Mustafa Arı
Allah, Kur’an-ı Kerim’de bizi imtihan edeceğini sürekli vurguluyor. İnsana verilen her türlü nimet, mal, mülk, evlat, makam, mevki birer imtihan vesilesidir. Allah her insana bu dünya imtihanını kazanacak kadar akıl ihsan etmiş, çocukları imtihandan muaf tutmuştur. Bela ve musibetler imtihanın gereğidir. İnşallah günahlarımıza kefaret olur.
Rabbimiz, mümin kullarını kendilerine azap etmek için değil, arınmaları için imtihan eder. Müminin görevi, nimetlere şükretmek, musibetlere sabretmektir. Varlıkta şımarmamak, yoklukta isyan etmemektir. Marifet, kahrın da hoş, lütfün da hoş diyebilmektir. İmtihanlarımıza sabretmek, Allah’tan dua ile yardım istemek ve sonucun hayırla bitmesi temenni etmeliyiz.
Amellerle imtihan oluruz. “O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır.” (Mülk Suresi 2)
Hayır ve, şer ile imtihan oluruz. “Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz.” (Enbiya Suresi 35) Nimetlerle, şeytanla, eş ve çocuklarımızla sabırla imtihan oluruz.
Bütün bu imtihanlardan başarılı olmanın yolunu Rabbimiz belirlemiştir. İstenilenlere isyan etmek yerine istenilenlere icabet etmek ve yasaklananlardan kaçınmak imtihanda başarılı olmanın anahtarıdır. Peygamberimiz: “Müminin durumu gıpta ve hayranlığa değer. Çünkü her hali kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece müminde vardır. Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir bela gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” demiştir.
Müslümanlar dünya hayatının bir imtihandan ibaret olduğu bilincine varıp hayatlarını ona göre düzenlemelidirler. Yaptıklarımızın her birisinin amel defterine yazıldığı bilincinde olmalıyız.
Aldanma dünyanın velvelesine, hepsi boş heves bir gün öğrenirsin.
Kimi hakka koşar kimi tersine, her nefesin hesabı var görürsün. Hesabını veremeyeceğimiz şeylerin ardına düşmeyelim.
Cennet de Cehennem de bu dünyada kazanılır. Cennet yolcusu olabilmek için Peygamberimiz şöyle dua etmiş: “Allah’ım! Senden cenneti ve bizi cennete yaklaştıran söz ve amelleri isteriz. Cehennem ateşinden ve bizi ona yaklaştıran söz ve davranışlardan da sana sığınırız.”
KURTULUŞ REÇETEMİZ
Her türlü kötülüğün temelinde inançsızlık vardır. Ahirette hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmeliyiz. Amellerimiz tartılmadan önce bu dünyada kendimizi sınamalıyız. Dünya zevk-ü sefası için, nefsimizi tatmin etmek için her yola başvuruyoruz. Dünya ahiret dengesi kurmamız gerekiyor. Bilhassa şu özellikleri gözden geçirelim.
1- İman zafiyeti: Maalesef imanımız taklidi imandan öteye geçmemektedir. Sağlam bilgiye sahip olmalıyız. Hakiki imana, doğru bilgi ile ulaşılır. Zayıf iman olunca, batıl inançlar revaçta oluyor. Asr Suresi’ni gözden geçirelim. O surede iman, salih amel, hakkı ve sabrı tavsiye var. Bunlar yoksa insanoğlu hüsrandadır.
2- Allah ve Rasulü’ne ne derece bağlıyız: Sevdiğimizi söyleriz ama emirlerine ve tavsiyelerine uymuyoruz. Üzerimize düşen görevleri yapıp Allah’a tevekkül edelim. O zaman insanoğlu stres ve sıkıntıya düşmez.
3- Yaptığımız işlerde maddenin ön planda olması: İşlerimizi sırf Allah’ın rızası için yaparsak, Rabbimiz, ihlas ve samimiyetle yapılan amelleri kabul eder.
4- Ahireti unutma: İşlerimizi yaparken ahiret bilincini aklımızdan çıkarmayalım.
5- Kanaatsizlik: Kimse hakkına razı olmuyor. Aza kanaat edip şükür kalmamış, gözler yukarda, aşağıya bakılmıyor.
6- İsrafın yaygın hale gelmesi: Allah’ın verdiği nimetler yerli yerinde kullanılmıyor. Mal, vakit, gençlik, sağlık vs.
7- Bencillik: Kendimiz için arzu ettiğimizi din kardeşimiz için de arzu edebiliyor muyuz? Bencillik, bir Müslüman’da olmaması gereken bir duygudur.
8- Sevgi, saygı ve hoşgörünün azalması: Maalesef bu değerler azalmıştır. İnsanlar birbirine tahammül edemez hale gelmiş, şiddet ve terör olayları gittikçe artıyor.
9- Çalışmaya önem verilmemesi: Bazı kişiler emek sarf etmeden, helal-haram demeden kısa yoldan köşeyi dönme planları yapmaktadır. Hakkına razı olmayınca yolsuzluk, hırsızlık, haksızlık artmaktadır.
10- Riya: İnsanlar çeşitli yapmacık davranışlar sergilemektedirler. Olduğu gibi görünmemekte, göründüğü gibi olmamakta sanki ısrar ediyorlar.
11- Cehaletin artması. Dini konularda bilgisizlik mevcuttur. Bu yüzden ahlaki çöküntü içinde bulunmaktayız.
Çaresi, kurtuluş reçetemiz Kur’an ve Sünnet’te mevcuttur.