Genel
“HER ÖNÜNE GELEN ANNE VE BABA OLMAMALI, BUNUN İÇİN OKUL AÇILMALI”

Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın: “Çocuk sahibi olmak için psikolojik iyi oluş şart…”
Getireceği sorumlulukları tahmin etmeden bir evlat sahibi olmak, ebeveynlerin süreci yürütememesine yol açabiliyor. Anne ve baba olma sürecini öğrenmek adına eğitim almanın çocuk için yapılacak en büyük yatırım olacağını belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, çocuk sahibi olmanın kişinin ömür boyu terk edemeyeceği bir süreç olduğuna dikkat çekerek anne ve baba adayları için okullar olması gerektiğini ifade etti. Anne ve babanın ilk amacının çocuklarına bakım vermek olması gerektiğini vurgulayan Taşkın, çocuk sahibi olmak için ebeveynlerin psikolojik açıdan iyi olmaları gerektiğini dile getirdi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, çocuk sahibi olma ve çocuk yetiştirmenin önemli bir süreç olduğuna değinerek ebeveynlere bu konuda tavsiyelerde bulundu. Anne ve baba olma sorumluluğunun geniş kapsamlı bir duygu ile başladığını belirten Özgenur Taşkın, “Her doğan çocuk apayrı bir dünyadır. Çocuk dünyaya geldikten sonra anne ve babadan aldıklarının yanında kendi kişilik özelliklerini anlaması ve desteklemesi oldukça önemli. Ebeveyn olmanın sorumluluğuna baktığımızda ise çocukları bağımsız, üretken, geliştiren ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir hayat kurabilmeleri için sorumluluk sahibi, kapasiteli, özgüveni güçlü bireyler olarak yetiştirmek ve onların bunu yapabilmesi için yetenek geliştirmelerine destek olunması çok değerli. Elbette ki bu süreci öğrenmek de çaba gerektiriyor.” dedi.
Anne ve baba olma sürecini öğrenmek adına eğitim almanın bir ebeveynin doğmadan önce bile çocuğu için yapacağı en büyük yatırım olacağını belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Anne ve baba olma okulu olmalı ve belki de bireyler bu eğitimden sonra çocuk yapıp yapmama kararı almalı. Getireceği sorumlulukları tahmin etmeden bir evlat sahibi olmak anne ve babanın süreci yürütememesine sebebiyet verebilir. Çocuk sahibi olmak kişinin ömür boyu terk edemeyeceği bir süreçtir.” ifadelerini kullandı.
“Çocuk için sağlıklı bir birliktelik şart”
Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, çocuk sahibi olacak bireylerin birlikteliği sağlıklı bir şekilde sürdürüyor olabilmesi ve ardından da bu birliktelikten doğacak olan evladı aile ortamında sağlıkla yetiştiriyor olmalarının oldukça önemli olduğuna dikkat çekerek, “Kişiler evlat sahibi olurken hayatlarının en büyük kararını aldıklarının farkında olmalı.” dedi.
Çocukluk çağı travmasının tekrarlayıcı olması, çocuğa genellikle yakınları tarafından yapılması ve uzun süreli etkileri sebebiyle tedavi edilmesi en zor travma türü olduğunu vurgulayan Özgenur Taşkın, “Bireyler yetişkinlik döneminde bile bu travmayı atlatmakta zorlanabilirler. Acil müdahale oldukça önemlidir, yalnızca bir psikiyatri hekiminin yapacağı müdahale değil aynı zamanda klinik psikologlar tarafından yapılandırılmış bir terapi süreci başlamalıdır. Travmaya maruz kalan çocuklarda yetişkinlik döneminde iş hayatı, özel hayat, okul hayatı neredeyse tepeden tırnağa her alanda etkileri görülebilir. Bu sebepten anne ve baba olmak tahmin edildiği gibi cesaret işi değil, büyük bir sorumluluk sürecidir.” diye konuştu.
“İlk amaç çocuğa bakım sağlamak olmalı”
Anne ve babanın ilk amacının çocuklarına bakım vermek olması gerektiğini belirten Taşkın, “Yeme, içme, barınma temel bakım verme gibi düşünülse de ilgi ve sevgi verme de bir çocuğun yaşamı ve gelişimi için olmazsa olmazdır. Sevgisiz ve ilgisiz büyüyen çocuklar yaşam boyu hayata 1-0 geride başlıyor. Psikologların klişe ama çokça kullandığı ‘çocukluğuna inelim kavramı’ tam da buradan geliyor. Çocukluğa inildiğinde belki de gün yüzüne çıkmayan çocukluk çağı travmaları ortaya çıkabilir. Bu travmaların genelinde de ucundan bucağından ebeveyn ile ilintili travmalar olabilir.” ifadesini kullandı.
“Ebeveyn olma süreci planlanmalı”
Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Çocuğu koruyacak, bakım verecek, özgüvenini sağlayacak, gelişimine destek olacak, eğitimini sağlayacak, ayakları yere basan özgür bir birey olmasını sağlayacak bir geleceği sunmaya imkan ve şartları olan bireyler ebeveyn olma kararı aldığında süreç çok daha sağlıklı ilerleyebiliyor.” dedi.
Taşkın, sözlerini şöyle tamamladı: “Çocuk sahibi olmak oldukça ciddi bir karardır. Psikolojik olarak iyi olmak da bu sürece girmek için oldukça önemli. Psikolojik iyi oluşu sağlayamayan bireylerin anne baba olması hem çocuğu hem de ebeveynleri yoracak ve istenmeyen sebeplere sonuç olabilecektir. Bu sebepten psikolojik iyi oluş ve ardından ebeveyn olma süreci planlanmalı. Kişiler eğer çocuk sahibi olmak istiyor fakat psikolojik iyi oluşu sağlayamıyorsa ya da bu sorumluluğa hazır hissetmiyorsa mutlaka karar aşamasında bir ruh sağlığı uzmanından psikolog ya da psikiyatristten destek almalı. Unutulmamalıdır ki çocuk sahibi olmak demek ömür boyu bir sorumluluk altına girmek demektir.”
Genel
BURSA’NIN ‘DEPREM RİSK ANALİZİ RAPORU’ KAMUOYU İLE PAYLAŞILDI

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile birlikte yürüttüğü ‘Deprem Risk Azaltma ve Önleme Planlama Projesi’nin ilk çıktıları olan ‘Deprem tehlike değerlendirmesi’, ‘Bina risk değerlendirmesi’, ‘Altyapı ve kamu bina risk değerlendirmesi’ sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı.
Birinci derece deprem kuşağında yer alan Bursa’nın dirençli ve sürdürülebilir bir kent olması adına çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, JICA ile yürüttüğü ‘Deprem Risk Azaltma ve Önleme Planlaması Projesi’ni tüm hızıyla sürdürüyor. Kentin dirençlilik haritasını ortaya koyan projenin önemli olduğunu her fırsatta dile getiren Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Bozbey, proje ile kenti depreme karşı güvenli, dirençli ve sürdürülebilir hale getirmek için önemli bir adım atıldığını belirtti. Büyük felaketlerden yeterince ders alındığını söylemenin zor olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, deprem gerçeğiyle yaşayan bir ülke olarak, bilim insanlarının uyarılarına kulak vermek gerektiğini, kentleri depreme dayanıklı hale getirmek için daha kararlı adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Sürdürülen yoğun çalışmaların ardından projenin ilk çıktıları olan ‘Deprem tehlike değerlendirmesi’, ‘Bina risk değerlendirmesi’, ‘Altyapı ve kamu bina risk değerlendirmesi’ sonuçları, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı. Toplantıya, JICA temsilcileri, akademik odaların temsilcileri ve Büyükşehir Belediyesi bürokratları katıldı.

“Depremde kayıpları minimize etme şansımız olacak”
Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, ‘Deprem Risk Azaltma ve Önleme Planlama Projesi’nin Bursa’nın ve bölgenin sadece bugününü değil, geleceğini de etkileyen bir çalışma olduğunu söyledi. Geçmişte alınmayan veya yanlış alınan her kararın bugünü etkilediği gibi; bugün alınamayan veya geciktirilen her kararın da hem bugünü hem de geleceği etkileyeceğini belirten Doç. Dr. Ergül Halisçelik, JICA ile teknik işbirliği anlaşmasının 42 ay olarak planlandığını ve projenin 2026 Ağustos’unda tamamlanmasını beklediklerini ifade etti. Projenin temelde 3 tane çıktısı olduğunu anlatan Halisçelik, “Birinci çıktımız, deprem riskinin, bina riskinin, altyapı ve kamu binalarının riskinin değerlendirilmesidir. İkinci çıktımız ise kentsel dirençlilik planının hazırlanmasıdır. Bu plan, makro ve mikro anlamında üst ölçekli, alt ölçekli planlara da veri teşkil edecek. Üçüncü çıktıda ise planı tüm dokümanlarla entegre edeceğiz. Böylece bölgede yaşanacak bir depremde kayıpları minimize etme şansımız olacak” dedi.
“Birçok risk ve zorluk tespit ettik”
JICA Türkiye Ofisi Kıdemli Temsilcisi Susaku Kawai, Bursa’yı daha dirençli hale getirmeye yönelik projeye gösterilen ilgiden büyük memnuniyet duyduklarını ifade etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e, kamu yetkililerine ve akademisyenlere teşekkür eden Kawai, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin liderliğinin de önemine değindi. Süreç içerisinde birçok risk ve zorluk tespit ettiklerini ifade eden Kawai, “Gerçekleştirdiğimiz kapsamlı analizler, kapsamlı risk değerlendirmeleri, bize önemli bilgiler sundu. Bursa’nın özgün ihtiyaçlarını anlamamıza ve daha dirençli hale gelmesine nasıl en iyi desteği sağlayabileceğimizi bize gösterdi. Bursa’nın dirençlilik hedeflerinin desteklenmesinin, Japonya’nın afet tecrübelerinin paylaşılmasının fayda sağlayacağına inanıyorum” dedi.

“Bursa’nın dirençli kent olmasına destek olacaktır”
AFAD İl Müdürü Mehmet Buldan, Türkiye’nin konum itibariyle her an her türlü afete maruz kalabilecek durumda olduğunu ifade etti. Çalışmaların afet öncesi hazırlıklar, planlamalar, afet sırasında yapılması gerekenler ve sonrasındaki iyileştirmeler olarak üç evreye ayrıldığını belirten Buldan, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin çözüm ortaklığında diğer paydaş kurumların desteğiyle yapılan bu çalışmanın da Bursa’nın dirençli kent olma yolunda, yol haritasına destek olacağını vurguladı.
Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin önderliğinde gerçekleştirilen projenin kente büyük fayda sağlayacağını ifade etti.
Konuşmaların ardından sunum bölümüne geçildi. İlk olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Zemin İnceleme Şube Müdürü Duygu Yılmaz tarafından ortak koordinasyon toplantısının amacı, projenin ana hatları ve projenin takvimi konularında sunum yapıldı.
JICA ekibinden Massasi İnoove ise deprem tehlike değerlendirmesi, bina risk değerlendirmesi hakkında sunum yaptı. Bursa’da 1980’den önce yapılmış çok sayıda eski bina olması, bazı fayların merkeze yakın geçmesi nedeniyle yapılan değerlendirmelerde büyük hasar beklendiğini anlatan İnoove, “Çıkan sonuçlarla insanları korkutmak değil, ilgili tüm kurum ve vatandaşlar tarafından doğru aksiyonların alınmasını amaçladık. Bursa’da deprem tehlikesi arz eden her bir fay için hazırlanan 12 farklı deprem senaryosuna göre binaların hasar görme durum tahminleri yapıldı. Bu senaryolara göre toplam yapı stokunun yüzde 10 ile yüzde 20 aralığındaki kısmı risk grubu içindedir. Bu riskli binaların da yüzde 15 ile yüzde 20 aralığındaki kısmının ise yıkılabileceği öngörüldü” dedi.

Programda, JICA ekibinden Ryo Tanahashi tarafından ‘Yol ve köprü risk değerlendirmesi’, Akinori Miyoshi tarafından ‘Yaşam hatları risk değerlendirmesi’, Seichi Sato tarafından ‘Baraj, gölet, demiryolu, liman ve havaalanı risk değerlendirmesi’, Toshihiko Suzuki tarafından ‘Altyapı ve kamu binaları risk değerlendirmesi’, Shinichi Fuksawa ve Murat Akdaş tarafından ‘Birinci çıktı ile ikinci ve üçüncü çıktıların ilerlemesi’, Tomoyuki Nishikawa tarafından ise proje sonucu ve gelecek faaliyetler hakkında sunum yapıldı.
Katılımcıların yorum ve görüşlerini dile getirmesinin ardından günün anısına JICA Türkiye Ofisi Kıdemli Temsilcisi Suhusaku Kawai ile JICA Tokyo Genel Merkezi Afet Risk Azaltma Uzmanı Hanako Hokkyo’ya hadiye takdim edildi.

Genel
ÖZLEM YILDIZ NAİL ART STUDİO GÖZ ALICI BİR AÇILIŞLA HİZMETE GİRDİ

Karacabey’de güzellik ve bakım sektörüne yeni bir soluk getiren Özlem Yıldız Nail Art Studio, görkemli bir açılışla faaliyete geçti. Açılışta konuşan Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, ilçede kadın girişimciliğinin artmasının önemine vurgu yaptı ve bu tür iş yerlerinin hem ekonomik hem de sosyal yaşama değer kattığını belirtti.
Kurdele kesimine Başkan Karabatı’nın yanı sıra, CHP Karacabey İlçe Başkanı Mustafa Utku, MHP Karacabey İlçe Başkan Yardımcısı Musa Çetin, KTSO Meclis Başkanı Adem Surguç, Kuaförler ve Berberler Odası Başkanı İlhami Kösem Özlem Yıldız’ın iş insanı babası Necmettin Akkuş ile çok sayıda vatandaş ve iş dünyası temsilcisi katıldı.

Özlem Yıldız’ın sektöre girişi, Karacabey’deki kadın girişimciler için ilham verici bir örnek oluşturuyor. Başkan Karabatı, açılışta yaptığı konuşmasında, “Özlem Yıldız Nail Art Studio, sadece güzellik alanında değil, kadın girişimciliği anlamında da Karacabey için önemli bir adım. Kendisiyle gurur duyuyoruz ve işinin büyümesini diliyoruz. İlçemize hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.
Özlem Yıldız Nail Art Studio modern dekorasyonu ve son teknoloji ürünleriyle dikkat çekerken, kaliteli manikür, pedikür ve tırnak tasarımı gibi hizmetler sunuyor. Özlem Yıldız, salonunun sadece bir güzellik merkezi değil, aynı zamanda bir sosyalleşme alanı olacağına da vurgu yaptı. Ayrıca açılışa katılım gösteren herkese de teşekkür etti.







Genel
KARACABEY İHH İNSANİ YARDIM DERNEĞİ’NİN YENİ HİZMET BİNASI AÇILDI

Karacabey İHH İnsani Yardım Derneği, Gazi Mahallesi’nde yer alan yeni hizmet binasını törenle hizmete açtı. İHH İlçe Temsilcisi Mustafa Sevinç, açılışta yaptığı konuşmasında, yeni hizmet binasının toplum adına önemine dikkat çekerken, İHH’nın yardımlarının genişlemesi hedefini vurguladı. Sevinç ayrıca, İHH İnsani Yardım Derneği’nin yaptığı çalışmalara ve yeni binanın ilçeye kazandırılmasında emeği geçenlere de teşekkür etti. Törene, AK Parti Bursa İl Başkan Yardımcısı Bilal Tutuş, Serkan Oktay, AK Parti Karacabey İlçe Başkanı Gültekin Saygısever, Karacabey MHP İlçe Başkanı Ahat Şanlı, İYİ Parti Karacabey İlçe Başkanı Cem Tiryakioğlu, DEVA Partisi Karacabey İlçe Başkanı Şaban Önen, Yeniden Refah Partisi Karacabey İlçe Başkanı Adem Tosun, AK Parti Karacabey İlçe Kadın Kolları Başkanı Şeyma Ünal, İHH Bursa İl Başkanı Hüseyin Kaptan, çok sayıda dernek üyesi ve Karacabeyli vatandaşlar katıldı.
Açılışın ilk bölümünde, Karacabey İHH İnsani Yardım Derneği’nin yaptığı çalışmalar ve yeni binanın ilçeye kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür konuşmaları yapıldı. Törende ilk olarak AK Parti Bursa İl Başkan Yardımcısı Bilal Tutuş söz aldı. Tutuş, konuşmasında şunları söyledi:
“İHH, kurulduğu günden itibaren ilçemiz için çok önemli bir hizmet sağlamaktadır. Karacabey’in ihtiyaç sahibi insanlarına, yerel ve uluslararası yardımlar konusunda büyük katkılar sundu. Bugün burada açılışını yaptığımız yeni hizmet binası, yapılan hizmetlerin daha da büyüyeceğinin bir göstergesidir. Her zaman İHH ile birlikte çalışmalar gerçekleştirdik. Onlar, hiçbir zaman ihtiyaç sahiplerinin yanında olmaktan geri durmadılar ve durmayacaklar. Bu tırımızın hazırlanmasında da emeği geçen başta kadın kollarımız olmak üzere, tüm kurumlara teşekkür ediyorum. Desteklerinizle, mazlumların yanında olmaya ve onlara el uzatmaya devam edeceğiz.”

Tutuş’un ardından söz alan İHH Bursa İl Başkanı Hüseyin Kaptan, İHH’nın insani yardımlar konusundaki misyonuna dikkat çekti. Kaptan, “Bugün burada, İHH Karacabey Şubesi’nin yeni hizmet binasının açılışını yapıyoruz. Bu binanın açılması, sadece bir mekanın açılışı değildir. Aynı zamanda bizlerin daha verimli bir şekilde, daha çok insana ulaşabileceğimiz bir hizmet alanı açılmıştır. Bugün uğurlayacağımız tır, Suriye’deki savaş mağdurlarına yönelik bir yardım tırıdır. Bu yardımlar, birer umut olacak. Karacabeyli dostlarımızın bu destekleri ile mazlumların yüzünü güldürmeye devam edeceğiz. Katkı sağlayan tüm kişi ve kurumlara minnettarız.” ifadelerini kullandı.
Suriye’ye yardım tırı uğurlandı
Açılış programının ardından, AK Parti Kadın Kolları’nın öncülüğünde ve ilçedeki çeşitli kurumların desteğiyle, Suriye’deki savaş mağdurlarına gönderilmek üzere hazırlanan 1 tırlık yardım malzemesi uğurlandı. Tırda, gıda, giysi, hijyen malzemeleri ve diğer temel ihtiyaç ürünleri yer aldı. Yardımların Suriye’deki zor durumda olan halka ulaşması için tüm hazırlıklar tamamlanarak, tır dualarla yola çıktı.

-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Genel1 ay ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Bursa Bölge2 ay ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Bursa Bölge1 ay ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Bursa Bölge2 ay ago
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BURSA’DAN SESLENDİ: ASGARİ ÜCRETİN ARKASINDA DURDU BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
-
Bursa Bölge7 ay ago
NİLÜFER ÇAYI İÇİN İŞBİRLİĞİ
-
Bursa Bölge1 ay ago
BÜYÜKŞEHİR’DEN YILIN SON VE İLK BEBEKLERİNE ZİYARET
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login