DEVA Partisi Karacabey Kurucu İlçe Başkanı Şaban Önen, ‘kaynak’ arayışı uğruna köy arazilerinin satılmasına tepki gösterdi.
DEVA Partisi Karacabey Kurucu İlçe Başkanı Şaban Önen, Ömer Matlı Kapalı Pazar Yeri’nin yıkılarak yerine yeni bir proje yapılmasına şu sıkıntılı süreçte gerek olmadığını, Belediye’nin daha çok halka dokunan hizmetlere önem vermesi gerektiğini vurguladı.
Belediye Başkanı Ali Özkan’ın ‘pazaryeri’ üzerinden kendi siyasi geleceğini kurtarma peşinde olduğunu iddia eden Önen, “Daha önce de vurguladığım gibi, ‘ben yaptım oldu’ zihniyeti, ekonomik dar boğaz içinde olan pazaryeri kiracılarını, pazarcı esnafını ve vatandaşları mağdur edecek. Bu sevdadan vazgeçin, çünkü Karacabey’in şu günlerde böyle bir hizmete ihtiyacı yok. Hele hele bu büyük proje için köylünün arazilerini satarak kaynak arayışına girmeye hiç gerek yok.” dedi.
Hatırlanacağı üzere, Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan’ın, mevcut Ömer Matlı Kapalı Pazaryeri’ni yıkacağı ve bununla ilgili de kiracılarına, “Eylül ayında boşaltın” tebligatı gönderdiği kaydedilmişti.
Özkan’ın, bu konuda Oda başkanları ile pazarcı esnafını dahi bilgilendirmediği iddia edilmişti. Ayrıca kapalı pazaryerinin yıkılması durumunda, proje tamamlanana kadar uzun bir süre Devlet Su İşleri arkasında Hazine’ye ait alanda pazaryerinin faaliyet göstereceği bilgisine ulaşılmıştı.
İşte bu gelişmelerin ardından Belediye Başkanı Ali Özkan, sessizliğini kısmen de olsa bozarak, son meclis toplantısında bu iddiaları doğrular nitelikte, başta Hürriyet olmak üzere, Ovahamidiye ve Dağkadı Mahalleleri’nden yer satarak pazar yerini yıkacağını ve bununla alakalı yeni bir proje içinde olduklarını üstü kapalı açıkladı. Ancak çok ilginçtir ki Özkan, son meclis toplantısına saatler kala pazaryeri başta olmak üzere şehrin birçok noktasındaki bilboardlara “250 milyon ?” işaretli ilgi uyandıran afişler astı.
İşte bu garabet girişim kamuoyunun cevaplarını beklediği son derece net soruları da beraberinde getirdi. Belediyeye ‘piyango’ vurmuş gibi algıya ve meraka yönelik yapılan bu girişim sonucu birçok kesim, “Başkan Özkan mecliste gündeme getirdiği arazilerin kaç liraya gideceğini ya önceden hesaplamış, ya da alıcı bulmuş olmalı ki bunu ima ediyor. Veya Büyükşehir eliyle ilçeye kazandırılan yeraltı çalışmalarına Büyükşehir Belediyesi’nin 250 milyon TL para harcadığını demeye getiriyor.” ifadesini kullandı.
Son meclis toplantısına saatler kala kuşku uyandıran bu afişe ilçe kamuoyu ayrıca, “Özkan bugüne kadar binlerce arazi satarak ilçeye gözle görülür bir hizmet sunamadı. Eğer ki meclisten yetki almadan “250 milyon” vurgusunu tarla satışlarından elde edilecek gelirlere yönelik yapıyorsa, bu durum son derece vahim bir gelişmedir. Özkan acaba satacağı bu arazilere kim ya da kimlerle değer biçtiriyor? Yoksa Meclis’ten yetki almadan pazarlıklar mı yürütüyor? Bu arazilerin alıcıları belli midir?” diye sordu.
Konuyla ilgili sert eleştirilerde bulunan DEVA Partisi İlçe Başkanı Şaban Önen, Belediye Başkanı Ali Özkan’ın sırf siyasi geleceği uğruna Karacabey’i heba etmeye çalıştığını söyledi. Pandemi ve ekonomik krizin tavan yaptığı şu günlerde böyle büyük projelere hiç ihtiyaç olmadığını vurgulayan Önen, şu ifadelere yer verdi:
“Karacabey’in şu sıkıntılı günlerde pazaryerine ihtiyacı yok. Buna gerek de yok. Biz daha önce pazarcı esnafı başta olmak üzere kamuoyunu bu konuda uyarmıştık. Ya TEKNOSAB’a yer satarak ya da borçlanarak bu parayı bulacak dedik. Özkan, iştah kabartan fiyatlar sebebiyle tarla satışını tercih etti. Üstelik satılacak olan arazilerin büyük kısmı Hürriyet Mahalle halkının geçmişte kendi paraları ile aldıkları yerlerdir. Bizler, “Tarım ve üretim desteklenmeli” dedikçe, “Gençlerimize iş ve aş” dedikçe maalesef Sayın Özkan dönüyor dolaşıyor “Pazaryeri” diyor. Niye? Çünkü bu proje Özkan’ın siyasi geleceği açısından çok önemli. Çünkü bu proje Özkan ve birkaç yandaşının siyasetteki gelecek hesaplarını mıknatıs gibi içine doğru çekmektedir.
Karacabey’de yaşayan ve tüm kesimi ilgilendiren böyle büyük projeler hiç kuşkusuz ki çok iyi teknik analizlerle yapılır, sağlam hukuki analizlerle yapılır, çevresel analizlerle yapılır, istişare ve halkla yapılır. İlk önce projenin fizibilitesi ortaya konulur, ondan sonra belediye meclisindeki tüm üyelerin desteği ile ortak bir karar alınır. Ancak bunlar tersten çalışıyorlar. Önce kafayı takıyorlar, siyasi rant ve çıkar varsa ki zaten vazgeçirmek mümkün olmuyor. Ondan sonra o kafayı taktıkları projenin gerçekleşmesi için ne var ne yoksa ellerinden geleni yapıyorlar. Bunu yaparken de gözlerini köylünün meralarına, otlakiyelerine, tarlalarına dikiyorlar. Daha sonra da kalkıp, “Tarım Şehri”ni ağızlarından düşürmüyorlar. Ama bir yandan da parsel parsel yer satıyorlar. Bugüne kadar binlerce dönüm arazi satılarak fütursuzca harcamalar yapıldığını Karacabey kamuoyu dikkatlice izliyor. Bunun en açık örneği ise, halkın parasıyla yaklaşık 20 milyon lira harcayarak 11 adet pavyon yapılması olarak gösteriliyor. Allah aşkına kişiye yapılan bu sözde hizmetin Türkiye’de bir eşi benzeri var mıdır?
Şimdi de 8. hizmet yıllarında Pazaryeri, Belediye Hizmet Binası gibi büyük hizmetlere soyunarak siyasi geleceklerini garanti altına almaya çalışıyorlar. Bunu da ‘kaynak bulma’ adı altında köylünün elinden arazilerini alarak yapmak istiyorlar.
Kuşkusuz ilçeye kazandırılacak hizmetlerin nihai kararını Karacabey Belediye Meclisi alır. Ama bu kararın şekillenme süreci doğru bir şekilde, sağlam teknik ve hukuki analizlerle, pazaryerindeki esnaf ve halkla istişareler yapılarak olur. “Ben istiyorum olsun” diyerek inatla bu şehrin yarınlarını riske atamazsınız. Sırf siyasi çıkarlarınız gözünüzü kararttı diye Karacabey’i heba edemezsiniz. Halkımız artık sizin ne kadar vizyonsuz ve liyakatsiz bir yönetim olduğunuzu gördü ve gönüllerinden çoktan çıkardı. Bu sebeple sizlere tavsiyem; bu günlerde boş ve gereksiz projelerle şehir suçu işlemekten bir an önce vazgeçin.”