nın söylemlerine ne diyeceksiniz? ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyen milletvekiliniz için bir sözünüz yok mu?”
Daha sonra AK Partili Meclis Üyeleri Armağan Elçin ve Arzu Uray’ın açıklamalarına yanıt veren İYİ Parti Meclis Üyesi Süleyman Yörür de, “Sayın Başkanımız Fatih Karabatı’ya son günlerde çok belaltı vuruluyor. Şimdi insan konuşma yaparken sürçü lisan edebilir. Bunu sosyal medyalarında paylaşıp gündemde olmak isteyenlere iki soru sormak istiyorum;
Eski Başbakan Binali Yıldırım, “Hoşuma gitmeyen proje 15 Temmuz” demiştir. Acaba Yıldırım 15 Temmuz’un seneyi devriyesi yaklaşırken ne demek istemiştir! Yoksa bu darbe girişimi bir projemidir? Böyle mi düşünelim!
Yine Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; “Terör örgütlerinin destek verdiği Cumhur ittifakı…” söyleminde bulunmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı yine bir mitingde Cumhur İttifakı’nın terör örgütlerine destek verdiğini söylemiştir. Eğer böyleyse yani sizin dediğiniz gibi şimdi biz de “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” mi diyelim? Yoksa, “Şecaat Arz Ederken Merdikıptı Sirkatin Söyler” mi diyelim? Peki Ensar Vakfı’na ne demeli? “Bir kereden bir şey olmaz” diyen sizin milletvekiliniz değil miydi?
Kısacası bizler sizin seviyenize düşecek insanlar değiliz. İnsanların konuşurken dilleri sürçebilir. Biz bunu siyasi malzeme yapmayız. Çok şükür o seviyeye inmedik, inmeyiz de. Belediye Başkanımız Sayın Fatih Karabatı üzerinden siyaset yapmaya çalışan Sayın İsmail Yozgat hala aynı fikirdeyse, o zaman eski başbakanı Binali Yıldırım ve Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için de mi aynı ifadeleri sarf ediyor, kendisine bunu sormak isterim.
“İktidarınız sayesinde yapılan yüzde 1000’lik zamlara niye ses çıkarmıyorsunuz?”
Gelelim Sayın Armağan Elçin’e. Sayın Elçin yapılan zamlardan çok rahatsız olduğunuzu söylediniz. Peki asgari ücrete zam yokken elektriğe % 38 zam gelmesini eleştirdiğinizi nedense hiç görmedik. Ayrıca yurt dışı çıkış ‘Haracı’ pardon harcı denilen bir garabet vergi bugün 150 TL iken, önce 3.000 sonra da 1.500 TL yapılmasına da bir tepkinizi göremedik. Samimiyseniz iki kelam da bunlar için edin. Zira bu ülkenin insanları yurt dışında yeni yerler görmek isterken, zaten kendi paralarının 34 katı olan ülkelere gitmek zorunda kalıyor. İktidarınız sayesinde bir de üstüne bu % 1000’lik zam nedir? Haydi görelim samimiyetinizi?
Eşinizle ilgili hassasiyetinizi anlıyorum. Eşinizin makamı ve mesleğiyle ilgili bir sorun yok. Ancak ben açıklamamda ‘bazı müdürler’den bahsettim. Kelimeleri cımbızla çekerek algı yapmayın. Ayrıca kimseden terbiye alacak da değiliz.” şeklinde konuştu. Belediye Meclis Toplantısı’ndaki konuların görüşülmesi öncesi yaşanan bu tartışmalı konuşmaların ardından gündem maddelerine geçildi. Toplamda 14 maddenin görüşülerek karara bağlandığı oturumda; Sokak hayvanlarının korunmasına yönelik tedbirler, Belediye’de Engelliler Masası kurulması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne bağlı Lapta, Alsancak ve Çamlıbel Belediyesi ile kardeş şehir olunması, belediyedeki bazı müdürlüklerin ‘birim’ adı altında faaliyetine devam etmesi ve bazı imar konuları yer aldı. Gündem maddelerinde genel olarak oy birliğinin sağlandığı gözlendi.

Güncel
ÇOCUK GELİŞİMİNDE AİLENİN ROLÜ: İLAHİ BİR EMANET

Bir çocuğun dünyaya gelişi, yalnızca biyolojik bir süreç değil, aynı zamanda manevi bir emanettir. Her anne-baba, evladını sadece büyüten değil, onu ahlaki ve vicdani değerlerle yoğuran bir sanatkâr gibidir. İslam’a göre aile; çocuğun fiziksel, ruhsal ve ahlaki gelişiminin en temel kurumudur ve çocuğun karakteri, inancı ve değerleri büyük ölçüde ailesinden öğrendikleriyle şekillenir.
İslam’a göre çocuk, dünyaya tertemiz bir fıtratla gelir. Peygamber Efendimiz (sav) bu gerçeği şöyle ifade etmiştir:
“Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne ve babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.” (Buhârî, Cenâiz 92; Müslim, Kader 22)
Bu hadis, çocuğun inanç ve ahlaki gelişiminin büyük ölçüde aileye bağlı olduğunu gösterir. Çocuk, ilk olarak ailesinden Allah’ı tanır, ibadetleri öğrenir ve ahlaki değerleri benimser. Bu nedenle, aile bir medrese gibi çalışarak çocuğa dini eğitim vermeli, ona İslam’ı en güzel şekilde öğretmelidir.
Kur’an ve hadisler, ebeveynlerin çocuklarına karşı sorumluluklarını açık bir şekilde ortaya koyar.
1. Aile, çocuğun ilk medresesidir
Aile, çocuğun dünyaya açılan ilk penceresidir. Eğer bu pencere, iman ve ahlakla çerçevelenirse, çocuk hayatı doğru okumayı öğrenir. Anne-baba, Hz. İbrahim gibi dua eden, Hz. Lokman gibi öğüt veren ve Peygamber Efendimiz gibi sevgi gösteren bir rehber olursa, evlatları da imanla büyüyen bir fidan olur. Unutulmamalıdır ki, çocuk eğitimi geçici bir sorumluluk değil, ahirete uzanan bir yatırımdır.
Kur’an-ı Kerim’de Hz. Lokman’ın oğluna verdiği öğütler, aile içindeki eğitimin önemini vurgular:
“Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma. Çünkü şirk, elbette büyük bir zulümdür.” (Lokman, 13)
Bu ayetten hareketle, İslam’da çocuklara öncelikle tevhid inancının öğretilmesi gerektiği anlaşılır. Bir çocuğun Allah bilinci kazanması, doğru ile yanlışı ayırt edebilmesi için aile ortamında manevi eğitime önem verilmelidir.
2. Sevgi ve Merhamet Temelli Eğitim
Hz. Muhammed (sav), çocuklara sevgiyle yaklaşmanın önemini sık sık vurgulamış ve kendisi de torunlarına sevgi göstermiştir.
Enes bin Malik (ra) şöyle der:
“Resûlullah (sav) kadar ailesine karşı merhametli kimse görmedim.” (Müslim, Fedâil)
Bu, ebeveynlerin çocuklarına sert ve cezalandırıcı bir tavır yerine, sevgi ve şefkatle yaklaşması gerektiğini gösterir. Sevgiyle yetiştirilen çocuklar, özgüvenli ve sağlam karakterli bireyler haline gelir.
3. Güzel Ahlak Öğretimi
Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
“Hiçbir baba, çocuğuna güzel ahlaktan daha değerli bir miras bırakamaz.” (Tirmizî, Birr)
Bu hadis, anne-babanın çocuklarına ahlaki değerleri öğretmesinin önemini ortaya koyar. Ebeveynler, dürüstlük, sabır, adalet ve hoşgörü gibi değerleri çocuklarına yaşayarak öğretmelidir. Örneğin, bir baba alışveriş yaparken dürüst davranıyorsa, çocuk da dürüstlüğü öğrenir.
4. Sorumluluk Bilinci ve İbadet Alışkanlığı
Çocuklara küçük yaşlardan itibaren sorumluluk bilinci kazandırılmalıdır. Peygamberimiz (sav); 7 yaşına gelen çocukların namaza alıştırılmasını tavsiye etmiştir:
“Çocuklarınıza yedi yaşına geldiklerinde namaz kılmalarını emredin…” (Ebû Dâvûd, Salât)
Bu, sadece namaz için değil, tüm sorumluluklar için bir temel prensiptir. Çocukların kendi işlerini yapmaya alışması, zaman yönetimi ve disiplin kazanması da bu eğitimin bir parçasıdır. Eğer bir aile, çocuğuna sorumluluk bilincini, ibadet sevgisini ve İslam’ın güzelliklerini küçük yaşlardan itibaren öğretirse, çocuk bu değerleri hayatı boyunca benimser. Bir çocuğun karakteri, inancı ve ahlaki yapısı büyük ölçüde ailesi tarafından şekillendirilir. Aile, çocuğun sadece maddi değil, manevi gelişiminden de sorumludur. Bu yüzden ebeveynler, çocuklarını yetiştirirken bir medrese gibi davranmalı, onlara dinî bilgileri, güzel ahlakı ve sorumluluk bilincini en iyi şekilde kazandırmalıdır.
Güncel
“SARIBAL: ‘HUKUKSUZLUK VE TEK ADAM REJİMİ EKONOMİYİ ÇÖKERTECEK'”

CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Türkiye’de hukuksuzluğun ve ekonomik çöküşün sistematik hale getirildiğini belirterek, “İktidar uygulamaya koyduğu politikaların hukuki zeminlerini de oluşturmaya çalışıyor. Bir ülkede adalet yoksa o ülkede geçim de olmaz, ekonomi de düzelmez. Artık ekmek aslanın ağzında değil midesinde, bıçak eti de kemiği de geçti. Eskiden kıt kanaat geçinmek diye bir şey vardı, şimdi kıtlık var. Çünkü demokrasi yoksa adalet yoksa, geçim de olmaz, ekonomi de düzelmez. Emeğin karşılığı verilmez, halk yoksulluğa mahkum edilir” dedi.
Siber süper diktatörlük
Milletvekili Orhan Sarıbal, iktidarın hukuk sistemini tamamen kendi çıkarlarına uygun hale getirdiğini vurguladı. TBMM Genel Kurulu’nda 14 maddesi kabul edilen Siber Güvenlik Kanunu teklifine de tepki gösteren Sarıbal, kanunun basın özgürlüğünü, özel hayatın gizliliğini ve demokratik hakları hedef aldığını belirtti. Kanunla birlikte, AKP’li Cumhurbaşkanı tarafından atanacak bir yetkilinin mahkeme kararı olmaksızın ilgili kurum ve kuruluşları denetleyebileceğini söyleyen Sarıbal, “Bu düzenleme, hukukun üstünlüğünü tamamen ortadan kaldırarak süper diktatörlüğe geçişin aracı haline getiriliyor” ifadelerini kullandı.
Ekonomik krizin sebebi tek adam rejimi
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği merkeziyetçi yapının, ekonomik göstergelerde olumsuzluklara yol açarken, denetim mekanizmalarının etkisiz hale geldiğini belirten Sarıbal,
“Tek Adam” rejiminin Türkiye’yi ekonomik çıkmaza sürüklediğini rakamlarla anlattı: “Enflasyonun yükselmesi, alım gücünü ciddi şekilde düşürdü. Asgari ücret ve sabit gelirli kesimler için reel gelir kaybı yaşandı. Ekonomik kriz ve yüksek işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizliği derinleştirdi. Aradan geçen 7 yılda açlık sınırı 14 kat, yardıma muhtaç hane sayısı 2.5 kat arttı.
252 bin 348 çocuğun ailesi, çocuklarının en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma geldi. Enflasyon, 2018’de yüzde 20.30’ken, yüzde 39.05 oldu. Türkiye’de en büyük banknot olan 200 TL ilk kullanılmaya başlandığında 125 dolar veya 4,8 gram altın alınabiliyordu. Günümüzde sadece 5,9 dolar alınabiliyor.
Ücret, maaş ve aylıklara yapılan zamların önemli bir kısmı daha yılın ilk iki ayında eridi. TÜİK enflasyonu yüzde 31 düşük göstererek milyonlarca memur ve emeklinin maaş zammını bilinçli olarak engelledi. Bir de dalga geçer gibi, emekliye bayram ikramiyesini 1000 liralık artışla 4000 lira yaptılar. Emekli ikramiyesi asgari ücretin yüzde 18’ine gerilerken, Meclis’e sunulan teklifle Cumhurbaşkanı’nın maaşı TBMM Başkanı’nın maaşının yüzde 5 fazlasına endekslendi. Cumhurbaşkanı ödeneği 2025 bütçesinde toplam 2 milyon 856 milyon lira, 12 ay boyunca aylık 238 bin lira olarak belirlendi. Buna göre Cumhurbaşkanı maaşının yüzde 40’ı üzerinden hesaplanan emekli aylığı 95 bin 200 lira olurken kanun teklifinde yer alan maddeye göre Cumhurbaşkanının emekli maaşı 142 bin 456 TL’ye çıkacak. Kanun değişikliği sonrası 2025 yılı için Cumhurbaşkanı emekli aylığı yüzde 52,8 oranında artmış olacak” ifadelerini kullandı.
“İnsanlık suçlarının zaman aşımı olmaz”
Milletvekili Sarıbal, açıklamada 12 Mart Gazi Katliamı’nın 30. yılında katledilenleri andı, “İnsanlığa karşı işlenmiş bir suçun, adaletin terazisinde tartılması gerekirken, iktidarın terazisinde ölçüldüğünü görüyoruz. Gazi Davası, tıpkı Sivas, Çorum ve Maraş Davaları gibi katliamı aklayan ve mağdurları suçlayan ve cezalandıran sürece dönüştü. Katliamlarda cezasızılık ilkesi bu toprakların asırladır değişmeyen zihniyetidir. Gazi inkar, imha ve devlet eliyle hukuk dışı yapılanmaların cinayeti ve katliamının en belirgin örneğidir. Gazi Katliamı, devletin başrol üstlendiği böyle bir katliamdır. Hedefinde Madımak’ta eksik kaldığı düşünülen Alevi katliamının devamı vardı. Sadece Alevi toplumunun değil, tüm toplumsal kesimlerin aslında vicdanı bu ülkede rahat değil. Toplum, devletin katliamlarla yüzleşmesini ve tüm sorumluların açığa çıkarmasını bekliyor. Ve hukuksuzluk bir kez normalleşirse, çürüme her yere yayılır” diye konuştu.
Sarıbal Suriye’de uluslararası hukukun açıkça tanımladığı bir insanlık suçunun işlendiğini belirterek, “Türkiye Suriye’de yaşananlara mezhepçilik çerçevesinden değil, insanlık ve vicdan penceresinden bakıp, katliamın durdurulması için Meclis nezdinde aktif rol almalıdır” ifadelerini kullandı.
Güncel
TÜRK YILDIZLARI MKPAŞA’DA GÖSTERİ UÇUŞU GERÇEKLEŞTİRECEK

Geçtiğimiz günlerde Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Türk Yıldızları Hava Pilot Binbaşı Gökhan Esen ve Basın ve Halkla İlişkiler Subayı Fatih Sağlam Bey’i ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gösteri uçuşlarının ilçemizde yapılması adına yürüttüğümüz görüşmeler devam ediyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Tamamlanan görüşmeler neticesinde, Türk Hava Kuvvetleri’nin gözbebeği Türk Yıldızları, Mustafakemalpaşa semalarında özel bir gösteri uçuşu gerçekleştirecek.
Türk Yıldızları 13, 14, 15 Mart günleri, 11.00 – 12.00 ve 15.00 – 16.00 saatleri arasında eğitim uçuşlarını gerçekleştirecek. 16 Mart Pazar günü saat 15.00’da gösteri uçuşları ile Mustafakemalpaşa semalarında olacak. Vatandaşlar bu görkemli gösteriyi Mustafakemalpaşa Kültür Merkezi Otopark Alanında izleme fırsatı bulacaklar.
Tüm halkı bu özel gösteriye çağıran Belediye Başkan Şükrü Erdem’’ Türk Hava Kuvvetleri’nin dünyaca ünlü akrobasi timi Türk Yıldızları’nı izlemeye tüm Mustafakemalpaşa’mızı ve çevre ilçelerimizden hemşehrilerimizi davet ediyorum.’’ İfadelerini kullandı.
-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Genel2 ay ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Bursa Bölge3 ay ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Bursa Bölge2 ay ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Bursa Bölge3 ay ago
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BURSA’DAN SESLENDİ: ASGARİ ÜCRETİN ARKASINDA DURDU BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
-
Bursa Bölge7 ay ago
NİLÜFER ÇAYI İÇİN İŞBİRLİĞİ
-
Bursa Bölge5 ay ago
BURSA ULAŞIMINDA ‘YAPAY ZEKA’ DÖNEMİ
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login