Connect with us

Bursa Bölge

KOMŞU KOMŞU HUUU!

Canan Ekinci Yılmaz

Geçenlerde bizim blokta, dairelerden birinde kıyamet koptu. Ama nasıl kavga, nasıl bağrış, nasıl çığlıklar… Evin erkeğinin tepesi atmış, çoluk çocuk evde kim varsa kırana koyuyor. Polis mi çağırsak ne yapsak diye düşünürken bir baktık evin annesi çoluğu çocuğu toplamış, atmış kendini dışarıya. Hay Allah! İnsanlar aç biilaç açıkta nasıl kalacaklar? Ne üstte var ne başta!

Hem üzüldük hem acıdık tabii.

Bizim bey dedi ki, alalım bizim eve, yazık insanlara. Dedim benim de çocuklarım var ama, sıkışırız, gelin kalın biraz. Komşuluk öldü mü! Nasılsa evin erkeğinin siniri geçince alır sizi yine eve. Allah razı olsun bacım dedi kadın. Neyse, bunlar üç kız bir ana geldiler bizim eve. Odalardan birini verdim. Yere yatak falan serdik. Allah ne verdiyse birlikte yiyelim dedik. Bu arada konu komşu da hazır biz bu işi üstlendik diye bize maddi destek yapıyor. Yeter ki siz bunları evinizde tutun, bize musallat olmasınlar diyor. E iyi madem diyor benim bey. Siz paraları verin, biz de bunlarla oturalım.

Nasılsa çok kalmazlar…

Bakıyorum komşu evin erkeğinden hiç ses yok! Kapı duvar! Sanki ev halkından kurtulduğuna mutlu…

Kadın desen, o da halinden memnun. Kızlarıyla bizde barınıyor. Bir-iki ay geçti. Ah, bir de baksam kadının karnı şişmeye başladı. Meğerse yüklüymüş. Birkaç ay sonra da bir oğlan doğurdu.

Babadan hâlâ tık yok…

Çocuk olunca, bunlar oldu dört çocuk bir ana. Odaya sığmaz oldular sonunda. Kadın dedi, ablacım ben bebekle yan odaya geçsem, çocuk rahat etse. Olur dedim, ne yapayım… Benim çocukları ayrı ayrı odalardan aynı odaya aldım. Benimkiler başladı söylenmeye.

Evin içinde bebek sesi, kızların birbiriyle kâh oynaması, kâh yoluşması derken, kendince huzuru olan ev panayır yerine döndü.

Ne yemek yetiyor, ne su yetiyor. Mutfak masrafı arttı, tuvalet sırası kuyruk, banyo hiç boş kalmıyor.

Allah inandırsın, her şey beş katına çıktı.

Hastalanıyorlar, ilaç al!

Özeniyorlar, pasta al!

Büyüyorlar, kıyafet al!

Bebeğe süt, bebeğe mama, bebeğe bez!

Bir de bayram gelince eve gidip babalarıyla bayramlaşıp bizim eve geri dönmezler mi!

Bacım diyorum bu böyle olmaz. Hadi gidin evinize.

Aa aşkolsun abla diyor, sizin evin manzarası daha güzel, sizin ev daha konforlu.

E ama bu ev bizim diyorum.

Sen de ne kötü çıktın, bizi istemiyorsun diyor.

Ama benim çocuklarımın keyfi kaçtı diyorum.

Olsun, senin oğlanlardan birini bizim kızla evlendiririz, akraba oluruz, kimsenin keyfi kaçmaz diyor. Artık odalardan çıktılar salonda, mutfakta, balkonda yaşıyorlar. Televizyonun kumandası, arabanın anahtarı hep onlarda. Evin içinde bize yer bırakmadılar. İki oğul, bir ana, bir bey olarak bir odaya sıkıştık. Çocuklar söyleniyor, bizim bey dışarıdan gelen komşu yardımından vazgeçemiyor. Körolmayasıca, o da paraları kim bilir nerelerde yiyor. Evin içindekiler ise azıttıkça azıtıyor.

Gidin diyorum gitmiyorlar, düzgün davranın diyorum davranmıyorlar. Ev pislikten geçilmiyor. Ne yeme adapları var ne eğlenme ne tuvalet. Arkalarını toplayacağım diye bütün gün koşturuyorum. Yorgunluktan ve üzüntüden geberdim geberecem!

Sonunda benim delikanlılar isyan etti. Biz başka eve çıkıyoruz dediler. Dediler ve gittiler. Bizim bey de nerde akşam orda sabah, keyfi yerinde. Ben kaldım mı bunlarla baş başa! Korkuyorum da. Yatarken odamın kapısını kilitler oldum.

Pişmanım pişman! Durup durup bizim beye sarıyorum.

Nerden bize gelin dedin, birkaç günden sonra neden gidin artık evinize demedin, niye beni bunlara hizmetçi ettin, niçin onlara iyilik yapacağım diye kendi hanene kötülük yaptın diye beyimin başının etini yiyorum da; onun da duyası yok. Sus, sesini çıkartma diyor…

En ufak bir şikâyette komşular, aaa ama sen de hiç hoşgörülü değilsin şekerim deyip beni kınıyorlar. Aralarında biraz yardım toplayıp gönderiyorlar. Faturaları ödüyorum, mutfak açıkta kalıyor. Hadi evdeki değerli eşyaları sat, babadan kalma evi sat, annenin hatırası yüzüğü sat…

Bebek büyüyor, kızlar okula gidiyor. Bu arada büyük kız kendi köylerinden bir delikanlı ile tanışmış. Onları da mı babası evden atmış ne, onlar da bir yakınlarının yanında kalıyormuş. Demez mi biz evleneceğiz! Allah’ım dedim aklımı koru!

Kızım ev ev üstüne olmaz, evde yer mi kaldı, nereye sığacağız diyorum.

Nasılsa kocan da evde değil, sen de kız kardeşine git diyorlar bana. Kardeşin yalnız yaşıyor, birlikte oturursunuz, bu ev ancak bize kadar diyorlar.

Haydaaa, kendi evimden de oldum iyi mi!

Kendimi balkona attım, oradan yazıyorum bunları.

İyilikten maraz doğar dedikleri bu olsa gerek. Gel demek kolay git demek zor. Desen de duymuyor. Çünkü gelen haddini bilmiyor.

Kimseye kızmıyorum. Kendime kızıyorum kendime.

Sen niye kocana karşı durmuyorsun, niye “olmaz” demiyorsun, niye önce kendi evini düşünmüyorsun da eller iyisi oluyorsun.

Bak elinde ne ev kaldı ne de bir hayat. Hepsi dağıldı gitti!

Ah aptal kafam ah!

Bunlar bizim evi boşaltana kadar gideyim de kardeşimin yanına sığınayım bari.

Ne! Boşaltmazlar mı dediniz…

Yetişin komşular! İmdaaattt!!

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Bursa Bölge

GENÇLİK MERKEZLERİ, SINAV HAFTASINDA 24 SAAT AÇIK

Bursa Büyükşehir Belediyesi Gemlik ve Görükle Gençlik Merkezleri sınav dönemi nedeniyle 27 Haziran Cuma gününe kadar 24 saat hizmet verecek.

Okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar eğitimin her kademesinde önemli hizmetler sunan Bursa Büyükşehir Belediyesi, sınav haftası nedeniyle Gemlik Gençlik Merkezi ve Görükle Gençlik Merkezi’nde 24 saat hizmet uygulamasını başlattı. Sınav döneminin başlamasıyla birlikte Gemlik Gençlik Merkezi 10-27 Haziran, Görükle Gençlik Merkezi ise 16-27 Haziran tarihleri arasında 7/24 açık olacak. Gençlik merkezleri, özellikle sınav dönemlerinde sabaha kadar ders çalışmak isteyen öğrencilere, konforlu ve güvenli bir ortam sunuyor. Kesintisiz hizmet uygulaması gençlerden büyük ilgi görürken, Büyükşehir Belediyesi tarafından öğrencilere sıcak çorba ikramı yapılıyor.

Continue Reading

Bursa Bölge

ERDEM, “İLÇEMİZİN GELECEĞİNİ RİSKE ATAMAYIZ”

Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın ilk oturumunda kamuoyunda son günlerde yoğun şekilde tartışılan kapalı cezaevi iddialarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Gündem maddelerine geçilmeden önce söz alan Başkan Erdem, ilçeye kapalı cezaevi yapılacağı yönündeki söylentilere karşı kamuoyunu bilgilendirdi ve bu iddiaların asılsız olduğunu net bir şekilde ifade etti.

“Belediyemizin yer gösterdiği iddiası tamamen asılsızdır”

İlçede son dönemde artan söylentilerin, özellikle Ağır Ceza Mahkemelerinin Mustafakemalpaşa’da kurulmasının ardından daha da yoğunlaştığını belirten Başkan Şükrü Erdem, geçmişte benzer planlamaların gündeme geldiğini ancak gerekli girişimlerle bu projelerin iptal edildiğini hatırlattı. Bazı çevrelerde, belediyenin bu yönde bir onay verdiği ya da yer tahsis ettiği yönünde iddialar bulunduğuna dikkat çeken Başkan Erdem, bu söylemlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.

Başkan Erdem konuşmasında “Son günlerde ilçemizin gündeminde, Mustafakemalpaşa’ya kapalı cezaevi yapılacağına dair bazı iddialar dolaşmakta. Bu söylentiler özellikle Ağır Ceza Mahkemelerinin ilçemizde kurulmasının ardından daha fazla dillendirilmeye başlandı. Daha önceki yıllarda da buna benzer bir planlama gündeme gelmiş, ancak toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler ve yapılan girişimler sonucu bu plan rafa kaldırılmıştı. Bugünlerde ise belediyemizin bu yönde yer gösterdiği ya da projeye onay verdiği gibi asılsız iddialar konuşuluyor. Bunların hiçbirisinin gerçekliği yoktur.” İfadelerine yer verdi.

“Kapalı cezaevi Mustafakemalpaşa’ya uygun değil”

İlçenin geleceği açısından kapalı cezaevinin yapılmasının doğru olmayacağına inandığını dile getiren Başkan Erdem, Mustafakemalpaşa’nın turizm ve eğitim vizyonuna vurgu yaptı. Termal turizm ve eğitim yatırımları gibi ilçeye katma değer sağlayacak projelere odaklandıklarını belirten Erdem, cezaevi gibi yapılarla anılan bir ilçe görüntüsünün, uzun vadede sosyal ve kültürel yapıya zarar vereceğini ifade etti.

Başkan Erdem “İlçemize termal turizm, eğitim turizmi gibi yatırımlar kazandırmak için büyük bir çaba gösterirken, kapalı cezaevi gibi bir projeye sıcak bakmamız asla mümkün değildir. Bu konunun bazı kesimlerce ekonomik bir fırsat olarak görülmesi mümkün olabilir; ancak biz meseleye sadece ekonomik açıdan değil, sosyal ve kültürel açıdan da bakmak zorundayız. Yaşanabilirliği kaybettiğimiz noktada, kazanılacak hiçbir ekonomik değer kalıcı bir fayda sağlamaz. Bizler, ilçemizin sosyal dokusunu koruyarak gelişmesini sağlamakla yükümlüyüz.” Dedi.

Açıklamasında Mustafakemalpaşa’nın potansiyelini yüksek tutacak, gençleri ilçeye çekecek eğitim yatırımlarına vurgu yapan Başkan Erdem, belediye olarak önceliklerinin sosyal gelişimi destekleyecek projeler olduğunu dile getirdi.

Continue Reading

Bursa Bölge

BURSA’DA DEPREM RİSKİNE KARŞI GÜÇLÜ ADIMLAR

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen ‘Deprem Risk Azaltma ve Önleme Planlama Projesi’ kapsamında yapılan çalışmalar, JICA Türkiye Ofisi ve JICA uzman ekibi tarafından BUSKİ, AFAD, DSİ ve Büyükşehir Belediyesi’nin teknik personeliyle paylaşıldı.

Birinci derece deprem kuşağında yer alan Bursa’nın dirençli ve sürdürülebilir bir kent olması adına çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, JICA ile yürüttüğü ‘Deprem Risk Azaltma ve Önleme Planlaması Projesi’ni tüm hızıyla sürdürüyor. Bu kapsamda BUSKİ Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, JICA Türkiye Ofisi ve JICA uzman ekibi tarafından BUSKİ, AFAD, DSİ ve Büyükşehir Belediyesi’nin teknik personeline, yapılan çalışmalar anlatıldı. Programda, Deprem ve Zemin İnceleme Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen ‘Tehlike ve Risk Analizleri, Kentsel Dirençlilik Planın Hazırlanması ve Kentsel Dirençlilik Planı’nın uygulanmasını içeren senaryo depremler ele alındı. Kentin farklı bölgelerinde ve altyapı sistemlerinde meydana gelebilecek hasar olasılıkları detaylı biçimde tespit edildi ve olası riskler katılımcılarla paylaşıldı.

Seminere çevrimiçi ve fiziksel katılım sağlayan Japon uzmanlar, Japonya’nın altyapı için depremle mücadelede kullandığı ileri düzey ürün ve teknolojilere dair kapsamlı bilgiler sundu. Dayanıklı altyapı tasarımları hakkında da örnekler veren uzmanlar, Bursa’daki kentsel dirençlilik planının oluşturulmasında aktif olarak yer aldıklarını belirtti. Özellikle su kaynakları yönetimi ve kanalizasyon hattı bağlantı sistemleri üzerinde teknik çalışmalar yürüttüklerini dile getiren uzmanlar, afet durumlarında bu sistemlerin hayati önem taşıdığını, bu nedenle planlamanın sadece bugünü değil, gelecekteki olası afet senaryolarını da kapsayacak şekilde yapılması gerektiğini vurguladı. Katılımcılar, JICA tarafından sunulan teknolojiler hakkında sorular sorarak detaylı bilgi aldı ve fikir alışverişinde bulundu.

Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı ve BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Ali Alper Makam, Bursa’nın aktif fay hatları üzerinde yer aldığını ve bu nedenle olası bir depreme karşı hazırlıklı olmanın bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Deprem riskinin sadece binaları değil, tüm kentsel altyapıyı tehdit ettiğini söyleyen Makam, “Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in öncülüğünde hazırlık sürecimizi sadece yapı güvenliğiyle sınırlı tutmuyoruz. Aynı zamanda altyapı sistemlerimizi de kapsayan geniş çaplı analizlerle destekliyoruz. Kentsel dirençliliği sadece bir plan değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir yaşam stratejisi olarak ele alıyoruz. Bursa’nın dirençli bir kent haline gelmesi yolunda atılan bu adım, kenti sadece olası depremlere karşı değil, her türlü afet senaryosuna karşı hazırlıklı hale getirmeyi amaçlıyor” dedi.

Continue Reading

Trending