Genel
PSİKOLOGLAR İÇİN MESLEK KANUNU ELZEMDİR!

KAAN SAĞIR (UZMAN PSİKOLOG / ADLİ BİLİMCİ. TÜRK PSİKOLOGLAR DERNEĞİ VE İSTANBUL ŞUBE ÜYESİ.)
Ülkemizde psikoloji biliminin geçmişi İstanbul Üniversitesi ya da o zamanki adıyla Darülfünun Edebiyat Şubesi’nde, Felsefe Kürsüsü bünyesinde yer alan psikoloji derslerinin 1915 yılından itibaren verilmeye başlanmasına dayanmaktadır. Darülfünun çatısı altında 1919 yılında “Umumi Psikoloji Kürsüsü” açılmış olup, günümüzdeki yapılanmaya benzer bir yapılanma 1933 Üniversite Reformu’ndan sonra gerçekleşmiş ve İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden 1938 yılında ilk psikoloji öğrencileri mezun olmuştur. 1960’lı yıllar ve devamında Türkiye’deki üniversitelerin sayısındaki artış ile 1987 yılına gelindiğinde psikoloji lisans eğitimi veren üniversitelerin toplam öğrenci kontenjanı 800’e kadar ulaşmıştır. Türk Psikologlar Derneği’nin 1976 yılında kuruluşundan sonra yoğun çabalarla 1988’de psikoloji mesleğinin tanımına yasal nitelik kazandırma girişimleri olmuş, 1993’te bu girişimler devam etmiş ve psikolog tanımı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sağlık Komisyonu’nun gündemine alınmıştır.
Günümüze bakacak olursak, YÖK Atlas’ın 2021 verilerine göre üniversitelerdeki psikoloji bölümlerine her sene 12 bin öğrenci kabul edilmektedir. Bu veriler, ülkemiz için psikolog ve uzman psikolog ihtiyacının karşılanabilecek sayıda olduğunu göstermektedir. Yeterli sayıda psikolog yetişmiş olmasına rağmen psikologların alanlarını ihlal eden farklı programlardan mezun olmuş veya kısa sürede ve yetersiz eğitimlerle koçluk, danışmanlık sertifikası almış kişilerin önlenmemesi kamu yararının gözetilmediği izlenimini vermektedir. Meslek yasaları, hem belirli bir meslek alanındaki meslek profesyonellerinin haklarını, hem o meslek grubunun verdiği hizmetlerden yararlananların haklarını korumak üzere, hükümetler düzeyinde onaylanan düzenlemeleri ve yaptırımları içeren resmî kararlardır. Başka bir deyişle bazı yasalar, unvanları düzenleyen yasalardır ve belirli bir mesleği icra yetkisini, sadece o mesleğin profesyonellerine verir. Meslek dışından kişiler bu unvanı kullanarak mesleği icra ederlerse, yasaların belirlediği cezalara çarptırılır. Bazı yasalar da belirli bir meslekle ilişkili uygulamaların, o meslek içinden hangi niteliklere sahip kişilerce yapılması gerektiğini belirleyen uygulama standartlarını düzenler.
Bu standartlara uymayan veya sözü edilen türde uygulamaları standartların dışında icra etmeye çalışan meslek profesyonelleri cezalandırılır. Bazı yasalar ise hem unvanları korur, hem de uygulama standartlarını düzenler. Meslek yasaları, uygulama standartlarını düzenlerken genellikle o mesleğin gelişimini sağlayacak şekilde ve “çerçeve yasalar” biçiminde çıkarılırlar. Düzenlemelerin ayrıntılı yönleri ise yönetmeliklere bırakılır. Her ülkede bir meslek kanunu çıkarılırken, o meslek alanında yasanın çıkmasından önceki dönemde o mesleği icra etmiş olanların müktesep haklarını da korumaya dikkat edilir. Bu konu, yasa kapsamındaki ilgili maddelerde belirtilir. Bu kişilerin verdiği hizmetlerin, yasada belirtilen koşul ve standartlarla eşdeğerliliklerini belirlemek üzere, sınırlı bir süre için, meslek örgütünün belirleyeceği koşulları yerine getirmiş olanlar ya da belirlenmiş bir süre içinde eksikliklerini tamamlayarak yerine getirenler de o yasanın verdiği haklardan yararlanır.
Psikoloji bir temel ve uygulamalı bilimdir. Bu bilim alanı içinde, insan davranışlarının temelindeki zihinsel ve duygusal süreçler, her bağlamda incelenir; bunlar, zihinsel etkinliklerden başlayarak, psikofizyolojik ve duygusal tepkileri, motor ve sözel davranışları içerir. Psikoloji, normal davranışları olduğu kadar, bireyin kendi kendisiyle ya da diğerleriyle ilişkilerini etkileyen, belirli bozuklukları içeren, anormal davranışları da inceler. Bu alt alanlarda hizmet veren psikologların uygulamalarını ve mesleklerini koruma altına alan, uygulamalarını etik açıdan denetleyen bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır.
Psikoloji eğitiminin niteliğinin arttırılması hedeflenerek özellikle staj ve uygulama alanlarıyla ilgili sınırlılıkların giderilmesi de elzemdir. Staj ve uygulama alanlarındaki imkânların kamu sektöründe genişletilmesi ile hem özel sektördeki farklı alanların gelişimine katkı sağlanmış olacak, hem de öğrencilerin uygulama tecrübelerinin artmasına destek sağlanacaktır.
Psikolojideki araştırma ve uygulamalar ağırlıklı olarak kültürlerarası psikoloji çalışmalarının, uygulamalarının etkisinde gerçekleşmektedir. Yasal zeminde oluşturulmuş mesleki yapılar; olgu ve davranışların bilimsel yöntemlerle çalışılmasına, kültüre özgü uygulamaların geliştirilmesine ve uyarlanmasına katkıda bulunarak, psikolojik hizmetlere duyulan güveni arttırmada önemli rol oynayacaktır. Ülkemizdeki çeşitli resmî ve özel kuruluşlarda binlerce psikoloji mezunu çalışıyor olmasına karşın, bu mesleğin ve temsil ettiği uzmanlık alanlarının henüz standart bir tanımı yoktur. Mevcut koşullar altında her kurum, kendi kurumsal yapısına ve psikoloji alanını tanıma düzeyine göre, kendi tanımını yapmakta ya da psikoloji alt alanlarını yansıtmayan yasa maddelerini referans alarak psikologlar için rol tanımları ve çalışma çerçeveleri belirlemektedir. Psikoloji biliminin ve psikologluk mesleğinin yeterince tanınmaması nedeniyle, psikologlar Sağlık Bakanlığı genelgeleriyle, psikiyatri uzmanı sorumluluğu altında çalışmaya zorlanmaktadırlar. Sağlık kurumları başta olmak üzere tüm kurumlarda hiyerarşik değil, yatay bir işbirliği olmalıdır.
Psikologların özel sektörde ve bağımsız olarak çalışabilecekleri çok sayıda iş alanı vardır. Serbest meslek icra etmek isteyen ve yeterliliği olan psikologlar, meslek uygulamalarını düzenleyen bir yasa olmadığı için, sadece hekimleri merkeze alarak hazırlanmış, 1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve ŞuabatıSan’atlarının Tarzı İcrasına Dair Yasa gerekçe gösterilerek engellenmektedir. Psikologlar kamuda ve özel sektörde tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bağımsız olarak çalışabilmelidir. Sağlık giderlerinin gün geçtikçe arttığı, psikolojik rahatsızlıkların artış göstererek devletin kurumlarında fazladan bütçe yüküne sebep olduğu da gözlenmektedir. Bu konuyla ilgili olarak kamunun yükünün azaltılması için psikologların özel sektörde bağımsız çalışabilmelerinin önü açılmalıdır. Türkiye’deki psikologların yurtdışında da çalışabilmeleri için birtakım standartlara ve ilkelere uyulması gerekmektedir. Türk Psikologlar Derneği ulusal ve uluslararası birçok kuruma üye ve işbirliği içerisinde olup, akreditasyonlara ve temsil yetkisine sahiptir.
IUPsyS (Uluslararası Psikolojik Bilimler Birliği) Üyeliği, EFPA (Avrupa Psikologlar Dernekleri Federasyonu) Üyeliği, EAWOP (Avrupa İş ve Örgüt Psikolojisi Birliği) Üyeliği, APA (Amerikan Psikoloji Birliği) İş Birliği, RPO (Rus Psikoloji Derneği) İş Birliği, KTPD (Kıbrıs Türk Psikologlar Derneği) İş Birliği bunlardan bazılarıdır. Bu üyelikler ve işbirliği sayesinde yurtdışında psikologlarımızın diplomalarının geçerliliği ve temsiliyeti mevcuttur. Ancak ülkemizde gerekli yasal düzenlemelerin sağlanmaması nedeniyle psikologlar benzer hak ve yetkinliklerini yeterli düzeyde kullanamamakta ve mağdur olmaktadırlar. Sonuç olarak; yasal kısıtlamaların yarattığı arz yetersizliği nedeniyle alanımız bilimsel yetkinliği olmayan kişiler (yaşam koçları, bilinçaltı temizleyicileri gibi) tarafından işgal edilmektedir. Psikolojik hizmet alanları maddi ve manevi yönden istismar edilmektedir. Psikologlar Kanunu ile psikologlar, meslek odasında kayıt altına alınarak hizmet alanların da haklarını arayabileceği bir sistemin kurulması yalnızca psikologların haklarının korunması ve mesleki etik kurallarına uymayan psikologlara karşı etkili yaptırımların oluşabilmesi için değil, aynı zamanda sahtecilik yaparak psikolog olduğunu ve/veya psikolojik hizmet sunduğunu iddia eden yetkin olmayan kişilere karşı halk sağlığının korunması ve milli güvenliğin sağlanması, toplumun temelini oluşturan bireyin ve ailenin korunması, kamu kaynaklarının doğru kullanılması ve kamu yükünün azaltılması için de bir zorunluluktur.
Bütün bu sorunlar nedeniyle, diğer alanlarda olduğu gibi psikoloji alanında da çağdaş standartların uygulanmasının önemi göz önünde bulundurularak, psikolojinin çeşitli uzmanlık alanlarında verilen hizmetlerin koşul ve esaslarının belirlendiği “Psikologlar Kanunu’nun ACİL olarak çıkarılması gerekmektedir. Psikoloji, dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde gerek koruyucu ruh sağlığı alanında ve psikolojik bozukluklarının tedavisinde, gerekse üretim alanında ve verimliliği artırma uygulamalarında etkinliği bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış, bağımsız bir “temel bilim” ve “meslek alanı”dır.
Kaan Sağır kimdir?
T.C. Maltepe Üniversitesi/İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi/Psikoloji Lisans mezunu. T.C. Üsküdar Üniversitesi/Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü/Adli Psikoloji Yüksek Lisans yapmakta. Adli vakalar, kişilik bozuklukları, travmalar ve cinsel işlevler üzerine eğitimlerini tamamlamıştır, bu alanlarda uzmanlaşmıştır. Bilişsel Davranışçı Terapi, varoluşçu terapi, şema terapi, cinsel terapi, EMDR, aile danışmanlığı, kısa süreli çözüm odaklı terapi, adli danışmanlık ve kurumsal danışmanlık hizmetleri vermekte. Ergen ve yetişkin danışanlar, hastalar, müracaatçılar ile psikoterapi, danışmanlık ve ölçme, değerlendirme hizmetlerini hem çevrimiçi, hem de yüz yüze vermektedir.
Genel
İYİ PARTİ’DEN 4 MECLİS ÜYESİ İSTİFA ETTİ

Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın geçtiğimiz günlerde İYİ Parti’den istifa etmesinin ardından, Belediye Meclisi’ndeki İYİ Partili dört meclis üyesi de partilerinden ayrıldıklarını duyurdu. Meclis üyeleri Ahmet Karakuş, Hilmi Kuru, Süleyman Yörür ve İlyas Aksoy, sosyal medya hesaplarından yaptıkları ortak açıklamayla, İYİ Parti’den istifa ettiklerini kamuoyuyla paylaştı.
Yapılan açıklamada, 2024 yılı yerel seçim sürecinde Belediye Başkanı Fatih Karabatı ile omuz omuza verilen mücadelenin altı çizilirken, birebir kapı kapı ziyaretler, yoğun mesai ve kişisel özveri sayesinde seçimin kazanıldığına dikkat çekildi. Seçim sürecinde kullanılan “Geliyor geliyor, Fatih Başkan geliyor” sloganının halkın değişime olan özlemini yansıttığı vurgulandı.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Bu süreçte partiden ziyade Sayın Fatih Karabatı’nın şahsi özverisi, vizyonu ve liderlik yetkinliği etrafında birleşerek Karacabey için hizmet üretmeye odaklandık. Amacımız; Karacabey’i daha yaşanılabilir, halkın ihtiyaçlarına duyarlı, çözüm odaklı ve kalıcı projelerle donatılmış bir şehir haline getirmekti. Ve bu doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz. Başkanımız Sayın Fatih Karabatı’nın, Karacabey’in menfaatlerini gözeterek aldığı son kararın, ilçemizin ‘marka şehir’ olma yolculuğunda önemli bir adım olduğuna inanıyoruz.”
İstifa eden meclis üyeleri ayrıca, seçim süreci boyunca ve sonrasında İYİ Parti il yönetimi ile genel merkezden bekledikleri desteği göremediklerini ifade ederek, bu durumun kararlarında etkili olduğunu belirtti. Açıklamada, istifanın Karacabey’in geleceği adına alınmış bir karar olduğu vurgulanırken, destek veren Karacabey halkına teşekkür edildi ve ilçeye yönelik hizmet anlayışının devam edeceği ifade edildi.
Genel
KARACABEY’DE POLİS EKİPLERİNDEN KADES TANITIMI

Karacabey İlçe Emniyet Müdürlüğü, kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında farkındalık çalışmalarına devam ediyor. Bu çerçevede, Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği ile Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği ekipleri, Ömer Matlı Kapalı Pazar Yeri’nde vatandaşlara yönelik bilgilendirme etkinliği gerçekleştirdi.
Etkinlikte, Kadın Acil Destek Uygulaması (KADES) tanıtılarak, uygulamanın işleyişi hakkında detaylı bilgi verildi. Şiddet mağduru kadınların tek bir tuşla 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ulaşmasını sağlayan KADES’in nasıl kullanılacağı uygulamalı olarak anlatıldı. Polis ekipleri, vatandaşlara KADES hakkında broşürler dağıtarak, uygulamayı cep telefonlarına indirmeleri konusunda da yönlendirmede bulundu.
Bilgilendirme sırasında, kadına karşı şiddetin önlenmesinde yalnızca güvenlik güçlerinin değil, toplumun her kesiminin sorumluluk taşıdığı vurgulandı. Kadın, erkek her yaştan vatandaşın yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, Karacabey’de kadına yönelik şiddetle mücadelede farkındalık oluşmasına önemli katkı sağladı.



Genel
KARACABEY BELEDİYESİ’NDEN KADIN GİRİŞİMCİLERE TAM DESTEK

Kadın girişimcilere her zaman tam destek veren Karacabey Belediyesi, kırsaldaki hayalleri gerçeğe dönüştürüyor. Akhisar’da açılan HP Kafe & Kahvaltı bunun en güzel örneklerinden biri oldu. Karacabey Belediyesi’nin teşvikleriyle açılan işletme, kadın emeği ve girişimcilik ruhunun buluştuğu sıcak bir mekan olarak hizmete girdi. Belediye Başkanı Fatih Karabatı, “Bu tür oluşumların ilçemize örnek olmasını temenni ediyorum. Her daim kadınlarımızın ve kadın girişimcilerimizin yanındayız.” dedi.
Karacabey Belediyesi, kadın girişimcilere yönelik destek çalışmalarını sürdürüyor. Pozitif ayrımcılığı önemseyen ve kadınların ekonomik hayata daha aktif katılımını teşvik eden Belediye, bu kapsamda kırsal mahallelerdeki girişimci kadınları da unutmadı. Son olarak, Akhisar Mahallesi’nde kurulan ve iki kadın girişimciye ait olan HP Kafe & Kahvaltı’nın açılışı gerçekleştirildi.

Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın katılımıyla yapılan açılış töreni, mahalle halkının da yoğun ilgisiyle gerçekleşti. İşletmenin sahibi olan Helin ve Pelin Bulut kardeşler, Karacabey Belediyesi’nin verdiği yer desteğiyle hayallerini gerçeğe dönüştürdü. Açılışta konuşan Başkan Karabatı, kadın girişimciliğin önemine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı: “Akhisar köyümüze değer katacak bu güzel işletmenin hayırlı, bereketli kazançlar getirmesini diliyorum. İşletme sahibi kardeşlerimize ve ekip arkadaşlarına başarılar diliyorum. Bu tür oluşumların ilçemize örnek olmasını temenni ediyorum. Her daim kadınlarımızın ve kadın girişimcilerimizin yanındayız. Bu güzel işletme Karacabey’imize ve Akhisar Mahallemize hayırlı uğurlu olsun.”
Açılışa katılan Akhisar Mahalle Muhtarı Cemali Atış da, mahallelerinde böyle bir işletmenin açılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, kadın girişimcilere verilen desteklerin devam etmesini temenni etti.

İşletme sahipleri Helin ve Pelin Bulut ise, “Kendi işletmemizi açmak bizim için büyük bir hayaldi. Bu süreçte bize destek olan başta Başkanımız Fatih Karabatı olmak üzere Karacabey Belediyesi’ne teşekkür ederiz. Bize verilen yer desteğiyle bu işletmeyi kurabildik. Mahallemize ve ilçemize değer katacak işler yapmaya kararlıyız.” diyerek duygularını ifade etti.
HP Kafe & Kahvaltı; zengin kahvaltı seçenekleri, sıcak ortamı ve doğal ürünleriyle hem Karacabeylilere, hem de diğer bölgelerinden gelen misafirlere hizmet verecek. İşletme, sadece bir kafe olarak değil; kadın emeğinin, girişimcilik azminin ve yerel kalkınmanın sembolü olarak görülüyor.
Karacabey Belediyesi’nin bu örnek yaklaşımı, kırsaldaki kadınların ekonomik hayata katılımı konusunda umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor. Belediye Başkanı Fatih Karabatı, kadın girişimcilere yönelik desteklerinin önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğini sözlerine ekledi.

-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Genel4 ay ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Bursa Bölge4 ay ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Bursa Bölge4 ay ago
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BURSA’DAN SESLENDİ: ASGARİ ÜCRETİN ARKASINDA DURDU BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
-
Bursa Bölge4 ay ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Bursa Bölge9 ay ago
NİLÜFER ÇAYI İÇİN İŞBİRLİĞİ
-
Bursa Bölge7 ay ago
BURSA ULAŞIMINDA ‘YAPAY ZEKA’ DÖNEMİ
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login