Bursa Bölge
BAŞKAN BOZBEY’DEN MARMARA DENİZİ’NE SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI

Marmara Belediyeler Birliği’nin (MBB) kuruluşunun 50. yılında gerçekleştirdiği ilk Meclis Toplantısı, MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in başkanlığında yapıldı. 2021 yılında ilan edilen 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı’nda hâlâ gerçekleştirilmeyi bekleyen önemli hedeflerin olduğunu ifade eden Başkan Bozbey, “Marmara Denizi’ni korumak için ortak bir çağrı yapıyoruz. En ivedi vakitte bir araya gelelim ve Marmara Denizi’ni kurtarmak için birlikte harekete geçelim. Marmara Denizi hepimizin, Marmara Denizi tüm Türkiye’nindir” dedi.
MBB’nin kuruluşunun 50. yılında gerçekleştirdiği ilk meclis toplantısı, ‘Marmara Denizi için 50 yıldır birlikte’ başlığıyla İstanbul Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde yapıldı. Toplantıya, MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra MBB Genel Sekreteri Cemil Arslan, üye belediyelerin başkan ve başkanvekilleri, MBB eski başkanları, genel sekreterleri ve encümen üyeleri katıldı. Program öncesinde Başkan Mustafa Bozbey tarafından 1975-77 dönemi Birlik Başkanı Erol Köse’ye 50. Yıl Plaketi takdim edildi.
“Belediye başkanlarına haksız tutuklamaları kabul etmiyoruz”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından açılış konuşmasına başlayan Başkan Mustafa Bozbey, MBB’nin 50. yılındaki ilk meclis toplantısını gerçekleştirmenin gururu ve heyecanı yanında burukluğunu da yaşadıklarını söyledi. Aralarında görmek istedikleri belediye başkanlarının burada olmamasının derin bir üzüntü kaynağı olduğunu belirten Başkan Bozbey, “Marmara Belediyeler Birliği üyemiz, Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat, Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler, Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan ve Beylikdüzü Belediye Başkanımız Mehmet Murat Çalık’a yönelik haksız tutuklamaları kabul etmiyoruz. Başkanlarımızın hizmet yolculuklarına kaldıkları yerden devam etmeleri en büyük arzumuzdur. Ekrem İmamoğlu ile birlikte tüm başkanlarımızın, en kısa sürede özgürlüklerine kavuşarak halkın iradesini temsil ettikleri görevlerinin başına dönmelerini yürekten temenni ediyorum” diye konuştu.
“Çevresel mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz”
25 Nisan 1975’te Marmara Denizi ve boğazlarının korunması hedefiyle bir araya gelen yerel yönetimlerin, Türkiye belediyecilik tarihinde önemli bir adım atarak o günkü adıyla Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği’ni kurduğunu hatırlatan Başkan Bozbey; birliğin demokratik yerel yönetim anlayışının, katılımcılığın ve birlikte çözüm üretme iradesinin güçlü bir ifadesi olduğunu söyledi. 50 yıl önce dikkat çekilen çevresel sorunların, bugün çok daha karmaşık ve çok daha acil hal aldığını belirten Başkan Bozbey, “Artan nüfus ve sanayileşme doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırarak çevresel sorunların boyutunu derinleştiriyor. Marmara Denizi’ndeki kirlilikten iklim krizine, kıyı ekosistemlerinin korunmasından afetlere dirençli kentlere kadar pek çok konu artık yalnızca yerel değil, küresel bir gündemin de bir parçası. Bu yüzden Marmara Belediyeler Birliği olarak bilimin ve katılımcılığın ışığında çevresel mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Sürdürülebilir kentler için politika önerileri geliştiriyoruz. Yerel yönetimlerin kapasitesini artıran projeler ve iş birlikleri oluşturuyoruz” dedi.
“Marmara Denizi’ni kurtarmak için birlikte harekete geçelim”
Tüm çabalarının merkezinde Marmara Denizi’nin korunması sorumluluğunun olduğunu anlatan Başkan Bozbey; ekosistemleriyle, balıkçılığıyla, kıyı yaşamıyla coğrafyanın hafızasını taşıyan Marmara Denizi’nin herkesin ortak değeri olduğunu hatırlattı. Müsilajın yeniden görülmeye başlandığına dikkat çeken ve bu durumun, denizin taşıma kapasitesinin artık dolduğunu açıkça ortaya koyduğunu anlatan Başkan Bozbey, “Marmara Denizi, ‘Ben can çekişiyorum, ben ölüyorum. İmdat’ diyor. 2021 yılında ilan edilen 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı’nda hâlâ gerçekleştirilmeyi bekleyen önemli hedefler var. Bunların başında mevcut arıtma sistemlerinin ileri biyolojik arıtmaya dönüştürülmesi geliyor. Ancak bu dönüşümün, yerel yönetimlerin yetki alanını aşan boyutlar da içerdiğini unutmamalıyız. Maalesef bu konular henüz çözüme kavuşmuş değil. Yer, bütçe ve kapasite gibi başlıkların; merkezi yönetim birimleriyle birlikte ele alınması gerekiyor. Biz, Marmara Denizi için elimizden geleni yapmaya kararlıyız. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın da bu konuda gerekli desteği sağlaması bu sürecin başarısı açısından olmazsa olmaz. Marmara Denizi’ni korumak için ortak bir çağrı yapıyoruz. En ivedi vakitte bir araya gelelim ve Marmara Denizi’ni kurtarmak için birlikte harekete geçelim. Marmara Denizi hepimizin, Marmara Denizi tüm Türkiye’nindir” diye konuştu.
Marmara Uluslararası Kent Forumu, 1-3 Ekim’de
Marmara Denizi’ni korumanın yalnızca bugünü değil; geleceği, çocukların yaşam hakkını ve kentlerin direnç kapasitesini korumak anlamına geldiğini belirten Başkan Bozbey, bu yüzden 50. yılda gerçekleştirilen ilk meclis toplantısının ilk oturumunu, Marmara Denizi’ne ayırdıklarını ifade etti. Bu tercihin, yarım asırlık geleneğin bir yansıması olduğunu anlatan Başkan Bozbey, kuruluştan bu yana hem bugünü hem yarını gözeten meseleleri öncelemekten hiç vazgeçmediklerini dile getirdi. Marmara’da dünün sorunlarının bugün hala devam ettiğini söyleyen Başkan Bozbey, “Çocukların iyi olma halini odağa alan pek çok projeyi yerel yönetimlerle birlikte yürütüyoruz. Marmara Denizi Günü’nü paydaşlarımızla birlikte kutluyoruz. Sokaklar dönüşüyor programıyla, sokakları çocuklar ve yayalar için daha güvenli, daha erişilebilir hale getiriyoruz. Cumhuriyetimizin yüz yıllık şehircilik ve yerel yönetim tarihini, beş ciltlik kapsamlı bir eserle kayıt altına aldık. 2009’dan bu yana düzenlediğimiz Altın Karınca Ödülleri, yerel yönetimlerin örnek uygulamalarını görünür kılıyor. Bu yıl 1-3 Ekim tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde dördüncüsünü düzenleyeceğimiz Marmara Uluslararası Kent Forumu (MARUF), kentlerin geleceğine dair küresel ölçekte diyaloglara sahne olacak” dedi.
“Marmara için birlikte nice 50 yıllara!”
Marmara Belediyeler Birliği’nin tüm birikiminin yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da ilham verici bir yol ortaya koyduğunu belirten Başkan Bozbey, uluslararası iş birlikleriyle yerelden küresele güçlü bir etki üretmeye devam ettiklerini söyledi. Önümüzdeki yıllarda iş birliklerini daha da derinleştirerek daha fazla kent için dönüştürücü çözümler geliştirmeyi hedeflediklerini ifade eden Başkan Bozbey, “Bu uzun ve anlamlı yolculukta emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Tarihi boyunca birliğimize katkısı olanlara şükranlarımı sunuyorum. Çevre sorunlarına karşı duyarlı ve çözüm üreten; kentleri daha yaşanabilir ve sürdürülebilir hale getirmek için katkı sunan, demokratik, şeffaf ve adil bir yönetim anlayışını benimseyen Marmara Belediyeler Birliğimizin, nice yıllar boyunca birlikte düşünmeye, birlikte üretmeye ve birlikte korumaya devam etmesini diliyorum. Marmara için birlikte nice 50 yıllara!” diye konuştu.
Toplantıya ev sahipliği yapan Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, denizin herkesi birleştiren bir nokta olduğunu söyledi. Dedetaş, stratejik önemine değindiği Marmara Denizi’nin günübirlik çözümlerle değil, bilimsel temellere dayalı, uzun vadeli, çok paydaşlı bir yönetim anlayışıyla korunabileceğini dile getirdi. Marmara’nın ekolojik anlamda alarm verdiğini ifade eden Dedetaş, ortak bir vizyon oluşturulması ve eylem planı hazırlanması gerektiğine dikkat çekti.
Konuşmaların ardından program, ‘Marmara Denizi’ özel oturumuyla devam etti. Marmara Denizi’nin karşı karşıya olduğu çevresel sorunlar, uzmanlar tarafından farklı açılardan ele alındı. İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Cem Gazioğlu ve Prof. Dr. Nuray Çağlar, Marmara’daki kirliliğin tarihsel seyrini analiz ederken, İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Saadet Karakulak, balıkçılık faaliyetlerinin deniz ekosistemine etkilerini tarihsel perspektifle değerlendirdi. İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. İzzet Öztürk, atıksu yönetiminin geçmişini ve bugününü irdelerken, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilaj tehlikesi ve güncel ekolojik sorunlara dikkat çekti.
Meclis Toplantısı’nın ikinci oturumunda ise gündem maddelerinin görüşülmesine geçildi. Katılımcılar, toplantı sonrasında ‘50. Yıl Resepsiyonu’na geçti.
Bursa Bölge
GENÇLİK MERKEZLERİ, SINAV HAFTASINDA 24 SAAT AÇIK

Bursa Büyükşehir Belediyesi Gemlik ve Görükle Gençlik Merkezleri sınav dönemi nedeniyle 27 Haziran Cuma gününe kadar 24 saat hizmet verecek.
Okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar eğitimin her kademesinde önemli hizmetler sunan Bursa Büyükşehir Belediyesi, sınav haftası nedeniyle Gemlik Gençlik Merkezi ve Görükle Gençlik Merkezi’nde 24 saat hizmet uygulamasını başlattı. Sınav döneminin başlamasıyla birlikte Gemlik Gençlik Merkezi 10-27 Haziran, Görükle Gençlik Merkezi ise 16-27 Haziran tarihleri arasında 7/24 açık olacak. Gençlik merkezleri, özellikle sınav dönemlerinde sabaha kadar ders çalışmak isteyen öğrencilere, konforlu ve güvenli bir ortam sunuyor. Kesintisiz hizmet uygulaması gençlerden büyük ilgi görürken, Büyükşehir Belediyesi tarafından öğrencilere sıcak çorba ikramı yapılıyor.
Bursa Bölge
ERDEM, “İLÇEMİZİN GELECEĞİNİ RİSKE ATAMAYIZ”

Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın ilk oturumunda kamuoyunda son günlerde yoğun şekilde tartışılan kapalı cezaevi iddialarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Gündem maddelerine geçilmeden önce söz alan Başkan Erdem, ilçeye kapalı cezaevi yapılacağı yönündeki söylentilere karşı kamuoyunu bilgilendirdi ve bu iddiaların asılsız olduğunu net bir şekilde ifade etti.
“Belediyemizin yer gösterdiği iddiası tamamen asılsızdır”
İlçede son dönemde artan söylentilerin, özellikle Ağır Ceza Mahkemelerinin Mustafakemalpaşa’da kurulmasının ardından daha da yoğunlaştığını belirten Başkan Şükrü Erdem, geçmişte benzer planlamaların gündeme geldiğini ancak gerekli girişimlerle bu projelerin iptal edildiğini hatırlattı. Bazı çevrelerde, belediyenin bu yönde bir onay verdiği ya da yer tahsis ettiği yönünde iddialar bulunduğuna dikkat çeken Başkan Erdem, bu söylemlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Başkan Erdem konuşmasında “Son günlerde ilçemizin gündeminde, Mustafakemalpaşa’ya kapalı cezaevi yapılacağına dair bazı iddialar dolaşmakta. Bu söylentiler özellikle Ağır Ceza Mahkemelerinin ilçemizde kurulmasının ardından daha fazla dillendirilmeye başlandı. Daha önceki yıllarda da buna benzer bir planlama gündeme gelmiş, ancak toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler ve yapılan girişimler sonucu bu plan rafa kaldırılmıştı. Bugünlerde ise belediyemizin bu yönde yer gösterdiği ya da projeye onay verdiği gibi asılsız iddialar konuşuluyor. Bunların hiçbirisinin gerçekliği yoktur.” İfadelerine yer verdi.
“Kapalı cezaevi Mustafakemalpaşa’ya uygun değil”
İlçenin geleceği açısından kapalı cezaevinin yapılmasının doğru olmayacağına inandığını dile getiren Başkan Erdem, Mustafakemalpaşa’nın turizm ve eğitim vizyonuna vurgu yaptı. Termal turizm ve eğitim yatırımları gibi ilçeye katma değer sağlayacak projelere odaklandıklarını belirten Erdem, cezaevi gibi yapılarla anılan bir ilçe görüntüsünün, uzun vadede sosyal ve kültürel yapıya zarar vereceğini ifade etti.
Başkan Erdem “İlçemize termal turizm, eğitim turizmi gibi yatırımlar kazandırmak için büyük bir çaba gösterirken, kapalı cezaevi gibi bir projeye sıcak bakmamız asla mümkün değildir. Bu konunun bazı kesimlerce ekonomik bir fırsat olarak görülmesi mümkün olabilir; ancak biz meseleye sadece ekonomik açıdan değil, sosyal ve kültürel açıdan da bakmak zorundayız. Yaşanabilirliği kaybettiğimiz noktada, kazanılacak hiçbir ekonomik değer kalıcı bir fayda sağlamaz. Bizler, ilçemizin sosyal dokusunu koruyarak gelişmesini sağlamakla yükümlüyüz.” Dedi.
Açıklamasında Mustafakemalpaşa’nın potansiyelini yüksek tutacak, gençleri ilçeye çekecek eğitim yatırımlarına vurgu yapan Başkan Erdem, belediye olarak önceliklerinin sosyal gelişimi destekleyecek projeler olduğunu dile getirdi.
Bursa Bölge
BURSA’DA DEPREM RİSKİNE KARŞI GÜÇLÜ ADIMLAR

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen ‘Deprem Risk Azaltma ve Önleme Planlama Projesi’ kapsamında yapılan çalışmalar, JICA Türkiye Ofisi ve JICA uzman ekibi tarafından BUSKİ, AFAD, DSİ ve Büyükşehir Belediyesi’nin teknik personeliyle paylaşıldı.
Birinci derece deprem kuşağında yer alan Bursa’nın dirençli ve sürdürülebilir bir kent olması adına çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, JICA ile yürüttüğü ‘Deprem Risk Azaltma ve Önleme Planlaması Projesi’ni tüm hızıyla sürdürüyor. Bu kapsamda BUSKİ Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, JICA Türkiye Ofisi ve JICA uzman ekibi tarafından BUSKİ, AFAD, DSİ ve Büyükşehir Belediyesi’nin teknik personeline, yapılan çalışmalar anlatıldı. Programda, Deprem ve Zemin İnceleme Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen ‘Tehlike ve Risk Analizleri, Kentsel Dirençlilik Planın Hazırlanması ve Kentsel Dirençlilik Planı’nın uygulanmasını içeren senaryo depremler ele alındı. Kentin farklı bölgelerinde ve altyapı sistemlerinde meydana gelebilecek hasar olasılıkları detaylı biçimde tespit edildi ve olası riskler katılımcılarla paylaşıldı.
Seminere çevrimiçi ve fiziksel katılım sağlayan Japon uzmanlar, Japonya’nın altyapı için depremle mücadelede kullandığı ileri düzey ürün ve teknolojilere dair kapsamlı bilgiler sundu. Dayanıklı altyapı tasarımları hakkında da örnekler veren uzmanlar, Bursa’daki kentsel dirençlilik planının oluşturulmasında aktif olarak yer aldıklarını belirtti. Özellikle su kaynakları yönetimi ve kanalizasyon hattı bağlantı sistemleri üzerinde teknik çalışmalar yürüttüklerini dile getiren uzmanlar, afet durumlarında bu sistemlerin hayati önem taşıdığını, bu nedenle planlamanın sadece bugünü değil, gelecekteki olası afet senaryolarını da kapsayacak şekilde yapılması gerektiğini vurguladı. Katılımcılar, JICA tarafından sunulan teknolojiler hakkında sorular sorarak detaylı bilgi aldı ve fikir alışverişinde bulundu.
Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı ve BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Ali Alper Makam, Bursa’nın aktif fay hatları üzerinde yer aldığını ve bu nedenle olası bir depreme karşı hazırlıklı olmanın bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Deprem riskinin sadece binaları değil, tüm kentsel altyapıyı tehdit ettiğini söyleyen Makam, “Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in öncülüğünde hazırlık sürecimizi sadece yapı güvenliğiyle sınırlı tutmuyoruz. Aynı zamanda altyapı sistemlerimizi de kapsayan geniş çaplı analizlerle destekliyoruz. Kentsel dirençliliği sadece bir plan değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir yaşam stratejisi olarak ele alıyoruz. Bursa’nın dirençli bir kent haline gelmesi yolunda atılan bu adım, kenti sadece olası depremlere karşı değil, her türlü afet senaryosuna karşı hazırlıklı hale getirmeyi amaçlıyor” dedi.
-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Genel5 ay ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Bursa Bölge5 ay ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Bursa Bölge5 ay ago
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BURSA’DAN SESLENDİ: ASGARİ ÜCRETİN ARKASINDA DURDU BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
-
Bursa Bölge5 ay ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Bursa Bölge8 ay ago
BURTARIM 2024 İLE BURSA’DA HAYAT BULUYOR!
-
Genel6 ay ago
TÜRKSAT 6A, 42 DERECE DOĞU YÖRÜNGESİNE GİDİYOR
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login