Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında ülke gündemindeki önemli konuları değerlendirdi. Koçak, açıklamasına yeni yılın başta ülkemiz olmak üzere dünyada hayırların yaşandığı bir yıl olması temennisinde bulunarak başladı.
Yağışsız geçen günler nedeniyle artan kuraklık tehlikesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Koçak, iklim krizi ile karşı karşıya kalındığını vurguladı. Dünyada etkisi artan iklim değişikliğine karşı atılacak çevreci adımların öneminin altını çizen Koçak, “Biz, eğer doğaya sahip çıkmazsak içinde bulunduğumuz hayat, yarın yaşanılmaz bir hâl alır. Maden alanları için, rant ve para kazanmak için çevrenin yok edilmemesi gerekir. Çevre için şu dört unsur çok önemlidir; hava, su, toprak ve ormanlarımız. Eğer çevreyi korumazsak ülkemiz yaşanamaz hale gelir. Unutmayınız ki; nefes alamadan paranızı sayamazsınız.” ifadelerini kullandı.
Su israfının önüne geçilmesinin elzem olduğunu belirterek açıklamasını sürdüren Koçak, şu çağrıda bulundu: “Bizim inancımız göl kenarında abdest alsan dahi suyu israf etmeme anlayışına dayanır. Bu sebeple su israfının önüne geçilmesi elzemdir. Bir damla su hayat kurtarır mantalitesi ile belediyelerin de, iktidarın da vatandaşı su tasarrufuna yönlendirmesi icap eder. Vatandaşlarımız kendi şahsi hayatlarında su kullanımına çok daha fazla hassasiyet göstermelidir. Boşa giden her bir damla suyun, geleceğimizi tehdit ettiği şuurunda olmalıyız. Yetkililere düşen ise doğal dengeyi bozan adımlardan kaçınılması, ormanlarımızı, su kaynaklarını, toprağımızı muhafaza edilmesidir. 2019 yılında en az 75 bin hektar orman ekosistemi tümüyle yok edilmiş, çeşitli düzeylerde zarar görmüştür. Buna karşılık, toplam 30 bin 349 hektarda yeni orman ekosistemi oluşturma çalışması yapılabilmiştir. Bu verilere göre, ülkemizde yalnızca 2019 yılında 45 bin hektar orman ekosistemi azalmıştır. Bu veriler endişe vericidir, içinde yaşadığımız iklim krizinin de sebeplerinden birisidir.”
Geçtiğimiz günlerde memur maaşlarına yapılan zam oranlarını eleştirerek açıklamalarını sürdüren Zeynel Abidin Koçak, “Yapılan zamlar ile ilgili TÜİK’in rakamları temel alınıyor. Fakat TÜİK, Sayın Cumhurbaşkanı’nı üzmeyen istatistikler kurumuna dönüştü. Rakamlarının gerçeği yansıtmadığını herkes biliyor. Bu nedenle vatandaş da bu rakamlara itibar etmiyor. Millet kendi cebinin nasıl yandığını biliyor. Yumurta, 1,5 lira olmuş. Ayçiçek yağına yüzde 110 zam yapılmış. Köprülere, otoyollara zam yüzde 26, doğalgaza, elektriğe ise yüzde 35 zam. Tüm bu zamlara karşın memur maaşına ise yüzde 7.36 emekli aylıklarına yapılan ise yüzde 8.36 zam yapılıyor.” dedi.
Yapılan zam oranlarının iktidarın perişanlığını gözler önüne serdiğini dile getiren Koçak, “Bir atasözü var, ‘tok açın halinden anlamaz’, derler. Sayın Bakan’ın karnı tok olduğu için bu tip meselelerde ‘bu memlekette yoksulluk yok’ diyebiliyor. Bakan böyle bir mantıkla konuya yaklaşıyorsa, bu meseleyi çözmesi kesinlikle mümkün değil. Bundan dolayı, bugünkü şartlar altında, iktidarın bizim meselelerimize derman olacak tedbirleri alabileceğine ihtimal vermiyoruz. Çünkü bu iktidarın ekonomi politikası yanlış.” ifadesini kullandı.
Son günlerdeki başörtüsü tartışmaları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başkan Koçak, “Ortalıkta fol yok yumurta yokken, bir kişi kalkıyor ‘efendim ben başörtülü hakimden adalet beklemem’ diyebiliyor. Allah akıl fikir versin. Biz geçmişi yaşadık, kimse geçmişi unutamaz. 28 Şubat’tan sonra Türkiye’de başörtüsü taktığı için tahsil yapamayan on binlerce genç kızımız olduğunu biliyoruz. Başlarını açsınlar diye ikna odaları kuruldu. Sen inançsızsan, bize ne! İlla senin gibi inanmak mecburiyetinde miyiz?” diyerek tepki gösterdi.
İktidara karşı olan kesimin bu tip söylemlerinin iktidara en büyük desteği verdiğinin altını çizen Koçak, “Bu iddialarda bulunanlar şunu bilsinler, bugünkü iktidara en büyük desteği bu tavırları ile veriyorlar. İktidara birçok hanım kardeşimizin destek vermesinin sebebi ne? Bunlar gider de, diğerleri gelirse perişan oluruz, diyerek hareket ediyorlar. Bu noktada, bazıları var ki iktidara karşıymış gibi tavır sergiliyor ama iktidara en büyük desteği veriyor. İnsan hakkı denilen bir mefhum var, fikir düşünce özgürlüğünden hep bahsediyorsunuz ama bir de insan hakkı olarak inanç hürriyeti var. Bunu idrak edemeyen Türkiye’ye hayırlı bir iş yapamaz.” diye konuştu.