Yüksel Baysal
Bursa siyasetinin yıldız isimlerinden biriydi Sedat Yalçın…
AK Parti’nin liberal düşünceye, çağdaş dünyaya açılan yüzüydü. Donanımlıydı, birikimliydi, devleti biliyordu, ekonomiyi çok iyi takip ediyordu.
1984 – 1993 yılları arasında Maliye Bakanlığı Gelirler Başkontrolörlüğü ile 1993– 1994 yılları arasında Ankara Defterdar Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştu.
AK Parti’nin kuruluşundan itibaren içinde yer aldı, il başkan yardımcılığı yaptıktan sonra iki dönem Bursa İl Başkanlığı’nda bulundu.
Aynı zamanda Yeminli Mali Müşavir Sedat Yalçın, siyasetin dürüst ve temiz yüzünü temsil ediyordu. En uzun süre il başkanlığı yaptığı halde hakkında en küçük bir şaibe söylentisi çıkmadı.
İsmi ne iş takipçiliğiyle anıldı ne yolsuzlukla…
Tam tersine çıkarcılara engel olmaya çalıştı, bunun için bedel ödedi.
Uzun süreli il başkanlığının ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi başkan adayı oldu. 2014 yılında bütün yanlışlarına rağmen camianın öz çocuğu Recep Altepe aday yapıldı.
Milli Görüş’ten gelmeyen Sedat Yalçın’ın, şehirle ilgili müthiş çalışmaları dikkate alınmadı, Büyükşehir adayı yapılmadı. Bırakın Büyükşehir’i ilçelere bile konulmadı.
SİYASETTE BİR İLK… DIŞARIDAN İTHAL DELEGE GETİRİLDİ!
Çünkü onun eşinin başı açık, hatta suyun öte tarafındandı.
Kendisi de ANAP kökenli bir liberaldi. Sürekli dışlanmasına karşın partiden kopmak istemedi, hep bir seçenek olarak kenarda durmayı uygun buldu. Kamuoyuna görüntü verilecekse çağrıldı, gitmekten yüksünmedi. Ancak son kongrede delege bile yazılmadı.
Daha kötüsü yapıldı; AK Parti bir ilki gerçekleştirdi, Bursa dışından bu kenti temsil edecek Büyük Kongre delegesi yazıldı.
Ayşe Hayrünissa Avcı, Elif Gülsüm Yılmaz, Ümit Kurdoğlu, Yalova Merkez İlçe Başkanı Mahmut Karadoğan, Merve Nur Bağlan, Mahmut Sami Mallı, Yusuf İşler, Umut Güçlü dışardan gelip listede yerini alırken Hayrettin Çakmak, Nagıp Vardar, Mehmet Tunçak, Cemalettin Torun ile Sedat Yalçın’ın listede kendine yer bulamamasının bir izahı var mı acaba?
Hani diyorlardı ya ‘Yaparsa AK Parti yapar’, gerçekten bunu da yaptı.
Süreç öyle bir noktaya evrildi ki, AK Parti’nin 84 kurucusundan 76’sı partiden ayrılmak zorunda kaldı, bırakıldı. 2002 çizgisinden eser kalmayan AK Parti’de ‘Reis’e biat edenler ile çıkar grupları kaldı.
Bir süre önce AK Parti eski Milletvekili Mustafa Öztürk’ün istifasını eleştiren Sedat Yalçın’la ilgili yazdığım yazıyı şu cümlelerle bitirmiştim: “Aha buraya yazıyorum, eşinin başı açık, kendisi liberal bir insan olan, imam hatip ve ilahiyattan mezun olmayan Sedat Yalçın’ın bu partide bir şey olma şansı sıfır!”
Olmadı da…
Sonuç AK Parti’den nisan ayında gördüğü lüzum üzerine istifa etti. AK Parti siyaseti çok önemli bir yol arkadaşını kaybetti.