Ekonomi
“SON 20 YILDA 2,6 MİLYON HEKTAR TARIM ARAZİSİNİ KAYBETTİK”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Dünya Toprak Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Ülkemizde tarım arazilerinin yıldan yıla azaldığına dikkat çeken Bayraktar, “Ayrıca, tarım arazilerimizin küçük, parçalı, dağınık, çok hisseli olması ve sulama imkânlarının halen yetersizliğiyle verimli kullanımı da sağlanamıyor. Nitekim ülkemizde uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı 2004-2023 döneminde 26 milyon 593 hektardan 23 milyon 971 hektara geriledi. Yani 20 yıllık bir süreçte 2,6 milyon hektar tarım arazisini kaybettik.” dedi.
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, konuyla ilgili şu önemli bilgileri paylaştı: “Toprak, kimileri için üzerine onlarca kat bina inşa edilebilir bir arsa, kimileri için bir yerden bir yere en kısa sürede üzerinde ulaşım sağlanan kara parçası, kimilerine göre de dededen kalma tapularla zenginliktir. Toprak, çiftçilerimiz için ise geçimini sağladığı, üretimini sürdürdüğü ekmek teknesidir. Böylesine büyük bir öneme sahip olan ve türkülerde sadık yar olarak adlandırılan toprak erozyondan tuzlaşma- asitleşme- betonlaşma ve kirliliğe varıncaya kadar insanoğlu tarafından birçok yanlışlığa layık görülüyor.
“Dünya topraklarının yüzde 33’ü bozuldu”
Toprak bozulması biyolojik, kimyasal ve fiziksel sebeplerden oluşur. Dünya topraklarının yaklaşık yüzde 33’ü orta ila yüksek derecede bozuldu. Bu bozulmuş toprakların yüzde 40’ı Afrika’da ve geri kalanının çoğu da yoksulluk ve gıda güvensizliğinden etkilenen bölgelerde yer alıyor. Sağlıklı topraklar ile sürdürülebilir bir arazi ve toprak yönetimi olmadan iklim krizlerini engelleyemez, gıda üretemez ve değişen iklim koşullarına uyum sağlayamayız.
“İklim değişikliği toprağı da etkiliyor!”
İnsanların tarımı keşfetmesiyle başlayan toprak kullanım sürecinin, 20. yüzyılda artmasıyla topraklar zarar görmeye başladı. Erozyon, organik madde kaybı, toprak kirlenmesi, toprak asitleşmesi, toprağın betonlaşma ile örtülmesi (yapılaşma), biyoçeşitliliğin azalması, toprak sıkışması, tuzlanma, taşkın ve toprak kaymaları gibi hususların yanı sıra iklim değişikliği de toprağa zarar veriyor. İnsan faaliyetlerinin yanı sıra iklim değişikliğine bağlı olarak meydana gelen olaylar toprak ekosisteminde yer alan canlıların yaşamını doğrudan etkiliyor. Özellikle kurak, yarı kurak ve yarı nemli iklim özelliklerine sahip bölgeler çölleşme riski altındadır.

“Ülkemizde tarım arazileri yıldan yıla azalıyor”
Tarım arazilerimizin küçük, parçalı, dağınık, çok hisseli olması ve sulama imkânlarının halen yetersizliğiyle verimli kullanımı da sağlanamıyor. Nitekim ülkemizde uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı 2004-2023 döneminde 26 milyon 593 hektardan 23 milyon 971 hektara geriledi. Yani 20 yıllık bir süreçte 2,6 milyon hektar tarım arazisini kaybettik. Ülkemizde son 10 yılda tarım alanlarımızda yüzde 0,1 oranında artış olsa da en fazla tarım arazisine sahip olan Konya ilinde, son 10 yılda tarım alanları yüzde 1,5 azaldı.
Aynı dönemde tarım arazilerinin en fazla olduğu illerimizden sırasıyla Ankara’da ve Şanlıurfa’da yüzde 4,9, Sivas’ta yüzde 3,1, Yozgat’ta yüzde 3 oranında azaldı. Diğer taraftan ülkemizde 39 ilde tarım arazisi alanında artış gerçekleşirken, 42 ilde azalma gerçekleşti.
“Cumhurbaşkanı Kararıyla 19 ilde 28 yeni ovanın sit alanı ilan edilmesiyle 2024 yılında toplamda 468 adet ova yani 9,5 milyon hektar koruma altına alındı”
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tarım arazilerinin korunması ve amaç dışına çıkarılmasının önlenmesi amacıyla çalışmalar yapılıyor, çeşitli Kanunlar çıkarılıyor. Birlik olarak tarım arazilerini daha fazla koruyabilecek, parçalanmanın önüne geçecek çalışmaları her zaman destekliyoruz. Bu doğrultuda geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Kararıyla 19 ilde 28 yeni ovanın sit alanı ilan edilmesiyle 2024 yılında toplamda 468 adet ova yani 9,5 milyon hektar koruma altına alındı. Bunu toprağı korumak adına atılmış, önemli bir adım olarak görüyor ve destekliyoruz.
Yine Hazine arazilerinde ecrimisil ödeyerek tarım yapan yüzbinlerce çiftçinin yıllardır bekleyen ve yılan hikâyesine dönen sorunuyla ilgili olarak, Birliğimiz geçmiş yıllarda yoğun çaba gösterdi. Bu kapsamda 2023 yılında 14 bin 800 olmak üzere bugüne kadar 80 bin 400 çiftçiyle 130 bin hektar yüzölçümlü Hazine arazisi için kira sözleşmesi imzaladı. Ayrıca, 2023 yılında tarım arazilerinin hak sahiplerine satışında 11 bin hak sahibine, 8 bin adet taşınmaz satışı yapıldı ve toplamda 118 bin hak sahibine 88 bin adet taşınmaz satışı gerçekleştirildi.
“Tarım arazileri üretim aracı olmaktan çıkarak birer yatırım aracı haline dönüştü”
Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyona bağlı tarımsal girdi fiyatlarında yaşanan anormal artışlar tarımsal üretimde yeterli geliri elde edemeyen üreticilerin tarımsal üretimden kopmasına ve arazilerini elden çıkarmalarına neden oluyor. Diğer taraftan son yıllarda giderek popüler hale gelen, insanlara şehirden uzakta yaşamayı cazip gösteren hobi bahçesi, tiny house, bungalov ev benzeri yaşama alanları, tarım arazilerinin parçalanmasına ve çarpık yapılaşmanın oluşmasına neden oluyor.
Kısacası tarım arazileri üretim aracı olmaktan çıkarak birer yatırım aracı haline dönüştü. Değerinin üzerinde fiyatlarla satılan arazileri bölge insanı alamıyor. Bu tür satışlar tarım dışı amaç için arazi almak isteyenlerin işini kolaylaştırmış, arazilerin farklı amaçlarla kullanımının önünü açmıştır. Tarımsal arazilerin amaç dışı kullanımının engellenmesi adına alınacak her türlü tedbirin yanındayız. Unutulmamalı tarımsal üretimin temeli topraktır. Öncelikle sahip olduğumuz toprak ve su kaynaklarına sahip çıkmalı ve bu bilinçle hareket etmeliyiz.”
Ekonomi
KESKİNOĞLU LEZZETLERİ AVRUPA MUTFAKLARINDA YERİNİ ALMAYA HAZIRLANIYOR

Keskinoğlu, Avrupa Birliği ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihracatı gerçekleştirmek için yetki belgesi aldı.
Yıllık 30 bin ton işlenmiş piliç eti üretim kapasitesine sahip Keskinoğlu, ihracat hacmini genişletmeye devam ediyor. Şirket, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri tarafından gerçekleştirilen denetimler sonucunda yetki belgesini alarak, AB’ye ihracat sürecini başlattı.
Keskinoğlu Genel Müdürü Önder Matlı, ‘Dünya trendlerini çok yakından takip ediyoruz, kısa ve uzun vadeli planlarımızı sürekli güncelliyoruz. Şehir ve aile hayatı tüketicinin taleplerini hızla değiştiriyor. İnsanlar için zaman çok kıymetli. O nedenle az vakitte, kolayca hazırlanan pratik ürünler ön plana çıkıyor. Bu eğilimi uzun yıllardır Avrupa raflarında gözlemliyoruz’ dedi.
“AB ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihraç etmemizi sağlayacak yetki belgesini aldık”
Sektörün gelişmesi adına yeni alternatif pazarların bulunmasının önemine dikkat çeken Önder Matlı, “Tarım ve Orman Bakanlığımızın geçtiğimiz yıldan itibaren yürüttüğü yoğun çalışmalar sonuç verdi. Keskinoğlu olarak yapılan denetimlerin ardından AB ülkelerine ihracat yapmamızı sağlayacak yetki belgesini aldık. Bu konuda AB ülkeleri ile yoğun görüşmelerimiz sürüyor. Kısa süre içerisinde Keskinoğlu lezzetleri Avrupa mutfaklarında yerini alacak. İhracatta düzenli ihracatın sürdürebilirliğine yönelik çalışmaların yanı sıra; potansiyel pazarlarda kalıcı olabilmek de bir o kadar önemli. Ülke olarak, sektör olarak bunu mümkün kılacak kaliteli üretim ve sürdürülebilir tedarik gücüne sahibiz. Bununla beraber Avrupa Birliği gibi sektörümüz için yeni alternatif pazarların bulunması, mevcut ihraç pazarlarının kapanması neticesinde ortaya çıkabilecek üretim fazlasının yönetilmesi konusundaki zorlukların bertaraf edilmesini sağlayacaktır” dedi.
Keskinoğlu lezzetleri 6 kıtada 66 ülkeye ihraç ediliyor
Hali hazırda 6 kıtada 66 ülkeye piliç eti, işlenmiş piliç ürünleri, sofralık yumurta, pastörize yumurta ve viyol gibi 100’den fazla çeşit ürünü ihraç eden Keskinoğlu, Balkanlar’dan Uzakdoğu’ya, Güney Amerika’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Pasifik Adaları’na kadar, dünya genelinde çok sayıda ülkeye ihracat gerçekleştirmektedir.
Güncel
RAMAZAN SONU VE MART AYI ÜRETİCİ MARKET FİYATLARI

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan sonu ve Mart ayı üretici market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.
“Ramazan sonu ve Mart ayında üretici market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 208 ile kuru fasulyede görüldü” diyen Bayraktar, yapılan araştırmayı paylaştı;
“Kuru fasulyedeki fiyat farkını yüzde 206,8 ile nohut, yüzde 202,5 ile kuru kayısı, yüzde 186 ile kırmızı mercimek, yüzde 174,6 ile yeşil mercimek takip etti.
Kuru fasulye ve nohut 3,1 kat, kuru kayısı 3 kat, kırmızı mercimek 2,9 kat, yeşil mercimek 2,7 kat fazlaya satıldı.
Üreticide 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 102 lira 53 kuruşa, 31 lira 56 kuruş olan nohut 96 lira 82 kuruşa, 150 lira olan kuru kayısı, 453 lira 70 kuruşa, 22 lira 94 kuruş olan kırmızı mercimek 65 lira 61 kuruşa, 29 lira 33 kuruş olan yeşil mercimek 80 lira 53 kuruşa markette satıldı.
Mart ayında fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette maydanoz, üreticide beyaz lahana oldu.”
Market fiyatları
“Mart ayında markette 39 ürünün 30’unda fiyat artışı, 9’unda fiyat azalışı görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 53,7 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 38,8 ile patates, yüzde 19,8 ile elma, yüzde 19,5 ile sivri biber takip etti.Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 8 ile maydanoz oldu. Maydanozdaki fiyat düşüşünü yüzde 6,7 ile ıspanak, yüzde 5,9 ile marul ve kuru incir izledi.”
Üretici fiyatları
“Mart ayında üreticide 31 ürünün 14’ünde fiyat artışı olurken, 9’unda fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 23,4 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 13,9 ile maydanoz, yüzde 12,6 ile kuru soğan, yüzde 10,3 ile domates izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 68,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 28,3 ile patates, yüzde 20 ile Antep fıstığı, yüzde 16,7 ile yeşil soğan takip etti.”
“Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep fiyatları etkiledi”
“Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep, bazı ürünlerin fiyatlarını etkiledi. Geçtiğimiz günlerde yaşanan don sebebiyle narenciye bahçeleri dondan zarar gördü. Piyasadaki ürünün azalmasıyla da sezon boyunca düşük seyreden limon fiyatları arttı. Çukurova bölgesinde yaşanan don sebebiyle erkenci çeşitlerde yüzde 50-60 oranında, geçci patateste yüzde 30-35 oranında zarar olduğu tahmin ediliyor.
Yaşanan don, hasat süresini de geciktirdiğinden yıl boyunca fiyat düşüklüğü yaşanan patateste fiyat artışı yaşandı. Ramazan Bayramı nedeniyle talepte yaşanan artış Antep fıstığı fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Yeşil soğan ve ıspanakta kar yağışı sebebiyle seralar yıkıldı, ürünler açıkta kalarak bozuldu. Arz azaldığı için de fiyatlar yükseldi.
Bafra bölgesinde kışlık sebzelerde geçtiğimiz aylarda yaşanan sel ve kar yağışı nedeniyle çoğu üründe bozulmalar yaşandı. Bu durum alım gücü düşen üreticilerimizin beyaz lahana, maydanoz ve marulu düşük fiyata satmasına sebep oldu. Kuru soğanda Çukurova Bölgesinde yaşanan don sebebiyle hasadın gecikmesi ve ticari anlaşmalarla gelen kuru soğan ithalatları sebebiyle arzdaki artış fiyatları düşürdü.”
Mart ayı ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler
“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Mart ayında, Şubat ayına göre, amonyum nitrat gübresi yüzde 3,7, üre gübresi yüzde 1,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,5, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1, DAP gübresi yüzde 0,3 oranında arttı. Geçen yılın Mart ayına göre son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 34,6, DAP gübresi yüzde 33,9, üre gübresi yüzde 32,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 28,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 25,8 oranında arttı.
Mart ayında şubat ayına göre besi yemi yüzde 1,8, süt yemi yüzde 1,7, son bir yılda süt yemi yüzde 24,9, besi yemi ise yüzde 24,8 oranında arttı. İlaç fiyatları yıllık yüzde 14,9 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatı son bir yılda yüzde 11,1 oranında artarken, geçen aya göre yüzde 2,3 oranında düşüş oldu.”
Yerel
BAŞKAN KARABATI TALİMAT VERDİ, MARKET DENETİMLERİ SIKLAŞTI!

Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın talimatıyla Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçedeki marketlerde denetimleri sıklaştırarak, son kullanma tarihi geçmiş ürünler ve fiyat etiketi uyumsuzlukları gibi konularda denetimler gerçekleştiriyor. Yapılan denetimlerde 26 markete idari işlem yapıldı ve son kullanma tarihi geçmiş ürünler imha edildi. Başkan Karabatı, denetimlerin kararlılıkla devam edeceğini belirtti.
Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın talimatıyla Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçe genelindeki marketlerde denetimlerini sıklaştırarak vatandaşların güvenilir gıda ürünlerine erişimini sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda son olarak ilçede faaliyet gösteren zincir ve yerel marketlerde yapılan denetimlerde, çeşitli konularda incelemeler yapılarak tüketicilerin sağlığına zarar verebilecek ürünlerin önüne geçilmeye çalışılıyor. Denetimlerde, özellikle son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin raflarda bulunup bulunmadığı, ürünlerin saklama koşulları, hijyen standartları ve fiyat etiketleri gibi konular üzerinde duruldu.

Yapılan denetimler sonucunda, marketlerin raf fiyatları ile kasa fiyatları arasında fark olduğu tespit edilen 26 işyerine tespit tutanağı tutuldu ve ilgili Ticaret İl Müdürlüğü’ne idari yaptırım için yazı yazıldı. Ayrıca, marketlerde yapılan denetimlerde son kullanma tarihi geçmiş olan ürünler belediye tarafından müsadere edilerek imha edildi. Bu kapsamda 80 işyerine belediyenin emir ve yasaklarını belirleyen yönetmeliğin 43. maddesi gereğince idari işlem yapıldı.
Bilindiği üzere 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.54/2 ve Fiyat Etiketi Yönetmeliği gereğince; etiket, tarife ve fiyat listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanıyor. Karacabey Belediyesi’nin emir ve yasaklarını belirleyen yönetmeliğin 43. maddesine göre son kullanma tarihi geçmiş, çürümüş, kokmuş, kurtlanmış veya bozulmuş gıda maddelerinin satılması yasaktır. Bu gibi mallar müsadere edilerek gıda kontrolörü raporu ile imha edilir.
Karacabey genelinde market denetimlerinin kararlı bir şekilde sürdürüleceğini vurgulayan Belediye Başkanı Fatih Karabatı, marketlerde satışa sunulan ürünlerde tüketim tarihi, gramaj, hijyen ve kasa-etiket uyumu kriterlerinin denetlendiğini ve uyumsuzluk tespit edilen marketlerle ilgili idari işlemlerin yapıldığını vurguladı. Başkan Karabatı, Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin ilgili kurumlarla koordineli bir şekilde bu çalışmaları sürdürdüğünü belirterek, vatandaşların sağlıklı ürünler tüketmesi için denetimlere aralıksız devam edeceklerini sözlerine ekledi.




-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Genel3 ay ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Bursa Bölge4 ay ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Bursa Bölge3 ay ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Bursa Bölge4 ay ago
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BURSA’DAN SESLENDİ: ASGARİ ÜCRETİN ARKASINDA DURDU BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
-
Bursa Bölge9 ay ago
NİLÜFER ÇAYI İÇİN İŞBİRLİĞİ
-
Bursa Bölge6 ay ago
BURSA ULAŞIMINDA ‘YAPAY ZEKA’ DÖNEMİ
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login