Genel
Organ bağışıyla ilgili doğru sanılan 10 yanlış!
- /home/u2093656/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 27
http://www.yoremgazete.com/wp-content/uploads/Organ-bağışıyla-ilgili-doğru-sanılan-10-yanlış.gif&description=Organ bağışıyla ilgili doğru sanılan 10 yanlış!', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
- Share
- Tweet /home/u2093656/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 72
http://www.yoremgazete.com/wp-content/uploads/Organ-bağışıyla-ilgili-doğru-sanılan-10-yanlış.gif&description=Organ bağışıyla ilgili doğru sanılan 10 yanlış!', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
Türkiye’de organ nakli gereken hastaların sayısı giderek artış gösteriyor. Öyle ki bu yıl ülkemizde 26 bin 442 kişi hayata tutunmak için kadavradan bağış bekliyor. Organ bağışı bekleme listesinde ilk sırayı 22 bin 684 ile böbrek alırken, bunu 2 bin 187 ile karaciğer, bin 115 ile kalp takip ediyor.
Aslında karaciğer bağışına ihtiyaç duyan hasta sayısının daha fazla olduğu, listedeki rakamın gerçeği yansıtmadığı belirtiliyor. Bunun nedeninin ise böbrek bağışı bekleyen hastalar diyaliz gibi “köprü tedavi” denilen ve bekleme süresini uzatan yöntemden faydalanırken, aynı şansa sahip olmadıkları için karaciğer hastalarının birçoğunun kısa sürede hayatını kaybetmeleri olarak gösteriliyor. Dolayısıyla böbrek nakli bekleme listesi uzayıp giderken, karaciğer bağışı bekleyen hastaların sayısı artış göstermiyor.
Türkiye, organ nakli operasyonu başarısında dünyanın en ileri ülkelerinden biri konumunda. Ancak deneyimli uzman ve ileri teknoloji-altyapı ile nakil başarısı çok yüksek olsa da, Türkiye’deki hastaların önünde kocaman engel var: Kadavradan yeterli organ bağışı olmaması! Dolayısıyla, nakillerin büyük bir çoğunluğu akrabaların bağışladığı, yani canlı vericilerden yapılıyor.
Sağlık Bakanlığı’nın raporu da bu çarpıcı gerçeği gözler önüne seriyor: 2018 yılında gerçekleşen 2 bin 178 beyin ölümünde, kadavra bağışı sayısı sadece 598’le sınırlı kalmış. Yani, her 4 beyin ölümünün sadece 1’inden organ bağışı alınıyor. Dolayısıyla yine aynı yıl 5 bin 597 organ naklinin 4 bin 162’si canlı vericiden yapılırken sadece bin 435’i kadavradan gerçekleştirilmiş.
Türkiye canlı vericiden organ naklinde hem sayısal hem de başarılı sonuçları açısından dünya ile yarışır durumda. “Aynı durumu kadavradan nakilde de gerçekleştirmek istiyoruz. Ancak canlı vericiden böbrek naklinde yılda 3 bin böbrek nakli ile dünya şampiyonu olan ülkemiz, kadavradan organ naklinde ise ne yazık ki son sıralarda” diyen Acıbadem International Hastanesi Organ Nakli Merkezi Bölüm Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berber, kadavradan organ bağışı yetersizliğinde toplumda organ bağışı ile ilgili kulaktan kulağa yayılan efsanelerin büyük rol oynadığını belirtiyor. Peki, nedir bu hatalı bilgiler?
Acıbadem International Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. İbrahim Berber ve Nefroloji Sorumlusu Prof. Dr. Ülkem Çakır organ bağışı ve organ nakli hakkında doğru sanılan yanlış bilgileri anlattılar, önemli bilgiler verdiler.
Yanlış: “Organ bağışlayan kişi yarım insan olur”
Doğrusu: Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ülkem Çakır, canlıdan canlıya yapılan organ nakillerinde ameliyat öncesinde alıcı ve vericiye oldukça detaylı tetkikler yapıldığını belirterek, “Böbrek vericisinin genel sağlığında herhangi bir problem saptanırsa uygun verici olmadığına dair bilgi veriliyor. Sağlıklarını riske atacak bir problem saptanmazsa böbrek vericisi olmak sağlığı tehdit etmiyor. İnsanlar tek böbrekle de bir ömür boyu sağlıklı yaşayabilirler.” dedi.
Yanlış: “Diyabet hastası olduğum için böbrek nakli olamam”
Doğrusu: Toplumda nakil yapıldıktan sonra, bu nakil yapılan böbreğin de diyabet nedeniyle bozulacağına ve bu nedenle diyabet hastalarının böbrek nakli olamayacağına dair yanlış bir kanı var. Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ülkem Çakır, sanılanın aksine diyabetin böbrek nakli için bir engel oluşturmadığını belirterek, “Kronik böbrek yetmezliğinin en önemli sebeplerinden biri olan diyabet özellikle kalp-damar problemlerine neden oluyor. Diyabet hastaları böbrek nakli olduklarında diyalizin uzun vadede oluşturabileceği ve diyabet hastalığının da tetikleyeceği kalp-damar problemlerinden de korunmuş oluyorlar. Ayrıca böbrek naklinin beklenen yaşam süresi üzerine olan olumlu etkisi diyabetik hastalarda daha belirgin oluyor.” ifadesini kullandı.
Yanlış: “Böbrek nakli olursam çocuk sahibi olamam”
Doğrusu: Kronik böbrek hastalığında, üreme yeteneğinde azalma ve hamile kalamama gibi problemler ortaya çıkabiliyor. Böbrek nakli olan hastalarda ise üreme ile ilgili fonksiyonlar düzeliyor. Böbrek hastaları, böbrek naklinden bir yıl sonra, gerekli kontroller yapıldığında kolaylıkla hamile kalıp çocuk sahibi olabiliyor.
Yanlış: “Hepatit C hastaları böbrek nakli olamaz”
Doğrusu: Hepatit C olan hastalarda dikkat edilen en önemli konu, karaciğer sirozu olmamaları. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berber, sirozu olan hastalara böbrek ve karaciğer naklinin birlikte yapılması gerektiğini belirterek, “Aktif Hepatit C virüs enfeksiyonu ve sirozu olmayan hastalarda ise böbrek nakli hastanın yaşam kalitesini ve süresini olumlu yönde etkiliyor.” dedi.
Yanlış: “Organ bağışı dinen uygun değil”
Doğrusu: İslam dini de dahil olmak üzere, tüm büyük dinlerde organ bağışına aykırı bir durum yok. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu 6.3.1980 tarih ve 396 / 13 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. Ayrıca bu kararda “Organınızı vereceğiniz kişi, yaptığı iyilik ve fenalıklardan kendisi sorumludur.” deniyor.
Yanlış: “Organ bağışı benim tıbbi bakımımı etkiler”
Doğrusu: Kişi hayatta iken ister organ bağışında bulunmuş olsun, isterse bulunmamış, bu durum onun tıbbi bakımını etkilemez. Çünkü insan hakları bildirgesine göre, her bireyin yaşama hakkı vardır. Hayatta iken organ bağışlayan kişinin organlarının kullanılması, ancak o kişiye tıbben yapılacak tüm tedaviler uygulandıktan sonra, tedaviye yanıt alınamayıp beyin ölümün gerçekleşmesinin ardından gündeme geliyor. “Organ bağışından söz edilebilmesi için hastanın yoğun bakım şartlarında beyin ölümünün gerçekleşmesi gerekiyor” diyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berber, beyin ölümünü saptayan önemli ve kesin tıbbi prosedürler olduğunu vurguladı.
Yanlış: “Organ bağışlarsam sonra bağışlamaktan vazgeçemem”
Doğrusu: “Bu kararı kişinin yakınlarına söylemesi yeterlidir” diyen Prof. Dr. İbrahim Berber sözlerine şöyle devam ediyor: “Beyin ölümü gerçekleştiğinde bağışı değerlendirecek olan kişiler, aile fertleridir. Bugün ülkemizdeki uygulamaya göre bağış kartı olsa bile aile fertleri izin vermedikçe organlar alınamaz.”
Yanlış: “Beyin ölümüm gerçekleşmeden organlarımı alabilirler”
Doğrusu: Hayır, beyin ölümü gerçekleşmeden organlar alınmaz. Organ bağışından söz edilebilmesi için hastanın yoğun bakım şartlarında beyin ölümünün gerçekleşmesi gerekiyor. Bitkisel hayatta beyin sapı sağlam olduğu için kişi solunum, dolaşım gibi hayati fonksiyonlarını devam ettirebiliyor. Beyin ölümü (tıbbi ölüm) ise tüm beyin ve beyin sapı fonksiyonlarının tam ve geri dönüşümsüz olarak kaybıdır. Solunum ile dolaşım yoğun bakım koşullarında ventilatör gibi destek makineleri ve ilaçlar ile ancak geçici sürdürülebiliyor. Beyin ölümü gerçekleştiğinde, kişi tıbben ölü kabul ediliyor ve beyin ölümü tanısı almış kişilerin hayata dönmeleri mümkün olmuyor. Beyin ölümünü bitkisel hayat ile karıştırmamak gerekiyor. Bu nedenle beyin ölümü gerçekleştiğinde organ bağışı yapılıp organlar alınabiliyor.
Yanlış: “Bağışlamam yeterli, ailemin bilmesine gerek yok”
Doğrusu: Hayır! Ülkemizdeki kanunlar, kişi kendi organlarını hayattayken bağışlamış olsa bile, ölümü sonrasında ailesine tekrar sorarak onay alıyor. Eğer aile izin vermezse, organları alınmıyor. O nedenle bağış yapsanız da, ailenize ya da ilgili kişilere haber verip, organ bağışladığınızı ve olası bir durumda bunu yetkililere söylemelerini istemenizde yarar var.
Yanlış: “Organ nakli ameliyatında cenazenin bütünlüğü bozulur”
Doğrusu: “O bedenler, organların kıymetini çok iyi bilen hekimler için kutsaldır ve çok büyük bir saygıyı hak etmektedirler” diyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berber, şu bilgileri verdi: “Kadavradan organ çıkarma işlemi, yaşayan bir insanın ameliyatı kadar büyük bir dikkat ve özenle yapılıyor. Organlar çıkarıldıktan sonra kesi yerleri mümkün olduğunca estetik dikişlerle dikilerek, bedenin hiçbir şekilde zarar görmemesine büyük özen gösteriliyor.”
Türkiye’de 26 bin 442 kişi kadavradan organ bekliyor
Öte yandan 2019 yılında Türkiye’nin kadavradan organ bekleme listesinde toplam 26 bin 442 kişi yer alıyor. Buna göre; 22 bin 684 kişi böbrek, 2 bin 187 kişi karaciğer, 1.115 kişi kalp, 287 kişi pankreas, 77 kişi akciğer, 4 kişi kalp kapağı, 9 kişi böbrek+pankreas, 4 kişi ince bağırsak ve 1 kişi de yüz ve saçlı deri bekliyor.
Genel
SAADET PARTİSİ’NDE KOÇAK GÜVEN TAZELEDİ!
Saadet Partisi Karacabey İlçe Teşkilatı’nın geçtiğimiz Pazar günü yoğun bir katılımla gerçekleştirdiği, “8. Olağan Kongre”ye tek listeyle giren mevcut İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, güven tazeleyerek, yeniden bu göreve layık görüldü. Kendisine güvenen ve destek veren tüm delegelere teşekkür eden İlçe Başkanı Koçak, “Yaşanabilir bir Karacabey ancak Saadet’le mümkün” diyerek, yeni dönemde siyasi hedefler doğrultusunda kaldıkları yerden çalışmalara devam edeceklerini vurguladı.
Ergün Koç Kültür Merkezi’nde düzenlenen Saadet Partisi 8. Olağan Karacabey İlçe Kongresi’ne Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, İl Başkanı Ali Osman Karahan, il yöneticileri, çevre şehirlerden gelen ilçe başkanları, İYİ Parti, MHP, Yeniden Refah ve DEVA Partisi’nin başkan ve yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, bazı muhtarlar ve delegeler katıldı.
Kongrenin divan başkanlığını Saadet Partisi Bursa İl Başkan Yardmcısı Av. İkram Akkaya üstlendi. Özellikle Gazze’de yaşanan katliama dikkat çeken Akkaya, İsrail tarafından Filistinlilere yapılan soykırıma son verilmesi gerektiğini söyledi. Akkaya, “Kahrolsun ABD, İsrail ve bunların işbirlikçileri” diyerek tepkisini ortaya koydu.
Daha sonra oy birliğiyle kabul edilen faaliyet ve hesap raporlarının okunmasının ardından, eski yönetim ibra edildi.
Siyasi konuşmalar bölümünde ise ilk söz alan Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Ali Osman Karahan, Karacabey İlçe Kongresi’nin hayırlı olmasını diledi. Karahan, “Zeynel başkanımıza bu zamana değin yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ediyor, yeni dönemde de kendisine başarılar diliyoruz. Önümüzdeki dönemde yaşanabilir bir Karacabey ve Bursa için çalışacağız. Yeni bir Türkiye hedefimiz için çalışacağız. Milli Görüş’ün iktidar olması için gece gündüz mücadele edeceğiz. Halkımızın refahı doğrultusunda elimizden geleni ortaya koyacağız. Biliyoruz ki Milli Görüş, halkımızın ruh kökünde var. Geçmişteki bu ruhu yeniden canlandıracağız.” dedi.
“AK Parti bu ülkeye ihanet ediyor”
Başta Suriye ve bölgesi olmak üzere, genel siyaset hakkında katılımcıları bilgilendiren Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, AK Parti iktidarını eleştirdi. AK Parti’nin halka ihanet ettiğini ve 22 yılda Müslümanlara yönelik hiçbir şey yapmadığını vurgulayan Atmaca, “İsterdik ki Türkiye yön veren ülke olsun ama gelinen nokta istediğimiz gibi olmadı. Suriye ve bölgesinde söz sahibi Siyonistler oldu. Onları çizdiği senaryonun bir parçasını görüyoruz. Siyonizm tehlikesi Türkiye’yi de kapsamaya başlayacak. Ama biz varız, emellerine ulaşamayacaklar. Zalim Esat’ı kim devirdi, ne için devirdi, işte bizi endişelendiren asıl konu budur. Çünkü bu işin içinde İsrail var. Suriye’yi işgal etmeye başladılar, hem de yürüyerek rahatça yapıyorlar. Artık Müslümanların aklı başına gelmelidir. Bu coğrafyadaki problemleri biz çözmeliyiz. Amerika ve İsrail söz sahibi oldukça kaos bitmeyecek.
Maalesef Suriye’deki gelişmelerden dolayı Gazze’de yaşananlar bizlere unutturulmak isteniyor. Orada çok büyük bir katliam var. Ama ‘dünya lideri’ hikayelerini bırakmak zorundayız. Çünkü 22 yılda gelinen noktaya baktığımızda Müslümanlar adına hiçbir şey yapmadılar. Daha çok Batı’ya yaranacak işler yaptılar. Siyonizm ve emperyalizmin yanında görüntü çiziyorlar. Şu asla unutulmasın ki Siyonizm’in tek karşısında olan Milli Görüş’tür.
Tüm mesele sistemin bozukluğudur. Tüm mesele hakkın ve gerçeğin konuşulmaması, gizlenmesidir. Örneğin bütçe görüşmelerinde ülkenin giderleri 14 milyar 700 milyon TL, yani % 36 artmış. Bu demek oluyor ki 2025 yılı çok daha sıkıntılı geçecek. Çünkü % 45 faiz artışı var ve bu para ödenecek. İşte bizi asıl sömüren sistem bu faiz düzenidir. 22 yıldır sürekli bütçe açık veriyor. Borçlanma adı altında rantiyecilere faiz ödeme sisteminden kurtulmalıyız.
Ben çok sert eleştiriler yapan biri değilim ama gerçekten bu ülkeye ihanet ediyorlar. Çünkü halkın hakkını rantiyeye peşkeş çekiyorlar. Şunu da belirtmek gerekir, algıyı da çok iyi yapıyorlar. O nedenle uyanık olmak zorundayız.
Toplumsal konulara gelince, örneğin gençliğimiz ahlaken bitmiş durumda. Ev gençliği diye bir şey ortaya çıktı. Kasıtlı olarak bir milletin neslini bitirmek istiyorlar. Okuyan işsiz üniversiteli gençlerimiz gelecekten umutsuz. Çoğu uyuşturucu batağına ya da maneviyattan yoksun akımlara yönelmiş durumdalar.
Bizler Gelecek Partisi, Deva Partisi ve Saadet Partisi olarak bir çatı parti kuracağız. Ve önümüzdeki seçimlerde yeni bir blok kurarak halkımızın karşısına çıkacağız. Ülkemize yeni bir yön, yeni bir alternatif sunmak istiyoruz. Umutsuz değiliz, umutsuzluğa yer yok. Oynanan ve oynanmak istenen oyunların da farkındayız ve bu oyunları bozacağız.
Kongrelerimizi yapıyoruz ve artık sokağa inip çalışmalıyız. Çünkü vatan elden gidiyor.” diye konuştu.
Siyasi konuşmaların ardından İlçe Seçim Müdürlüğü gözetiminde seçimlere geçildi. Tek listeyle kongreye giren mevcut İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, delegelerin tam desteğiyle yeniden bu göreve layık görüldü. Kendisine güvenen ve destek veren tüm delegelere teşekkür eden İlçe Başkanı Koçak, “Heyecanımıza destek olduğunuz için sizlere çok teşekkür ediyorum. Yaşanabilir bir Karacabey ancak Saadet’le mümkün. Bunu halkımıza anlatacağız. Yeni dönemde siyasi hedeflerimiz doğrultusunda kaldığımız yerden çalışmalara devam edeceğiz.” ifadelerine yer verdi.
Zeynel Abidin Koçak başkanlığındaki yeni dönem Saadet Partisi İlçe Yönetim Kurulu’nda şu isimler yer aldı: Süleyman Bakar, İskender Kaydı, Ferruh Kurtay, Gürsoy Yıldız, Adil Çalık, Sait Ünlü, Engin Pakdemir, Oktay Ekren, Ramazan Kahveci, Mustafa Aygül, İsmail Akbay, Kadri Cesur, Salih Koçak, Halil İbrahim Yelkaya.
İl Kongre Delegeleri ise; Zeynel Abidin Koçak, Süleyman Bakar, İskender Kaydı, Ferruh Kurtay, Gürsoy Yıldız, Adil Çalık, Sait Ünlü, Engin Pakdemir, Oktay Ekren, Ramazan Kahveci, Mustafa Aygül, İsmail Akbay, Kadri Cesur, Salih Koçak, Halil İbrahim Yelkaya’dan oluştu.
Genel
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
Karacabey Belediyesi’ndeki bazı müdürlüklerde değişime gidildi. Buna göre, Fen işleri Müdür Vekili Cannur Gerdan’ın Etüt Proje Birimi’nde tekniker olarak görevlendirildiği, yerine ise Destek Hizmetleri Müdür Vekili Samet Dedebaş’ın getirildiği öğrenildi. Yanı sıra, Destek Hizmetleri Müdür Vekili olarak ise Mehmet Ali Orman’ın atandığı kaydedildi.
Belediye Başkanı Fatih Karabatı, belediyedeki görev değişiminin hayırlı olmasını dileyerek, yeni göreve başlayan müdürlere başarılar diledi. Karabatı, “Yeni müdürlerimize vazifelerinde başarılar diliyorum.” dedi.
Bursa Bölge
DSİ’DEN KARACABEY VE MUSTAFAKEMALPAŞA’YA 28 MİLYONLUK YATIRIM
AK Parti Karacabey İlçe Başkanı Gültekin Saygısever, Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da bulunan 10 adet Taşkın ve Drenaj Pompası’nın bakım ve onarım işlerinin yaklaşık 28 milyonluk yatırımla yenileneceğini müjdeledi.
AK Parti İlçe Başkanı Saygısever , “Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da yer alan 10 adet Taşkın ve Drenaj Pompasının kış mevsiminde taşkın sularının, yaz mevsiminde yağışların olmadığı zaman dilimlerinde ise ovanın drenaj sularının tahliyesi amacıyla kullanılabilmesi için sürekli çalışır vaziyette tutulmasına yönelik bakım ve onarım işleri yapılacak. Taşkın drenaj pompa istasyonları kapalı havza konumunda olan Karacabey ve Mustafakemalpaşa ovalarındaki arazilerle yerleşim yerlerinin taşkınlardan korunması ve sulamadan dönen sularla yüzey sularının tahliye edilmesi için bu çalışmalar yapılacak. Yapılacak olan işlerin maliyeti yaklaşık 28 milyon TL.” dedi.
54 bin 518 hektar alanı kapsayan bir çalışma olacağını belirten Gültekin Saygısever, “Karacabey’de; Midilli Pompa İstasyonu 10146 hektar, Şahin Pompa İstasyonu 3155 hektar, Hanife Pompa İstasyonu 6537 hektar, B.Karadere Pompa İstasyonu 1750 hektar ve Tophisar Pompa İstasyonu tamamen taşkına yönelik olup 600 hektar korunmasında olmak üzere toplamda Karacabey Ovası’nda 22 bin 188 hektar alan korunacak. Mustafakemalpaşa’da ise Uluabat Pompa İstasyonu 2256 hektar, Atabay Pompa İstasyonu 3936 hektar, Demirelli Pompa İstasyonu 500 hektar, Karaoğlan Pompa İstasyonu 1200 hektar, Paşaçayırı Pompa İstasyonu 2550 hektar ve Mustafakemalpaşa Ovası’nda 10 bin 141 hektar olmak üzere toplamda 32 bin 330 hektar alan korunacak. Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da toplam 54 bin 518 hektar alan bu şekilde korunacak.” şeklinde konuştu.
AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen’e desteklerinden dolayı teşekkür eden İlçe Başkanı Gültekin Saygısever, “Baştan sona kadar bu konuda da olduğu gibi her zaman bize destek veren AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen’e teşekkür ediyorum. Bölge çiftçimize hayırlı olsun.” ifadesini kullandı.
-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Bursa Bölge3 hafta ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Genel3 hafta ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Bursa Bölge3 hafta ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Bursa Bölge3 hafta ago
BÜYÜKŞEHİR’DEN YILIN SON VE İLK BEBEKLERİNE ZİYARET
-
Bursa Bölge3 hafta ago
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BURSA’DAN SESLENDİ: ASGARİ ÜCRETİN ARKASINDA DURDU BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
-
Bursa Bölge1 yıl ago
“BÜYÜK BİR SİSMİK TEHLİKE ALTINDAYIZ!”
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login