Bursa’nın etkili köşe yazarlarından Gazeteci Okan Tuna, son yerel seçimlerde AK Parti’nin ciddi kayıp yaşamasının nedenlerini kamuoyuyla paylaştı. AK Parti’ye yakınlığı ile bilinen kamuoyu araştırmacısı Mehmet Ali Kulat’ın raporuna dikkat çeken Okan Tuna, “Fotoğraf artık çok net görülüyor. AK Parti halktan git gide uzaklaştı. Ancak başta AK Parti seçmeni olmak üzere halkın tokadı sert oldu.” ifadesini kullandı.
“İşte seçmenin AK Parti’ye olan öfkesinin sebepleri” başlığı altında dikkat çeken bir yazı kaleme alan Okan Tuna, şu ifadelere yer verdi:
“31 Mart seçiminde; CHP’nin Türkiye genelinde sandıktan birinci parti çıkmasının en önemli nedeni AK Parti seçmenidir. Bursa’da da 500 bini aşkın seçmen sandığa gitmedi ki, tümünü AK Parti seçmeni olarak görmemek gerekiyor tabi.
Ne var ki çıkan sonuç, AK Partililerin partilerine hayli kızgın oldukları ve bu nedenle de bir uyarı yaptıkları. Bu uyarı kimine göre çok sert bir tokat oldu ki, aralarında Bursa’nın da bulunduğu pek çok belediye AK Parti’den CHP’ye geçti.
Peki AK Parti seçmeni niye bu kadar kızdı? Öfkesinin sebepleri neydi?
İşte bu çok önemli meseleyi, AK Parti’ye yakınlığı ile bilinen kamuoyu araştırmacısı Mehmet Ali Kulat’ın raporundan öğrendik. Hayli geniş kapsamlı bu raporu ve benzer görüşleri sizlerle de paylaşalım:
1- Yüksek hayat pahalılığında derin bir toplumsal ayrışma olması. Halk yoksullukla boğuşurken, AK Partili makam sahiplerinin imtiyazlı ve şaşalı görüntüler vermesi.
2- Parti teşkilatlarının halktan kopması, parti yöneticilerinin halkın şikayet ve taleplerine kulak tıkaması.
3- Lüks makam araçları ve abartılı koruma orduları ile halka duvar örülmesi, bu ayrıcalıklı yaşamın halkı rahatsız etmesi.
4- Partinin eski yöneticilerinin ciddiye alınmaması, sistem dışında bırakılması.
5- Televizyonlarda AK Parti adına konuşan yorumcuların ve gazetecilerin, halkı irite eden ve tahkir eden söylemleri ve şımarıklıkları.
6- Bir önceki seçimde halka söz verilmesine rağmen kamuda işe alımlarda mülakatın hala kaldırılmaması, torpil mekanizmasının devam etmesi.
7- Genel ve yerel yönetimlerde yoğun yaşanan kayırmacılık ve nepotizm. Yani pek çok liyakatsiz akrabanın ve partilinin, kamu kurumlarına torpille yerleştirilmesi.
8- Toplumda adalet duygusunun giderek azalması, yargıya olan güvenin de bozulması.
9- AK Parti’nin, parti devletine döndüğü görüntüsü. 1950’lerdeki uygulamalarıyla eleştirilen CHP’nin parti devleti görüntüsünün, şimdi de AK Parti’de yaşanıyor olması.
10- Belediye başkanları, kamu üst yöneticileri ve parti yöneticilerinin halka tepeden bakmaları, kibirli duruşları.
11- Bozuk ekonomiye rağmen bazı partili kesimlerin lüks hayat yaşamaları, bunu deşifre etmeleri ve aşırı zenginleşmenin toplumda yarattığı infial.
12- Devlet ve belediye bürokrasisinde yaşanan ağırlaşma, işlerin eskisi gibi ağırlaşması.
13- Alçak gönüllü yöneticilerin yerini koruma çemberindeki kibirli, sinirli, vefasız yöneticilerin alması.
14- AK Parti yöneticilerinin ve belediye kadrolarının, kendisinden olmayan herkesi bir şeyle itham etmesi, terörist, fetöcü, CHP’li gibi damgalar vurması.
15- Belediye başkanlarının, mülki amirlerin ve parti yöneticilerinin, kendilerine yöneltilen eleştirilere tahammülsüz hale gelmeleri.
16- Hemen her uygulamada adaletsizliğin halkın geneline yayılması hissiyatı.
17- AK Parti’nin, “gariplerin partisi” imajından “imtiyazlıların partisi” haline dönüşmesi.
18- Sığınmacılara tanınan türlü ayrıcalıkların yarattığı adaletsizlik ile sığınmacıların halkta rahatsızlık yaratan uygulamalarına sessiz kalınması.
19- Gazze’ye yönelik manevi gönül bağına rağmen İsrail ile ticaretin hız kesmeden sürüyor olması, bazı AK Partililerin gemilerinin hala İsrail limanlarına mal taşımaları.
20- AK Parti içindeki İslami duruşun ve şuurun bozulması.
21- Bir anda para ve makam sahibi olan partili kadın ve erkeklerin mütevazı görüntülerinden çıkıp seküler kesime benzemeye çalışmaları, abartılı kıyafet ve davranışları.
22- Diyanet’in halkı kutuplaştırıcı uygulamaları ve açıklamaları, bu nedenle dinden görülen uzaklaşmalar.
23- İttifakla birlikte AK Parti’nin MHP’lileşmesi, AK Partileşen MHP görünmesi. AK Parti’nin kendine ait duruşunun bozulması.
24- Hükümet veya AK Parti aleyhine olan görüş ve düşüncelere cezalar gelirken, muhalefete yönelik benzer eleştirilere sessiz kalınmasının yarattığı adaletsizlik.
25- Şeffaf olmayan ihaleler ve pazarlık yerine özel kişi ve firmalara davet usulüyle yapılan ihalelerin kamuoyunda soru işaretleri yaratması.
26- Arkalarında siyasi iktidar bulunmasının verdiği güçle, yerel yöneticiler ile üst düzey kamu yöneticilerinin karşı düşünce ve eylemlere agresif ve sert yaklaşmalarının toplumda yarattığı gerginlik.
27- Hizbullah terör örgütü ile ilişkilendirilen Hüda-Par’ın Cumhur İttifakı içine alınmasının bazı seçmenlerde yarattığı tepki.
28- Toplumda infial yaratan suçlara karışan bazı kişilerin AK Parti yöneticileriyle çıkan samimi fotoğraflarının toplumdaki kötü algısı.
29- Aralarında Bursa’nın da bulunduğu bazı şehirlere gönderilerek milletvekili yapılan bazı isimlerin o kentte yaşamamaları ve kent halkı ile uyum sağlayamamaları.
30- Bazı AK Partili yöneticilerin çocuklarının medyaya “AKP’nin çocukları” başlıklarıyla yansıyan lüks ve şatafatlı hayatının toplumdaki olumsuz etkisi.
31- Yemekli toplantılarda görülen ve bir tek kuş sütünün eksik olduğu abartılı sofraların halk nezdinde yarattığı olumsuz tablo.
32- Seçim kampanyalarının yerini etkisiz, ses getirmeyen, ruhsuz kampanyalara bırakması. Kampanyalarda partililer yerine profesyonellerin görev alması, halktan uzaklaşılması.”