Connect with us

Ekonomi

“BU KARAMSAR TABLOYU DEĞİŞTİRECEĞİZ”

Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Koçak, açıklamasına, son dönemlerde sınır bölgelerinde şehit düşen askerlere rahmet dileyerek başlayarak, ailelerine ve bütün Türkiye’ye başsağlığı diledi. Hükümetin terörle mücadele operasyonlarına yönelik muhalefeti bilgilendirmesi gerektiğinin altını çizen Koçak, terörle mücadeleden asla taviz verilemeyeceğini kaydederek, “Fakat terörle mücadelenin başarıyla yürütülüp yürütülmediğine dair bilgilendirmenin yapılması hem sağlıklı değerlendirmelerin yapılması hem spekülasyonların önlenmesi bakımından son derece gerekli olduğu bilinmektedir.” dedi.

Mülteci düşmanlığı konusunda toplumu ve devleti duyarlı ve dikkatli olmaya davet eden Başkan Koçak, özellikle sosyal medyada yükselen ırkçı ve istenmeyen bir nefret dalgasının artık şiddete dönüştüğüne vurgu yaptı. Ülkemizin maruz kaldığı göç dalgası ve hükümetin bu konudaki kontrolsüzlüğünü önceleyen politikaların Türkiye’nin en önemli meselesi olduğunu söyleyen Koçak, ancak bunun çözümünün tüm mültecilere yönelik bir nefret dalgası oluşturmak olmadığını kaydetti.

Son zamanlarda vatandaşların yükselen enflasyon ve bunun sonucu derinleşen geçim sıkıntısı içinde olduğunu hatırlatan Koçak, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bilinmelidir ki; artan pahalılık, işsizlik, konut fiyatları artışı ve kontrolsüz göçün asıl sorumlusu bu konularda sağlıklı, güvenilir ve ileriye yönelik umut vaat eden politikalar üretemeyen AKP iktidarıdır. Hesabın sorulması gereken yer de burasıdır! Olayları sadece seyreden, kamuoyunun tepkisine göre söylem geliştiren ve hatta değiştiren Sn. Cumhurbaşkanı’nın da artık soruna çözüm getirecek kararlı tavır takınması, daha büyük ve de daha acı hadiselerin yaşanmasının önüne geçmesini sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki; bir kıvılcım, günlerce sürecek bir yangının başlaması için yeter bir sebep olabilmektedir!”

Yeni yıla 6 ay kaldığını söyleyen Koçak, “2023 hedeflerine dair kurulan büyük büyük cümlelere bakıyoruz, bir de bugün ülkemizin içinde bulunduğu duruma bakıyoruz; maalesef arada dağlar kadar fark var. İktidarın akıl almaz, hatta gittikçe kaotik hale gelen politikaları neticesinde her geçen gün ağırlaşan hayat şartları nedeniyle çok önemli ekonomik bedeller ödüyoruz. İnsanlar başını sokacak ev bulmakta zorlanıyorlar. 2021 yılında dünyada konut fiyatlarının en çok arttığı kentler arasında ilk üç sırada İstanbul, Ankara ve İzmir var. Hükümetin âlâyı vâlâ ile takdim ettiği ‘konut kredisi politikası’ da sadece varlıklı kesime hitap ediyor. İnsanımız temel gıda maddelerine ulaşamaz hale gelmiştir. Marketlerde ürünlere kota konuluyor, litrelik sütlere bile alarm takılıyorsa eğer, artık varın gidin gerisini siz tahmin edin. Almanya’daki, Amerika’daki yüzde 7-8’lik enflasyon oranlarını felaket olarak göstermeye çalışan yandaş medya ülkemizdeki yüzde 70’lik enflasyonu ve gittikçe kötüleşen diğer ekonomik ve mali göstergeleri görmezden geliyorlar. G20 ülkeleri içinde yılın ilk üç ayında gıda fiyatlarının en çok arttığı ülkelerden birisiyiz. Yükselen enflasyon ve Kur Korumalı Mevduat gibi akıl dışı modeller ülkemizi sonu gelmez tehlikeli mecralara doğru sürüklemektedir. Bir taraftan gelir adaletsizliği her geçen gün daha da derinleşip sosyal patlamaya doğru giderken, diğer taraftan ülkenin iç borç stokunda faiz yükü anapara miktarını geçmiş bulunmaktadır.” diye konuştu.

Dünya eşitsizlik liginde Avrupa’nın çok gerisinde olan Türkiye’nin Ortadoğu ve Afrika ülkeleri arasında da son sıralara gerilediğini belirten Zeynel Abidin Koçak, “Ülkemiz eşitsizlik endeksinde sadece gelişmiş ülkelerin değil Bolivya, Fas, Senegal, Gabon gibi ülkelerin bile gerisinde kalmış; Dominik ve Papua Yeni Gine gibi ülkelerle birlikte en dipte yer alır hale gelmiştir. Hem ülke olarak hem de vatandaş olarak borç sarmalı içinde debeleniyoruz. Borç ve kredi sarmalı ile zengin daha zengin olurken orta sınıf çökmekte, dar gelirli kesim de çok daha genişlemektedir. Merkez Bankası rakamlarına göre; Mart 2022 itibarıyla son 1 yılda birikimi olanlar varlıklarını ikiye katladı. Servet sahiplerinin varlığı 2 trilyon 690 milyar TL’den 4 trilyon 310 milyar TL’ye çıktı. Bu tutarın 705 milyarı sadece kurdaki artış nedeniyle Döviz Tevdiat Hesabı mevduatından kaynaklanıyor. Parası olmayan vatandaşın borcu ise 200 milyar lira arttı ve 1,1 trilyon lirayı aştı.” değerlendirmesinde bulundu.

Borç artışının 120 milyarı kredi kartı, 75 milyarının ise ihtiyaç kredisi artışından kaynaklandığına işaret eden Koçak, şöyle devam etti: “AK Parti’nin iş başına geldiği 2002 yılı ile kıyaslarsak; 2002 yılı sonunda tüketici kredileri ve kredi kartları borçları toplamı 6,7 milyar liraydı. 2022 Mart sonu itibarıyla aynı borç miktarı tam 174 kat artmıştır. 20 yılda 174 kat artış! Hedef 2023’tü değil mi? 2023’e şurada sadece bir yıl var. Bu kafayla, bu anlayışla ve bu duyarsızlıkla önümüzdeki yıl bu artış 200 katı da aşacak gibi görünmektedir. Bu borçlu kesimin yüzde 71’ini ise orta ve alt gelir grubu oluşturuyor. Ancak borçlar artık ödenemez noktaya gelmiştir. Öyle ki mahkemelerdeki icra dosyası sayısı 24 Mayıs 2022 itibarıyla önceki 2021 yılı sonuna göre 926 bin artarak 23 milyon 497 bine yükselmiştir. İşte gördüğümüz gibi, iktidar yanlış politikaları ile sadece çarşı pazardaki ürünlerin fiyatının artmasına sebep olmakla kalmıyor. Aynı zamanda emekçinin, dar gelirlinin, memurun, asgari ücretlinin, gençlerin emeğini heba ediyor, hatta sonuçları itibariyle adeta gasp ediyor.”

Başkan Koçak, sözlerini şu sözlerle noktaladı: “Ülkemizi ve milletimizi, müsrif ve duyarsız bir iktidarın yol açtığı bu ağır maliyetlerden ve sırtına yüklediği yüklerden kurtarma azmindeyiz. Daha adil, daha müreffeh, daha huzurlu, daha mutlu ‘yaşanabilir bir Türkiye’yi’ milletimizle birlikte yeniden inşa edeceğiz. Saadet Partisinin varlığı, bunun teminatıdır! Biz bunca sorunun nasıl ve niçin meydana geldiğini de, bu sorunların kökenini de, çözümünü de iyi biliyoruz. Nepotizme (eş dost, akraba kayırmacılığına) değil liyakate. Torpile değil ehliyete. Nobranlığa değil hoşgörüye, üstünlerin ceberut yönetimine değil hukukun üstünlüğüne, otoriterliğe değil demokrasiye riayet eden, önem veren bir yönetim kuracağız. İstişareyi, ortak aklı ve kurumsal devamlılığı esas alacağız.  Çok kısa bir zaman içinde ülkemizin yeniden toparlanacağını, toparlandığını ve bu karamsar tablonun milletimizin kararlılığı ile kısa zamanda değiştiğini hep birlikte göreceğiz.”

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Ekonomi

KESKİNOĞLU LEZZETLERİ AVRUPA MUTFAKLARINDA YERİNİ ALMAYA HAZIRLANIYOR

Keskinoğlu, Avrupa Birliği ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihracatı gerçekleştirmek için yetki belgesi aldı.

Yıllık 30 bin ton işlenmiş piliç eti üretim kapasitesine sahip Keskinoğlu, ihracat hacmini genişletmeye devam ediyor. Şirket, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri tarafından gerçekleştirilen denetimler sonucunda yetki belgesini alarak, AB’ye ihracat sürecini başlattı.

Keskinoğlu Genel Müdürü Önder Matlı, ‘Dünya trendlerini çok yakından takip ediyoruz, kısa ve uzun vadeli planlarımızı sürekli güncelliyoruz.  Şehir ve aile hayatı tüketicinin taleplerini hızla değiştiriyor. İnsanlar için zaman çok kıymetli. O nedenle az vakitte, kolayca hazırlanan pratik ürünler ön plana çıkıyor. Bu eğilimi uzun yıllardır Avrupa raflarında gözlemliyoruz’ dedi.

“AB ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihraç etmemizi sağlayacak yetki belgesini aldık”

Sektörün gelişmesi adına yeni alternatif pazarların bulunmasının önemine dikkat çeken Önder Matlı, “Tarım ve Orman Bakanlığımızın geçtiğimiz yıldan itibaren yürüttüğü yoğun çalışmalar sonuç verdi. Keskinoğlu olarak yapılan denetimlerin ardından AB ülkelerine ihracat yapmamızı sağlayacak yetki belgesini aldık. Bu konuda AB ülkeleri ile yoğun görüşmelerimiz sürüyor. Kısa süre içerisinde Keskinoğlu lezzetleri Avrupa mutfaklarında yerini alacak. İhracatta düzenli ihracatın sürdürebilirliğine yönelik çalışmaların yanı sıra; potansiyel pazarlarda kalıcı olabilmek de bir o kadar önemli. Ülke olarak, sektör olarak bunu mümkün kılacak kaliteli üretim ve sürdürülebilir tedarik gücüne sahibiz. Bununla beraber Avrupa Birliği gibi sektörümüz için yeni alternatif pazarların bulunması, mevcut ihraç pazarlarının kapanması neticesinde ortaya çıkabilecek üretim fazlasının yönetilmesi konusundaki zorlukların bertaraf edilmesini sağlayacaktır” dedi.

Keskinoğlu lezzetleri 6 kıtada 66 ülkeye ihraç ediliyor

Hali hazırda 6 kıtada 66 ülkeye piliç eti, işlenmiş piliç ürünleri, sofralık yumurta, pastörize yumurta ve viyol gibi 100’den fazla çeşit ürünü ihraç eden Keskinoğlu, Balkanlar’dan Uzakdoğu’ya, Güney Amerika’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Pasifik Adaları’na kadar, dünya genelinde çok sayıda ülkeye ihracat gerçekleştirmektedir.

Continue Reading

Güncel

RAMAZAN SONU VE MART AYI ÜRETİCİ MARKET FİYATLARI

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan sonu ve Mart ayı üretici market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

“Ramazan sonu ve Mart ayında üretici market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 208 ile kuru fasulyede görüldü” diyen Bayraktar, yapılan araştırmayı paylaştı;

“Kuru fasulyedeki fiyat farkını yüzde 206,8 ile nohut, yüzde 202,5 ile kuru kayısı, yüzde 186 ile kırmızı mercimek, yüzde 174,6 ile yeşil mercimek takip etti.

Kuru fasulye ve nohut 3,1 kat, kuru kayısı 3 kat, kırmızı mercimek 2,9 kat, yeşil mercimek 2,7 kat fazlaya satıldı.

Üreticide 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 102 lira 53 kuruşa, 31 lira 56 kuruş olan nohut 96 lira 82 kuruşa, 150 lira olan kuru kayısı, 453 lira 70 kuruşa, 22 lira 94 kuruş olan kırmızı mercimek 65 lira 61 kuruşa, 29 lira 33 kuruş olan yeşil mercimek 80 lira 53 kuruşa markette satıldı.

Mart ayında fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette maydanoz, üreticide beyaz lahana oldu.”

Market fiyatları

“Mart ayında markette 39 ürünün 30’unda fiyat artışı, 9’unda fiyat azalışı görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 53,7 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 38,8 ile patates, yüzde 19,8 ile elma, yüzde 19,5 ile sivri biber takip etti.Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 8 ile maydanoz oldu. Maydanozdaki fiyat düşüşünü yüzde 6,7 ile ıspanak, yüzde 5,9 ile marul ve kuru incir izledi.”

Üretici fiyatları

“Mart ayında üreticide 31 ürünün 14’ünde fiyat artışı olurken, 9’unda fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 23,4 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 13,9 ile maydanoz, yüzde 12,6 ile kuru soğan, yüzde 10,3 ile domates izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 68,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 28,3 ile patates, yüzde 20 ile Antep fıstığı, yüzde 16,7 ile yeşil soğan takip etti.”

“Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep fiyatları etkiledi”

“Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep, bazı ürünlerin fiyatlarını etkiledi. Geçtiğimiz günlerde yaşanan don sebebiyle narenciye bahçeleri dondan zarar gördü. Piyasadaki ürünün azalmasıyla da sezon boyunca düşük seyreden limon fiyatları arttı. Çukurova bölgesinde yaşanan don sebebiyle erkenci çeşitlerde yüzde 50-60 oranında, geçci patateste yüzde 30-35 oranında zarar olduğu tahmin ediliyor.

Yaşanan don, hasat süresini de geciktirdiğinden yıl boyunca fiyat düşüklüğü yaşanan patateste fiyat artışı yaşandı. Ramazan Bayramı nedeniyle talepte yaşanan artış Antep fıstığı fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Yeşil soğan ve ıspanakta kar yağışı sebebiyle seralar yıkıldı, ürünler açıkta kalarak bozuldu. Arz azaldığı için de fiyatlar yükseldi.

Bafra bölgesinde kışlık sebzelerde geçtiğimiz aylarda yaşanan sel ve kar yağışı nedeniyle çoğu üründe bozulmalar yaşandı. Bu durum alım gücü düşen üreticilerimizin beyaz lahana, maydanoz ve marulu düşük fiyata satmasına sebep oldu. Kuru soğanda Çukurova Bölgesinde yaşanan don sebebiyle hasadın gecikmesi ve ticari anlaşmalarla gelen kuru soğan ithalatları sebebiyle arzdaki artış fiyatları düşürdü.”

Mart ayı ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler

“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Mart ayında, Şubat ayına göre, amonyum nitrat gübresi yüzde 3,7, üre gübresi yüzde 1,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,5, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1, DAP gübresi yüzde 0,3 oranında arttı. Geçen yılın Mart ayına göre son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 34,6, DAP gübresi yüzde 33,9, üre gübresi yüzde 32,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 28,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 25,8 oranında arttı.

Mart ayında şubat ayına göre besi yemi yüzde 1,8, süt yemi yüzde 1,7, son bir yılda süt yemi yüzde 24,9, besi yemi ise yüzde 24,8 oranında arttı. İlaç fiyatları yıllık yüzde 14,9 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatı son bir yılda yüzde 11,1 oranında artarken, geçen aya göre yüzde 2,3 oranında düşüş oldu.”

Continue Reading

Yerel

BAŞKAN KARABATI TALİMAT VERDİ, MARKET DENETİMLERİ SIKLAŞTI!

Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın talimatıyla Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçedeki marketlerde denetimleri sıklaştırarak, son kullanma tarihi geçmiş ürünler ve fiyat etiketi uyumsuzlukları gibi konularda denetimler gerçekleştiriyor. Yapılan denetimlerde 26 markete idari işlem yapıldı ve son kullanma tarihi geçmiş ürünler imha edildi. Başkan Karabatı, denetimlerin kararlılıkla devam edeceğini belirtti.

Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın talimatıyla Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçe genelindeki marketlerde denetimlerini sıklaştırarak vatandaşların güvenilir gıda ürünlerine erişimini sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda son olarak ilçede faaliyet gösteren zincir ve yerel marketlerde yapılan denetimlerde, çeşitli konularda incelemeler yapılarak tüketicilerin sağlığına zarar verebilecek ürünlerin önüne geçilmeye çalışılıyor. Denetimlerde, özellikle son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin raflarda bulunup bulunmadığı, ürünlerin saklama koşulları, hijyen standartları ve fiyat etiketleri gibi konular üzerinde duruldu.

Yapılan denetimler sonucunda, marketlerin raf fiyatları ile kasa fiyatları arasında fark olduğu tespit edilen 26 işyerine tespit tutanağı tutuldu ve ilgili Ticaret İl Müdürlüğü’ne idari yaptırım için yazı yazıldı. Ayrıca, marketlerde yapılan denetimlerde son kullanma tarihi geçmiş olan ürünler belediye tarafından müsadere edilerek imha edildi. Bu kapsamda 80 işyerine belediyenin emir ve yasaklarını belirleyen yönetmeliğin 43. maddesi gereğince idari işlem yapıldı.

Bilindiği üzere 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.54/2 ve Fiyat Etiketi Yönetmeliği gereğince; etiket, tarife ve fiyat listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanıyor. Karacabey Belediyesi’nin emir ve yasaklarını belirleyen yönetmeliğin 43. maddesine göre son kullanma tarihi geçmiş, çürümüş, kokmuş, kurtlanmış veya bozulmuş gıda maddelerinin satılması yasaktır. Bu gibi mallar müsadere edilerek gıda kontrolörü raporu ile imha edilir.

Karacabey genelinde market denetimlerinin kararlı bir şekilde sürdürüleceğini vurgulayan Belediye Başkanı Fatih Karabatı, marketlerde satışa sunulan ürünlerde tüketim tarihi, gramaj, hijyen ve kasa-etiket uyumu kriterlerinin denetlendiğini ve uyumsuzluk tespit edilen marketlerle ilgili idari işlemlerin yapıldığını vurguladı. Başkan Karabatı, Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin ilgili kurumlarla koordineli bir şekilde bu çalışmaları sürdürdüğünü belirterek, vatandaşların sağlıklı ürünler tüketmesi için denetimlere aralıksız devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Continue Reading

Trending