İYİ Parti’nin Karacabey Seçim İletişim Merkezi açılışında konuşan Türkoğlu, iktidara sert çıktı:
İYİ Parti 1. Bölge Bursa Milletvekili adayları, dün Karacabey’e çıkarma yaptı. İlk olarak Seçim İletişim Merkezi’nin açılışını gerçekleştiren İYİ Partili milletvekili adayları, ardından sivil toplum kuruluşu, esnaf, köy ve kahvehane ziyaretleriyle halkın nabzını tuttu. İYİ Parti Bursa Milletvekili adayları adına konuşan 1. Bölge 1. Sıra Adayı Selçuk Türkoğlu, “Bu iktidarın 21 yıldaki yolsuzluklarının, hırsızlıklarının ve çaldıklarının hesabını soracağız. Hesaplaşmadan helalleşmeyeceğiz.” dedi.
İYİ Parti’nin Cumartesi Pazarı girişinde bulunan Seçim İletişim Merkezi açılışında coşku büyüktü. CHP İlçe Başkanı Gönül Avil, DEVA Partisi İlçe Başkanı Şaban Önen ve Demokrat Parti İlçe Başkanı İlhan Kuzu’nun da yönetimleriyle birlikte katıldığı programın açılışında konuşan İYİ Parti İlçe Başkanı Fatih Karabatı, 14 Mayıs seçimlerinde Karacabey’de ve ülke genelinde tarih yazacaklarını söyledi. Bursa Milletvekili 1. Bölge adaylarını tek tek tanıtan Karabatı, “Güçlü ve inanmış kadrolarımızla ülkemizi şaha kaldıracağız.” dedi.
Ardından Bursa milletvekili adayları adına dikkat çeken bir konuşma yapan 1. Sıra Adayı Selçuk Türkoğlu, AK Parti iktidarını ‘ekonomi’ üzerinden eleştiri yağmuruna tuttu. “Milletvekili adaylarımızla birlikte Karacabey’de köyler dahil halkımızla buluşacağız ve 21 yılın sonunda ülkenin geldiği son durumu anlatacağız” diyen Türkoğlu, 14 Mayıs seçimlerinin hayati önem taşıdığını vurguladı. Türkoğlu, “Seçim sürecinde iktidara talip olan bir parti ne yapması gerekiyorsa bizler de onu yapacağız. Allah’ın izniyle ülkenin üzerine 21 yıldır çökmüş olan tek adam yönetimini ve neredeyse Moğol istilasından beri Anadolu coğrafyasının yaşadığı en büyük yağma iktidarını bitirmek üzere 14 Mayıs’ta geceleri gündüzlere bağlayacağız, gündüzleri gecelere bağlayacağız ve çok çalışacağız.” diye konuştu.
Seçimlerin aslında birer muhasebe zamanı olduğuna dikkat çeken Selçuk Türkoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Kimi seçeceğimizden önce 21 yılın muhasebesini yapmamız gerekiyor. 2002 tarihinden bu yana mevcut iktidar bize ne vaat etmişti? Yoksulluk, Yasaklar ve bir de Yolsuzlukla mücadele edeceklerinin sözünü vermişlerdi. Verdikleri sözlere istinaden ilk önce 2002 yılındaki verileri düşünün, sonra da 2023 yılı verilerini bir karşılaştırın. Sürekli 2023 hedeflerinden bahsediyorlardı, hatta 2023’ü beynimize kazıdılar. 2023’te ne olacaktı? Kişi başına düşen gelir 25 bin dolar olacaktı, enflasyon tek haneye düşecekti, işsizlik tek haneli olacaktı, faiz tek haneye inecekti. 2023’te Türkiye dünya ekonomisinde ilk 10’da olacaktı. Ayrıca 21 yıl boyunca önlerinde hiçbir engel de yoktu. Ancak tüm yetkilerine rağmen ülkeyi getirdikleri durum ortada. Kişi başına düşen gelir 9 bin dolar ki 2002’de 13 bin dolardı. Enflasyonda dünyanın en büyük 2. büyük ülkesi olduk. Yüzde 130 enflasyona sahibiz. Faizler deseniz ortada, her ne kadar merkez Bankası % 7-8 açıklasa da bugün kredi almaya kalktığınızda % 40’tan aşağı faizle kredi alabilen var mı? Yok! Cumhuriyet tarihinin en yüksek nitelikli genç işsizlik bunların zamanında meydana geldi.
Ekonomi ile ilgili detaya girmeyeceğim ancak tek bir örnek vereceğim. Mübarek Ramazan’dan çıktık. Diyanet İşleri Başkanlığı fitre taban fiyatını 70 lira olarak açıkladı. Yani Diyanet’in dediğine göre bir kişinin bir günlük ihtiyacı, karnını doyurabilmesi için en az 70 liraya ihtiyacı var. Bu fiyatlarla da kesinlikle doyuramaz ama haydi diyelim Diyanet’in dediği gibi olsun. 3 çocuklu 5 kişilik bir aile için günlük 350 lira lazım. İşte Diyanet’in ve devletin hesabına göre 1 ayda 10 bin 500 lira gerekiyor. Bu memlekette asgari ücret ise 8.500 lira! İşte alın size ekonomi! Bunu bize Sayın Cumhurbaşkanı öğretti. Bugün simit 7,5 lira, çay 5 lira. 5 kişilik aile sadece günlük bunları tükettiğinde asgari ücretle geçinenlerin 5.800 lirasının 6 bin lirası yalnızca ‘çay-simit’e gidecek. Sonra bu aile yaşayacak, ısınacak, barınacak, kira ödeyecek, sağlık masrafları, çocuklarının eğitim masraflarını karşılayacak(!) Lüks diye bir şeyi bu millet unuttu, aklında yok artık! Ailelerin tatil planı hayalden de öte! Memleketi getirdikleri tablo işte bu! Vatandaş cebinde 10 lira ile geziyor. Soğan 30 lira! Bu ülkenin en büyük banknotuyla alabileceğiniz 1 kilo kıyma yok. Çünkü kıyma olmuş 340 lira. Ama şimdi sen yine çıkıyorsun, sanki 21 yıldır ülkeyi yönetmemiş gibi vaatlerde bulunuyorsun. Bu yalanlara bu milletin karnı tok. Yolsuzluklarınızın, hırsızlıklarınızın, çaldıklarınızın hesabını soracağız. Hesaplaşmadan helalleşmeyeceğiz. Karacabey gibi, Mustafakemalpaşa gibi, Yenişehir gibi, İznik gibi Türkiye’yi doyuran verimli tarım arazilerine sahip bu ülkede biber 30 lira ise, soğan 30 lira ise, vatandaş 300 liradan aşağı et yiyemiyorsa bize hikaye anlatmayacaksın. 14 Mayıs’ta tüm bunların hesabını soracağız. Sandıklara da, oylara da sahip çıkacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”