Bursa Bölge
Öğretmen geleceği aydınlatan, karanlığa meydan okuyandır!

Karacabey Ortaokulu’nun düzenlediği 24 Kasım etkinliği izleyenleri mest etti:
Karacabey’de “24 Kasım Öğretmenler Günü” Karacabey Ortaokulu’nun düzenlediği etkinlikle kutlandı. İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Dingin’in, tüm öğretmenler adına Atatürk Anıtı’na çelenk sunmasıyla başlayan kutlamalar, Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezi’nde coşku içinde devam etti.
Sunumunu Karacabey Ortaokulu Türkçe Öğretmeni Nihal Kayacan’ın gerçekleştirdiği ŞYKM’deki programa; Karacabey Kaymakamı Dr. Yusuf Gökhan Yolcu, Belediye Başkanı Ali Özkan’ı vekaleten AK Parti Belediye Meclis Üyesi Arzu Uray, İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Dingin, İlçe Emniyet Müdürü Sakıp Yalta, Gençlik Hizmetleri Spor İlçe Müdürü S. Ayhan Sağlam, İlçe Jandarma Komutan Vekili Teğmen Enes Çiçek, siyasi parti temsilcileri, daire amirleri, okul müdürleri ve çok sayıda öğretmen katıldı.
“Kılavuz ve servetimiz bilgi, başöğretmenimiz Mustafa Kemal’dir”
Karacabey Ortaokulu öncülüğündeki başarılı organizasyonda mesleğe yeni başlayan öğretmenler adına söz alan Sultaniye Ortaokulu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Seher İnci’nin güzel konuşması alkış topladı. “Kılavuz ve servetimiz bilgi, başöğretmenimiz Mustafa Kemal’dir.” diyen Seher İnci konuşmasında; “Biz göreve başlamanın heyecanını ve sevincini yaşayan, çiçeği burnunda öğretmenleriz. Öğretmenlik mesleği her şeyden önce bir ideal, gaye ve hizmet mesleğidir. Toprak altına atılan bir tohumun, onlarca tohum verebilmesi için kendisini feda etmesi gibi, biz öğretmenlerde bu anlamlı ve şerefli mesleğe hayatımızı adayanlarız. Binlerce çocuğu olan bir anne, bir babayız. Mesleklerin en anlamlısı, en onurlusu, en kutsalı bizimdir. Çünkü biz, avukatız, doktoruz, hakimiz, mühendisiz, şairiz, işçiyiz. Çünkü biz yeryüzünün öğretmeni olmadan önce gökyüzünün öğrencisiyiz. Göreve yeni başlayan öğretmen arkadaşlarım adına saygılar sunuyorum.” ifadelerine yer verdi.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Dingin de, öğretmenliğin çok kutsal bir meslek olduğuna vurgu yaparak konuşmasında şu sözlere yer verdi; “Atatürk’ün Millet Mekteplerini açtığı ve başöğretmen olarak kabul edilen tarih olan 24 Kasım 1928 tarihi, 1981 yılından bu yana 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Bu vesileyle Başta ülkemizin kurucu ve ortak değeri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm eğitim neferlerini, tüm şehitlerimizi ve eğitim şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum. Emekli olan öğretmenlerimizin de öğretmenler gününü kutluyor sağlıklı, huzurlu ve uzun ömürler diliyorum. Göreve yeni başlayan öğretmenlerimize de hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum.
“Biz öğretmenlerin milletimize olan en büyük borcu tarih ve kültür mirasımızın geleceğe taşınmasıdır”
Değerli Meslektaşlarım, biz öğretmenlerin görevi, sadece öğrencilerimize iyi bir gelecek hazırlamaktan ibaret değildir. Aynı zamanda eğitimin bir diğer görevi daha vardır. Bu da kültürümüzü gelecek nesillere aktarmak ve bu kültürü gelecek nesillere aktaracak nesiller yetiştirmektir. Geçmişle gelecek arasında bir köprü vardır ve bu köprü öğretmenler sayesinde kurulur. Biz öğretmenlerin milletimize olan en büyük borcu tarih ve kültür mirasımızın geleceğe taşınmasıdır. Milletimizin milli manevi ve ahlaki değerleri, hızla küresel erozyona uğramakta, bu milletin değerleri yine bu milletin evlatları tarafından terk edilmektedir. Geçmişten güç almadan yetişen bir geleceğin, ne kadar bu topraklara ait olacağı, ne kadar bu toprağa hizmet edeceği malumdur. İşte bunu başaramadığımız için de bu ülke tarihine 15 Temmuz gibi kara bir leke düşmüştür.
Teknolojiye dikkat!
Değerli öğretmen arkadaşlarım; artık dünyada okuryazarlık kavramları değişmiştir. Bilgisayar okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, ekonomik okuryazarlık, sosyal okuryazarlık gibi birçok okuryazarlık terimleri literatüre girmiştir. Hatta artık Dünyayı iyi okumak gerekiyor, Dünya okuryazarı olmak gerekiyor. Günümüzde teknolojinin baş döndürdüğü bu bilgi çağında, eleştirdiğimiz bu gençliğimiz bizden önce bu okumalarla karşı karşıya kalmıştır. Biz okuyamadığımız için gençlik bizden önce okumuş ama yanlış okur hale gelmiştir. Öğretmenin, anne babanın sıcaklığının yerini teknolojik aletlerin soğukluğu almıştır. Dolayısıyla milli, manevi, ahlaki ve kültürel değerlere sahip, vatanını, milletini, devletini seven, “mevzuu bahis vatansa gerisi teferruattır” diyen bir neslin yetiştirilmesi adeta teknolojiye kurban edilmiştir.
Değerli Meslektaşlarım, bize ve bizden olana yabancılaşan bir nesil yetişmemesi için de, gereken tedbirleri almak yine bizlere düşmektedir. Şu gençliğin haline bakın! Bu ne biçim gençlik böyle, bu ne biçim öğrencilik, bu ne biçim öğretmenlik böyle, işte bizim zamanımızda şöyleydi böyleydi diyenlere aldırış etmeden, tarihi sorumluluğumuzu unutmadan vicdanlarımızla baş başa yolumuza devam etmeliyiz. Çünkü bizim zamanımızda şöyleydi, böyleydi demekle insan yetişmiyor. O senin zamanındı geldi ve geçti. Önemli olan bu zaman zarfında sen ne yaptın, biz ne yaptık. Madem öyle bu gençlik kendi kendine böyle olmadı ya! Biz büyüklerin eseri değil midir bu toplumun eseri değil midir eleştirdiğimiz, yetiştirdiğimiz bu gençlik. Onun için her şeyi gençliğin üzerine yükleyip te kurtulmak mümkün değildir. Ne yaptıysak biz yaptık, ne yapamadıysak da biz yapamadık, bu toplum yapamadı. Eğitim sadece okulun dört duvarından ve öğretmenden ibaret değildir. Anne baba ve toplum da eğitimin bir parçasıdır.
“Nesil, nesil, nesil demeye devam edeceğiz”
Değerli öğretmen arkadaşlarım, kıymetli anne babalar, bize düşen kuşak çatışması yerine, bir an önce kuşak farkını en aza indirmek için tüm teknolojik okumaları öğretmen ve anne baba sıcaklığı içinde yaparak çocuklarımızı teknolojinin soğukluğuna terk etmeden geleceğimize sahip çıkmaktır. Bu durumda da biz yine her zaman olduğu gibi ne diyeceğiz, tabi ki nesil nesil nesil demeye devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle konuşmama son verirken bir kez daha eğitim şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş tüm öğretmenlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor, göreve yeni başlayan öğretmenlerimize başarılar diliyor, emekli olan öğretmenlerimize de sağlıklı uzun ömürler temenni ediyorum. Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyor ve öğretmenler gününüzü tekrar en içten dileklerimle kutluyorum. Yolunuz açık olsun!”
Konuşmaların ardından Karacabey Ortaokulu öğrencisi Betül Artuç’un “Ellerinden Öperim Öğretmenim” adlı şiiri duygulu anlar yaşattı.
Bu koro başka koro!
Programda daha sonra sahne alan Müzik Öğretmeni Seda Korkmaz Ünlü ve Erhan Kızılkaya’nın başarıyla yönettiği Karacabey Ortaokulu öğretmenlerinden oluşan koronun hazırladığı müzik dinletisi ayakta alkışlandı. Türkçe Öğretmeni Ali Fuat Tokdemir, İngilizce Öğretmeni Aslı Okur ve Fen Bilimleri Öğretmeni Sedat Sabancı ve daha önce Ortaokul Öğretmeni olan şimdi Ertuğrul Gazi İmam Hatip Ortaokulu Müdür Yardımcısı Mehmet Emin Bağadır çeşitli yörelerden söyledikleri solo performanslarıyla da büyük beğeni topladı. Koroda ahenkle tek vücut olmuş Karacabey Ortaokulu öğretmenleri sergiledikleri birbirinden güzel parçalarla dinleyenleri mest ederken, tüm konuklar ise alkışlarla türkülere eşlik etti.
Yemin ve Ödül töreni
Genelgede, asli olarak göreve başlamaya hak kazanan öğretmen adayları Karacabey Anadolu İmam Hatip Lisesi Matematik Öğretmeni Özlem Çetinkaya, Sultaniye Ortaokulu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Seher İnci ve İMKB Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Tuğçe Güven, Karacabey Ortaokulu Beden Öğretmeni Sezgin Kaya yönetiminde düzenlenen törende yemin ederek mesleğe başladı.
Yemin töreninin ardından emekliye ayrılan öğretmenler; Ali Ayaz, Bülent Kaya, Çetin Filcan, Fazıl Köksal, İsmail Acar, İsmail Şen, İsmet Kaya, Mehmet Güvenç, Melek Öztaş, Saim Geze, Serdar Ertan ve Süheyla Dilber’e Hizmet Şeref Belgesi ile plaketlerini Karacabey Kaymakamı Dr. Yusuf Gökhan Yolcu takdim etti.
Daha sonra, Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Öğretmenler Günü nedeniyle ortaklaşa düzenlediği spor turnuvaları kapsamında düzenlenen yarışmalarda İl Şampiyonu ve Bölge Şampiyonası’nda 3.’lük elden eden Karacabey Bayanlar Voleybol Takımı’na plaketlerini ve madalyalarını alkışlar eşliğinde İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Dingin sundu.
Program; İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gençlik Hizmetleri Spor İlçe Müdürlüğü işbirliğinde Öğretmenler Günü nedeniyle yapılan Masa Tenisi, Satranç ve Voleybol Turnuvaları’nda dereceye giren öğretmen ve okullara kupa ile madalyalarının İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Dingin, Gençlik Hizmetleri Spor İlçe Müdürü S. Ayhan Sağlam ve Anadolu Lisesi Müdürü İbrahim Çalı tarafından takdim edilmesiyle sona erdi.
Bursa Bölge
GENÇLİK MERKEZLERİ, SINAV HAFTASINDA 24 SAAT AÇIK

Bursa Büyükşehir Belediyesi Gemlik ve Görükle Gençlik Merkezleri sınav dönemi nedeniyle 27 Haziran Cuma gününe kadar 24 saat hizmet verecek.
Okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar eğitimin her kademesinde önemli hizmetler sunan Bursa Büyükşehir Belediyesi, sınav haftası nedeniyle Gemlik Gençlik Merkezi ve Görükle Gençlik Merkezi’nde 24 saat hizmet uygulamasını başlattı. Sınav döneminin başlamasıyla birlikte Gemlik Gençlik Merkezi 10-27 Haziran, Görükle Gençlik Merkezi ise 16-27 Haziran tarihleri arasında 7/24 açık olacak. Gençlik merkezleri, özellikle sınav dönemlerinde sabaha kadar ders çalışmak isteyen öğrencilere, konforlu ve güvenli bir ortam sunuyor. Kesintisiz hizmet uygulaması gençlerden büyük ilgi görürken, Büyükşehir Belediyesi tarafından öğrencilere sıcak çorba ikramı yapılıyor.
Bursa Bölge
ERDEM, “İLÇEMİZİN GELECEĞİNİ RİSKE ATAMAYIZ”

Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın ilk oturumunda kamuoyunda son günlerde yoğun şekilde tartışılan kapalı cezaevi iddialarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Gündem maddelerine geçilmeden önce söz alan Başkan Erdem, ilçeye kapalı cezaevi yapılacağı yönündeki söylentilere karşı kamuoyunu bilgilendirdi ve bu iddiaların asılsız olduğunu net bir şekilde ifade etti.
“Belediyemizin yer gösterdiği iddiası tamamen asılsızdır”
İlçede son dönemde artan söylentilerin, özellikle Ağır Ceza Mahkemelerinin Mustafakemalpaşa’da kurulmasının ardından daha da yoğunlaştığını belirten Başkan Şükrü Erdem, geçmişte benzer planlamaların gündeme geldiğini ancak gerekli girişimlerle bu projelerin iptal edildiğini hatırlattı. Bazı çevrelerde, belediyenin bu yönde bir onay verdiği ya da yer tahsis ettiği yönünde iddialar bulunduğuna dikkat çeken Başkan Erdem, bu söylemlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Başkan Erdem konuşmasında “Son günlerde ilçemizin gündeminde, Mustafakemalpaşa’ya kapalı cezaevi yapılacağına dair bazı iddialar dolaşmakta. Bu söylentiler özellikle Ağır Ceza Mahkemelerinin ilçemizde kurulmasının ardından daha fazla dillendirilmeye başlandı. Daha önceki yıllarda da buna benzer bir planlama gündeme gelmiş, ancak toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler ve yapılan girişimler sonucu bu plan rafa kaldırılmıştı. Bugünlerde ise belediyemizin bu yönde yer gösterdiği ya da projeye onay verdiği gibi asılsız iddialar konuşuluyor. Bunların hiçbirisinin gerçekliği yoktur.” İfadelerine yer verdi.
“Kapalı cezaevi Mustafakemalpaşa’ya uygun değil”
İlçenin geleceği açısından kapalı cezaevinin yapılmasının doğru olmayacağına inandığını dile getiren Başkan Erdem, Mustafakemalpaşa’nın turizm ve eğitim vizyonuna vurgu yaptı. Termal turizm ve eğitim yatırımları gibi ilçeye katma değer sağlayacak projelere odaklandıklarını belirten Erdem, cezaevi gibi yapılarla anılan bir ilçe görüntüsünün, uzun vadede sosyal ve kültürel yapıya zarar vereceğini ifade etti.
Başkan Erdem “İlçemize termal turizm, eğitim turizmi gibi yatırımlar kazandırmak için büyük bir çaba gösterirken, kapalı cezaevi gibi bir projeye sıcak bakmamız asla mümkün değildir. Bu konunun bazı kesimlerce ekonomik bir fırsat olarak görülmesi mümkün olabilir; ancak biz meseleye sadece ekonomik açıdan değil, sosyal ve kültürel açıdan da bakmak zorundayız. Yaşanabilirliği kaybettiğimiz noktada, kazanılacak hiçbir ekonomik değer kalıcı bir fayda sağlamaz. Bizler, ilçemizin sosyal dokusunu koruyarak gelişmesini sağlamakla yükümlüyüz.” Dedi.
Açıklamasında Mustafakemalpaşa’nın potansiyelini yüksek tutacak, gençleri ilçeye çekecek eğitim yatırımlarına vurgu yapan Başkan Erdem, belediye olarak önceliklerinin sosyal gelişimi destekleyecek projeler olduğunu dile getirdi.
Bursa Bölge
BURSA’DA DEPREM RİSKİNE KARŞI GÜÇLÜ ADIMLAR

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen ‘Deprem Risk Azaltma ve Önleme Planlama Projesi’ kapsamında yapılan çalışmalar, JICA Türkiye Ofisi ve JICA uzman ekibi tarafından BUSKİ, AFAD, DSİ ve Büyükşehir Belediyesi’nin teknik personeliyle paylaşıldı.
Birinci derece deprem kuşağında yer alan Bursa’nın dirençli ve sürdürülebilir bir kent olması adına çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, JICA ile yürüttüğü ‘Deprem Risk Azaltma ve Önleme Planlaması Projesi’ni tüm hızıyla sürdürüyor. Bu kapsamda BUSKİ Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, JICA Türkiye Ofisi ve JICA uzman ekibi tarafından BUSKİ, AFAD, DSİ ve Büyükşehir Belediyesi’nin teknik personeline, yapılan çalışmalar anlatıldı. Programda, Deprem ve Zemin İnceleme Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen ‘Tehlike ve Risk Analizleri, Kentsel Dirençlilik Planın Hazırlanması ve Kentsel Dirençlilik Planı’nın uygulanmasını içeren senaryo depremler ele alındı. Kentin farklı bölgelerinde ve altyapı sistemlerinde meydana gelebilecek hasar olasılıkları detaylı biçimde tespit edildi ve olası riskler katılımcılarla paylaşıldı.
Seminere çevrimiçi ve fiziksel katılım sağlayan Japon uzmanlar, Japonya’nın altyapı için depremle mücadelede kullandığı ileri düzey ürün ve teknolojilere dair kapsamlı bilgiler sundu. Dayanıklı altyapı tasarımları hakkında da örnekler veren uzmanlar, Bursa’daki kentsel dirençlilik planının oluşturulmasında aktif olarak yer aldıklarını belirtti. Özellikle su kaynakları yönetimi ve kanalizasyon hattı bağlantı sistemleri üzerinde teknik çalışmalar yürüttüklerini dile getiren uzmanlar, afet durumlarında bu sistemlerin hayati önem taşıdığını, bu nedenle planlamanın sadece bugünü değil, gelecekteki olası afet senaryolarını da kapsayacak şekilde yapılması gerektiğini vurguladı. Katılımcılar, JICA tarafından sunulan teknolojiler hakkında sorular sorarak detaylı bilgi aldı ve fikir alışverişinde bulundu.
Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı ve BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Ali Alper Makam, Bursa’nın aktif fay hatları üzerinde yer aldığını ve bu nedenle olası bir depreme karşı hazırlıklı olmanın bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Deprem riskinin sadece binaları değil, tüm kentsel altyapıyı tehdit ettiğini söyleyen Makam, “Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in öncülüğünde hazırlık sürecimizi sadece yapı güvenliğiyle sınırlı tutmuyoruz. Aynı zamanda altyapı sistemlerimizi de kapsayan geniş çaplı analizlerle destekliyoruz. Kentsel dirençliliği sadece bir plan değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir yaşam stratejisi olarak ele alıyoruz. Bursa’nın dirençli bir kent haline gelmesi yolunda atılan bu adım, kenti sadece olası depremlere karşı değil, her türlü afet senaryosuna karşı hazırlıklı hale getirmeyi amaçlıyor” dedi.
-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Genel5 ay ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Bursa Bölge5 ay ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Bursa Bölge5 ay ago
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BURSA’DAN SESLENDİ: ASGARİ ÜCRETİN ARKASINDA DURDU BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
-
Bursa Bölge5 ay ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Bursa Bölge10 ay ago
NİLÜFER ÇAYI İÇİN İŞBİRLİĞİ
-
Genel6 ay ago
TÜRKSAT 6A, 42 DERECE DOĞU YÖRÜNGESİNE GİDİYOR
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login