“KÖYÜMÜZ PARSEL PARSEL SATILIYOR”

Hürriyet Köyü Kadın ve Gençlik Dayanışma Derneği’nin Disiplin Kurulu Başkanı Bayram Efe, tapulu köy meralarının parsel parsel satışının devam ettiğini belirtti. Hızlı tren hattı ve liman projesinin köylerinden geçtiği bilgisini aldıklarını belirten Efe, “Köyün altından tünel kazılacakmış. ‘Tarlalarınıza bir şey olmayacak.’ diyorlar ama tarlalara girdiler bile. Hem de ekili mısır tarlalarına girdiler. Mahsullerimiz araçlarla ezildi. Buralar tapulu tarlalar, hiçbir tebliğ yapılmadan talan ediyorlar. Maalesef hak hukuk kalmamış. Hukuki olarak gerekli başvurularımızı yapıyoruz. Nasıl bir dünya, sözün bittiği yerdeyiz. Hak hukuk istiyoruz. Belediye kâr elde ederken köylüyü görmezden geliyor.” diye konuştu.

Efe, şöyle devam etti: “1951 yılında Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç eden Hürriyet köylüleri, Karacabey’de Haydar Ağa isimli çiftliği satın alırlar. 12 bin dönüm olan bu yer, köylüler tarafından 28,5 dönüm olarak şahsi tarlalara bölünür. Kalan 6 bin dönüm civarında olan araziyi de hayvan otlatmak ve kavak ekmek için ayırırlar. Aynı alan içine cami, misafirhane, mezarlık, okul, öğretmen lojmanı gibi yerler de inşa ederler. Ankara’ya giderek köy başvurusu yaparlar adını da Hürriyet Köyü koyarlar. 1978 yılında yapılan kadastro çalışmasıyla, çiftlik arazisi köy tüzel kişiliğine kaydedilir. Hürriyet köylüleri, başka köylerle husumet yaşamamak için kendi baltalık ve otlakiyelerini tarla haklarından feragat ederek karşılar. Hazine meralarından hak almadan kendi arazilerini otlaklık olarak kullanırlar. Ancak dönemin kadastro müdürlüğü, otlakiye alanını hazine yeriymişçesine tapulama yapar ama Hürriyet halkı devlete güvenerek, ileride bir sorun yaşayabileceklerini düşünmeden itiraz etmez. Çünkü ellerinde hem tapular hem de yıllarca sakladıkları Ziraat Bankası dekontları mevcuttur.

40 yıl sonra 2014 yılında çıkartılan Bütünşehir Yasası’yla birlikte, köy tüzel kişiliği üzerinde olan 5 bin 700 dönümlük arazi, ilçe belediyesine geçince olanlar oldu. Diğer pek çok köyde yapıldığı gibi arazileri, kooperatif kurup üzerine devredemedik. Yasa çıktıktan sonra yargıya başvurduk ancak davalar yürütülemedi. Şu anda ise köylümüze ait olan 6 bin dönüm arazi belediye tarafından satılıyor.

4342 Mera Kanunu’na uyuşmayan bu yerler özel mera olarak anılırlar ve özel meralar için 4342 kanunun uygulanabileceğine dair bir hüküm yoktur. Şahsi yerimiz olan 45 tapu köy tüzel kişiliğinde, hatta 15 tanesi tarla olarak geçmekte ve günümüzde başka köylere ve hatta kendi köylümüze dahi kira usulü parayla ektirilmektedir. Hiçbir inanç ve vicdana sığmayan bu ihlal ile yarın çocuk ve torunlarımızın bu şekilde anmalarına müsaade etmek istemiyoruz.”