Connect with us

Güncel

SIĞINMACI DEĞİL YERLEŞTİRİLİMCİ!

Ahmet Aygün Ata

1960’lar hani dini bütünlerin Amerikan gemisini kıble yapıp namaz kıldığı yıllar! Türkiye Cumhuriyeti’ne, “Barış Gönüllüleri” diye bir grup getirtiliyor. Türkiye Cumhuriyeti’ne dağıtılıyor. Ama nereye? Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’ya! Batıya dağılanların görevi ‘nüfus planlaması nasıl yapılır’ı öğretmek. Doğuya dağılanların görevi ise etnik yapıları öğrenmek! Tamamen barış için(!) Savaş olmayan bir ülkede üstelik bir emperyalist gücün CIA yetiştirmesi bu gruba kucak açanlar kimlerdi? İşte bunlar Türk-İslam sentezcileri ve siyasal İslamcılar’dır!

Hedef belli; bir Ulus Devlet’in temeline dinamit koymak. Koyuyorlar da! Atatürkçüyüm diyen, Devrimciyim diyen katledilmeye başlıyor. Sonrası bilinen sağ-sol çatışması ile Türkiye Cumhuriyeti kan gölüne döndürüldü.

1980’lerin sonu, yeni bir akım başladı: “Bir çocuk yeter.”

İyi eğitim, iyi yaşam süslü sözlerle. Bu kandırmacaya alet olanlar ise, “Çağdaşım” diyenler. Diğer yandan cemaat ve tarikat adlı soysuzlukların çoğalmasını amaç edinilmiş etnik gruplar 5-8-10 çocuk!

Sonra ANAP ve diğerleri Türkiye Cumhuriyeti’ni adeta “Peşmerge Cenneti” yaptı. Tehlikenin farkında olanlar önlem alabildi. Gelenler tek tek MİT tarafından parmak izlerine dek kaydedildi. Sonra bu kayıtlar yok oldu! Peşmergelerin karıştığı yasa dışı olayları anımsıyoruz. Hatta getirtilen Peşmergeler, yasal olmadığı halde ‘Yurttaş’ yapıldı ve dahi kimi partilerde görev aldı!

Durmuyorlardı. Mehmet Akif’in dediği gibi “Hayasızca akın.”

AB-D bir Suriye Savaşı çıkarttı. Kaçanlara ise “Sığınmacı” dendi, “Mazlum” dendi. AB fonladı, bizim hükümeti. AKP Genel Başkanı’nın dediği gibi “Avrupa huzur içindeyse, bizim Suriyelileri almamıza şükretmeli”ydi.

Adı üstünde sığınmacı! Belli bir süre kalıp yerine dönen demektir. Yani bulundukları ülkenin hiç bir hakkından yararlanamazlar. Bize getirilenler ise ne ilginçtir ki ‘Yurttaş’ oldu, işyeri sahibi oldu, ev sahibi oldu, araba sahibi oldu. Öyle özgürlük verildi ki, Türk Bayrağı’nı indirebilir, Türkler buradan gitsin diyebilir hale geldiler! Hamdolsun(!)

ABD, Afganistan’da yenilmişti ama yarattığı Taliban’ı Asya’da huzur bırakmamak için besledi, besledi ve beslemeye devam ediyor. ABD “Gidiyorum” dedi Afganistan’dan. Giderken paçalarına tutunmuş, binlerce kimliksiz Afgan’ı da bizim sınırlarımıza bıraktı. Akın akın getiriliyorlar. Adına sığınmacı, mazlum diyor kimileri! Gelenlerin aileleri yanında yok. Yaşları 18-30 arası. Bir çoğunun Afgan hükümetine karşı savaştığı biliniyor. Taliban nedense Türkmenlerin yaşadığı yerleri işgal ediyor önce. Tabii öldürerek! Onlardan gelen yok! Başkent Kabil’e sığındılar. Çocuk, kadın, yaşlı!

Bu arada Kanada ise işinsanı, bilim insanı ve sağlıklı Afganları ülkesine almaya başladı. Taşımasını Türk Hava Yolları yapıyor. Kanada Göçmen İşleri Başkanı, “Alabildiğimiz kadar alacağız” dedi. Ama “seçmece”!

ABD’nin yeni planı belli. Değerli bir Yazarımız Sayın Hüseyin Vodinalı buna Büyük Asya Projesi adını koydu. Katılıyorum. BOP öldü, yaşasın BAP diye başlık atmış yazısında. Rusya, Tacikistan, Özbekistan ve Çin, Afgan sığınmacı akınının bölge ülkelerinin demografik yapısını değiştirmeye yönelik olduğunu saptadı. Afganistan sınırında önlemler aldılar. Hatta ortak tatbikat yapıyorlar. Taliban’ın insan kıyımcısı kafa yapısının laik ve üniter yapılarına zarar vereceğini saptadılar.

Peki AKP ne yapıyor? Afganistan’ın Kabil Havalimanı’nı koruma görevi almaya çalışıyor! Amaç biz çok büyüdük demek! Oysa ki, Taliban’ı kabul eden (ki bir ABD dayatması ile) Pakistan’ın Taliban terörüyle on yıllardır neler yaşadığı biliniyor. Afgan sığınmacı akını demek ikinci bir PKK demektir. PKK Türk varlığından, Türkiye Cumhuriyeti’nden düşmanca söz etmiyor mu? Ediyor. Taliban’ın “İhvan” adlı terörist grupları da Türk Ulusu ve Türk Cumhuriyeti’nden düşmanca söz ediyor.

AKP’nin laiklik karşıtı, eylem ve söylemleri geleceğimizin, her türlü güvenliğimizin temeli olan Asya ülkelerinde ve Türki Cumhuriyetlerde kuşkuyla karşılanıyor. AB-D’nin Türkiye Cumhuriyeti üzerindeki emperyalist planlarını biliyoruz. Son tasarı demografik yapımızın değiştirilmesidir. Bin yıllardır, Anadolu’yu sömürgeciliğe karşı ayakta tutmuş Türk Ulusu ve Türk Kültürü yok edilirse ne olur biliyor musunuz…?

Ortada ne Asya kalır, ne İslamiyet, ne de insan kalır!

Emperyalizm’in ve Siyonizm’in temel hedefi budur. Türkiye Cumhuriyeti’nin demografik yapısına saldırıya destek verenler, birlikte yürüyenler, sessiz kalanlar emperyalizmin ve siyonizmin birer koludur, oyuncağıdır.

Ankara’da duraklara zarar veren Suriyelileri uyarırken göğsünden bıçaklanarak öldürülen evladımıza Tanrı’dan rahmet, yaralı evladımıza esenlik, çocuklarını yitiren ailemize de başsağlığı dilerim.

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Güncel

ÇİFTÇİNİN YÜZÜ GÜLÜYOR

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mustafakemalpaşa Belediyesi ve Mustafakemalpaşa Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı iş birliğiyle ekimi gerçekleştirilen buğdaylardan elde edilen yerli buğday tohumu, Mustafakemalpaşalı üreticilere yüzde 100 hibeyle dağıtıldı.

Bursa’da kırsal kalkınmanın sağlanması için her alanda çiftçiyi destekleyen Büyükşehir Belediyesi, ata tohumların üretimini teşvik etmeye devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi Mustafakemalpaşa Belediyesi, Tarım Peyzaj AŞ ve Mustafakemalpaşa Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı tarafından imzalanan ‘Tarım Ortak İşbirliği Protokolü’ kapsamında ekilen ‘Ceyhan 99 çeşidi’ buğdaydan elde edilen 44 ton tohumluk buğday, 400 üreticiyle yüzde 100 hibeli olarak teslim ediliyor. Geçtiğimiz hafta 17 ilçeden alınan talepler doğrultusunda üreticilere dağıtımın yapılmasının ardından bu kez 179 Mustafakemalpaşalı üreticiye buğday tohumu törenle ulaştırıldı.

“Topraklarımızı korumalı, sahip çıkmalıyız”

Dağıtım töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, dünyanın ciddi bir iklim kriziyle ve su sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Suyun yanında gıdaya erişimin de çok kıymetli olduğunu artık herkesin idrak etmesi gerektiğini anlatan Başkan Mustafa Bozbey, toprağı ekmek için mücadele eden çiftçinin her zaman yanında olduklarını dile getirdi. Toprağın kıymetini ancak toprakla uğraşanların bileceğini söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, “Gittiğimiz her yerde ‘Topraklarınızı satmayın’ diyoruz. Köylerimizdeki verimli topraklar, şehirdeki arsalardan çok daha kıymetli olacak. Topraklarımızı korumalı, sahip çıkmalı ve boş bırakmadan işlemeliyiz. Geçtiğimiz aylarda BUSKİ Acemler yerleşkemizde başlattığımız ‘Buğday tohumu desteği’ projemizin ikinci durağında, Mustafakemalpaşalı hemşehrilerimle bir aradayız. Yani bu bereketli topraklarda, yerli tohumun yeniden kök saldığı, umudun yeniden filizlendiği yerdeyiz. İştiraklerimizden Tarım Peyzaj A.Ş., Mustafakemalpaşa Belediyesi ve Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı el ele verdi. 100 dekar arazide ‘Ceyhan 99 çeşidi’ buğdayını ektik, büyüttük, biçtik. O topraklardan elde ettiğimiz 44 ton tohumluk buğdayı, 400 üreticimizle yüzde 100 hibeli olarak buluşturuyoruz” dedi.

“Toprağımıza olan vefa borcumuzu ödüyoruz”

Sadece bir tohum dağıtımı organizasyonu yapmadıklarını, tüm Türkiye’ye örnek olacak bir projeyi yaşama geçirdiklerini anlatan Başkan Mustafa Bozbey, üretimi desteklemenin yanında üretilen tohumları yine üreticiyle buluşturduklarını dile getirdi. Sürdürülebilir ve paylaşımcı modelin kendilerine büyük bir gurur verdiğinin altını çizen Başkan Mustafa Bozbey, “Her alanda üreticimizin yanında olduk. Bizim yönetim anlayışımız budur. Bu toprakların bereketini yeniden hak ettiği gibi yaşatmak, üreticimizin emeğini korumak ve geleceğe umut ekmek için çalışıyoruz. Emeğe saygı gösteriyoruz. Toprağımıza olan vefa borcumuzu ödüyoruz. Her desteğimizde, her yatırımımızda amacımız; Bursamızda tarımı güçlendirmek, üreticilerimizin gelirini artırmaktır” diye konuştu.

“Çiftçimizi efendi yapma kararlılığındayız”

Önümüzdeki süreçte suya daha az ihtiyaç duyan ve verimi daha yüksek olan ürünlere yönelik çalışmalara hız vereceklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, üretim yapmanın artık çok daha zor olduğunu, ancak hiçbir zaman umutsuzluğa izin vermeyeceklerini ifade etti. Zorlukları dayanışmayla ve planlamayla aşacaklarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, “Üretimi sadece desteklemeyeceğiz. Aynı zamanda geliştireceğiz. Buğday tohumu projemiz bunun en güçlü kanıtlarından biridir. ‘Yerli tohum’ bir tarım politikası değildir. Bir bağımsızlık, bir gelecek meselesidir. Bizler bu tohumla birlikte, kendi geleceğimize sahip çıkıyoruz.

Tohumun toprağa düşmesinden sofraya ulaşmasına kadar her aşamada üreticimizin yanındayız. Desteklerimiz aynı kararlılıkla devam ediyor. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Köylü, milletin efendisidir’ dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak çiftçimizi efendi yapma kararlılığındayız. Projede emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Herkese bereketli, huzurlu, bol kazançlı bir sezon diliyorum” dedi.

CHP Parti Meclisi Üyesi ve CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, projede emeği geçen herkese teşekkür etti. Tarımın ve çiftçinin desteklenmesinin önemine değinen Kayışoğlu, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin her alanda üreticiye katkı sunarak Türkiye’ye örnek olduğunu anlattı.

Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, topraklara bereket katacak önemli bir projeyi sürdürmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. Geçtiğimiz günlerde 17 ilçedeki üreticilere buğday tohumu dağıtıldığını söyleyen Erdem, bu kez Mustafakemalpaşa ilçesinin kırsal mahallelerindeki 179 çiftçiye buğday tohumu desteği verildiğini aktardı. Hem üretimi güçlendirdiklerini, hem de dayanışmanın en güzel örneğini sergilediklerini anlatan Erdem, projede emeği geçen herkese teşekkür etti.

CHP Mustafakemalpaşa İlçe Başkanı Gökhan Demir, üretimi destekleyen, kırsalı güçlendiren, bereketi büyüten projenin ilçeye ve kente değer kattığını hatırlatarak emeği geçenlere teşekkür etti.

Mustafakemalpaşalı çiftçiler, proje sayesinde ithal tohum derdinden kurtulduklarını ve nefes alabildiklerini belirterek Başkan Mustafa Bozbey’e desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem tarafından tohumluk yüzde 100 hibeli buğdaylar çiftçilere teslim edildi.

Continue Reading

Güncel

EKİM AYI GİRDİ FİYATLARI VE ÜRETİCİ MARKET FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMLER

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ekim ayında girdi maliyetlerindeki değişimleri ve üretici market fiyatlarını yaptığı yazılı basın açıklamasıyla değerlendirdi.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Ziraat Odaları aracılığıyla girdi piyasalarından alınan fiyat verilerini şöyle değerlendirdi:

“Ekim ayında, Eylül ayına göre amonyum nitrat gübresinin fiyatı yüzde 0,8 artarken ÜRE gübresi yüzde 1, 20.20 kompoze gübresi yüzde 0,7, amonyum sülfat gübresi yüzde 0,4 ve DAP gübresi yüzde 0,3 oranında azaldı.

Geçen yılın Ekim ayına göre son bir yılda ÜRE gübresinin fiyatı yüzde 63,1, DAP gübresi yüzde 47,9, 20.20 kompoze gübresi yüzde 45,5, amonyum nitrat gübresi yüzde 39,9 ve amonyum sülfat gübresi yüzde 28,9 oranında arttı.

Ekim ayında mazot fiyatı aylık olarak yüzde 1,9 oranında artarken yıllık yüzde 30,4 oranında arttı.

Ekim ayında Eylül ayına göre besi yemi yüzde 1,3, süt yemi yüzde 1,1 oranında arttı. Son bir yılda ise besi yemi yüzde 31,8, süt yemi yüzde 29 oranında arttı.

Elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 12,8, tarım ilacı fiyatları ise yüzde 14,9 oranında arttı.”

Ekim ayı üretici market fiyat değişimi

Ekim ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 382,9 ile patateste görüldüğünü belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Patatesteki fiyat farkını yüzde 284,1 ile kuru soğan, yüzde 242,1 ile marul, yüzde 229,5 ile maydanoz takip etti.

Patates 4,8 kat, kuru soğan 3,8 kat, marul 3,4 kat, maydanoz 3,3 kat fazlaya satıldı. Üreticide 5 lira 25 kuruş olan patates markette 25 lira 35 kuruşa, 4 lira 92 kuruş olan kuru soğan 18 lira 90 kuruşa, 17 lira 17 kuruş olan marul 58 lira 73 kuruşa, 5 lira 17 kuruş olan maydanoz 17 lira 2 kuruşa satıldı.

Ekim ayında fiyatı en fazla artan ürün markette patates olurken üreticide ise kabak oldu. Fiyatı en fazla düşen ürün ise hem markette hem de üreticide yeşil fasulye oldu.”

Market fiyatları

“Ekim ayında markette 36 ürünün 22’sinde fiyat artışı, 14’ünde ise fiyat azalışı görüldü.

Ekim ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 32,9 ile patates oldu. Patatesteki fiyat artışını yüzde 30,3 ile kuru soğan, yüzde 24,4 ile domates, yüzde 12,2 ile yeşil soğan izledi.

Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 21,9 ile yeşil fasulye oldu. Yeşil fasulyedeki fiyat düşüşünü yüzde 16,6 ile limon, yüzde 15,7 ile sivri biber ve yüzde 8,8 ile kuru kayısı takip etti.”

Üretici fiyatları

“Ekim ayında üreticide 28 ürünün 15’inde fiyat artışı, 10’unda fiyat düşüşü görülürken, 3 üründe ise fiyat değişimi olmadı.

Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 28,4 ile yeşil fasulyede görüldü. Yeşil fasulyedeki fiyat düşüşünü yüzde 15,2 ile fındık, yüzde 13,8 ile salatalık ve yüzde 13,6 ile kuru incir takip etti.

Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 69,2 ile kabakta görüldü. Kabaktaki fiyat artışını yüzde 50,3 ile domates, yüzde 25 ile Antep fıstığı, yüzde 19,9 ile patates izledi.”

Üretici fiyat değişiminin nedenleri

“Kabak, domates ve patlıcandaki fiyat artışları tarla sezonunun bitip seraya geçilmesinden kaynaklandı.

Antep fıstığı fiyatları, hem ürünün yok yılı olması hem de bu yıl yaşanan kuraklık sebebiyle artış gösterdi.

Türkiye genelindeki kuraklıktan etkilenen kışlık patates hasadının başlaması ve depo maliyetlerinin artması patates fiyatlarını artırdı.

Limon fiyatları, depolarda ürün olmadığı ve arzda yaşanan azalmadan dolayı yükseldi.

Taze fasulyede hasadın devam ettiği bazı bölgelerdeki arz artışı üretici fiyatlarını düşürdü.

Fındık fiyatları zirai don sebebiyle rekoltenin düşük olmasından dolayı yükseldi. Bu ay ise hem ihracatçıların hem de fabrikaların fiyatları baskılaması nedeniyle fındığın üretici fiyatlarında düşüş yaşandı.

Salatalıktaki fiyat düşüşü bu yıl seradaki üretim artışından kaynaklandı.

Bu yıl incir ihracatının geç başlaması nedeniyle ihracatın düşük miktarda kalması incire olan talebi azalttı ve fiyatlar geriledi.”

Continue Reading

Güncel

BURSALI GENÇLERDEN BÜYÜK BAŞARI

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) iş birliğinde yürütülen “Bugünün Gençleri Geleceğin Meslekleri” projesi kapsamında düzenlenen “Fikrim Gelecek: Gençler Arası Dijital Çözümler Hackathonu” sonuçlandı. ‘VerimGören’ adlı proje ile 24 takım arasında Türkiye grup birinciliği elde eden Bursalı gençler, ‘En Kapsayıcı Fikir Özel Ödülü’nün de sahibi oldu.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Görükle Gençlik Merkezi bünyesinde hizmet veren Dijital Gençlik Merkezi (DİGEM) ekibi, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Türkiye Belediyeler Birliği iş birliğinde düzenlenen ‘Fikrim Gelecek: Gençler Arası Dijital Çözümler Hackathonu’nda önemli bir başarı elde etti. Bursa DİGEM üyelerinden Mehmet Yalaz ve Zübeyde İrem Morkoç, geliştirdikleri ‘VerimGören’ adlı proje ile 24 takım arasında Türkiye grup birincisi olurken, ‘En Kapsayıcı Fikir Özel Ödülü’ne de layık görüldü.

Çiftçilerin tarımsal verimliliğini artırmak için geliştirilen ‘VerimGören’ projesi, ekilecek tarlanın toprak yapısını analiz ederek en uygun ürünü öneriyor ve üretim sürecindeki verim oranlarını hesaplayabiliyor. Böylece çiftçilerin doğru ürün seçmelerinin yanı sıra doğal kaynakları daha da verimli kullanlmalarını olanak sağlıyor.

Continue Reading

Trending