Mustafa Arı
Bizim için hayat, şuan yaşadığımız hayattır. Geçmişin hatıraları, günün kavgaları ve geleceğin hayalleri ile ömrümüz geçip gidiyor. Unutmayalım ki, Allah bizden bazı şeyler istiyor. Peygamberin istekleri var. Melekler bizi korumaya çalışıyor. Bizim için dua ediyor ve bizi hayra çağırıyor. Nefsimiz ve şeytan ise bizden kötü şeyler istiyor. Bizi kötülüğe davet ediyor. Allah ömrünü nerede, nasıl geçirdiğimizi, neler yapıp, neler yapamadığımızı soracak. Hayatımızın bir hedefi, bir gayesi elbette var. İnsanın birinci vazifesi, Allah rızasını gözetmek olmalıdır.
Öyleyse Müslüman, hayatını İslam’a göre tanzim etmelidir. Kuran Peygamberin hayatı ve sünneti Müslüman’ın hayatında ölçü olmalıdır. Bidat ve hurafelerden uzak durmalıdır. İbadetlerinde gevşeklik göstermemelidir. İnsanda Allah korkusu olacak bu korku insanı Allah’a daha çok yaklaştırır. İnsanı hayır üzerine yaşatır. O korku, işine, aşına ve eşine yansır.
Müslüman, besmeleli bir hayat yaşar. Besmelesiz işin eksik ve hayırsız olduğunu bilir. Müslüman’ın söylediği ile yaptığı aynı olmalıdır. Konuşurken “atıyorum” deniliyor. Müslüman atıp tutmaz. Müslüman, eline, beline,(namusuna) diline sahip çıkmayı prensip edinmelidir. Malı ile canı ile cihat etmelidir. Müslüman kul haklarına riayet etmelidir. Çünkü Kul hakkı Allah’ın affetmediği haktır.
Müslüman, günah sayılan her şeyden sakınmalıdır. Faydalı iş yapmalı. Allah’tan razı olmalı, Allah da ondan razı olmalıdır. Her an ölüme, hesap vermeye hazır olmalıdır. Hayatın karnesi olan amel defterini sağ tarafından almak ve imanlı gitmek için dua etmelidir.
Müslüman tebliği, iyiliği emredip kötülükten sakındırma, kötüye kötülüğe tepki göstermek gibi üzerine borç olan görevlerini ihmal etmemelidir.
Kur’an’da Furkan Suresi’nin 63-76. ayetlerinde Müslüman’dan şöyle söz ediliyor: “Rahman’ın has kulları onlar ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendilerini bilmez kimseler onlara laf attığında incitmeden ‘selam’ derler. Onlar harcadıklarında ne israf ederler nede cimrilik ederler, ikisi arasında orta yol tutarlar. Onlar, Allah’tan başka bir tanrıya yalvarmazlar. Allah’ın haram kıldığı cana kıymazlar. Zina etmezler. Yalan yere şahitlik etmezler. Boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile geçip giderler. Kendilerine Allah’ın ayetlerini hatırladığında kör ve sağır gibi davranmazlar onlar için ebedi kalacakları cennet vardır.”
Müslüman elinden, dilinden Müslümanların emin olduğu kimsedir. Kimseye zarar vermez. Yalan söylemez. Müslüman’ın iş hayatı dürüst, aile hayatı düzgün olmalıdır. Müslüman, israftan son derece kaçınmalıdır. Hiçbir şeyi israf etmemelidir. İçkiden, kumardan, faldan, şans oyunlarından kaçınmalıdır.
Ahiret hazırlığı yapmalıdır. Müslüman ‘keşke’ diyeceği, pişman olacağı iş işlemez. Keşke demenin ve pişman olmanın fayda vermeyeceğini bilir. İnandık demekle kalmayalım. İnancımızı yaşayalım. Allah’ın Peygamberin her talimatını hayat ölçüsü yapalım. Müslüman olarak can verenlerden olalım.
Uydurulmuş din ile mi, indirilmiş din ile mi yaşamalı.
Allah dünya hayatımızın hesabını kolay veren, cennetlik kullarından eylesin!
MÜKELLEFİN YAPMASI GEREKEN İŞLER
Ergenlik çağına gelen akıllı insanlara mükellef denir. Mükellefle ilgili hükümler 8 tane olup ilk 5’i yapılması; son 3’ü ise yapılmaması yani terki istenen vazifelerdir. Bunlar Farz, vacip, sünnet, müstehab, mübah, haram, mekruh ve müfsit.
FARZ: Dinimizce, yapılması kesinlikle emredilen şeye farz denir. Namaz kılmak, oruç tutmak ve zekat vermek gibi. Farzlar ikiye ayrılır.
1- Farzı Ayın: Her mükellefin yapması gereken farz demektir. Beş vakit namaz kılmak gibi.
2-Farzı Kifaye: Bazı mükelleflerin yapması ile diğerlerinin üzerinden kalkan farz demektir. Cenaze namazı kılmak gibi.
VACİP: Farz kadar kesin olmamakla beraber kuvvetli bir delil ile yapılması emredilen şeye vacib denir. Bayram namazı kılmak, fıtır sadakası vermek ve kurban kesmek gibi.
SÜNNET: Farz ve Vacip kapsamı dışında kalan yani kesin ve bağlayıcı olmaksızın Hz. Peygamberin tavsiye ve örnek olma niteliğini taşıyan söz ve fiillerin genel adıdır.
Sünnetin üç kısmı vardır:
1- SÜNNETİ MÜEKKEDE: Peygamberimizin sürekli yaptığı çok az terk ettiği amellerdir. Cemaatle namaz kılmak, abdest alırken ağız ve buruna su vermek bu tür sünnetlerdendir.
2- SÜNNETİ GAĞRİ MÜEKKEDE: Peygamberimizin bazen yaptığı bazen de terk ettiği amellerdir. İkindi ve yatsı namazının ilk sünnetleri gibi. Bu sünnetleri yapanlar sevap kazanır yapmayanlar kınanmaz.
3- ZEVAİD SÜNNET: Peygamberimizin beşeri davranışlara denir. Peygamberimizin giyimi, kuşamı, yeme ve içme tarzı, zevkleri gibi.
4- MÜSTEHAB: Mendup da denilir. Peygamberimizin bazen yapıp, bazen de yapmadığı şeye Müstehab denir. Kuşluk namazı kılmak gibi.
5- MÜBAH: Yükümlünün yapıp yapmamakta serbest bulunduğu işlerdir. Bunun hükmü işlenmesinde veya terk edilmesinde sevap veya kınamanın bulunmamasıdır.
6- HARAM: Allah’ın kesin olarak yasakladığı şeylerdir. İçki içmek, kumar oynamak, zina yapmak, hırsızlık yapmak, adam öldürmek, ana babaya asi olmak, gıybet yapmak gibi.
7- MEKRUH: Haram kadar kesin olmamakla beraber, dinimizce yapılmaması istenen şeye denir.
Mekruh ikiye ayrılır.
Namaz kılarken konuşmak, oruçlu iken bilerek yiyip içmek gibi. Dinin emir ve yasaklarını öğrenmek her Müslüman kadın ve erkeğe farzdır.