Connect with us

Ekonomi

ŞEKER KRİZİ FABRİKALARIN SATIŞI İLE BAŞLADI

CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, “Büyük bir şeker krizi var. Sanayici şeker bulamamakta, iktidar sadece seyretmekte” diyerek, iktidarın dünya borsalarında uygun fiyata şeker ithal ederek sektör sanayici ve vatandaşlara dağıtması gerektiğini söyledi.

CHP’li Vekil Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında özellikle sanayi kesiminde yaşanmakta olan şeker krizini değerlendirdi. Yaşanan sorunların 2001 yılında çıkarılan Şeker Kanunu sonrası şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle başladığını kaydeden Sarıbal, “Yaşadığımız kriz, Şeker Kanunu sonrası fabrikaların özelleştirilmesi, şeker pancarı ekiminin kotaya bağlanması ve sözleşmeli ekim ile birlikte başladı.” ifadelerini kullandı.

Zamanında şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin engellenmesi için büyük mücadeleler verdiklerini hatırlatan Sarıbal, şöyle devam etti:

Kota, sözleşmeli ekim ve özelleştirmeler

“Türkiye Cumhuriyeti, 1926’larda başlayıp 2019 yıllına kadar 33 şeker fabrikası kurdu. Şeker pancarı ekimi de kullanımı da kamunun elindeydi. Bu 33 şeker fabrikasının 10 tanesi özel sektöre satıldı. O zaman büyük mücadele verdik. ‘Satan da haindir, alan da haindir’ dedik. Bugün ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. 6 fabrika kooperatifler tarafından alınırken, Türkşeker’in elinde 15 fabrika kaldı ama kamuya ait bu fabrikalar toplam şekerin yarısını bile üretememektedir. Özel sektör ve kooperatiflerin elindeki fabrikalar, üretilen şekerin %60’ından fazlasını ellerinde tutmaktalar. Yani şeker piyasası ve şeker pancarı üretim biçimi bugün özel sektörün elindedir. Bugün yaşadığımız sorun bul. Kota, sözleşmeli ekim ve özelleştirmeler.”

“Çiftçi üretmiyor”

Ülkemizde 2020 sezonunda 23 milyon ton şeker pancarı üretimi karşılığında 3 milyon 69 bin ton şeker üretimi yapıldığı bilgisini veren Orhan Sarıbal, 2021 yılında şeker pancarı üretim miktarının 5 milyon azaldığını ve şeker üretimin de 2,5 milyona düştüğünü söyledi. Üretimin azalmasıyla şeker arzında sıkıntı yaşamasına rağmen 250 bin ton şeker ihraç edildiğini belirten Sarıbal, “O zaman bunun yanlış olduğunu ve ihracatın durdurulması gerektiğini söyledik. ‘Kriz var bu kriz daha da büyüyecek’ dedik dinlemediler. 45 gün sonra şeker ihracatına kısıtlama geldi ancak o tarihe kadar satılan satıldı.” dedi.

Şeker pancarının posasının 1000 lira olduğunu buna rağmen siyasi iktidarın Ocak ayında erken fiyat açıklayarak ön alım fiyatını 800 artı 75 primle 875 lira olarak açıkladığını belirten Sarıbal, “Açıklanan fiyat çiftçinin beklentisini karşılamayınca ikinci bir ön alım fiyatı açıklandı. Tonu 1.000 liraya ve primleri de 100 liraya çıkarılarak toplamda 1.100 liraya verildi ama çiftçi yine de ekmekten geri durdu. Son yapılan açıklamada 490 milyon liralık avans ödemesi yaptık dedi Bakanlık. Bu da Türkşeker’in bu yıl için yaklaşık 7 milyon ton pancar üretimi için sözleşme yaptığını gösteriyor. Geçen yıl yaklaşık 8 milyon ton pancar alımı yapan Türkşeker bu yıl 1 milyon ton eksikle şeker üretimi yapacak demektir.” diye konuştu.

Kristal şekerin torbasının Kasım ayında 265 lira iken bugün Türkşeker’in listesinde 550 lira ama sanayicinin 1000 liraya, tonunu 2 bin liraya alabildiğini kaydeden Sarıbal, şöyle devam etti:

“Dünyada 550, bizde 1250 dolar”

“Türkiye’nin kaderi Hindistan’dan gelecek şeker taşıyan gemilere kalmış. En son Mersin limanına bir gemi geldi. Onun da şekerin tonunu 650 dolar ile 800 dolara sattığı söyleniyor. Kimin kaça sattığı belli değil. Türkiye’nin şeker piyasası şu anda iki firmaya kalmış durumda. Sanayici kan ağlıyor. Vatandaş her gün fiyatı artan şeker almak zorunda kalıyor. Dünya borsalarında şekerin tonu 550 dolar. Bizde fabrikalar 1200 dolara satıyor ama sanayici bulamıyor. Bizde en erken Ekim ayında şeker üretimine başlanacak. 3,5 – 4 ay ülkenin sanayicisi, halkı şekere ihtiyaç duyuyor. Dünya piyasalarında 550 dolar olan şekerin tonu bizde neden 1250 dolar? Ey iktidar, neredesiniz! Buğdayda yaptığınızı neden şekerde yapmıyorsunuz. Neden Türkşeker devreye girmiyor? Büyük bir şeker krizi var. Sanayici şeker bulamamakta, iktidar sadece seyretmekte. Derhal dünya borsalarından uygun fiyatla şeker getirilmeli, hem halkımıza hem de sanayiciye dağıtılmalı.”

Öte yandan Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Hüseyin Aydın’ın, ana bina ve hizmet binaları dışındaki bütün gayrimenkullerin acil satılması için tutum sergilediğini söyleyen Sarıbal, bu konuda soru önergesi hazırladıklarını belirtti.

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Ekonomi

İSTİHDAMDA DÜŞÜŞ BEKLENİYOR

Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD), Bursa ekonomisinin nabzını tutmak adına üyeleri nezdinde Ocak 2025’te gerçekleştirdiği, BUSİAD İktisadi Yönelim Anketi’nin sonuçlarını açıkladı.

Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Özdemir’in katkılarıyla gerçekleştirilen çalışmada, katılımcıların yanıtları enflasyonda olumlu bir beklentiyi, ihracat ve istihdam da ise azalışı öne çıkarıyor.

Türkiye ekonomisinde, 2024 yılı son çeyreğinden itibaren daha belirgin hale gelen dezenflasyon sürecinin 2025 yılında somut meyvelerinin alınması arzulanmaktadır. 2025 yılı başında, para politikasında gevşeme seyrine rağmen finansal koşulların görece sıkılığının korunacağı ve büyümenin, potansiyelin altında olsa da süreceği bir makroekonomik görünüm beklenmektedir.

Bununla birlikte, politika faiz indirimin sürecinin seyri, maliye politikasının vereceği katkı ve Trump döneminin belirsizliklerinin doğuracağı etkilerin izlenmesi gerekmektedir.

Ocak 2025 (2024 4. Çeyrek) BUSİAD İktisadi Yönelim Anketine verilen yanıtlar bir önceki çeyreğe göre daha belirgin ve Türkiye ekonomisi ile (görece) örtüşen sinyaller vermektedir.

Firmaların üretim ve yatırım görünümlerindeki zayıf seyir istihdam kararlarına da yansımıştır. Ankete verilen yanıtlar firmaların yılın ilk çeyreğinde faiz oranlarında indirimlerin süreceği beklentisi içinde olduklarını yansıtmaktadır. Bu çerçevede ankete verilen yanıtların bir önceki çeyreğe göre değişimi, toplulaştırılmış halde aşağıda sunulmaktadır;

İstihdam

Ankete katılan tüm firmaların mevcut ekonomik koşullardaki görünümünün, bir önceki çeyreğe göre yatay bir seyir izlediği gözlenmektedir. Firmalar gelecek altı aylık süre içinde mevcut görünümlerinin süreceğini değerlendirmektedir. Bu seyir, önümüzdeki üç ay içinde bir önceki çeyreğe göre üretim hacimlerinde değişim olmayacağı beklentisiyle de yansıtılmıştır. Ankete katılan tüm firmalar, önümüzdeki üç ayda istihdam düzeyinde bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak olumsuz yönde bir değişim beklemektedir. Ayrıca, önümüzdeki 6 ay boyunca ücretlere ilişkin maliyetlerde yukarı yönlü bir değişim beklenmektedir. Ankete katılan tüm firmalar açısından gelecek 12 ayda, geçmiş 12 aya kıyasla makine-teçhizat yatırımlarının bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak iyileşme yönünde değişim gösterdiği gözlenmektedir. Aynı dönem için bina-tesis yatırım harcamalarında bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak artış yönünde bir değişim beklenirken, imalat sanayi açısından söz konusu eğilimin bir önceki çeyreğe göre olumsuz bir eğilim sergilediği gözlenmektedir.

İhracatta düşüş beklentisi

İhracat yapan firmalar, gelecek üç aya ait ihracat siparişlerinin bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak azalış yönünde bir değişim göstermesini beklemektedir. Değişim imalat sanayinde daha güçlüdür. Ankete katılan firmaların faiz riskinde belirgin bir biçimde azalış gözlenmektedir. Ortalama olarak faiz riski, bir önceki çeyreğe göre imalat sanayi için önemli ölçüde düşüş sergilemiştir. Yanı sıra firmaların finansman ihtiyacının da bir önceki çeyreğe göre azaldığı izlenmektedir. Firmaların bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak kur risklerinde de azalış olduğu görülmektedir. Ankete katılan tüm firmaların gelecek üç aylık dönemde TL cinsi kredi faiz oranına ilişkin beklentisinin önemli ölçüde aşağı yönlü olduğu görülmektedir.

Maliyetler artacak

Ankete katılan tüm firmalar itibariyle, döviz kurundaki değişimlerin satış fiyatlarını etkileme hızı ağırlıklı olarak 0-3 ay arasında gerçekleşirken, tüm firmalar için bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak hızın önemli ölçüde güçlendiği gözlenmektedir. Ankete katılan firmalar gelecek 3 ayda ortalama birim maliyetlerinin artmasını beklerken, söz konusu beklenti bir önceki çeyreğe göre belirginleşmiştir. Firmalar gelecek 3 aya ilişkin satış fiyatlarının bir önceki çeyreğe göre önemli ölçüde yukarı yönlü değişmesini beklemektedir. Firmaların yıl sonu yıllık üretici fiyatları enflasyonu beklentisi, bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak önemli ölçüde azalış yönünde değişim göstermiştir. Birim maliyetlerindeki artış beklentisi, satış fiyatlarında beklenen yukarı yönlü değişim ve üretimdeki zayıf görünümün dezenflasyonun arz yönlü dinamikleri açısından doğuracağı sonuçlar önümüzdeki dönemde dikkatle izlenmelidir.

Öte yandan enflasyondaki gerilemenin firmaların bekleyişlerine kalıcı olarak yansımaya başladığı anlaşılmaktadır.

“İhracatı artırmak zorundayız”

Anket sonuçlarını değerlendiren BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, ekonominin yükselen ateşinin düşürülme çabalarının etkisini göstermeye başladığını ifade ederken, “Faizlerde 2025 yılı boyunca düşüş olacağına yönelik bir beklenti oluştu. Bu olumlu havanın, finansa ulaşma açısından da olumlu seyrini görmeyi arzuluyoruz. Üreterek, istihdamı ve ihracatı artırmak zorundayız. Türkiye’nin rahatlaması için ihracat yapması şarttır. Bunun için de gereken her türlü destek verilmeli, yeni ihracat alanları açılmalıdır. Bunlar yapılırken orta gelir tuzağından çıkaracak yeni yollar da paralel olarak planlanmalıdır” dedi. Küçükkayalar ankete yanıt veren BUSİAD üyesi firmalara da teşekkür etti.

Continue Reading

Ekonomi

KARNABAHAR VE LİMON FİYATLARI ÜRETİCİDE GERİLEDİ, MARKETLERDE YÜKSELDİ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ocak ayında üretici ile market arasında yaşanan fiyat farklılıklarını ve aylık-yıllık girdi fiyat değişimlerini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

“Ocak ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 597,4 ile limonda görüldü” diyen Bayraktar, verileri paylaştı;

“Limondaki fiyat farkını yüzde 379,9 ile patates, yüzde 267,2 ile mandalina, yüzde 215,4 ile kuru kayısı, yüzde 193,6 ile kuru fasulye ve yüzde 186,8 ile kuru incir takip etti.Limon 7 kat, patates 4,8 kat, mandalina 3,7 kat, kuru kayısı 3,2 kat, kuru fasulye ve kuru incir 2,9 kat fazlaya satıldı.Üreticide 4 lira olan limon 27 lira 90 kuruşa, 3 lira 80 kuruş olan patates 18 lira 24 kuruşa, 11 lira 50 kuruş olan mandalina 42 lira 22 kuruşa, 140 lira olan kuru kayısı 441 lira 61 kuruşa ve 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 97 lira 73 kuruşa markette satıldı.Ocak ayında markette en fazla fiyatı artan ürün yüzde 14,9 ile kuru fasulye, üreticide ise yüzde 25,8 ile portakal olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette yüzde 26,8 ile patlıcan, üreticide yüzde 46,8 ile karnabahar oldu.”

Market fiyatları

“Ocak ayında markette 41 ürünün 23’ünde fiyat artışı görülürken 18 üründe fiyat düşüşü görüldü.Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 14,9 ile kuru fasulye oldu. Kuru fasulyedeki fiyat artışını yüzde 12 ile kırmızı mercimek, yüzde 10,7 ile sivri biber, yüzde 10,7 ile kuru kayısı izledi.Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 26,8 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 23 ile karnabahar, yüzde 20,3 ile marul, yüzde 17,1 ile havuç takip etti.”

Üretici Fiyatları

“Ocak ayında üreticide 33 ürünün 12’sinde fiyat artışı görülürken 14’ünde fiyat düşüşü görüldü. 7 üründe ise fiyat değişimi yaşanmadı.Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 46,8 ile karnabaharda görüldü. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 45,4 ile limon ve yüzde 29,5 ile patlıcan, yüzde 28,1 ile mandalina izledi.Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 25,8 ile portakalda görüldü. Portakaldaki fiyat artışını yüzde 22,7 ile havuç, yüzde 15,5 ile maydanoz, yüzde 13,2 sivri biber takip etti.”

Üretici fiyat değişimlerinin nedenleri

“Karnabaharda erkenci, orta ve geçci çeşitler havaların iyi seyretmesiyle hepsinin aynı dönemde hasat edilmesiyle ürün fazlalığından kaynaklı fiyatta düşüş yaşandı.Havaların sıcak gitmesi sebebiyle birim alandan alınan verimin artması; patlıcan rekoltesini artırdı, bu da üreticilerimizin fiyatlarının gerilemesine sebep oldu.Yeşil sebzelerde (ıspanak, marul, yeşil soğan, pırasa) talepteki azalmadan kaynaklı fiyat düşüklüğü yaşandı.Limonda dalında alım satım durgun olduğu için çiftçilerimiz mağdur olurken, yeterli talebin olmaması da fiyatları düşürdü.Mandalinada sezon sonuna yaklaşıldığı için ve diğer narenciye ürünleri gibi bekletilemediğinden dolayı fiyatı düştü.Portakal ve havuçta talebin artmasından dolayı fiyat yükseldi.”

Ocak ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler

“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Ocak ayında, Aralık ayına göre ÜRE ve amonyum nitrat gübresi yüzde 10, amonyum sülfat gübresi yüzde 6,3, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 5,6 ve DAP gübresi yüzde 3,5 oranında arttı.Geçen yılın Ocak ayına göre ÜRE gübresi yüzde 35,3, amonyum sülfat gübresi yüzde 34,4, DAP gübresi yüzde 32,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 29,1 ve amonyum nitrat gübresi yüzde 25,3 oranında arttı.

Ocak ayında bir önceki aya göre besi yemi yüzde 3,6, süt yemi ise yüzde 3,4 oranında arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre süt yemi yüzde 24,6, besi yemi ise yüzde 24,2 oranında arttı.Son bir yılda elektrik fiyatı yüzde 30,4, tarım ilacı fiyatı yüzde 30,2, mazot fiyatı ise yüzde 13,3 oranında arttı.”

Continue Reading

Yerel

KARACABEY’DE KOOPERATİF HAMLESİ: YEREL EKONOMİ VE TARIM CANLANIYOR

Karacabey Belediyesi öncülüğünde Üretim ve İşletme Kooperatifi resmen kuruldu. Bu önemli yatırım, yerel ekonomiyi ve tarım sektörünü canlandırma yönünde atılmış büyük bir adım olarak öne çıkıyor. Kooperatifin öncelikli hedefi, planlı üretim yaparak yemek sanayi ve tanzim satışına yönelik ürün tedarik etmek. Bu sayede bölgedeki çiftçilerin ürünlerinin daha geniş pazarlara ulaştırılması sağlanacak ve ekonomik açıdan güçlü bir temel oluşturacak. Yanı sıra, Karacabey salçasına coğrafi işaret almayı amaçlayan kooperatif, bu sayede yerel bir ürünü ulusal ve uluslararası alanda markalaştırmayı planlamakta. Coğrafi işaret, ürünün kaynağını ve kalitesini belgeleyerek, tüketicilere güvenilir bir seçenek sunacak.

Karacabey Belediyesi’nin desteğiyle kurulan bu kooperatifin bir diğer önemli hedefi ise Karacabey sepeti oluşturarak, markalaşma yoluyla çiftçilerin ürünlerinin değerini artırmak ve satılabilirliğini kolaylaştırmak. Ortaklaşa planlı üretim yaparak, çiftçilerin birlikte hareket etmeleri sağlanacak ve bu işbirliği sayesinde üreticiler ekonomik olarak güçlenecek. Toprak analizi ve yerel işletmelerden alınan destekle yapılan bilimsel teknikler, toprağın orgominarel değerlerini belirleyerek, verimli ve sağlıklı tarım yapılmasına olanak tanıyacak.

Karacabey Üretim ve İşletme Kooperatifi; Belediye öncülüğünde tohumcu, gübreci, çiftçi, paketleme ve pazarlama sektörlerinde faaliyet gösteren 7 ortak tarafından kuruldu. Bu ortaklık, tarım sektörünün farklı aşamalarında uzmanlaşmış kişilerin bilgi ve deneyimlerini bir araya getirerek, başarılı bir üretim ve pazarlama süreci oluşturmayı hedeflemekte.

Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, kooperatifin kurulmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, bu girişimin Karacabey’in tarım sektörü için büyük bir adım olduğunu vurguladı. Başkan Karabatı, “Kooperatifimizin, bölgedeki çiftçilerin ekonomik olarak güçlenmesine ve ürünlerinin değer kazanmasına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Planlı üretim ve markalaşma çalışmaları sayesinde, hem yerel halkımız hem de çiftçilerimiz önemli kazançlar elde edecek. Kooperatifimizin başarılı olması için her türlü desteği vermeye hazırız.” dedi.

Başkan Karabatı ayrıca, kooperatifin kurulmasıyla birlikte Karacabey’in tarımsal potansiyelinin daha etkin bir şekilde kullanılacağını ve bu tür işbirliklerinin bölgenin ekonomik kalkınmasına olumlu etkiler yaratacağını ifade etti.

Kooperatifin, bilimsel teknikler ve yenilikçi yaklaşımlar kullanarak tarımsal verimliliği artırma hedefi, Karacabey’in tarım sektöründe lider konuma gelmesine katkı sağlayacak.

Öte yandan Karacabey Belediyesi öncülüğünde kurulan Üretim ve İşletme Kooperatifi ile ilgili yakın zaman içinde geniş çaplı bir basın lansmanı düzenleneceği bildirildi.

Continue Reading

Trending