Mahiye Morgül
1. Sınıf Türkçe kitabında gördüklerim
Sayfalarca çizgi öykü okutuluyor. Konuları eğitsel olmayan, abuk sabuk hayvan öyküleri… Resim kareleri kuralsız, okları takip etmek bile sorun.
Bu bir edebi anlatım örneği değildir. Amerikan çizgi romanları böyledir. Demek çocuklarımız bunları okusunlar diye DİK TEMEL HARFLERE geçtik!
Türkçe kitabının felsefesine bakacak olursak, bir anlam veremeyeceğimiz görsellerle dolu.
Kitabın kahramanı kan ter içinde… Geminin yan penceresinden fırlamış… Su altında mikrofonda konuşuyor… Öğretmenmiş gibi soruları o soruyor… Soru cümlesi de baloncuk içinde…
Baloncukta yazının hiçbir yazım kuralı yoktur, o nedenle dil öğretiminde baloncuk içinde yazı yazılmaz.
Hayal kurma örneği ise UZAYDA ARAÇSIZ UÇMAK!
Şiir örneği Ay’a ıslık çalma üstüne…
“Haydi yapalım” ile başlayan yönlendirmeler, birlikte yapılacak işler için mümkündür. Oysa burada kendisi yazacak şiiri. Yönergenin “Aşağıdaki şiiri defterinize yazınız” olması gerekir.
Doğru kurallara göre yazılmamış bir kitapla çocuk ne kadar ana dilini doğru öğrenebilir?
Kitaptaki ANNE örneği için ne diyeceğimi bilemedim:
Kitapta şifre hazırlama etkinliği de var… Ajan olsunlar diye.
Bu eğitimden geçmiş bir nesille neyi hedefliyoruz, biz nereye geldik?
Bu kitapları çocuğun çantasına koyup da okula yollamanın hiçbir anlamı kalmamıştır.