Saadet Partisi Seçim İşleri Başkanı Adil Çalık, yaptığı basın açıklamasında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin en uzun siyasi iktidarlarından birisi olan AKP iktidarının sonuna yaklaşıldığına dikkat çeken Çalık, iktidarın gücünün sonuna doğru telaşla ayakta kalmak için çaba harcadığını belirterek, “İktidarın içinde bulunduğu güç sarhoşluğu, milletten sırt çevirmelerini ve ne cürüm işlenirse işlensin pişkinlikle o suçları görmezden gelmelerine neden oluyor. Başka bir ülkede bırakın gündeme gelmeyi, fısıltıyla konuşulsa bile tüm yargıyı harekete geçirecek, hükümetin istifasına neden olacak olayların çok daha fazlası bizim ülkemizde aylardır konuşulmasına rağmen tek bir adım atılmıyor.
Geçmişte Cumhur İttifakı’nın serdengeçtisi olarak meydanlarda olan bir ismin, şimdilerde iktidar odaklarıyla ilgili söyledikleri hiç de yabana atılır, yenir yutulur gibi de değildir. Ancak buna rağmen iktidar odaklarının kirli düzenini temize çıkaracak en ufak bir adım bile atılmamıştır. Hükümet, iddia sahibinin kişiliğini ve geçmişini öne sürerek iddialarla ilgili gerekli adımları atmaya gerek duymuyor. İddia sahibinin güvenilirliği tartışmaya ne kadar açık olursa olsun, toplum vicdanını rahatlatmak ve siyasetin meşruluğunu korumak için bu iddialar hakkında gerekli soruşturmaların başlatılması gerekir. Demokrasi ve hukukun işletildiği her ülkede olması gereken budur” dedi.
Yargının, bir şarkıcının nezaketsiz söylemine gün geçmeden harekete geçmesine karşın, suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddialarına karşı hareketsiz kalınmasının hukukun felç olduğunu gösterdiğini ifade eden Çalık, “Adaletten ve şeffaflıktan sapan devlet sahnede sapıtan şarkıcıdan daha tehlikelidir. Bununla birlikte; saatlerini 17:25’e ayarlayıp, 17/25’i Yolsuzlukla Mücadele Haftası olarak kutlayacaklarını söyleyenler bugünkü yolsuzluk iddialarına karşı neden sessiz kalıyorlar, bunu da ayrıca milletimizin takdirine bırakıyoruz. Biz Saadet Partisi olarak; vicdanlı, ahlâklı, dürüst savcıları bu iddiaların üzerine gitmeye çağırıyoruz. Siyasetin bu kadar kirlendiği, toplumun siyasete karşı güvensizliğinin tavan yaptığı, devlete karşı saygının zedelendiği böyle bir dönemde dürüst savcıların bu ülkeye karşı sorumluluklarını yerine getirmelerini bekliyoruz. Biz bu kirli ilişkiler ağının ortaya çıkması ve devlet imkânlarını sömüren bu düzenin geride bıraktığı kiri temizlemekte kararlıyız” ifadelerini kullandı.
Hükümetin son zamanlarda attığı adımların ekonomiyi değil kendilerini kurtarmak için olduğunu belirten Çalık, atılan adımların sadece düşen oylarının tekrar yükselmesi için olduğuna dikkat çekerek, “Önce ek gösterge kararı, asgari ücretteki artış, gelir düzenlemeleri derken şimdi de EYT ile ilgili çalışmalar hükümetin bir seçim ekonomisi uyguladığının işaretidir. Hükümet, ekonomiyi nasıl düzelteceğini bir tarafa bırakmış anketlerde düşen oy oranlarını nasıl düzelteceğinin hesabını yapmakta. Çünkü AKP, 20 yıllık imkâna rağmen kalıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma ekonomisi kuramadı. Mutfakta yangın, çarşı pazarda deprem var. En büyük engelin bürokratik vesayet ve parlamenter sistem olduğunu söyleyerek milletten destek isteyen iktidar, deyim yerindeyse bu milletten ‘ne istediyse aldı’. Ancak tüm gücüne ve yetkisine rağmen bu millete istediğini veremedi” açıklamasında bulundu.