Connect with us

Bursa Bölge

BU ÜLKEDE ADALETİ SAĞLAMADAN HİÇBİR ŞEYİ DÜZELTEMEYİZ!

ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’dan Karacabeyliler’e özel açıklama:

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan, gazeteniz YÖREM’e özel yaptığı çarpıcı açıklamalarda Karacabey halkına seslendi. Ülkenin en önemli sorununun adalet ve ekonomi olduğunu vurgulayan ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Oğan, “Açıkçası esas seçimin 2 sene sonra olacağını düşünüyorum. Gerçekçi olmak gerekirse bende kazansam bu ekonomik kriz mevcut şartlarda sürdürülebilir değil, acı reçete uygulanması gerekiyor.” dedi.

Oğan, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı adayı olarak ülkeyi yönetmeye iddialıyım. Vatandaşlarımızın refah düzeyini yükselteceğim. Örneğin fakirlik düzeyinde asgari ücret uygulayacağız. 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı 31 bin 256 TL. Türkiye asgari ücret ise açlık sınırının altında. Ben de diyorum ki, yoksulluk sınırına denk gelen bir asgari ücreti konuşmalıyız. Örneğin yarım alım gücünü arttırırsanızbu 15 bin liraya düşer. Bunu da vergide rantın önüne geçerek sağlayabiliriz Türkiye’de her şeyden vergi alınıyor ama ranttan vergi alınmıyor. Niye? 500 milyon lira servete ulaşan adamdan niye vergi alınmıyor? Çünkü kafa hep inşaata, ranta çalışıyor. İşte Türkiye’nin en önemli sorunu adalettir. Ekonomi de önemli sorun ama adaleti sağlamazsanız, ekonomide bir şey yapamazsınız. Sığınmacılar sorunu da önemlidir ama bunu da adaletli bir şekilde çözmek zorundayız.

Adaleti her alanda uygulanabilir hale getirmek lazım. Bunu uygulayıp, ülkenin her yerini kendi yapısına uygun, verimli üretim bölgeleri haline getireceğiz.  Mesela Karacabey bölgesi bir tarım kenti. Bölge çiftçisi, daha düşük maliyetli tarım arazilerinde daha ucuz işçilikle üretim yapabilen başka bölgelerle rekabet etmek zorunda kalıyor. Ayrıca tarladaki fiyatla haldeki, market ya da manavdaki fiyat arasında uçurum var. Burada dengeyi de adaletle sağlayacağız. Her alanda haksız rekabetin önüne geçeceğiz.

Yakın zamanda 11 ili doğrudan etkileyen ama tüm Türkiye’nin ortak yarası haline gelen acı bir deprem tecrübemiz oldu. Burada da ciddi çalışmalarımız var. Aynı başlık altında değerlendirebileceğimiz örnek sulak arazilerin, ovaların, tarım bölgelerinin rant uğruna imara açılmasının önüne geçeceğiz.”

Birinin ya da birilerinin oyunu bölmediklerini aksine Türk milliyetçilerinin oylarına sahip çıktıklarını belirten Oğan, “Türkiye’nin siyasal yelpazesi içinde Türk milliyetçileri, Atatürkçüler gerçeği var. Bu kitlenin adayı yoktu. Türk milliyetçileri ne domuz bağı, ne de Kandil Dağı arasına sıkışmamalı.” ifadesini kullandı.

Seçmenin yorgun olduğunu ifade eden Oğan, “Türk milleti Sayın Erdoğan’ın sürekli bağıran üslubundan yoruldu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da sürekli yenilmesinden yoruldu. Biz buna köhne siyaset diyoruz. Biz geleceği konuşmalıyız. Gençler farklı bir Türkiye ve dünya özlemi içerisinde.” dedi.

“Mansur bey aday olsaydı, ben aday olmayacaktım”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’la 8 ay önce iş birliği hakkında görüştüklerini aktaran Sinan Oğan, “Eğer Mansur Bey aday olsaydı ben aday olmayacaktım. Burada hedefim Türk milliyetçisi ve Atatürkçü bir liderin Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetmesine destek olmaktı. Türk milliyetçileri kendi adayını çıkaracaktır ve destekleyecektir. Nitekim bunu yaptık. Her kesimden insanlar bize imza verdi. Şu anda bu işin çelik çekirdeğini Atatürkçü ve Türk milliyetçileri oluşturuyor.” diye konuştu.

Sinan Oğan’ın açıklamalarından başlıklar şöyle: “Halk arasında bizlere giderek artan bir ilgi olduğunu görüyorum. Son düzlüğe girdiğimizde ipi göğüslemek istiyoruz. Kademeli bir artışı öngördük. Her şey planladığımız gibi gidiyor.

Bizim Atatürk ve Türk milliyetçileri adayı olarak çıkmamız tabanı konsolide etti. Şimdi amacımız ikinci halkayı konsolide etmek. Son haftada yüzde 30’u aşıp ikinci tura kalacağız. ATA İttifakı durduğu yerde başka ittifaktan gelmesi nezaketsizlik olurdu. Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın İnce’den seçim güvenliği ile ilgili randevu istedim, lütfedip görüştüm. Sayın Erdoğan’dan da istedim. Lütfederlerse görüşürüz. Biz cumhurbaşkanı adayları olarak konuşuyoruz, sizin kavga etmenize gerek yok mesajını vermek istiyorum.

İYİ Parti ve MHP seçmeni bana oy verecek

2-3 hafta önce Sayın Muharrem İnce’nin bu seçimin sonuçlarının mutlak değiştirici olduğu konuşuluyordu, bugün Sinan Oğan’ın yükselişini konuşuyoruz. Sahalarda 2002’nin havası var. Oy tabanları bize başka şey söylüyor. Millet İttifakı ve CHP’nin adayı Sayın Kılıçdaroğlu sol, sosyal demokrat bir isim. Oy oranı yüzde 25’tir. Yüzde 32 olmaz. Sayın Erdoğan’ın yüzde 25-30 arasındadır. HDP’ye de giden oylar var. Yani kim ne derse desin yüzde 30’luk kitle Atatürkçü ve Türk milliyetçisidir. İYİ Parti’nin tabanının büyük çoğunluğu İYİ Parti’ye oy vermekle beraber Sayın Kılıçdaroğlu’na oy vermeyecek. İYİ Parti ve MHP’nin Türk milliyetçisi seçmeni inanıyorum ki bana oy verecek.

Sinan Oğan – Cumhurbaşkanı Adayı

“Kürt kardeşlerimizden de oy alacağıma inanıyorum”

Ben Kürt kardeşlerimden oy alacağıma inanıyorum. Iğdır’da doğdum, büyüdüm. Kürt kardeşlerimle top oynadım, aynı ekmeği yedim. Kürt kardeşimle empati kuracak olan benim. Bütün Kürtlerin oyunu alacağım demedim. Milletvekili seçilirken Iğdır’da çok ciddi oy aldım. Kürt kardeşlerimin hepsi HDP’ye oy vermiyor. Kürt vatandaşlarımızın yüzde 99’u bu ülkeye bağlı. Yüzde 1’lik kitle HDP’nin üst yapısı, bunlar terörle arasına mesafe koyamayanlardır.

“Biz istişare kültüründen geliyoruz”

Türk Bayrağı’ndan rahatsız olan bir yapı olan ve Cumhur İttifakı’na eklenen HÜDA-PAR, Türkiye’de ‘Yeşil Kürdistan’ kurmak istiyor. Millet İttifakı’na eklemlenen HDP de Türkiye’de ‘Kızıl Kürdistan’ istiyor. Bizim ATA İttifakı’nın teröre mesafesi nettir. Biz ikinci tura kalacağız. Ortaya prensip koyacağız. Biz istişare kültüründen geliyoruz. İkinci turda biz kalamazsak, muhataplarımıza diyeceğiz ki; ‘Bizim sizi ikinci turda kazandırma potansiyelimiz var ama şu terörle iltisaklı yapıyı uzaklaştırın. Milli bir duruş sergileyin, milli meselelerdeki protokolümüzün altına imzanızı atın.’ Ortaya milli protokol sunacağız.

“Muhalefete muhalefeti doğru bulmuyorum”

Elbette ki iktidar eleştirilir. Muhalefete muhalefet yapmayı doğru bulan birisi değilim. Muhalefetin duruşunu eleştirebilirim. Terörle arasına mesafe koymuyorsa eleştiririm. Temel eleştirim icraatı yanlış yapanadır. Siyasetin doğasında, mantığında iktidar eleştirilir. 20 senedir ülkemizi yöneten, bu hale getiren muhalefet değildir. Sayın Erdoğan’ı dinleyince sanki yeni iktidara gelecekmiş gibi konuşuyor. Örneğin mülakatı kaldıracağım diyor ama FETÖ soruları çalarken neredeydiniz? Mülakatı kaldırdınız diyelim, liyakati nasıl sağlayacaksınız? Yazılı soruları liyakatsizler hazırladığında ne yapacaksınız? Deprem bölgesinde AFAD ve Kızılay’da liyakatsizliği gördüm. AFAD ve Kızılay’a devlet el atmalıdır. 1,5 dakikada bu ülke depremde 50 binden fazla can verdi. Yarın Allah korusun İstanbul’da bir şey olsa bu AFAD, Kızılay sınıfta kalır. Bu iktidar neden ders almıyor?

“Biz kazansak da Türkiye’de ekonomi politikası değişmek zorunda”

Faiz sebep enflasyon sonuç diye bir şey yok. Bir ekonomist olarak böyle bir politikanın olmadığını, bunun Sayın Erdoğan tarafından ortaya atılan başarısız tez olduğunu görüyorum. Sayın Erdoğan istişareden, meşveretten çok uzaklaştı. Yanındakilerden hiç biri ‘Sayın Cumhurbaşkanı bu tezden vazgeç’ diyemiyor. Türkiye yeniden faiz artırımına gidecek, yazıyorum buraya. Biz kazansak da Türkiye’de ekonomi politikası değişmek zorunda. Sayın Mehmet Şimşek’e davet geldi gitmedi. Çünkü Sayın Şimşek bunun sürdürülebilir olmadığını biliyor.

“Bu politika faiz lobilerini besliyor”

Bu politika resmen faiz lobilerini beslemek, bankaları beslemektir, sermaye transferidir, Türk ekonomisini sermaye piyasalarına peşkeş çekmektir. Bizim küresel ve uluslararası piyasalara güven veren ekonomi politikası uygulamamızlazım. Merkez Bankası Başkanı’nın derhal görevden alınması gerekir. Oraya bağımsız ve güvenilir bir ismi atamak lazım ve asla baskı yapmamak zorundayız. Dış politikamızın barışçıl ve vakur, aynı zamanda dış ticaretimizin önünü açan bir politika uygulaması gerek.

“Göçmenleri gerekirse zorla göndereceğiz”

Sayın Cumhurbaşkanı ensar muhacir edebiyatı yapıyor. Sayın Kılıçdaroğlu gönüllü göndereceğiz diyor. Biz gerekirse zorla göndereceğiz diyoruz. Hukuki olarak zorla göndereceğiz. Almanya’da kaçak bir Türk yakalandığında, ‘Lütfen ülkenize döner misiniz?’ demiyorlar, hemen gönderiyorlar. Savaş bitti. Şu an Suriyeli göçmenlere hastane, postane bedava. Biraz abartarak söylüyorum. Aynı şey Türkmen göçmenlere, Afgan göçmenlere neden uygulanmıyor? Neden sığınmacılar her yerdeler? Sığınmacı, sığınmacı kampında olur? Ben Suriyeli karşıtı, ya da şu bu yanlısı değilim. Normalinden fazla olan her şeyin normale döndürülmesi taraftarıyız. 20 bin Suriyeli olsa sorun etmezdik. Bu ülkede 6-7 milyon Suriyeli var, Türkiye’de 13 milyon göçmen var. Önemli kısmı ise kaçak.

“Erdoğan ve Kılıçdaroğlu milliyetçileri çantada keklik görmesin”

Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı oyu kendi kitlesinden alacağı oyudur, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da öyle… Erdoğan ve Kılıçdaroğlu Türk milliyetçilerini çantada keklik görüyor. Öyle bir şey yok. Sayın Erdoğan’a bir çağrıda ve tavsiyede bulunmak istiyorum; 20 senedir bu ülkeyi gerdin yeter artık! Daha temiz bir dil kullanalım. Diğer adaylara da aynı çağrıyı yapıyorum. Sinan Oğan Türk milliyetçileri ve Atatürkçülerden oy alacak. Sayın İnce de daha çok CHP’li seçmenlerden oy alacak diyebiliriz. Ben seçimin kesinlikle ikinci tura kalacağını düşünüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu’nu bir miktar Sayın Erdoğan’ın üzerinde olduğunu görüyorum. Yüzde 30 ila 40 bandı arasında, Erdoğan’ı yüzde 30’un sınırlarında görüyorum. Yüzde 49 gibi bir oy oranı sahada yok. Kimse kendini kandırmasın.”

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Bursa Bölge

BURSALI ÇİFTÇİLERE SİLAJ PAKETLEME DESTEĞİ

Bursa’da fide-fidan desteğinden damla sulama boru teminine kadar her alanda kırsal yaşamı destekleyen Büyükşehir Belediyesi, girdi maliyetleri artan üreticiye nefes olmaya devam ediyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Mustafakemalpaşa Tepecik Mahallesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi iş birliğiyle ‘Silaj Paketleme Makinesi Desteği Projesi’ hayata geçirilerek, üretenin emeğine değer katacak yeni bir çalışmaya daha imza atıldı. Proje sayesinde üreticilerin silaj materyalleri paketlenirken, kayıp oranı da sıfıra indiriliyor. İşgücü gereksinimini de azaltan proje, çiftçinin gelir düzeyini artırırken alternatif gelir kaynağı da oluşturuyor. Çalışma, üreticiye yüzde 40 oranında gelir avantajı sağlıyor.

“Kentlerin geleceğini toprakta görüyoruz”

Tesisin açılışında konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Çiftçiye yapılan hizmet, katkı ve destek; geleceğimize olan destektir. Bursa’da ilk olan ve Türkiye’de de ilkler arasında yer alan silaj paketleme desteğini önemsiyoruz. Aşı ve yem desteğini de sürdürüyoruz. Küçük aile işletmelerinin büyümesini istiyoruz. Kentlerin geleceğini toprakta görüyoruz. Çevreye verdiğimiz değer, toprağımıza verdiğimiz değerle eşittir. Projeyle, silajın paketlenerek hijyenik bir şekilde korunmasını sağlıyoruz. Ayrıca ürün kaybını önlüyoruz. Her emeğin mutlaka karşılığını alması gerekir. Kazanan elbette Mustafakemalpaşa’daki ve Bursa’daki çiftçilerimiz olacak. Projede emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, toprağa atılan her tohumun hayvanların sağlıklı ve verimli beslenmelerine büyük bir katkı olduğuna vurgu yaptı. Erdem, “Şimdi bu süreci destekleyecek Silaj Paketleme Tesisimizi açıyoruz. Üreten insan, güçlü insandır. Tesisi ilçemize kazandıran Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Tepecik Mahalle Muhtarı Mahmut Azar, silaj paketleme desteğiyle üreticilerin gider anlamında rahat bir nefes aldığını belirterek desteklerinden dolayı Başkan Mustafa Bozbey’e ve Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

Artan girdi maliyetleri karşısında Büyükşehir Belediyesi’nin bu hizmeti ile nefes aldıklarını söyleyen çiftçiler de Silaj Paketleme Makinesi Desteği Projesi’nin yanı sıra birçok destek ile kendileri için geleceğe dair umut olan Başkan Bozbey’e teşekkür etti.

Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Başkan Bozbey tarafından çiftçilere paketlenmiş silajları teslim edildi.

Continue Reading

Bursa Bölge

ŞEHİTLERİMİZ BUGÜN TOPRAĞA VERİLECEK

Gürcistan-Azerbaycan sınırındaki kazada Bursalı Hava Pilot Binbaşı Serdar Uslu ve Astsubay Başçavuş Ramazan Yağız şehit oldu.

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait C-130 tipi askeri kargo uçağı, Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönüş yolundayken Gürcistan-Azerbaycan sınırında düştü.

Kazada, mürettebat ve personelden oluşan 20 asker şehit oldu.

Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Azerbaycan’daki görevini tamamlayarak Kayseri’ye dönüşe geçen C-130 tipi uçağımızla irtibat, Gürcistan hava sahasında kesilmiştir. Yapılan arama kurtarma çalışmaları sonucunda uçağın Gürcistan’ın Kakheti bölgesinde düştüğü belirlenmiş, 20 kahraman silah arkadaşımızın şehit olduğu tespit edilmiştir.” denildi.

Şehit ateşi Bursa’ya düştü

Kazanın ardından, Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı’nda görev yapan Hava Pilot Binbaşı Serdar Uslu’nun şehadet haberi, Bursa’nın Yenişehir ilçesi Atakent Sitesi’nde ikamet eden ailesine ulaştı.

Acı haberi, İnegöl Kaymakamı Eren Arslan, Hava Meydan Komutanı Albay İbrahim Feyzi Büğdüz ve Belediye Başkanı Ercan Özel birlikte verdi.

Emekli öğretmen baba Ahmet Uslu ve anne Fatma Uslu büyük bir üzüntü yaşarken, evlerine Türk bayrakları asıldı. Şehidin eşi Göknur Uslu’nun 5 aylık hamile olduğu öğrenildi. Mahalle sakinleri taziye için baba ocağına akın etti.

Yakınları, Serdar Uslu’yu “vatanına bağlı, örnek bir subay” olarak anlattı. Şehidin, birliğinde de disiplini ve insanlığıyla sevilen bir isim olduğu ifade edildi.

Bursalı şehit Ramazan Yağız’ın ailesi taziyeleri kabul etti

Aynı kazada şehit olan Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Ramazan Yağız’ın Bursa’nın Osmangazi ilçesi Küçükbalıklı Mahallesi’ndeki baba evi hüzne boğuldu.

Baba evinin önünde kurulan taziye çadırında, şehidin annesi Ayşe Yağız ve ablası Fidan Yağız ziyaretçilerin taziyelerini kabul ederken gözyaşlarına hakim olamadı.

Taziyeye katılan, 2022 yılında Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit düşen Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Emre Sevinç’in babası Mehmet Sevinç ise, Ramazan Yağız ile oğlunun ağabey-kardeş gibi olduklarını belirterek, “İkisi de vatan için canlarını verdiler. Gururluyuz ama tarifsiz bir acı içindeyiz.” ifadelerini kullandı.

Mahallede Türk bayrakları asılırken, dualar okunarak şehit için Kur’an tilaveti yapıldı.

Olayın nedeni araştırılıyor

Uçağın, Azerbaycan’ın Gence Hava Üssü’nden kalkarak Kayseri’ye dönüş yolunda olduğu, düşme noktasının ise Gürcistan’ın Sighnaghi bölgesinde, Azerbaycan sınırına 5 kilometre mesafede bulunduğu belirtildi.

Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, kazanın olumsuz hava koşulları veya teknik arıza sonucu meydana gelmiş olabileceği değerlendiriliyor. Kesin neden, kaza kırım ekibinin incelemeleriyle netleşecek.

TBMM’de tüm siyasi partilerin ortak imzasıyla yayımlanan mesajda, “Milletimizin başı sağ olsun.

Kahraman evlatlarımızın aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.” denildi.

Şehitler bugün toprağa veriliyor.

Bugün Yenişehir havalimanı’na getirilecek olan şehitlerimiz. Cuma namazına mütakiben kılınacak cenaze namazlarının ardından toprağa verilecek.

Continue Reading

Bursa Bölge

MATLI: “RİSK DEVAM EDİYOR, TEDBİR ZİNCİRİ ASLA KOPMAMALI”

Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, ülke genelinde etkili olan şap hastalığı salgınının yayılım hızının kontrol altına alınmasında ilerleme sağlandığını, ancak mücadelenin henüz tamamlanmadığını belirtti.

Şap hastalığıyla mücadelede kamu otoritelerinin yürüttüğü çalışmalara rağmen, alınan önlemlerin henüz istenilen düzeye ulaşamadığını belirten Matlı, “Şap hastalığı, hayvancılığımızın üretim gücünü ve sürdürülebilirliğini doğrudan etkileyen bir konu. Bakanlığımızın sürece ilişkin çabalarını takdir ediyoruz; ancak mevcut tablo, tedbirlerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Üreticilerimizin bu konuda üzerlerine düşen sorumlulukları eksiksiz şekilde yerine getirmesi büyük önem taşıyor. Hayvan sağlığının korunması, yalnızca kamu kurumlarının değil, üretim zincirinin tüm halkalarının ortak görevidir” dedi.

“Tarım ekosisteminin dengesi korunmalı”

Sahadan alınan geri bildirimlerin dikkatle değerlendirildiğini belirten Başkan Özer Matlı,

“Bazı bölgelerde anaç hayvan kesimleri, buzağı kayıpları ve verim düşüşleri yaşandığı yönünde bilgiler alıyoruz. Bunlar, önümüzdeki yıl hayvansal üretim zincirinde sıkıntılara yol açabilecek öncü göstergeler niteliğinde. Bu nedenle sürecin dikkatle yönetilmesi, üretim kapasitesinin ve tarım ekosisteminin korunması açısından son derece önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.

“Sürdürülebilir üretim için ortak sorumluluk”

Matlı, hastalıkla mücadelede alınan tedbirlerin uzun vadeli bir bakış açısıyla planlanması gerektiğini vurgulayarak, “Şap hastalığı yalnızca bugünü değil, ilerleyen yıllarda ülkemizin hayvancılık kapasitesini ve gıda arz güvenliğini etkileyebilecek bir risk unsuru olarak karşımızda duruyor. Bu nedenle koruyucu politikaların bugünden şekillendirilmesi, üreticilerimizin beyan süreçlerinde şeffaf davranması ve biyogüvenlik, aşılama ile hijyen kurallarına titizlikle uyulması büyük önem taşıyor. Kontrolsüz hareketlerin zincirleme kayıplara yol açmaması için bu tedbirlerin kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor. Bursa Ticaret Borsası olarak, sektörün sürdürülebilirliği adına bu süreci dikkatle izlemeye ve desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

Continue Reading

Trending