Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, gündemdeki önemli konuları değerlendirdiği bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz günlerde kutladığımız Mevlit Kandili’nin ülkeye, İslam âlemine ve tüm insanlığa barış ve huzur getirmesini temenni ederek basın açıklamasına başlayan Saadet Partisi İlçe Başkanı Koçak, Müslümanların ve insanlığın yaşadığı tüm sorunlardan kurtuluşun Hz. Muhammed’in (S.A.V.) güzel ahlak ile adalet anlayışının uygulanmaya başlanmasıyla çözülebileceğini kaydetti. Avrupa’da artan İslamofobik saldırılara değinerek açıklamasını sürdüren Koçak, “Bütün insanlığın hayat rehberi, güzel ahlakı, adaleti, şefkat ve merhameti öğütleyen kitabımız Kur’an-ı Kerim’i yırtıp yakacak denli bir gözü dönmüşlükle karşı karşıyayız. Bu ırkçı faşist ve İslamofobik ruh hastalarına sessiz kalınması, hatta korunmaya alınması ise İslamofobi’nin Avrupa’da kurumsallaştığını göstermektedir. En son Lahey’de bizim ve diğer İslam ülkelerinin büyükelçiliklerinin önünde gerçekleştirilen saldırıda da görülmüştü ki Avrupa, yine ikiyüzlü davranıyor. Bu ikiyüzlülük karşısında haykırmamız gerekiyor. Bu mudur sizin inançlara saygınız, bu mudur sizin hak ve hukuk anlayışınız, fikir ve düşünce hürriyeti denilince anladığınız sizin bu mudur? Hadi Avrupa her zamanki gibi samimiyetsiz, tamam da İslam ülkelerine ne oluyor? Nedir bu sessizlik Allah aşkına? Türkiye, sadece 3-5 satırlık kınama bildirisi yayınlayacak, ardından da tüm bu olup bitenleri sessizce izleyecek bir ülke mi olmalıdır? İslam İşbirliği Teşkilatı, bu konuda iş birliği yapıp, had bildirmeyecekse; ne zaman ve hangi konuda adım atacak?” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM zirvesi sonrası İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı görüşmeyi eleştirerek açıklamasını sürdüren Koçak, iktidarın seçim öncesi ve sonrasında düşman tanımını değiştirdiğini ifade etti. Koçak, “Terör devleti İsrail’in en şedit başbakanlarından Netanyahu ile olan samimiyetin bu denli ilerleyebileceğine biz bile ihtimal vermiyorduk. Cenaze namazında dahi muhalefet parti liderlerinin elini sıkmaktan ısrarla kaçınan Sayın Erdoğan’ın, elinde on binlerce Filistinli mazlumun kanı olan bir katille sarmaş dolaş olabileceğini düşünmek bile istemezdik. Şimdi net olarak görülüyor ki; seçim öncesi muhalefet blokunu akla hayale gelmedik odaklarla iş birliği yapmakla suçlayanların, aslında kapalı kapılar ardında kimlerle iş birliği yaptığı çok açık olarak ortaya çıkmıştır. Seçimlerin ardından hükümetin yaptıkları ve yapmadıklarıyla, ekonomi ve dış politikada attıkları adımlarıyla çok açık görülmüştür ki; ABD, Rusya, AB ve İsrail, hepsi seçim sonuçlarından büyük bir memnuniyet duyuyor.” diye konuştu.
“Onlar çok iyi biliyorlar ki; değil tek başına iktidar olması, Millî Görüş’ün iktidar ortağı olduğu bir dönemde ülkemizin Cumhurbaşkanı’nın, Siyonistlerle sarmaş dolaş olamayacağını. Onlar biliyorlar ki; Saadet Partisi’nin hükümette yer aldığı bir denklemde para bulmak için uluslararası tefecilerin kapı kapı gezilmeyeceğini. Onlar gayet iyi biliyorlar ki; biz gelince BOP’u yırtıp atacağımızı, faizcileri kapı dışarı edeceğimizi, ekonomi yönetiminde bildikleri gibi at koşturmayacağını” diyen Koçak, sözlerine şöyle devam etti: “Geçmişte Erdoğan ve Erbakan farkını da çok iyi biliyordu onlar, AK Parti ile Saadet Partisi farkını da çok iyi biliyorlar bugün. Saadet Partisi iktidarda olacak da emeklilerimize 7.500 lira reva görülecek, mümkün mü? Saadet Partisi iş başında olacak da IMF reçeteleri farklı ambalajların içinde uygulamaya konulacak, mümkün mü? Millî Görüş anlayışı değil 22 yıl, 22 ay iktidarda kalacak da hem yüksek enflasyon hem yüksek faiz hem de yüksek kur sarmalına girilecek, Allah aşkına olacak şey midir bu?”
Genel seçimler sonrasında pek çok alanda problemlerin derinleştiğini savunan Koçak, vatandaşların ekonomik kriz altında inim inim inlediğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2015 yılında sarf ettiği, “Vatanı satmak nasıl olur biliyor musunuz? Vatan satmak, bu topraklarda bin yıllık ortak geçmişi olan insanların birliğini, beraberliğini sağlamayarak, yüksek faiz, enflasyon ve kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur” sözlerini hatırlatan Koçak, “Bu cümlelerin ve ardından bugün yaşadıklarımızın takdirini ben aziz milletimize bırakıyorum. Ancak karşımızda kaç Erdoğan var, doğrusu merak ediyoruz. Hangisi gerçek Erdoğan? Biz hangi Erdoğan’ı muhatap almalıyız, doğrusu şaşırıyoruz. Seçim öncesi Nevşehir’deki Netanyahu’yu katil ilan eden Erdoğan’ı mı yoksa seçimlerin ardından New York’ta Netanyahu iler sarmaş dolaş pozlar veren Erdoğan’ı mı? Seçim öncesi faiz lobilerine heyheylenen Erdoğan’ı mı, yoksa seçim sonrası faiz üstüne faiz artıran, faiz lobileriyle seri toplantılar yapan Erdoğan’ı mı? Seçim öncesi işçiye, memura, emekliye, gençlere ve ev hanımlarına vaatlerde bulunan Erdoğan’ı mı, yoksa seçimlerin ardından hepsini unutan Erdoğan’ı mı?” dedi.
Emekli maaşlarının aylardır 7 bin 500 lirada tutulduğunun altını çizen Koçak, iktidara ara zammın ne zaman yapılacağını sordu. İktidarın, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi ortak grubunun Meclis’te etkili bir muhalefet yapacağını bildiği için alelacele düzenleme yapmaya çalıştığını vurgulayarak sözlerini sürdüren Koçak, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “01 Ekim Pazar günü açılanTBMM, şimdiden bugün buradan uyarıyoruz; hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İktidar, 2022’den bugüne alışık olduğu Meclis’ten çok farklı bir Meclis görecek. Çünkü artık Saadet-Gelecek grubu var. İnanç, azim ve kararlılıkla biz orada olacağız. İktidar veya muhalefet ayırt etmeksizin iyiyi, doğruyu, faydalıyı ve güzeli kim teklif ederse etsin yanıtımız evet olacak. Bakanlar arasında geçmişte bizimle birlikte olmuş mu olmamış mı, bize yakın mı değil mi bakmaksızın yanlışı kim yaparsa yapsın dimdik karşısında dikileceğiz. Milletin Meclisi’nin, milletin hayrına olacak işlere imza atması adına büyük bir gayret sarf edeceğiz, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yine aynı şekilde Saadet Partisi olarak, küresel güçlerin tekerine çomak sokmaya da devam edeceğiz.”