Bursa Bölge
AÇGÖZLÜ BİR YANGIN BU SAVAŞ

Canan Ekinci Yılmaz’ın Kaleminden
Ve iki yüzü keskin bir bıçak bu savaş…
Elini iki tarafına da değdiremediğin, iki tarafı da etine değer değmez etini yaran çift taraflı bir bıçak gibi.
O tarafa dönüyorsun o taraf haklı, bu tarafa dönüyorsun bu taraf haklı.
O tarafa dönüyorsun o taraf haksız, bu tarafa dönüyorsun bu taraf haksız.
Haklıyken haksız duruma düşmek, haksızken haklı konuma yükselmek ise ikiyüzlü bıçağın sapını tutan elin işi olsa gerek.
Sadece bıçak değil ki, dünya da ikiyüzlü. İkiyüzlü bir dünyada ölüler çarpıştırılıyor durmadan.
“Sizin ölüleriniz leş, bizim ölülerimiz şehit.”, “Sizin askeriniz terörist, bizim askerimiz kahraman.”…
Dünya devletleri bazı bölgelerdeki savaşlarda üç maymunu oynarken, bazı bölgelerde baş veren en ufak bir aykırılığa şahin kesiliyor. Ne kadar askeri, ne kadar teçhizatı, ne kadar mühimmatı varsa getirip kapısına yığıyor. Koç başıyla ülke içine girip, taş taş üstünde, baş baş üstünde bırakmıyor. Darmadağın ettiği ülkeden arkasına bakmadan çıkıyor. Kalanlar birbirini yemeye devam ediyor.
****
İsrail Milat Öncesi’ne uzanan bir tarihe sahip.
Ortadoğu deseniz, yüzlerce yıldır Büyük İskender’den Roma İmparatorluğu’na, İngiliz’inden Fransız’ına kadar sömürgeci batı devletlerinin iştahını kabartmış koskoca bir bölge.
İsrailoğulları’nın “Eretz İsrael / Vadedilmiş Topraklar” doktirini malum. Yahudilik’te Tanrı YHVH tarafından İbrahim’e ve soydaşlarına vaat edilmiş, Fırat Nehri’nden Nil Nehri’ne kadar uzanan, ülkemizin güneydoğusunu, yani Bereketli Hilâl’i de kapsayan büyük bir bölge. Onlar da bu doktirine tutunmuş ve o bölgede yaşayan diğer halklara yaşama hakkı tanımıyor.
Ben kendimi bildim bileli “Filistin Kurtuluş Örgütü, Yaser Arafat, Golan Tepeleri, Gazze, Batı Şeria, Kudüs, savaş, terör, bomba, saldırı, işgal, yerleşimci, görüşmeler” gibi haberler radyolarda, gazetelerde, televizyonlarda eksik olmadı.
1964 yılında FKÖ’nün kurulmasına destek veren Mısır (Nasır dönemi) ve Filistin topraklarına sınırı bulunan Müslüman Arap devletleri, şimdi Gazze’den sürülmek istenen Gazzelileri ülkelerine kabul etmeyeceklerini açıklıyorlar. Hatta, ‘Filistinliler evlerini terk etmemeli’ diyorlar. İsrail öldürmeye devam ettikçe, onlar da “kınamaya” devam ediyorlar.
Dönüp kendime bakıyorum, “Yok, ülkemde daha fazla mülteci istemiyorum” diyorum. Kime üzüleceğimi, kime hak vereceğimi, kimi savunacağımı, kimi kınayacağımı bilmiyorum. Zaman zaman kendimle çelişip, kendimden utanıyorum. Derin suların karanlıklarında neler dönüyor bilmiyorum. Hayatta kalma güdüsü ile yüzeyde kalıp boğulmamaya çalışıyor, dibe çekilenleri görmezden geldiğimi fark ediyorum.
Dönüşüm marifetiyle mahalleler el değiştiriyor, göç marifetiyle şehirler el değiştiriyor, savaş marifetiyle ülkeler el değiştiriyor. Tarihî bir yolculukta yol aldığımı görüyorum, durdurun dünyayı ineceğim diyemiyorum.
Ülkemizde yıllardan beri Filistinlilere büyük destek var. Hem mazlum ve güçsüz oluşları hem de Müslüman oluşları bu desteğin en büyük sebebi.
Lakin şimdilerde bu destek şekil değiştirerek amacından uzaklaştı ve Hamas terör örgütünü desteklemeye evrildi. İsrail’in politikalarına karşı dursun ya da durmasın Türkiye’de yaşayan Musevi vatandaşlarımız İsrail ile aynı kazanda kaynatılmak isteniyor.
“Mehmetçik Gazze’ye” sloganlarıyla yeşil bayrak açanlara bakıyorsun, çoğu kendi ülkesinden kaçmış mülteci. İsrail menşeli diyerek oraya buraya saldıranlara bakıyorsun, hiçbirisinin neye saldırdığından haberi yok. Sokağa çıkmayanlar İsrail’i desteklemekle yaftalanıyor, anlayamıyorsun. Müslüman din kardeşim diye kucak açtıkların senin çanına sürekli ot tıkıyor, zinhar isyan edemiyorsun, çünkü hemen “ırkçı” oluyorsun.
O yana bu yana dönerken kan ter içinde nefessiz kalıyorsun.
Hani kâbus görürken ağzını açar ve bağırmak istersin de sesin çıkmaz ya, tam da öyle…
Sonra dönüp savaşın ve terörün katlettiği insanlara bakıyorum;
Gecenin karanlığında ölüm yağdıran bombaların kızıllığına bakıyorum;
Bombanın ateş topu olup insanları yakışına bakıyorum;
Yerle bir olmuş şehirlere bakıyorum;
Enkaz altından canlı birini arayan çaresiz insanlara bakıyorum;
Getirilen yaralılara o kargaşa içinde müdahale etmeye çalışan doktorlara bakıyorum;
Korkudan konuşamayan çocuklara bakıyorum;
Paramparça olmuş evladının parçalarını poşetlerde taşıyan babalara bakıyorum;
Evlerinden atılmak bir yana, evleri başına yıkılmış insanlara bakıyorum;
Yıllarca insanca yaşamasına izin verilmeyen insanlara bakıyorum;
İnsanca yaşayamayan insanları kurtarma işini vahşi bir terör örgütünün üstlenmesine bakıyorum;
Dans ederken, tuvalete saklanmışken, kaçarken vurulan, bazıları da kaçırılan gençlere bakıyorum;
Bakıyorum, bakıyorum, bakıyorum…
Her şey bir anda yok oluyor, koca dünya bir çocuğun korku dolu gözlerine giriyor.
Kim haklı kim haksız düşünmüyorum.
Kazanan kim, kaybeden kim, ilgilenmiyorum.
Bedenler küle dönüşüp havaya savrulurken, insanlar kökünden sökülmüş ağaçlar gibi birbiri üzerine devrilirken hiçbir “savunmanın”, hiçbir “doktirinin”, hiçbir “dinin”, hiçbir “tarihi bilginin” anlamı kalmıyor.
Şimdi artık bütün ‘ama’lar kifayetsiz, bütün ‘hak’lar geçersiz…
****
Savaşlar masada başlar masada biter. Savaşı daha çok öldüren değil, daha akil davranan kazanır.
Mustafa Kemal Atatürk bir komutan olarak, ‘Eğer vatan savunması için şart değilse her savaş bir cinayettir’ demiştir. Ömrü cephelerde geçmiş bir asker olarak, “Yurtta sulh, cihanda sulh” demiştir. Savaşın her halini yaşamış biri olarak her daim barışı savunmuştur.
Atatürk’ümüze ve Cumhuriyet’imize bir kez daha sarılıp, aklın yolundan ayrılmayalım derim ben. Her anlamda zaten zor koruduğumuz dengemizi daha fazla bozdurmayalım…
Yoksa bu yangın herkesi yutacak büyüklükte koca ağızlı bir yangın olmaya aday açgözlü bir yangın…
Bursa Bölge
BÜYÜKŞEHİR’DEN ‘DEPREM PARKI’ ÇALIŞTAYI

Bursa Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı, afetlere dayanıklı kentleşme politikalarının geliştirilmesi amacıyla ‘Hüdavendigar Kent Parkı’nı Deprem Parkı ve Geçici Barınma Alanı Olarak Yeniden Düşünmek’ temalı 2 gün süren bir çalıştay düzenledi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz aylarda hizmete açtığı Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM), Afet İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ‘Hüdavendigar Kent Parkı’nı Deprem Parkı ve Geçici Barınma Alanı Olarak Yeniden Düşünmek’ temalı çalıştaya ev sahipliği yaptı. İki gün süren programa, farklı disiplinlerden uzmanlar, sivil toplum ve yerel yönetim temsilcileri, afet risk azaltma ve yönetimi konusunda lisansüstü ve 4. sınıf lisans öğrencileri ile akademisyenler katıldı. Çalıştay kapsamında deprem parkı çalışmaları için pilot bölge olarak belirlenen Hüdavendigar Kent Parkı’nda saha gezisi düzenlendi.

Afet İşleri Dairesi Başkanı Fatih Işık, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirmeyi planladığı deprem parkı çalışmaları için meslek odalarının, muhtarların ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla çalıştay düzenlediklerini ifade etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in vizyonu doğrultusunda çalışmaları ortak akılla yürüttüklerini anlatan Işık, Hüdavendigar Kent Parkı’nı aynı zamanda acil durum sonrası değerlendirilebilecek geçici bir barınma alanı olarak planlamak istediklerini dile getirdi.
Çalıştaya katılan Bursa Muhtarlar Derneği Başkanı Erol Yılmazer, mahallelerde fonksiyonel parkların oluşturulması için harekete geçilmesini memnuniyetle karşıladıklarını söyleyerek emeği geçenlere teşekkür etti.
Bursa Bölge
“ATATÜRK BURSA’SINDA MODERNLEŞME” KİTABI KENT BELLEĞİNE KAZANDIRILDI

Bursa’nın kültürel zenginliğine önemli eserler sunan Büyükşehir Belediyesi, Doç. Dr. Hacer Karabağ’ın “Atatürk Bursa’sında Modernleşme” adını verdiği ve Cumhuriyet döneminde kentin geçirdiği dönüşümü ele alan kitabı kent belleğine kazandırdı.
Bursa’nın somut olmayan kültürel mirasına katkılarını yeni yayınlarla sürdüren Büyükşehir Belediyesi, kenti değerleriyle geleceğe taşımaya devam ediyor. Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığına bağlı Kent Tarihi Araştırmaları ve Arşiv Şube Müdürlüğü tarafından kent hafızasına kazandırılan ve Kültür AŞ yayınlarından çıkan “Atatürk Bursa’sında Modernleşme” adlı kitabın tanıtımı, Bursa 22. Kitap Fuarı’nda yapıldı. Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Karabağ’ın hazırladığı kitabın tanıtım etkinliğine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Kültür AŞ Genel Müdürü Yankı İçöz ve kitapseverler katıldı.

“Bursa, Atatürk’ün modern Türkiye idealini somutlaştırdığı kentlerden biri”
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu topraklarda modernleşmenin, sanayinin, ekonomik kalkınmanın meşalesini yakan eşsiz bir lider olduğunu söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, bu kapsamda Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan çağdaşlaşma sürecinin, Bursa’daki yansımalarının ele alındığı “Atatürk Bursa’sında Modernleşme” kitabını paylaşmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. “Bursa, Atatürk’ün modern Türkiye idealini somutlaştırdığı kentlerden birisi olmuştur” diyen Başkan Bozbey, Atatürk’ün Bursa’ya her gelişinde halkla iç içe olduğunu hatırlattı. Merinos da dahil açılan tüm tesislerin birer dönüşümü simgelediğini dile getiren Başkan Bozbey, “Cumhuriyet’in ilk yıllarında, sanayileşme politikalarıyla birlikte Bursa’da önemli adımlar atıldı. 1938 yılında Ulu Önderimiz, önce Gemlik’e giderek Suni İpek Fabrikası’nın açılışını yaptı. Ardından Bursa’ya gelerek Merinos Fabrikası’nın açılışını gerçekleştirdi. Bu ziyaret, Atamızın Bursa’ya 17. ve son gelişi oldu. Son ziyaretinde Atamızın hasta olmasına rağmen Tarihi Belediye Binası’nda zeybek oynadığını biliyoruz. Ancak o anların gerçek fotoğraflarına henüz ulaşamadık. Hocamızın bu konuda bir araştırma yapmasını istiyorum” dedi.
“Bu kitap, Atatürk’e, Cumhuriyet’e ve Bursa’ya bir saygı duruşudur”
Bugün ayakta olan ve kültürel mirasa dönüşen bu yapıların, bir ülkenin yeniden doğuşunun izlerini taşıdığını anlatan Başkan Bozbey, o izin peşinden gitmeye, üzerlerine yenilerini ekleyerek ilerlemeye kararlı olduklarını söyledi. Geçmişine sahip çıkmayan bir kentin, geleceğini inşa edemeyeceğini belirten Başkan Bozbey, Atatürk’ün bıraktığı en büyük emanetin ise düşünen, üreten, eşit ve çağdaş bir toplum ideali olduğunu ifade etti. Yazar Doç. Dr. Hacer Karabağ’ın Bursa’nın Cumhuriyet dönemindeki dönüşümünü belgelerle, anlatılarla ve fotoğraflarla görünür kıldığını dile getiren Başkan Bozbey, “Bu kitap, gençlerimiz, öğrencilerimiz, hepimiz için bir arşiv, bir kaynak, bir hafıza olacaktır. Araştırmacılar, tarihçiler, akademisyenler için ise çok değerli bir başvuru kaynağı niteliğindedir. Atamızın ‘Tarihini bilmeyen bir millet, yok olmaya mahkûmdur’ sözünü rehber alıyor, geçmişimizi unutmadan geleceğe doğru sağlam adımlarla yürüyoruz. Bugün elimizde tuttuğumuz bu kitap, Atatürk’e, Cumhuriyet’e ve Bursa’ya da bir saygı duruşudur. Atatürk’ün izinde yürüyen bir Bursa, her zaman gelişmeye, üretmeye ve aydınlanmaya devam edecektir. Değerli hocamıza ve emeği geçen tüm arkadaşlarıma gönülden tebriklerimi sunuyorum” diye konuştu.
Doç. Dr. Hacer Karabağ, “Atatürk Bursa’sında Modernleşme” kitabının bir kent tarihi çalışmasının çok ötesinde, Atatürk’ün liderliğini ve Cumhuriyet devrimlerini Bursa üzerinden okuma ve analiz etme çalışması olduğunu belirtti. Arşiv belgelerine, dönemin gazetelerine, İsviçre ve Yunan kaynaklarına dayanarak çalışmayı ortaya koyduğunu söyleyen Karabağ, Bursa’nın sokaklarını Atatürk’ün devrimlerini hissederek kaleme aldığını anlattı. Sunulan destekten ötürü Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e ve Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür eden Karabağ, okuyucunun bol olmasını diledi.

Bursa Bölge
BURSA KİTAP FUARI KAPILARINI AÇTI

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla bu yıl 22’ncisi düzenlenen Bursa Kitap Fuarı, yeni yerinde Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi Fuar Alanı’nda kapılarını açtı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Tüyap Fuarcılık Grubu ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle düzenlenen 22. Bursa Kitap Fuarı, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi Fuar Alanı’nda binlerce kitapseveri ağırlıyor. 12-20 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan fuar, bu yıl yeni yerinde daha geniş ve modern bir mekânda kitap tutkunlarına kültür şöleni yaşatacak. Fuarda, yüzlerce yayınevi, binlerce kitap ve birbirinden değerli yazarlar kitapseverlerle buluşacak.
22. Bursa Kitap Fuarı’nın açılış törenine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, TÜYAP Fuarcılık Genel Müdürü İlhan Ersözlü, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu ve Büyükşehir Belediyesi yöneticileri katıldı.

“Kültürle yoğrulmuş bir kalkınma anlayışını benimsiyoruz”
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yazının bilgiyi, düşünceyi ve duyguyu nesiller boyunca taşıyan bir köprü olduğunu söyledi. O köprünün en güçlü taşlarının birinin de kitaplar olduğunu belirten Başkan Mustafa Bozbey, kitapların Bursa’nın bereketli topraklarında, bir kez daha insanları bir araya getirdiğini ifade etti.
Bursa’nın düşünce hayatına ve sanata sunduğu katkılarla her zaman ilmin ve edebiyatın merkezlerinden biri olduğunu anlatan Başkan Mustafa Bozbey, “Her kitap, yazarının dünyasından süzülen bir düşünce; okuyucusuna açılan yeni bir kapı, yeni bir bakış açısıdır. Bu fuar da işte tam olarak böyle bir işlev görüyor. Farklı sesleri, farklı yaşamları, farklı dünyaları bir araya getiriyor. Biz Bursa’mızda kültürle yoğrulmuş bir kalkınma anlayışını benimsiyoruz. Bursa’da kültürel zenginliği daha da görünür kılmak ve kalıcı eserlerle geleceğe iz bırakmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

“Bursalıları kitapların dünyasında buluşmaya davet ediyorum”
Kitap fuarlarının da önemli misyonun bir parçası olduğunu anlatan Başkan Bozbey, açılışı yapılan bu fuarın Bursa’nın kültürel geleceğine atılmış güçlü bir adım olduğunu söyledi. Bu yıl Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla, ilk kez Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi Fuar Alanı’nda gerçekleştirilen Kitap Fuarı’nın yepyeni bir soluk kazandığını belirten Başkan Bozbey, “Çeyrek asra yaklaşan geçmişiyle artık bir marka haline gelen Bursa Kitap Fuarı, bu yıl da oldukça güçlü bir içerikle karşımızda. 250 yayınevi, 75’ten fazla etkinlik, 350’yi aşkın yazar ve imza günü. Geçmiş yıllarda 5 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan bu fuarın, bu yıl da yeni yazarlarla tanışmak, yeni kitaplar keşfetmek isteyen herkes için eşsiz fırsatlar sunacağına inanıyorum. Tüm Bursalıları kitapların dünyasında buluşmaya davet ediyorum” diye konuştu.
-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Genel4 ay ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Bursa Bölge4 ay ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Bursa Bölge4 ay ago
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BURSA’DAN SESLENDİ: ASGARİ ÜCRETİN ARKASINDA DURDU BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
-
Bursa Bölge4 ay ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Bursa Bölge9 ay ago
NİLÜFER ÇAYI İÇİN İŞBİRLİĞİ
-
Bursa Bölge6 ay ago
BURSA ULAŞIMINDA ‘YAPAY ZEKA’ DÖNEMİ
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login