Connect with us

Bursa Bölge

BAK BAK BAK BAK, DOYAMADIK!

Canan Ekinci Yılmaz

Avrupa Voleybol Konfederasyonu tarafından düzenlenen ve en üst düzey Avrupa voleybol kulüpleri turnuvası olan CEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nin 63.’sünde ipi Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı göğüsledi. İtalya’yı yenerek Sırplar ile final oynayan Türkiye, haklı bir galibiyet aldı. Tarih 3 Eylül 2023…

Bütün ülke yekvücut olmuş iken dahili ve harici düşmanlar da boş durmuyordu. Kurtuluş Savaşı esnasında uçaklardan halkın üzerine “Yunan’ı destekleyin” yazılı kâğıtlar fırlatan akıl, bu kez de Sırpları desteklemeye kalkıştı.

– Sebep?

– Sebep Ebrar…

– Neden sebep Ebrar?

– Çünkü o kadın gibi değil erkek gibi yaşıyor.

– Hani siz “errrkek gibi” kadınları pek severdiniz ama…

– O başka, onu karıştırma. O “gibi”… O bizim yerimizi almıyor. O saltanatımızı sarsmıyor. O bir kadını bizden daha çok mutlu etmiyor. O sadece “kanka”. Ebrar ise erkekliğe soyunmuş. O kim oluyor da kadınları bizim elimizden alıyor?

– Peki gay erkeklerden pasif olanlar ya da cinsiyet değiştirip kadın olanlar için ne düşünüyorsunuz?

– Onlar da “karı gibi”…

– E ama erkeklerin pek çoğu o “karıların” kapısında kuyruk oluyor. Hem de öyle böyle değil, babayiğit erkekler, dayılar amcalar. Onlara sözünüz yok mu?

– Erkek adam, yapar tabii.

– Hımm demek ki hep biz yapalım diyorsunuz. Öyle mi?

– He, öyle…

– Peki Ebrar’ın kız arkadaşı Ebrar ile birlikte olmasa seninle mi olacak? Yani Ebrar onu senin elinden mi aldı? Ya da küçücük kızı eve mi kapattı? Zorla mı alıkoydu? Tecavüz mü etti? Asansöre birlikte binen dayılar gibi asansörde gizli gizli halvet mi oldu (İnanmıyorsanız “Asansörde yiyişen dayılar” videosunu YouTube üzerinden izleyebilirsiniz.)

– Topluma kötü örnek oluyor!

– Canını dişine takıp Türk Kadın Milli Voleybol Takımı’nda oynayıp, oynadığının hakkını verip, ülkeye kupa getiren ekipte olduğu ve İstiklâl Marşı’mızı boğazını yırtarcasına söylediği için mi kötü örnek oluyor? Ha doğru, eğer ki takımımız yenilse ve salonda Sırp Milli Marşı çalınsaydı ve siz de o marşa eşlik etseydiniz daha doğru bir örnek olacaktı.

Hani Bosna savaşında binlerce Müslüman’ı katleden Sırpların Milli Marşı… Hani “Bosna Kasabı” Sırp komutan Ratko Mladiç. Hani Slobodan Miloseviç. Hani Srebranitsa. Hani 90’lar. Yok yok, milliyetçilik yapmıyorum. Sadece kimi kimin yerine koymaya çalıştığınızı göstermeye çalışıyorum.

İtiraf edin, haksızsınız ve gerçekten çok boş yaptınız. Lakin takımımız “boş yapan boş tenekelere” rağmen maçı söke söke aldı. Vargas bir yandan Ebrar bir yandan smaçları boş tenekelerin kafasına kafasına çaktı. Helâl olsun Türkiye Voleybol Federasyonu’na, helâl olsun savunmasından hücumuna, sağlıkçısından taşımacısına kadar tüm ekibe, …

Onlar böyle boş boş konuşurken Cumhurbaşkanı Erdoğan yayımladığı şu yazıyla takımı kutladı. “2023 CEV Avrupa Şampiyonu olarak hepimize büyük bir gurur yaşatan A Milli Kadın Voleybol Takımımızı, Filenin Sultanları’nı canı gönülden tebrik ediyorum.”

Ne de olsa Ramazan aylarında Cumhurbaşkanlığında kurulan iftar sofralarında Bülent Ersoy ağırlanmış. Emine Hanım ve Tayyip Bey kameralar önünde Bülent Hanım’la gayet güzel hasbihal etmişti. (LGBT bireylerini sokaklarda coplamasını da masalarda ağırlamasını da en iyi biz biliriz evelallah!)

Ancak şampiyonluk sonrası salonda tek tek duyguları sorulan oyunculardan Ebrar’a ve Vargas’a mikrofon uzatılmadı. Tarkan ekibi kutlamak için sahaya inince niyeyse yayına eski görüntüler verilmeye başlandı. (Trendyol, Filenin Sultanları’na destek için Tarkan ile reklam filmi çekmişti. Türkiye Voleybol Federasyonu sponsoru Trendyol, ayrıca 2023 FIVB Voleybol Kadınlar Milletler Ligi’nde Dünya şampiyonu olan milli takım oyuncularının da yer aldığı bir reklam filmi yayınladı.)

Twitter’da bir akıldane “Reklam yüzümüz lezbiyen Ebrar değil, Küba asıllı milli sporcumuz Vargas olmalıdır.” diye paylaşım yaptı. Paylaşımın altına “gereken açıklama” yapıldı ve paylaşım yapan vatandaş sosyal medyanın diline düşmekten kurtulamadı.

Jeliboncu başkandan, “Yeniden” diye başlayan bir partinin gençlik kolları başkanına kadar Ebrar’a sataşmayan kalmadı. Neymiş, Ebrar Abdülhamid’e “Boş yapma!” demiş.

Abdülhamid kim? Twitter’da adı Abdülhamid Denge olan bir zat. Ne demiş? “Müslüman Türk milleti olarak sana tahammül etmeye devam ediyoruz…” demiş. Ebrar da ona kibarca cevap vermiş.

Şimdi sen al bunu köpürt köpürt köpürt, ortalığı birbirine kat, yaygara yap. Abdülhamid’in yaptığı ‘boş’un içini doldurmaya çalış. Maç bitip de kupa Türkiye’ye gelince PUF! Dedim ya köpük işte… Ne kadar kabarırsa kabarsın sonunda puf diye söner…

****

Tarih boyunca eşcinsellik hep lanetlenmiş, eşcinseller hep cezalandırılmış ama eşcinsellik hiçbir zaman ortadan kaldırılamamış. Bu reddetmenin altında yatan esas neden ise “çocuk”. Yani üreme. Yani ürememe…

Üremese daha iyi olacak insanlar çılgınca üreyip bir yandan da birbirlerini yerken ve dünya nüfusu 8 milyara yaklaşmışken, bırakın da bazıları üremesin. Korkmayın, onlar üremedi diye insan cinsi yok olmaz.

Birini sorgulayıp yargılarken önce kendine bakmalı insan.

Kötü örnek olarak “kötülüğü sıradanlaştıran” televizyon programlarına bakmalı. Programlarda “kötülük” özendirici örnek olarak değil, ibret verici örnek olarak anlatılmalı.

Cinsel tercihini yapan insanların kendi istedikleri alanda yaşamalarına mani olmamalı. Başkalarına göre farklı bir tercih yaptıkları için onları “seks işçiliği” alanına sıkıştırmamalı. (Ne acı ki ancak o yol ile hayatlarını kazanabiliyorlar.)

Cinsellik ve üreme okullarda bilimsel olarak anlatılmalı, konu “ayıp ve günah” ile birlikte anılmamalı.

Kendini din adamı görenlerin sürekli dillendirdikleri gibi, cennet hayatı sapıklık boyutuna taşınmamalı. Din bedene değil, ruha dokunmalı…

En çok ama en çok da ikiyüzlü olunmamalı…

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Bursa Bölge

KAMUSAL BİNALARIN DAHA VERİMLİ KULLANILMASI İÇİN ORTAK ÇALIŞMA

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi ve Bursa Kent Konseyi arasında imzalanan iş birliği protokolü kapsamında ön tasarım çalıştayı düzenlendi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mimarlık Fakültesi, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mimarlık ve Tasarım Fakültesi ve Bursa Kent Konseyi arasında geçtiğimiz günlerde imzalanan ‘Kamusal Binaların Katılımcı Bir Süreçle Mekansal İyileştirme Tasarımı (KAT_MEK): Bursa Kent Konseyi Yerleşkesi Örneği’ isimli Ar-Ge ve Ür-Ge’ye dayalı bilimsel araştırma projesinde ilk adım atıldı. Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’ndeki Bursa Kent Konseyi binasının iyileştirilmesine yönelik ön tasarım çalıştayı düzenlendi. Çalışmalar kapsamında her iki üniversiteden lisans ve lisansüstü öğrencilerden, mezunlardan ve akademisyenlerden oluşan tasarım ekibi, Bursa Kent Konseyi gönüllüleri ve kullanıcıları ile bir araya gelerek mekanları gezdi. Kullanılan binanın verimliliğinin artırılması için yapılacakların görüşüldüğü çalıştayda, mekânsal potansiyelin ortaya çıkarılması hedefleniyor.

Bursa Kent Konseyi’nin Yürütme Kurulu’nda da yer alan Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sebla Arın Ensarioğlu, KAT_MEK projesiyle kamusal alanların yeniden iyileştirilmesinde bir model oluşturulmasının amaçlandığını söyledi. Pilot çalışmayı Bursa Kent Konseyi mekanlarında yaptıklarını belirten Ensarioğlu, süreci katılımcı tasarım anlayışıyla sürdüreceklerini ifade etti. Ensarioğlu, konseyin kimliğiyle ve misyonuyla uyuşan mekânsal organizasyon gerçekleştirebilmek için çözüm önerileri geliştireceklerini anlattı.
Yine Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi de olan Bursa Teknik Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gül Sayan Atanur, projenin katılımcı bir mekan üretiminin nasıl olacağına, hem kullanıcıların hem tasarımcıların kamusal mekanları nasıl değerlendireceklerine örnek teşkil edeceğini dile getirdi. Haziran ayında çalışmanın nihayetleneceğini anlatan Atanur, bir model oluşturacağına inandığını söyledi.

Continue Reading

Bursa Bölge

BÜYÜKŞEHİR’DEN ‘DEPREM PARKI’ ÇALIŞTAYI

Bursa Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı, afetlere dayanıklı kentleşme politikalarının geliştirilmesi amacıyla ‘Hüdavendigar Kent Parkı’nı Deprem Parkı ve Geçici Barınma Alanı Olarak Yeniden Düşünmek’ temalı 2 gün süren bir çalıştay düzenledi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz aylarda hizmete açtığı Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM), Afet İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ‘Hüdavendigar Kent Parkı’nı Deprem Parkı ve Geçici Barınma Alanı Olarak Yeniden Düşünmek’ temalı çalıştaya ev sahipliği yaptı. İki gün süren programa, farklı disiplinlerden uzmanlar, sivil toplum ve yerel yönetim temsilcileri, afet risk azaltma ve yönetimi konusunda lisansüstü ve 4. sınıf lisans öğrencileri ile akademisyenler katıldı. Çalıştay kapsamında deprem parkı çalışmaları için pilot bölge olarak belirlenen Hüdavendigar Kent Parkı’nda saha gezisi düzenlendi.

Afet İşleri Dairesi Başkanı Fatih Işık, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirmeyi planladığı deprem parkı çalışmaları için meslek odalarının, muhtarların ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla çalıştay düzenlediklerini ifade etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in vizyonu doğrultusunda çalışmaları ortak akılla yürüttüklerini anlatan Işık, Hüdavendigar Kent Parkı’nı aynı zamanda acil durum sonrası değerlendirilebilecek geçici bir barınma alanı olarak planlamak istediklerini dile getirdi.

Çalıştaya katılan Bursa Muhtarlar Derneği Başkanı Erol Yılmazer, mahallelerde fonksiyonel parkların oluşturulması için harekete geçilmesini memnuniyetle karşıladıklarını söyleyerek emeği geçenlere teşekkür etti.

Continue Reading

Bursa Bölge

“ATATÜRK BURSA’SINDA MODERNLEŞME” KİTABI KENT BELLEĞİNE KAZANDIRILDI

Bursa’nın kültürel zenginliğine önemli eserler sunan Büyükşehir Belediyesi, Doç. Dr. Hacer Karabağ’ın “Atatürk Bursa’sında Modernleşme” adını verdiği ve Cumhuriyet döneminde kentin geçirdiği dönüşümü ele alan kitabı kent belleğine kazandırdı.

Bursa’nın somut olmayan kültürel mirasına katkılarını yeni yayınlarla sürdüren Büyükşehir Belediyesi, kenti değerleriyle geleceğe taşımaya devam ediyor. Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığına bağlı Kent Tarihi Araştırmaları ve Arşiv Şube Müdürlüğü tarafından kent hafızasına kazandırılan ve Kültür AŞ yayınlarından çıkan “Atatürk Bursa’sında Modernleşme” adlı kitabın tanıtımı, Bursa 22. Kitap Fuarı’nda yapıldı. Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Karabağ’ın hazırladığı kitabın tanıtım etkinliğine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Kültür AŞ Genel Müdürü Yankı İçöz ve kitapseverler katıldı.

“Bursa, Atatürk’ün modern Türkiye idealini somutlaştırdığı kentlerden biri”

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu topraklarda modernleşmenin, sanayinin, ekonomik kalkınmanın meşalesini yakan eşsiz bir lider olduğunu söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, bu kapsamda Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan çağdaşlaşma sürecinin, Bursa’daki yansımalarının ele alındığı “Atatürk Bursa’sında Modernleşme” kitabını paylaşmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. “Bursa, Atatürk’ün modern Türkiye idealini somutlaştırdığı kentlerden birisi olmuştur” diyen Başkan Bozbey, Atatürk’ün Bursa’ya her gelişinde halkla iç içe olduğunu hatırlattı. Merinos da dahil açılan tüm tesislerin birer dönüşümü simgelediğini dile getiren Başkan Bozbey, “Cumhuriyet’in ilk yıllarında, sanayileşme politikalarıyla birlikte Bursa’da önemli adımlar atıldı. 1938 yılında Ulu Önderimiz, önce Gemlik’e giderek Suni İpek Fabrikası’nın açılışını yaptı. Ardından Bursa’ya gelerek Merinos Fabrikası’nın açılışını gerçekleştirdi. Bu ziyaret, Atamızın Bursa’ya 17. ve son gelişi oldu. Son ziyaretinde Atamızın hasta olmasına rağmen Tarihi Belediye Binası’nda zeybek oynadığını biliyoruz. Ancak o anların gerçek fotoğraflarına henüz ulaşamadık. Hocamızın bu konuda bir araştırma yapmasını istiyorum” dedi.

“Bu kitap, Atatürk’e, Cumhuriyet’e ve Bursa’ya bir saygı duruşudur”

Bugün ayakta olan ve kültürel mirasa dönüşen bu yapıların, bir ülkenin yeniden doğuşunun izlerini taşıdığını anlatan Başkan Bozbey, o izin peşinden gitmeye, üzerlerine yenilerini ekleyerek ilerlemeye kararlı olduklarını söyledi. Geçmişine sahip çıkmayan bir kentin, geleceğini inşa edemeyeceğini belirten Başkan Bozbey, Atatürk’ün bıraktığı en büyük emanetin ise düşünen, üreten, eşit ve çağdaş bir toplum ideali olduğunu ifade etti. Yazar Doç. Dr. Hacer Karabağ’ın Bursa’nın Cumhuriyet dönemindeki dönüşümünü belgelerle, anlatılarla ve fotoğraflarla görünür kıldığını dile getiren Başkan Bozbey, “Bu kitap, gençlerimiz, öğrencilerimiz, hepimiz için bir arşiv, bir kaynak, bir hafıza olacaktır. Araştırmacılar, tarihçiler, akademisyenler için ise çok değerli bir başvuru kaynağı niteliğindedir. Atamızın ‘Tarihini bilmeyen bir millet, yok olmaya mahkûmdur’ sözünü rehber alıyor, geçmişimizi unutmadan geleceğe doğru sağlam adımlarla yürüyoruz. Bugün elimizde tuttuğumuz bu kitap, Atatürk’e, Cumhuriyet’e ve Bursa’ya da bir saygı duruşudur. Atatürk’ün izinde yürüyen bir Bursa, her zaman gelişmeye, üretmeye ve aydınlanmaya devam edecektir. Değerli hocamıza ve emeği geçen tüm arkadaşlarıma gönülden tebriklerimi sunuyorum” diye konuştu.

Doç. Dr. Hacer Karabağ, “Atatürk Bursa’sında Modernleşme” kitabının bir kent tarihi çalışmasının çok ötesinde, Atatürk’ün liderliğini ve Cumhuriyet devrimlerini Bursa üzerinden okuma ve analiz etme çalışması olduğunu belirtti. Arşiv belgelerine, dönemin gazetelerine, İsviçre ve Yunan kaynaklarına dayanarak çalışmayı ortaya koyduğunu söyleyen Karabağ, Bursa’nın sokaklarını Atatürk’ün devrimlerini hissederek kaleme aldığını anlattı. Sunulan destekten ötürü Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e ve Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür eden Karabağ, okuyucunun bol olmasını diledi.

Continue Reading

Trending