Connect with us

Ekonomi

ÇALIK: “UMUTLAR GİDEREK YOK OLUYOR”

Saadet Partisi Karacabey İlçe Seçim İşleri Başkanı Adil Çalık, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin son 1 yıldır enflasyon ve kur sarmalının içinde boğuştuğunun altını çizen Çalık, iktidarın attığı yanlış adımlar neticesinde Türkiye’nin tarihte görülmemiş bir ekonomik krizle mücadele ettiğini ifade etti. Bugün yaşanan krizin Erdoğan iktidarının meydana getirdiği kriz olduğunu ifade eden Çalık, umutların giderek yok olduğuna dikkat çekti.

Adil Çalık, açıklamasına şöyle devam etti: “Bu kriz bir Cumhur İttifakı krizidir. Zira dünyadaki enerji fiyatları, gıda fiyatları ve enflasyon göstergelerine baktığımızda Türkiye, benzeri ülkelerden bariz bir şekilde farklı bir seyir izlemektedir. Örneğin, geçtiğimiz hafta içinde akaryakıta üst üste gelen zamlar neticesinde benzinin litre fiyatı 28 lirayı aştı. Brent petrolun bugünkü fiyatının üzerinde olduğu 2014-2015 yıllarında ülkemizde benzinin litre fiyatı 5 lira civarındaydı. Ancak bugün brent petrol geçmişteki fiyatlarına ulaşmış olmasına rağmen benzinin litre fiyatı o günkünden çok daha fazla seyretmektedir.”

IMF verilerine göre Türkiye’nin dünya ekonomisindeki payının yüzde 0,67 ile 42 yılın en düşük 2’nci seviyesine geldiğini söyleyen Çalık, “Daha önce de çeşitli vesilelerle ifade ettiğimiz bir başka göstergeye göre Türkiye OECD ülkeleri arasında; 198 ülke arasında enflasyonda 6. sırada. 735 CDS iflas risk primiyle en yüksek risk primine sahip 3’üncü ülke konumunda. 260 dolar ile en düşük asgari ücret veren ülke konumuna geldi. İmalat girdileri enflasyonunda yüzde 121 ile 1’inci sıradayız. Yani özetle Türkiye, bugün içinde bulunduğu enflasyonu kendi elleriyle meydana getirmiştir. Yaşadığımız enflasyonun yüzde 20’si küresel gelişmelerden kaynaklıysa geri kalanı maalesef Erdoğan iktidarı ve ortaklarının eseridir.” dedi.

Türkiye’nin 2022 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,3 büyüme gösterdiğini hatırlatan Çalık, “Evet, rakamsal olarak büyüyoruz ancak bu büyüme milleti fakirleştiren, buna karşın servet sahiplerini zenginleştiren bir büyümedir. Bu büyüme kendi ifadeleriyle dar gelirlinin boğazını sıkan bir büyümedir. Çünkü Türkiye, sadece cari fiyatlarla büyürken, diğer ekonomik göstergelerde küçülüyor. Cari fiyatlardaki bu büyüme, işverenin ve işletmelerin hanesine yazılırken, çalışanlara düşen pay her geçen gün azalıyor.” ifadesini kullandı.

TÜİK’in, enflasyonu yüzde 73 açıkladığını hatırlatan Çalık, “Ama sadece bir yılda bazı ürünlerin fiyat artışına baktığımızda gerçeklerin çok daha vahim olduğunu görüyoruz. 2021 ve 2022 yıllarının Haziran ayındaki fiyatlar kıyaslandığında; çay yüzde 100,28, süt yüzde 161,74, yoğurt yüzde 125, 44, kıyma yüzde 127,27, un yüzde 182, 58, yumurta yüzde 114, 28, ayçiçeği yağı ise yüzde 104,40 oranında zamlandı. Kira ve konut fiyatları ise yüzde 200’den fazla arttı. Peki, marketteki fiyatlar bu oranda artarken nasıl oluyor da enflasyon yüzde 70’lerde kalıyor? Türkiye’nin ekonomisi rakamsal olarak büyürken ekmekten süte, iğneden ipliğe, akaryakıttan konuta her şeyin fiyatı da artıyor.” dedi.

“Yaşadığımız ekonomik kriz, çözümü olmayan bir ekonomik kriz değildir” diyen Çalık açıklamalarına şöyle devam etti: “Ancak bu çözümü ortaya koyacak bir hükümet iradesi kalmamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son konuşmasında, ‘Ülkemizde teknik anlamda bir enflasyon yok, hayat pahalılığı var’ dese de ülkemizde hem artış hızı hem de sürekliliğiyle 2. Dünya Savaşı yıllarında bile görülmemiş bir enflasyon var. Ancak halkın acı bir şekilde hissettiği bu gerçeklere rağmen, hükümet sorunların üstünü örtmeye, kaybettiği halk desteğini tutmak için toplumun sinir uçlarını kaşımaya çalışıyor. Enflasyonu ve hayat pahalılığını nasıl çözeceklerini bilmiyor olabilirler. Ancak krizi derinleştirmenin önüne nasıl geçeceklerini gayet iyi bildikleri halde ısrarla aynı hataları yapmaya, aynı yanlış cümleleri kurmaya devam ediyorlar. Böyle bakıldığında, krizi yönetme iradesi ve yeteneğini kaybetmiş bir hükümetle karşı karşıyayız. Daha net bir ifadeyle ülkemizde teknik anlamda bir hükümet yok ne yazık ki. Devlet gücünü arkasına almış, halkın dertlerine sırt çevirmiş, arkasına aldığı güçle devletin tüm imkanlarını kendi çevresi için kullanan oligarşik bir yapı var.”

Büyük bir sıçrama yapacak potansiyele rağmen 20 yıl önceki seviyeye geri dönüldüğünü kaydeden Çalık, “Kendi kendine yeten tarım kapasitesine sahip ülkemiz bugün gıda enflasyonunda zirvede. Genç nüfusu ile büyük bir sermayeye sahiptik. Ancak bugün gençlerimiz kırgın bir şekilde ülkelerini terk etmenin yolunu arıyorlar. Üretim kapasitemiz, eşsiz jeopolitik konumumuza rağmen dışa bağımlılığımız bizi iflas ettirecek noktaya geldi. Tüm bunlara rağmen biz bu krizden çıkışın mümkün olduğuna inanıyoruz ve çıkış yollarını biliyoruz. Zira krizi meydana getiren nedenleri tüm milletimiz gibi üzülerek müşahede ediyoruz. Krizden kurtulmamızın ilk adımı bizi bu derin krize ve yoksulluğa sürükleyen Cumhur İttifakı ortaklığındaki hükümetten kurtulmamız olacaktır. Büyük bir müjde olarak duyurdukları her pakette ekonomiyi daha da çıkmaza sürükleyen, söz verdikleri hedefleri bir türlü tutturamayan bu iktidar kendisiyle birlikte ülkemizi de yorar hale gelmiştir. İşte bu nedenle biz Saadet Partisi olarak; liyakatin, ehliyetin, şeffaflığın ve özgürlüklerin yeniden norm haline geldiği; güçlü bir meclisin, bağımsız bir yargının, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan yasal zeminin inşa edileceği yeni bir Türkiye vaat ediyoruz. Biz bu yeni Türkiye için hazırız ve tüm gayretimizle bunun için çalışıyoruz. İnsanların geçim derdiyle değil yeni umutlarla güne başladığı, fiyatı bir önceki güne göre artan ürünler karşısında cebindeki paraya bakmak zorunda kalmadığı, kendisi ve çocukları için karamsarlığa kapılmadığı, sofrasındaki ekmeği azaltmak zorunda olmadığı bir Türkiye hayal ediyoruz.” şeklinde sözlerini noktaladı.

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Ekonomi

KESKİNOĞLU LEZZETLERİ AVRUPA MUTFAKLARINDA YERİNİ ALMAYA HAZIRLANIYOR

Keskinoğlu, Avrupa Birliği ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihracatı gerçekleştirmek için yetki belgesi aldı.

Yıllık 30 bin ton işlenmiş piliç eti üretim kapasitesine sahip Keskinoğlu, ihracat hacmini genişletmeye devam ediyor. Şirket, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri tarafından gerçekleştirilen denetimler sonucunda yetki belgesini alarak, AB’ye ihracat sürecini başlattı.

Keskinoğlu Genel Müdürü Önder Matlı, ‘Dünya trendlerini çok yakından takip ediyoruz, kısa ve uzun vadeli planlarımızı sürekli güncelliyoruz.  Şehir ve aile hayatı tüketicinin taleplerini hızla değiştiriyor. İnsanlar için zaman çok kıymetli. O nedenle az vakitte, kolayca hazırlanan pratik ürünler ön plana çıkıyor. Bu eğilimi uzun yıllardır Avrupa raflarında gözlemliyoruz’ dedi.

“AB ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihraç etmemizi sağlayacak yetki belgesini aldık”

Sektörün gelişmesi adına yeni alternatif pazarların bulunmasının önemine dikkat çeken Önder Matlı, “Tarım ve Orman Bakanlığımızın geçtiğimiz yıldan itibaren yürüttüğü yoğun çalışmalar sonuç verdi. Keskinoğlu olarak yapılan denetimlerin ardından AB ülkelerine ihracat yapmamızı sağlayacak yetki belgesini aldık. Bu konuda AB ülkeleri ile yoğun görüşmelerimiz sürüyor. Kısa süre içerisinde Keskinoğlu lezzetleri Avrupa mutfaklarında yerini alacak. İhracatta düzenli ihracatın sürdürebilirliğine yönelik çalışmaların yanı sıra; potansiyel pazarlarda kalıcı olabilmek de bir o kadar önemli. Ülke olarak, sektör olarak bunu mümkün kılacak kaliteli üretim ve sürdürülebilir tedarik gücüne sahibiz. Bununla beraber Avrupa Birliği gibi sektörümüz için yeni alternatif pazarların bulunması, mevcut ihraç pazarlarının kapanması neticesinde ortaya çıkabilecek üretim fazlasının yönetilmesi konusundaki zorlukların bertaraf edilmesini sağlayacaktır” dedi.

Keskinoğlu lezzetleri 6 kıtada 66 ülkeye ihraç ediliyor

Hali hazırda 6 kıtada 66 ülkeye piliç eti, işlenmiş piliç ürünleri, sofralık yumurta, pastörize yumurta ve viyol gibi 100’den fazla çeşit ürünü ihraç eden Keskinoğlu, Balkanlar’dan Uzakdoğu’ya, Güney Amerika’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Pasifik Adaları’na kadar, dünya genelinde çok sayıda ülkeye ihracat gerçekleştirmektedir.

Continue Reading

Güncel

RAMAZAN SONU VE MART AYI ÜRETİCİ MARKET FİYATLARI

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan sonu ve Mart ayı üretici market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

“Ramazan sonu ve Mart ayında üretici market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 208 ile kuru fasulyede görüldü” diyen Bayraktar, yapılan araştırmayı paylaştı;

“Kuru fasulyedeki fiyat farkını yüzde 206,8 ile nohut, yüzde 202,5 ile kuru kayısı, yüzde 186 ile kırmızı mercimek, yüzde 174,6 ile yeşil mercimek takip etti.

Kuru fasulye ve nohut 3,1 kat, kuru kayısı 3 kat, kırmızı mercimek 2,9 kat, yeşil mercimek 2,7 kat fazlaya satıldı.

Üreticide 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 102 lira 53 kuruşa, 31 lira 56 kuruş olan nohut 96 lira 82 kuruşa, 150 lira olan kuru kayısı, 453 lira 70 kuruşa, 22 lira 94 kuruş olan kırmızı mercimek 65 lira 61 kuruşa, 29 lira 33 kuruş olan yeşil mercimek 80 lira 53 kuruşa markette satıldı.

Mart ayında fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette maydanoz, üreticide beyaz lahana oldu.”

Market fiyatları

“Mart ayında markette 39 ürünün 30’unda fiyat artışı, 9’unda fiyat azalışı görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 53,7 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 38,8 ile patates, yüzde 19,8 ile elma, yüzde 19,5 ile sivri biber takip etti.Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 8 ile maydanoz oldu. Maydanozdaki fiyat düşüşünü yüzde 6,7 ile ıspanak, yüzde 5,9 ile marul ve kuru incir izledi.”

Üretici fiyatları

“Mart ayında üreticide 31 ürünün 14’ünde fiyat artışı olurken, 9’unda fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 23,4 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 13,9 ile maydanoz, yüzde 12,6 ile kuru soğan, yüzde 10,3 ile domates izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 68,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 28,3 ile patates, yüzde 20 ile Antep fıstığı, yüzde 16,7 ile yeşil soğan takip etti.”

“Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep fiyatları etkiledi”

“Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep, bazı ürünlerin fiyatlarını etkiledi. Geçtiğimiz günlerde yaşanan don sebebiyle narenciye bahçeleri dondan zarar gördü. Piyasadaki ürünün azalmasıyla da sezon boyunca düşük seyreden limon fiyatları arttı. Çukurova bölgesinde yaşanan don sebebiyle erkenci çeşitlerde yüzde 50-60 oranında, geçci patateste yüzde 30-35 oranında zarar olduğu tahmin ediliyor.

Yaşanan don, hasat süresini de geciktirdiğinden yıl boyunca fiyat düşüklüğü yaşanan patateste fiyat artışı yaşandı. Ramazan Bayramı nedeniyle talepte yaşanan artış Antep fıstığı fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Yeşil soğan ve ıspanakta kar yağışı sebebiyle seralar yıkıldı, ürünler açıkta kalarak bozuldu. Arz azaldığı için de fiyatlar yükseldi.

Bafra bölgesinde kışlık sebzelerde geçtiğimiz aylarda yaşanan sel ve kar yağışı nedeniyle çoğu üründe bozulmalar yaşandı. Bu durum alım gücü düşen üreticilerimizin beyaz lahana, maydanoz ve marulu düşük fiyata satmasına sebep oldu. Kuru soğanda Çukurova Bölgesinde yaşanan don sebebiyle hasadın gecikmesi ve ticari anlaşmalarla gelen kuru soğan ithalatları sebebiyle arzdaki artış fiyatları düşürdü.”

Mart ayı ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler

“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Mart ayında, Şubat ayına göre, amonyum nitrat gübresi yüzde 3,7, üre gübresi yüzde 1,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,5, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1, DAP gübresi yüzde 0,3 oranında arttı. Geçen yılın Mart ayına göre son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 34,6, DAP gübresi yüzde 33,9, üre gübresi yüzde 32,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 28,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 25,8 oranında arttı.

Mart ayında şubat ayına göre besi yemi yüzde 1,8, süt yemi yüzde 1,7, son bir yılda süt yemi yüzde 24,9, besi yemi ise yüzde 24,8 oranında arttı. İlaç fiyatları yıllık yüzde 14,9 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatı son bir yılda yüzde 11,1 oranında artarken, geçen aya göre yüzde 2,3 oranında düşüş oldu.”

Continue Reading

Yerel

BAŞKAN KARABATI TALİMAT VERDİ, MARKET DENETİMLERİ SIKLAŞTI!

Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın talimatıyla Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçedeki marketlerde denetimleri sıklaştırarak, son kullanma tarihi geçmiş ürünler ve fiyat etiketi uyumsuzlukları gibi konularda denetimler gerçekleştiriyor. Yapılan denetimlerde 26 markete idari işlem yapıldı ve son kullanma tarihi geçmiş ürünler imha edildi. Başkan Karabatı, denetimlerin kararlılıkla devam edeceğini belirtti.

Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın talimatıyla Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçe genelindeki marketlerde denetimlerini sıklaştırarak vatandaşların güvenilir gıda ürünlerine erişimini sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda son olarak ilçede faaliyet gösteren zincir ve yerel marketlerde yapılan denetimlerde, çeşitli konularda incelemeler yapılarak tüketicilerin sağlığına zarar verebilecek ürünlerin önüne geçilmeye çalışılıyor. Denetimlerde, özellikle son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin raflarda bulunup bulunmadığı, ürünlerin saklama koşulları, hijyen standartları ve fiyat etiketleri gibi konular üzerinde duruldu.

Yapılan denetimler sonucunda, marketlerin raf fiyatları ile kasa fiyatları arasında fark olduğu tespit edilen 26 işyerine tespit tutanağı tutuldu ve ilgili Ticaret İl Müdürlüğü’ne idari yaptırım için yazı yazıldı. Ayrıca, marketlerde yapılan denetimlerde son kullanma tarihi geçmiş olan ürünler belediye tarafından müsadere edilerek imha edildi. Bu kapsamda 80 işyerine belediyenin emir ve yasaklarını belirleyen yönetmeliğin 43. maddesi gereğince idari işlem yapıldı.

Bilindiği üzere 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.54/2 ve Fiyat Etiketi Yönetmeliği gereğince; etiket, tarife ve fiyat listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanıyor. Karacabey Belediyesi’nin emir ve yasaklarını belirleyen yönetmeliğin 43. maddesine göre son kullanma tarihi geçmiş, çürümüş, kokmuş, kurtlanmış veya bozulmuş gıda maddelerinin satılması yasaktır. Bu gibi mallar müsadere edilerek gıda kontrolörü raporu ile imha edilir.

Karacabey genelinde market denetimlerinin kararlı bir şekilde sürdürüleceğini vurgulayan Belediye Başkanı Fatih Karabatı, marketlerde satışa sunulan ürünlerde tüketim tarihi, gramaj, hijyen ve kasa-etiket uyumu kriterlerinin denetlendiğini ve uyumsuzluk tespit edilen marketlerle ilgili idari işlemlerin yapıldığını vurguladı. Başkan Karabatı, Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin ilgili kurumlarla koordineli bir şekilde bu çalışmaları sürdürdüğünü belirterek, vatandaşların sağlıklı ürünler tüketmesi için denetimlere aralıksız devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Continue Reading

Trending