Connect with us

Bursa Bölge

“Laiklik dinler karşısında eşit kalabilmektir”

Laikliğe Saygı nedeniyle yazılı bir açıklama yapan CHP Karacabey İlçe Başkanı Süleyman Tuğ, “Laikliği, devletin her dine eşit mesafede durmasından ibaret olarak tanımlamak, eğer anlama yetersizliği değilse bir yanıltma girişimidir.” dedi.

Türkiye’nin Anayasa’da laik bir devlet olarak tanımlanmasına rağmen devletin gerçekte hiçbir şekilde diğer dinlere ve mezheplere karşı eşit mesafede duramadığını belirten Tuğ, laikliğin aynı zamanda düşünsel ve toplumsal gelişmenin yeni bir aşaması olarak ortaya çıktığını söyledi.

CHP İlçe Başkanı Süleyman Tuğ, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi: “Laiklik birçokları tarafından ‘devletin her dine eşit mesafede durmasıdır’ olarak tanımlanıyor. Bu tanım bir yanıltma girişimidir. Laiklik, dinin siyasetten ayrılmasıdır. Daha açık bir ifadeyle laiklik, dinlerin kamusal ilişkilerde hiçbir rolünün ve etkisinin olmamasıdır. Laiklik, büyük mücadeleler sonucunda kazanıldı. Batı’da kilisenin ekonomik, siyasi, kültürel, düşünsel egemenliğine karşı yürütülen çetin mücadelelerle laikliğe ulaşılabildi. Dolayısıyla laiklik, herhangi bir dine mensup bir insanın bireysel olarak dini ibadet ve ifade özgürlüğünü yaşarken, aynı zamanda başka bir insanın farklı dini ibadet ve ifade özgürlüğüne de engel olunmamasının yegâne olanaklı biçimi olarak ortaya çıkmıştır.

Bu nedenle laiklik toplumsal ve düşünsel olarak çok yönlü bir gelişmenin ürünü olmakla birlikte, bireylerin düşünsel ve inançsal yönelişleriyle ilgilenmez. Bireyle toplumun ilişkisini demokratik bir temelde kurmakla yetinir.

Eşit mesafede nasıl durulur? Bir devlet her dine eşit mesafede nasıl durabilir? Sadece dinler karşısında nötr (yansız) kalarak…

Anayasamızda laik bir devlet olarak tanımlanmamıza rağmen, Türkiye’de devlet gerçekte hiçbir şekilde diğer dinlere ve mezheplere eşit mesafede durmuyor. Örneğin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi protokoldeki sırasına bakınız. 10. sıraya yükseltildi. Dini siyasete karıştırarak veya devleti bir dine mensup olarak tanımlayarak, devletin diğer dinlere karşı eşit mesafede durmasını sağlamak mümkün değildir. Bunu sağlamanın yegâne yolu, devletin dini bakımdan nötr olmasıdır. Ancak burada şu önemli nokta gözden kaçırılmamalıdır ki, laiklik, devletin sadece tüm dinlere ve mezheplere eşit mesafede durmasını sağlamak değildir. Laiklik aynı zamanda düşünsel ve toplumsal gelişmenin yeni bir aşaması olarak ortaya çıkmıştır. Bilimin, felsefenin, sanatın doğrudan katkıları ve toplumsal mücadelelerin kaçınılmaz sonuçları, bu tarihsel yaklaşımı ve sistemi yaratmıştır. Bu yüzden, laiklikten bahsettiğimiz zaman bu gerçekliklerin hepsine birden işaret etmiş oluyoruz. Laikliği, devletin her dine eşit mesafede durmasından ibaret olarak tanımlamak, eğer anlama yetersizliği değilse bir yanıltma girişimidir.”

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Bursa Bölge

GENÇLİK MERKEZLERİ, SINAV HAFTASINDA 24 SAAT AÇIK

Bursa Büyükşehir Belediyesi Gemlik ve Görükle Gençlik Merkezleri sınav dönemi nedeniyle 27 Haziran Cuma gününe kadar 24 saat hizmet verecek.

Okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar eğitimin her kademesinde önemli hizmetler sunan Bursa Büyükşehir Belediyesi, sınav haftası nedeniyle Gemlik Gençlik Merkezi ve Görükle Gençlik Merkezi’nde 24 saat hizmet uygulamasını başlattı. Sınav döneminin başlamasıyla birlikte Gemlik Gençlik Merkezi 10-27 Haziran, Görükle Gençlik Merkezi ise 16-27 Haziran tarihleri arasında 7/24 açık olacak. Gençlik merkezleri, özellikle sınav dönemlerinde sabaha kadar ders çalışmak isteyen öğrencilere, konforlu ve güvenli bir ortam sunuyor. Kesintisiz hizmet uygulaması gençlerden büyük ilgi görürken, Büyükşehir Belediyesi tarafından öğrencilere sıcak çorba ikramı yapılıyor.

Continue Reading

Bursa Bölge

ERDEM, “İLÇEMİZİN GELECEĞİNİ RİSKE ATAMAYIZ”

Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın ilk oturumunda kamuoyunda son günlerde yoğun şekilde tartışılan kapalı cezaevi iddialarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Gündem maddelerine geçilmeden önce söz alan Başkan Erdem, ilçeye kapalı cezaevi yapılacağı yönündeki söylentilere karşı kamuoyunu bilgilendirdi ve bu iddiaların asılsız olduğunu net bir şekilde ifade etti.

“Belediyemizin yer gösterdiği iddiası tamamen asılsızdır”

İlçede son dönemde artan söylentilerin, özellikle Ağır Ceza Mahkemelerinin Mustafakemalpaşa’da kurulmasının ardından daha da yoğunlaştığını belirten Başkan Şükrü Erdem, geçmişte benzer planlamaların gündeme geldiğini ancak gerekli girişimlerle bu projelerin iptal edildiğini hatırlattı. Bazı çevrelerde, belediyenin bu yönde bir onay verdiği ya da yer tahsis ettiği yönünde iddialar bulunduğuna dikkat çeken Başkan Erdem, bu söylemlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.

Başkan Erdem konuşmasında “Son günlerde ilçemizin gündeminde, Mustafakemalpaşa’ya kapalı cezaevi yapılacağına dair bazı iddialar dolaşmakta. Bu söylentiler özellikle Ağır Ceza Mahkemelerinin ilçemizde kurulmasının ardından daha fazla dillendirilmeye başlandı. Daha önceki yıllarda da buna benzer bir planlama gündeme gelmiş, ancak toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler ve yapılan girişimler sonucu bu plan rafa kaldırılmıştı. Bugünlerde ise belediyemizin bu yönde yer gösterdiği ya da projeye onay verdiği gibi asılsız iddialar konuşuluyor. Bunların hiçbirisinin gerçekliği yoktur.” İfadelerine yer verdi.

“Kapalı cezaevi Mustafakemalpaşa’ya uygun değil”

İlçenin geleceği açısından kapalı cezaevinin yapılmasının doğru olmayacağına inandığını dile getiren Başkan Erdem, Mustafakemalpaşa’nın turizm ve eğitim vizyonuna vurgu yaptı. Termal turizm ve eğitim yatırımları gibi ilçeye katma değer sağlayacak projelere odaklandıklarını belirten Erdem, cezaevi gibi yapılarla anılan bir ilçe görüntüsünün, uzun vadede sosyal ve kültürel yapıya zarar vereceğini ifade etti.

Başkan Erdem “İlçemize termal turizm, eğitim turizmi gibi yatırımlar kazandırmak için büyük bir çaba gösterirken, kapalı cezaevi gibi bir projeye sıcak bakmamız asla mümkün değildir. Bu konunun bazı kesimlerce ekonomik bir fırsat olarak görülmesi mümkün olabilir; ancak biz meseleye sadece ekonomik açıdan değil, sosyal ve kültürel açıdan da bakmak zorundayız. Yaşanabilirliği kaybettiğimiz noktada, kazanılacak hiçbir ekonomik değer kalıcı bir fayda sağlamaz. Bizler, ilçemizin sosyal dokusunu koruyarak gelişmesini sağlamakla yükümlüyüz.” Dedi.

Açıklamasında Mustafakemalpaşa’nın potansiyelini yüksek tutacak, gençleri ilçeye çekecek eğitim yatırımlarına vurgu yapan Başkan Erdem, belediye olarak önceliklerinin sosyal gelişimi destekleyecek projeler olduğunu dile getirdi.

Continue Reading

Bursa Bölge

BURSA’DA DEPREM RİSKİNE KARŞI GÜÇLÜ ADIMLAR

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen ‘Deprem Risk Azaltma ve Önleme Planlama Projesi’ kapsamında yapılan çalışmalar, JICA Türkiye Ofisi ve JICA uzman ekibi tarafından BUSKİ, AFAD, DSİ ve Büyükşehir Belediyesi’nin teknik personeliyle paylaşıldı.

Birinci derece deprem kuşağında yer alan Bursa’nın dirençli ve sürdürülebilir bir kent olması adına çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, JICA ile yürüttüğü ‘Deprem Risk Azaltma ve Önleme Planlaması Projesi’ni tüm hızıyla sürdürüyor. Bu kapsamda BUSKİ Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, JICA Türkiye Ofisi ve JICA uzman ekibi tarafından BUSKİ, AFAD, DSİ ve Büyükşehir Belediyesi’nin teknik personeline, yapılan çalışmalar anlatıldı. Programda, Deprem ve Zemin İnceleme Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen ‘Tehlike ve Risk Analizleri, Kentsel Dirençlilik Planın Hazırlanması ve Kentsel Dirençlilik Planı’nın uygulanmasını içeren senaryo depremler ele alındı. Kentin farklı bölgelerinde ve altyapı sistemlerinde meydana gelebilecek hasar olasılıkları detaylı biçimde tespit edildi ve olası riskler katılımcılarla paylaşıldı.

Seminere çevrimiçi ve fiziksel katılım sağlayan Japon uzmanlar, Japonya’nın altyapı için depremle mücadelede kullandığı ileri düzey ürün ve teknolojilere dair kapsamlı bilgiler sundu. Dayanıklı altyapı tasarımları hakkında da örnekler veren uzmanlar, Bursa’daki kentsel dirençlilik planının oluşturulmasında aktif olarak yer aldıklarını belirtti. Özellikle su kaynakları yönetimi ve kanalizasyon hattı bağlantı sistemleri üzerinde teknik çalışmalar yürüttüklerini dile getiren uzmanlar, afet durumlarında bu sistemlerin hayati önem taşıdığını, bu nedenle planlamanın sadece bugünü değil, gelecekteki olası afet senaryolarını da kapsayacak şekilde yapılması gerektiğini vurguladı. Katılımcılar, JICA tarafından sunulan teknolojiler hakkında sorular sorarak detaylı bilgi aldı ve fikir alışverişinde bulundu.

Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı ve BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Ali Alper Makam, Bursa’nın aktif fay hatları üzerinde yer aldığını ve bu nedenle olası bir depreme karşı hazırlıklı olmanın bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Deprem riskinin sadece binaları değil, tüm kentsel altyapıyı tehdit ettiğini söyleyen Makam, “Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in öncülüğünde hazırlık sürecimizi sadece yapı güvenliğiyle sınırlı tutmuyoruz. Aynı zamanda altyapı sistemlerimizi de kapsayan geniş çaplı analizlerle destekliyoruz. Kentsel dirençliliği sadece bir plan değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir yaşam stratejisi olarak ele alıyoruz. Bursa’nın dirençli bir kent haline gelmesi yolunda atılan bu adım, kenti sadece olası depremlere karşı değil, her türlü afet senaryosuna karşı hazırlıklı hale getirmeyi amaçlıyor” dedi.

Continue Reading

Trending