Geçtiğimiz Perşembe akşamı Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yaşanan olaylar, şehrin siyaset tarihine kara bir leke olarak geçti. Gazeteci Okan Tuna, Mayıs ayı meclis toplantısında yaşanan kavgayı ve perde arkasındaki siyasi kriz dinamiklerini kaleme aldı. 36 yıldır belediye meclisi toplantılarını takip eden Tuna’ya göre, böylesi bir tablo ilk kez yaşandı. Nezaketin yerini hakaretlerin, diyalogların yerini ise bağrışmaların aldığı toplantıda, “Manyak”, “Lan”, “Dallama” gibi ifadelerin havada uçuşması meclisin itibarını sarsarken, gözler partilerin üst yönetimlerine çevrildi. Tuna, bu gerilimin üç temel sebebine dikkat çekerken, siyasi liderlere acil çözüm çağrısında bulundu.

Tuna yazısında şunlara değindi;

Pamuk ipliğine bağlı ilişkinin ne zaman kopacağı uzun süredir merak ediliyordu. Görüldü ki, AK Parti ile CHP arasındaki bağlantının dayanma süreci 1 yılmış. Perşembe akşamı, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yaşananlar, belediye meclisi tarihine kara bir leke olarak geçti. Daha önce de aktardık. Bursa Belediyesi’nin, 1989 seçimleriyle Büyükşehir statüsüne geçtiği zamandan bu yana tam 36 yıldır belediye meclisi toplantılarını takip ediyoruz. Dün akşam yaşananlar bir ilk oldu. Yaşananları hayretlerle izledik.

Bırakın, AK Partili üyeler ile CHP’li üyeler arasındaki kavgayı, belediye meclisi çatısı altında sarf edilen sözler ise bir utanç vesikası olarak tarihe geçti. Kulaklarımıza inanamadık. “Manyak”, “Lan”, “Dallama”, “Si… git” lafları, belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin birbirlerine salonda sarf ettikleri sözlerdi. O akşam, Büyükşehir’de resmen büyü bozuldu. Bu aşamadan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. 1 yıldır zoraki süren nezaket, küfürlere, kavgalara kadar ulaştı ki, bundan sonrası eski birlikteliğin sağlanması kolay görünmüyor.

Bize göre, İşin bu raddeye gelmesinin 3 önemli nedeni var.

İlki, CHP ve AK Parti Grup Sözcüleri’nin meclis başlangıcında yaptıkları uzun, gereksiz ve sıkıcı siyasi konuşmalar. Bursa’nın gündemiyle hiç ilgisi olmayan genel siyasi konuşmalar, liderlere kadar uzanıyor ki hem çok zaman kaybediliyor, hem de gereksiz yere gerilim yaratılıyor. Sataşmalar sonrasında da Bursa’nın gündemine geçilemeden, salon bir anda geriliyor. Bu gerilimle, Akılcı ve objektif kararların alınmasının da önü kesiliyor.

İkinci neden, merkezi iktidar olan AK Parti’nin, Bursa’da muhalefet olduğunu hala kabullenememesi durumu. 31 Mart seçiminde Büyükşehir’i ilk kez kaybeden AK Parti, 1 yıldır adeta “araf” ta yaşıyor. Ne muhalefet olduğunu hazmedebiliyor, ne de iktidar olmadığını unutamıyor. Tüm bunlara bir de bazı meclis üyelerinin, ortalığı geren ifade ve üslupları oluyor ki, meclis toplantısına adeta dinamit döşeniyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı’na nezaket dışı tavırlarla “sen” diye hitap edip güya aşağılamaya çalışmak, hatta ve hatta dini vecibelerini sorgulamak kadar yapılan büyük saçmalıklar daha önce görülmüş şeyler değildi Büyükşehir Meclisi’nde. Sabırlı olmasıyla tanınan Başkan Bozbey’i bile çileden çıkarıyor bazı davranışlar. Ama bunlar son 1 yıldır oluyor. AK Parti’nin, bu duruma engel olması gerekiyor.

Üçüncü neden de, Büyükşehir Belediyesi’ni tam 47 yıl sonra kazanan CHP’nin, geçen 1 yılda hala kurumsallaşamaması. Mesela, AK Parti’deki hiyerarşi, CHP’de hala oluşmadı. Meclis’te kimlerin ne zaman ne konuşacağı belli olmasına karşın, CHP Grubu’nda Başkan’dan bile söz almadan önündeki mikrofonu açıp konuşan ve gereksiz gerilim yaratan meclis üyeleri oluyor. Hele hele AK Parti Grubu’na, kendi Grup Sözcüsü’ne rağmen yapılan sataşmalar gerilimi tırmandırıyor.

Bu yaşananlarla, Büyükşehir Belediyesi’nin yasama faaliyeti dün akşam kötü niyetli meclis üyelerince resmen sabote edildi. Çok daha büyüyebilecek olaylar, aklı selim meclis üyeleri sayesinde önlendi.

Dediğimiz gibi, Büyükşehir’de büyü bozuldu. Parti büyüklerinin bir araya gelerek bu işi çözmesi, gerginliğe son vermesi gerekiyor. Bir de, yaşanan son 1 yıl gösterdi ki, Meclis’te kimin niçin konuştuğu ve de gizliden nasıl bir gerilimin fitilini ateşleyebildiği açıkça görüldü, öğrenildi.

Kendi partilerinin içindeki siyasi tribünlere oynadıkları anlaşılan bu meclis üyeleri de artık afişe oldular. Bu gerilimin sonlandırılması, partilerin büyüklerine düşüyor. Aksi halde bu gerilim giderek siyasi malzeme haline dönüşür ki, bundan Bursa çok şey kaybeder.

Bursa Ticaret Borsası’nın Gıda UR-GE Projesi kapsamında Romanya ve Bulgaristan’da düzenlediği B2B programları, firmalara uluslararası pazarlarda yeni fırsatlar sundu. 12 firma ve 18 temsilcinin yer aldığı heyet, iki ülkede alıcı firmalarla birebir görüşmeler gerçekleştirirken, diplomatik ve sektörel temaslarla da ihracat potansiyelini güçlendirdi.

Uluslararası pazarlarda üyelerinin etkinliğini artırmak amacıyla çalışmalarına devam eden Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB), Ticaret Bakanlığı desteğiyle yürütülen Gıda Sektöründe Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (UR-GE) Projesi kapsamında, önemli bir dış ticaret faaliyetine daha imza attı. Daha önce Dubai’de başarılı bir B2B etkinliği düzenleyen Bursa TB, bu kez rotasını Balkanlar’a çevirdi. Romanya’nın başkenti Bükreş ile Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da gerçekleştirilen B2B ikili iş görüşmelerine katılarak potansiyel iş ortaklarıyla bir araya gelen proje üyesi 12 firma ve 18 temsilci, ürünlerini tanıtma ve yeni iş birlikleri geliştirme fırsatı yakaladı.

Bursa TB firmaları alıcılarla doğrudan buluştu

Gıda UR-GE Heyet Başkanı ve Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Emrah Silmez ile Meclis Başkan Yardımcısı Mustafa Aksu’nun yanı sıra Romanya Ticaret Baş Müşaviri Hasan Oktay Duygun, Ticaret Müşaviri Mehmet Naci Akdoğan ve Sofya Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Çağatay Başer’in de eşlik ettiği programlarda firma temsilcileri, Rumen ve Bulgar alıcı firmalarla onlarca birebir görüşme gerçekleştirdi. Zeytin ve zeytinyağından dondurulmuş gıdaya, sebze-meyveden turşu çeşitlerine kadar geniş ürün gamı, iki ülkedeki profesyonel alıcılara tanıtıldı. Etkinlikler sayesinde firmalar, Avrupa pazarına açılma yolunda somut adımlar atarak yeni ihracat bağlantıları kurdu.

Diplomatik ve ticari görüşmelerle iş birliği zeminleri genişletildi

Romanya programı kapsamında heyet, Türkiye’nin Romanya Büyükelçisi Özgür Kıvanç Altan’ı makamında ziyaret etti. Ayrıca Romanya Türk İş Adamları Derneği (TIAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Tandoğan ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile gerçekleştirilen toplantıda, iki ülke arasındaki ticaretin karşılıklı olarak geliştirilmesi ve özellikle gıda sektöründe Romanya pazarındaki potansiyel iş birlikleri hakkında kapsamlı değerlendirmelerde bulunuldu.

“Avrupa pazarında daha fazla söz sahibi olmak istiyoruz”

Organizasyona ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gıda UR-GE Heyet Başkanı ve Bursa TB Yönetim Kurulu Üyesi Emrah Silmez, Bursa ile Romanya ve Bulgaristan arasındaki ticaret hacminin 1 milyar doların üzerinde olduğunu söyledi. Romanya ve Bulgaristan’ın Avrupa Birliği pazarı içinde stratejik geçiş noktalarına sahip iki ülke olduğunu belirten Silmez, “Bursa Ticaret Borsası olarak sadece ülkemizde değil, yurt dışında da üyelerimize yeni ticaret alanları açmak için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Bu doğrultuda firmalarımızın Avrupa pazarında daha görünür ve aktif olması adına bu etkinlikleri çok önemsiyoruz” dedi.

Sürdürülebilir ihracat için kalıcı iş birlikleri

Gıda UR-GE Projesi’nin sunduğu imkanların firmalar için büyük bir fırsat olduğunu vurgulayan Silmez, “Amacımız sadece ürünlerimizi tanıtmak değil, üyelerimizi sürdürülebilir ihracat hedeflerine ulaştıracak kalıcı iş birlikleriyle buluşturmak. Bursa Ticaret Borsası olarak Dubai’de olduğu gibi şimdi de Avrupa pazarında üyelerimize rehberlik ediyoruz. Bu temaslar, firmalarımızın ihracat vizyonunu genişletmesi açısından çok değerli. Önümüzdeki süreçte hem Avrupa’da hem de farklı hedef ülkelerde benzer faaliyetleri artırarak, Bursa’nın gıda ihracatını çok daha güçlü ve kalıcı bir noktaya taşımayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Pazartesi günü gerçekleşen Mustafakemalpaşa Belediyesi Meclis toplantısında alınan kararlara ilişkin eleştirilere Belediye Başkanı Şükrü Erdem’ den hızla yanıt geldi.

Eleştirilerin yersiz ve gerçeği tam manasıyla yansıtmadığını ifade eden Erdem, ‘’ Aslında bu eksik ve asılsız ifadeler ile bir sözde eleştiri daha yalan durumundadır. Artık anlıyoruz ki, bu durum cehaletten değil kasıtla ve özellikle kamuoyunu yanıltmak için yapılmaktadır. Aldığımız Meclis kararındaki mülk listesi, amme alacakları karşılığı mahsup ve satış kararı içermektedir. Satışta yer alacak birkaç Belediye parseli, alım için vatandaş tarafından müracaatı olan parsellerdir. Kırsal mahallelerde bulunan bazı arsa ve tarlalarımızın satışını elbette yine vatandaşımızın talebi üzerine gerçekleştireceğiz. Öte yandan Hazinenin Belediyeye bedel ödemesi gereken okul ve cami arazileri ise satış değil vergi borcumuza karşı mahsuplaşma için listede yer almaktadır. Anlaşılacağı gibi ne okul ne de cami arazileri şahıslara değil Devletin ilgili kurumlarına devredilebilmek için karara bağlanmıştır’’ dedi.

Güllüce ticaret alanı olacak

Güllüce Mahallesi sınırlarında yer alan ticaret alanı ile ilgili olarak da açıklama yapan Belediye Başkanı Şükrü Erdem, ‘’ Güllüce Sanayi parselleri ile ilgili ise genel bir satış asla söz konusu değildir. Zaten sadece satışa yönelik bir anlayışımız olsaydı, geçtiğimiz dönemde bu alanın yarısına alınan satış kararı ile satışı gerçekleştirebilirdik. Hiç Meclise gelmeden satış yapabilirdik. Depolama alanı olarak ayrılmış 52 dönüm olan 24 parselin satış kararı, güya söz isteyen Meclis Üyelerince geçtiğimiz dönemde onaylanmıştı. Geçtiğimiz dönem iki defa da ihaleye çıkarılarak satışa konmuştu. Satışları gerçekleştirememişlerdi. Oysa biz 175 dönüm olan bu alanın tamamında bir ticaret merkezi kurmayı hedefliyoruz. Göreve geldikten sonra 18 uygulamasını tamamladığımız bu bütün alan üzerinde, büyük bir ticaret merkezi projemiz var. Orta ölçekli bir ticaret merkezi İlçemiz ekonomisine güç katacaktır. Bu güç Güllüce halkının da olumlu etkilenmesini sağlayacaktır. Bizler başkaları gibi lafta değil, zor ama faydalı çalışmalarımız ile hemşehrilerimizin yanındayız. Geçmişte Sanayi Sitemizin ve Organize Sanayi Bölgemizin kuruluşunda sunduğum kişisel ve siyasi katkılarımı İlçe halkımız yakından bilir. Yine böyle bir Ticaret Merkezi oluşturmak çok çalışarak dönemimize nasip olacaktır ‘’ dedi.

Samimiyetsiz tavırlara sabrımız kalmadı

Meclis toplantısında söz istediği halde alamadığı söylenen Meclis Üyeleri hakkında samimiyetsiz tavırlara sabırlarının kalmadığını ifade ederek sözlerine başlayan Erdem, ‘’ Sadece siyaseten red oyu vermek ve gazete manşetlerine konuları taşımak için istenen sözlerin, İlçemize bir faydası olmadığı gibi Meclis toplantılarımıza da katacağı bir yarar bulunmamaktadır. Yapılan açıklamalara ve olumlu çalışmalara bile red vererek sözde siyasi tavır göstererek bu memlekete hizmet edilemez. Belediye kesin hesaplarında bulunan %100 başarı oranlarına bile gerekçesiz red veren bir zihniyeti, yine red verdiği konuda niye dinleyelim. Zaten samimi olan karardan önce konuşur ve tartışır. Haklı bulduğu kararda ‘’ama ne yapalım grup kararını red olarak’’ aldık diyemez. Meclise gerçekten hizmet etmek için geliniyorsa doğru işlere beraber olumlu oy kullanılır. Maksat yapılacak hizmetleri kesmek ya da engellemek ise buna müsaade etmemizi kimse beklemesin’’ dedi.