Deva Partisi Kurucu İlçe Başkanı Şaban Önen’den Yozgat’a zehir zemberek yanıt:
DEVA Partisi Karacabey Kurucu İlçe Başkanı Şaban Önen, AK Parti eski Belediye Meclis Üyesi ve eski Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Yozgat’ın, sosyal medya hesabından kendisini hedef alan paylaşımlarına sert bir dille yanıt verdi. Yozgat’ın paylaşımlarını ‘çirkin ve haddini aşan’ şeklinde değerlendiren Başkan Önen, “İlk önce Saadet Partili, sonra HAS Partili, şimdilerde de AK Partili olan İsmail Yozgat, geçmişine dönüp bir baksın ondan sonra böyle paylaşımlar yapsın. Arşivleri açarsak kendisi çok zor duruma düşer.” dedi.
DEVA Partisi Kurucu İlçe Başkanı Şaban Önen, İsmail Yozgat’ı hedef alan açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “Siyaseti makam ve mevki, zenginleşme ve ikbal kapısı gören eski Saadet ve Has Partili İsmail Yozgat, geçtiğimiz hafta şahsımı kendi sosyal sayfasından çok çirkin bir üslupla hedef almıştır. Özetle; “Hep demiştik gazeteci değil, AK Parti düşmanı diye. Bize soruyorlardı ne probleminiz var diye, bizim yoktu ki, AK Partimizle onun problemi vardı. Yalan haber gazetesi diye boşuna yırtınmadık. Şimdi gizli gizli iş tutan beyler, partisinin adamını satanlar, kafaları yere sakın eğmeyin.” demiş.
Yozgat bir diğer paylaşımında ise; “Çık bakalım kantara. Kantar doğru tartar. İsim ve haber doğru ise maç başlıyor demektir. Göstergeler doğru gösteriyorsa Yörem Gazetesi’nin İmtiyazlı Sahibi, AK Parti düşmanı Şaban Önen İlçe Başkanı oluyor. Şaban’la sırdaşlık edenler de Deva olacak mı bakalım.” ifadesini kullanmış.
Heyecanına yenik düşerek şahsımdan önce kamuoyuna Demokrasi ve Atılım Partisi Karacabey Kurucu İlçe Başkanlığımı duyuran, bunu yaparken de seviyesizce tavır takınan Yozgat’a şu hatırlatmada bulunmak istiyorum. Öncelikle 29 yıllık gazetecilik mesleğimde bugüne kadar hiçbir siyasi parti ve liderini hedef alan, kin kusan, karalayan bir habere imza atmadım. Ancak haddini aşan bir üslupla kendi yazıp kendi oynadığı bu şeytanlaştırma senaryosunda benim Adalet ve Kalkınma Partisi ve Genel Başkanı’na yönelik düşmanlığımı belgeleyecek, benim kaleme aldığım bir yazı elinde var ise derhal kamuoyu ile paylaşmasını bekliyorum. Eğer bunu ortaya koyamıyorsa kendisini müfteri ilan ediyorum. AK Parti’de siyasi kariyerini gerçekleştirdiği faaliyetlerle çok çabuk tüketen, önce Saadet Partili sonra Has Partili olan İsmail Yozgat’ın yazılı basında daha evvel şu anda savunduğu partisi ve lideri hakkında da ne tür açıklamalar yaptığı gün gibi ortadadır. Yüreğin yetiyorsa arşivi istersen birlikte araştıralım! Ama bil ki bu durumdan sen zararlı çıkarsın.
İki örnek vermek gerekirse; 19 Aralık 2008 tarihinde Meltem Gazetesi’nde yer alan; “İsmail Yozgat, Belediye Meclis Üyesi aday adayı” başlıklı haberde; “Karacabey Saadet Partisi İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın-Yayın Sorumlusu İsmail Yozgat, 2009 Mart’ında yapılacak yerel seçimlerde Belediye Meclis üyeliği için aday adaylığını açıkladı.” denilerek Yozgat’ın şu ifadelerine yer verilmiş; “… Özellikle 2002 yılından itibaren ayyuka çıkan bu gerilim siyasetinin, kayıtsızlık, umursamazlık, aldırışsızlık ve duyarsızlık içinde sürüklendiği gençliğe sunabildiği AB tutkusu, ABD’ye mecburiyet kıskacı, iktidarda kalma hırsı, polemikçilik, çatışma ve gerilim kültürü, karşıtlık ve ayrışma üslubundan başka bir şey getirmemiştir. Oysa ülkenin gençlikten beklediği, dünya ülkeleriyle karşılaştırıldığında dikkat çekici oranda yüksek olan genç nüfusun üretim, kalkınma, yaratıcılık, başarı, çalışma, eğitim alanlarında küresel ölçekte parlak öneriler ortaya koyabilmesi; yeni fikirler ve yaklaşımları derinlemesine analiz ederek kendi toplumunun gelişmesi yönünde yeniden üretmesi olmalıdır. Gençler, ideolojik hamasetle vakit tüketen ve bu yolla kendisine derme çatma kimlik edinebilen bir kesim olmak yerine, ülkeye yeni fikirler aktarmada taşıyıcı rol oynamalıdır. Çizilmiş olan bu fotoğrafa karşı olan ve ülkenin gençlikten neler beklediğini bilen üçüncü bir yol, 40 yıldır mücadeleye devam etmektedir. Bu üçüncü yol doğal çözüm olan Milli Görüş’tür ve onun siyasi partisi Saadet Partisi’dir. Bu nedenle bugün sesimizi daha bir gür çıkararak “Gençliğin Adresi Saadet Partisi” diye haykırıyor ve Karacabey’imizin kalkınmasında görev ve sorumluk almak adına Belediye meclis üyeliğine talip oluyorum.”
Ayrıca edinilen bilgilere göre Yozgat, bu açıklamasına rağmen samimi bulunmamış olacak ki, 2009 yılındaki yerel seçimlerde Saadet Partisi meclis üyeliğine aday dahi gösterilmemiştir.
İsmail Yozgat’ın bu kez HAS Parti İlçe Başkanı olarak 29 Nisan 2011 tarihinde YÖREM Gazetesi arşivlerinde yer alan bir diğer açıklamasında ‘Kanal İstanbul’u hedef alarak; “HAS Parti’den ‘Çılgın Proje’ye eleştiri” başlıklı haberde, aslında bu günleri anlatan ülke gerçeklerine dikkat çekerek özetle şu ifadelere yer vermiş; “…Yoksulluğu, işsizliği önleyen ve sosyal barışı sağlayacak projeler Türkiye için daha önemlidir. İktidarın çılgın projesinden sonra bir de halkın çılgın projelerine bakalım; Aylarca aradıktan sonra bir iş bulabilmiş, evli ve çocuklu kirada oturan, asgari ücret ile her ay farklı çılgın proje ile gündelik yaşamını sürdüren işçi Mehmet’in yaşam azmi… Emekli olmuş, aylık maaşı ile de üniversitede vatana millete hayırlı evlat yetiştirmeye çalışan, yıllık harç ödeyen, çocuğuna aylık harçlık gönderen emekli Hasan amcanın mücadelesi… Tarım kesiminde çalışan sayısının küçültülmesi kararı ile başlayan süreçte, 2002-2010 döneminde tarım sektöründen çıkartılan 3 milyon çiftçiden biri olmamak için yüksek girdi maliyetleri ve vergilere karşı mahsulü beş para etmez duruma düşürülmüş, finans sektörünün önüne atılmış, yaşaması adeta pamuk ipliğine bağlı Çiftçi Ali dayının hayatta kalma mücadelesi… 12 yıllık eğitim ve 1 yıl dershane döneminden sonra kazanılmış üniversitede geçen maddi ve manevi zorluklar sonrası sözleşmeli ve ücretli olarak atanan, düşük ücretle gelecek hazırlamaya çalışan, ömrü adeta yüksek atlamalarla geçen Öğretmen Ayşe’nin yaşama umudu… Zorluklarla dolu bir eğitim döneminden sonra KPSS engelini de açmış, düşük ücretli olarak da olsa memur olmuş, 1 çocuk okutan, her ay bütün hesabını farklı bir proje ile taçlandıran Memur Hüseyin’in dürüst kalma mücadelesi… Engelli koşu parkurundaki yarışmacılar gibi tüm engelleri atlayarak ülkesinde istihdam yaratmaya, vergisini zamanında ödemeye çalışan, ihracat yaparak ülkesine döviz getirisi sağlamaya çalışan, fakat 2010 yılında 2009’a göre % 32 artan ithalatla hükümet tarafından başarı olarak lanse edilen düşük kur ve yüksek faizle boğuşan, ülke ihracatının yüzde 70’inin ithalat olduğu belirtilmeden ‘ihracatımız yüksek’ gazıyla yaşamını sürdürmeye çalışan ve sorunun kendisinde olduğunu düşünen Sanayici Emin Bey’in hayatta kalma çabası… Bu ülkenin birliğini oluşturan milyonlarca esnaf ve sanatkar son 8 yılda kepenk kapattı…”
Hazır yeri gelmişken Belediye Başkanı Ali Özkan’ın seni başkan yardımcılığı görevinden neden uzaklaştırdığını bir açıklayıver de Karacabeyliler bilgi sahibi olsun.
Bu arada AK Parti’ye gönül vermiş olan birçok seçmen de sen ve senin gibiler nedeniyle partisinden soğuduğunu kulağıma fısıldıyor. Ve kuruculuğunu üstlendiğim DEVA Partisi’ne üye olmak için de gün sayıyor. Benden söylemesi…”