Connect with us

Güncel

KARACABEY’LE İLGİLİ İNTİBA (İZLENİM) VE DÜŞÜNCELERİM

MUHAMMED HAMDİ GÜNER / EMEKLİ MÜFTÜ

1958 Ramazan ayında rahmetli hocam Nihat Tarhan ile birlikte Karacabey’e gitmiştik. Hocam Ramazan Vaizi olarak merkezde kalırken, ben de Keçeler (Yeşildere) köyüne gitmiştim. İlk Ramazan Vaizliğimi geçirdiğim Keçeler Köyü’nde köy imamının kaldığı evde kalıyordum.

Köyde adet haline gelen önce zeytin-peynirle iftarı yapıp, sonra evimizde karnımızı doyuruyorduk. Yatsıdan önce ben vaaz ediyordum, köy imamı da teravih namazını kıldırıyordu. Daha sonra evimize çekiliyorduk. Şimdi ismini hatırlayamadığım bir genç evimize gelir imam arkadaşımla birlikte sohbet ederdik. Böylece çok güzel bir ay geçirmiştik.

Daha yeni olmama rağmen (17 yaşındaydım) hocalarımdan aldığım enteresan bilgileri cemaate aktarıyor ve çok takdir topluyordum. Hatta Akçakoca’da köyümüzün son eğitmeni Kaptan Ömer diye tanınan Ömer Sarımehmet’ten öğrendiğim, “Behey kişi be hey kişi, ne sorarsın üçü beşi? Bir kız doğmuş anası erkek babası dişi“ dörtlüsünü bir vaaz münasebetiyle okuyup açıklamış ve bu şiiri Cami’nin kapısına asmıştım. Şiir Adem (as) ile Havva annemizle ilgilidir.

Bu şiir öbür seneye kadar orada asılı kalmış olacak ki ertesi Ramazan’da orada Ramazan görevlisi olan Cafer İlhan ile Bornova Topçu Tugay’ında asker olarak tanıştığımızda o şiiri hatırlatarak, “Seni o zamandan beri gıyaben tanıyordum; şimdi burada gerçekten tanışıyoruz” demişti. İşte Karacabey’le böyle bir ilişkim var.

Ben her nerede biraz görev yapmış isem orayı hatırımdan çıkarmam, hatta orada meydana gelen iyi olaylardan, güzel oluşumlardan mutluluk duyar, kötü olay ve oluşumlardan dolayı üzülürüm.

Bu ziyaretimde benim orada bulunduğum zaman Keçeler (Yeşildere) Köyü’nün 600 nüfuslu büyük ve hiçbir köyde elektrik yok iken orada yapılan bir dinamo ile sokaklarının bile aydınlatılmış güzel bir köy olmasına rağmen bugün 125 nüfusa gerileyip küçülmesinden son derece üzüntü duydum. Karacabey’in 100 bin civarında bir nüfusa ulaşmasından da sevinç duydum.

13.8.2021 günü tanıştığım ve bana hesaplı bir otel tavsiye etmesinin istediğim Mustafa Yapa’nın otel parasını vermesi ve tüm ısrarlarıma rağmen benden almaması da duygulandırdı beni. Ancak Devlet Hastanesi’nin ovada yapılması ve çevresinin de özel binalarla sarılması ve ovaya doğru uzanma ihtimali beni üzdü.

İnşallah bundan böyle yeni yapılanmalar Karacabey’in kuzey-batısına doğru uzanan Çalıbayırı ve Karadağ’a doğru yönlendirilir ve münbit (verimli) ovalar işgal edilmez.

Her gittiğim şehirden oranın mahalli gazetelerinden birer ikişer almak adetimdir. Karacabey’de de arayarak YÖREM Gazetesi’ni bulup aldım. Hala evimde Karacabey Hatırası olarak duruyor. Anladığım kadarıyla müstehcenliğe yer vermeyen bir anlayış ile yayın yapıyor. Bu gazeteye aynı anlayışla başarılı yayınlar diliyorum.

Gazetede köşe yazısı aradım ve Mustafa Arı’nın “Dua Etmek Güzeldir” başlıklı yazısını gördüm. Yazı da güzeldi; ama sondan ikinci paragrafta “Oysa” kelimesini kullanmış ki maalesef birçok yazarımız bu ifadeyi kullanıyor. Fakat bu tabir eskiden kullanılan “halbuki” yerinde kullanılıyor. Gerçekten “Halbuki” ifadesi “durum budur ki” anlamında olup tüm yazılara uygun düşer. “Oysa” ifadesini açacak olursak ancak “O ise” şeklinde açılabilir ki hiçbir yazının siyak ve sibakına uymaz. Bu nedenle meslektaşımız olduğunu tahmin ettiğim Mustafa beyin bu kelime üzerinde düşünmesini tavsiye ediyor ve gazete ilgilileriyle birlikte başarılar diliyorum.

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Politika

ŞEFFAFLIKTAN UZAK HİÇBİR SÜRECİN İÇİNDE OLMAYACAĞIZ

Geçtiğimiz günlerde yapılan Karacabey Belediye Meclis toplantısında “taşınmazların satışı” maddesinde ret oyu veren CHP, gündem ile ilgili bir açıklama yaptı. CHP Karacabey İlçe Başkanı Mustafa Utku, yazılı bir basın açıklaması yayımlayarak, CHP Grup Sözcüsü Gökhan Cingil’in söylediklerinin arkasında olduklarını belirten İlçe Başkanı Mustafa Utku, şeffaflıktan uzak hiçbir sürecin içinde yer almayacaklarını vurguladı.

Utku, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:“Çarşamba günü yapılan Karacabey Belediye Meclis toplantısında, arsa satışlarıyla ilgili CHP Grup Sözcümüz Gökhan Cingil’in açıklamaları son derece açık ve nettir. Ancak, hâlâ anlaşılmayan bir durum varsa, bir kez daha altını çiziyoruz: Biz, vatandaşlarımızın ve diğer paydaşların ikna olmadığı, şeffaflıktan uzak hiçbir sürecin içinde olmayacağız. Karacabey halkının menfaatlerini her şeyin üstünde tutuyor, siyasetimizi bu ilke doğrultusunda şekillendiriyoruz.”

Açıklamanın devamında, sosyal medya üzerinden oluşturulmaya çalışılan algıya da açıklık getiren Utku, ret oyunun nedenini şu şekilde dile getirdi.

“Oylamaya konu olan ret kararı, birkaç gün içerisinde hazırlanan, yeterli fizibilite çalışması yapılmadan ve amatörce sunulan, toplam bedeli 1 milyarı bulan projelere yönelik değildir. Bahsi geçen arazilerin satışına yöneliktir. Açıkça ifade etmek gerekirse, bu arazilerin tamamı satılsa bile söz konusu projelerin gerçekleşmesi mümkün değildir. Ayrıca, geçtiğimiz ay yapılan meclis toplantısında SGK binasının olduğu arsanın kullanımına dair desteğimizi açıkça ortaya koymuştuk. Ancak, bu kararın kamu kuruluşunda olan arsanın kullanımını kapsadığını, diğer yerlerde ise daha geniş katılımlı bir sürecin yürütülmesi gerektiğini vurgulamıştık.”

Utku, Karacabey siyasetinde süregelen kısır tartışmalara katılmayacaklarını belirterek, halkın gerçek sorunlarına odaklandıklarını belirtti. Şu sözlerle açıklamasını tamamladı:

“Karacabey halkı, derin bir ekonomik krizle mücadele ederken, işsizlik her geçen gün artarken, gençlerimiz gelecek umudunu yitirirken, çiftçimiz ve esnafımız ayakta kalma mücadelesi verirken bizden hamasi söylemler bekleyenlere açıkça söylüyoruz: Bizim önceliğimiz halkımızın gerçek sorunlarıdır. Türkiye’nin içindeki siyasi ve ekonomik çıkmaz ortadayken, ülkemizin acil bir seçim ihtiyacı varken, kişisel çekişmelerle veya siyasi polemiklerle vakit kaybetmeye niyetimiz yok. Karacabey’in ve ülkemizin geleceği için sorumluluk bilinciyle hareket edecek, vatandaşlarımızın hakkını savunmaya devam edeceğiz. Mücadelemiz Karacabey için, mücadelemiz Türkiye için!”

Continue Reading

Yerel

ENERJİ VE NAKİL KABLOSU HIRSIZLIĞI ÇETESİ’NE AĞIR DARBE!

Bursa İl Jandarma Komutanlığı Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ile diğer birimlerin yapmış olduğu operasyonla; “Enerji ve Nakil Kablosu Hırsızlığı” yapan Türkiye’nin 1 numaralı çetesine ağır darbe indirilirken, 22 kişi gözaltına alındı.

Bursa İl Jandarma Komutanlığı’nın organize ettiği geniş çaplı operasyonla, enerji ve nakil kablosu hırsızlığı yapan çeteye ağır bir darbe indirildi. Ülke genelinde faaliyet gösteren bu çete, hem Karacabey’de hem de Bursa’nın diğer ilçelerinde ve illerde birçok hırsızlığa karışmıştı. Operasyonda 22 kişi gözaltına alındı, ancak bu çeteden daha önce alınan ve şu anda cezaevinde olan üyeler de bulunuyordu.

Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada, zanlılar ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edildi. Karacabey’de bilinen 20.000 metre kablo hırsızlığı, bu çetenin faaliyetlerinin sadece bir parçasıydı. Söz konusu çetenin Bilecik, Yalova, Balıkesir, İzmir, Manisa, Muğla, Eskişehir, Afyon, Samsun ve Kütahya gibi illerde de hırsızlık olaylarına karıştıkları öğrenildi.

Operasyon farklı illerde eş zamanlı olarak düzenlendi ve çok sayıda hırsızlık olayına karışan bu çetenin faaliyetlerine son verilmesi hedeflendi. Bursa İl Jandarma Komutanlığı’nın Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Karacabey Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ile diğer birçok birimin iş birliği ile başarılı bir şekilde yürütülen operasyon, çetenin profesyonel bir şekilde çalıştığı ve kablo hırsızlığı işinde bir numara olduğu ortaya çıktı.

Continue Reading

Ekonomi

İSTİHDAMDA DÜŞÜŞ BEKLENİYOR

Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD), Bursa ekonomisinin nabzını tutmak adına üyeleri nezdinde Ocak 2025’te gerçekleştirdiği, BUSİAD İktisadi Yönelim Anketi’nin sonuçlarını açıkladı.

Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Özdemir’in katkılarıyla gerçekleştirilen çalışmada, katılımcıların yanıtları enflasyonda olumlu bir beklentiyi, ihracat ve istihdam da ise azalışı öne çıkarıyor.

Türkiye ekonomisinde, 2024 yılı son çeyreğinden itibaren daha belirgin hale gelen dezenflasyon sürecinin 2025 yılında somut meyvelerinin alınması arzulanmaktadır. 2025 yılı başında, para politikasında gevşeme seyrine rağmen finansal koşulların görece sıkılığının korunacağı ve büyümenin, potansiyelin altında olsa da süreceği bir makroekonomik görünüm beklenmektedir.

Bununla birlikte, politika faiz indirimin sürecinin seyri, maliye politikasının vereceği katkı ve Trump döneminin belirsizliklerinin doğuracağı etkilerin izlenmesi gerekmektedir.

Ocak 2025 (2024 4. Çeyrek) BUSİAD İktisadi Yönelim Anketine verilen yanıtlar bir önceki çeyreğe göre daha belirgin ve Türkiye ekonomisi ile (görece) örtüşen sinyaller vermektedir.

Firmaların üretim ve yatırım görünümlerindeki zayıf seyir istihdam kararlarına da yansımıştır. Ankete verilen yanıtlar firmaların yılın ilk çeyreğinde faiz oranlarında indirimlerin süreceği beklentisi içinde olduklarını yansıtmaktadır. Bu çerçevede ankete verilen yanıtların bir önceki çeyreğe göre değişimi, toplulaştırılmış halde aşağıda sunulmaktadır;

İstihdam

Ankete katılan tüm firmaların mevcut ekonomik koşullardaki görünümünün, bir önceki çeyreğe göre yatay bir seyir izlediği gözlenmektedir. Firmalar gelecek altı aylık süre içinde mevcut görünümlerinin süreceğini değerlendirmektedir. Bu seyir, önümüzdeki üç ay içinde bir önceki çeyreğe göre üretim hacimlerinde değişim olmayacağı beklentisiyle de yansıtılmıştır. Ankete katılan tüm firmalar, önümüzdeki üç ayda istihdam düzeyinde bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak olumsuz yönde bir değişim beklemektedir. Ayrıca, önümüzdeki 6 ay boyunca ücretlere ilişkin maliyetlerde yukarı yönlü bir değişim beklenmektedir. Ankete katılan tüm firmalar açısından gelecek 12 ayda, geçmiş 12 aya kıyasla makine-teçhizat yatırımlarının bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak iyileşme yönünde değişim gösterdiği gözlenmektedir. Aynı dönem için bina-tesis yatırım harcamalarında bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak artış yönünde bir değişim beklenirken, imalat sanayi açısından söz konusu eğilimin bir önceki çeyreğe göre olumsuz bir eğilim sergilediği gözlenmektedir.

İhracatta düşüş beklentisi

İhracat yapan firmalar, gelecek üç aya ait ihracat siparişlerinin bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak azalış yönünde bir değişim göstermesini beklemektedir. Değişim imalat sanayinde daha güçlüdür. Ankete katılan firmaların faiz riskinde belirgin bir biçimde azalış gözlenmektedir. Ortalama olarak faiz riski, bir önceki çeyreğe göre imalat sanayi için önemli ölçüde düşüş sergilemiştir. Yanı sıra firmaların finansman ihtiyacının da bir önceki çeyreğe göre azaldığı izlenmektedir. Firmaların bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak kur risklerinde de azalış olduğu görülmektedir. Ankete katılan tüm firmaların gelecek üç aylık dönemde TL cinsi kredi faiz oranına ilişkin beklentisinin önemli ölçüde aşağı yönlü olduğu görülmektedir.

Maliyetler artacak

Ankete katılan tüm firmalar itibariyle, döviz kurundaki değişimlerin satış fiyatlarını etkileme hızı ağırlıklı olarak 0-3 ay arasında gerçekleşirken, tüm firmalar için bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak hızın önemli ölçüde güçlendiği gözlenmektedir. Ankete katılan firmalar gelecek 3 ayda ortalama birim maliyetlerinin artmasını beklerken, söz konusu beklenti bir önceki çeyreğe göre belirginleşmiştir. Firmalar gelecek 3 aya ilişkin satış fiyatlarının bir önceki çeyreğe göre önemli ölçüde yukarı yönlü değişmesini beklemektedir. Firmaların yıl sonu yıllık üretici fiyatları enflasyonu beklentisi, bir önceki çeyreğe göre ortalama olarak önemli ölçüde azalış yönünde değişim göstermiştir. Birim maliyetlerindeki artış beklentisi, satış fiyatlarında beklenen yukarı yönlü değişim ve üretimdeki zayıf görünümün dezenflasyonun arz yönlü dinamikleri açısından doğuracağı sonuçlar önümüzdeki dönemde dikkatle izlenmelidir.

Öte yandan enflasyondaki gerilemenin firmaların bekleyişlerine kalıcı olarak yansımaya başladığı anlaşılmaktadır.

“İhracatı artırmak zorundayız”

Anket sonuçlarını değerlendiren BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, ekonominin yükselen ateşinin düşürülme çabalarının etkisini göstermeye başladığını ifade ederken, “Faizlerde 2025 yılı boyunca düşüş olacağına yönelik bir beklenti oluştu. Bu olumlu havanın, finansa ulaşma açısından da olumlu seyrini görmeyi arzuluyoruz. Üreterek, istihdamı ve ihracatı artırmak zorundayız. Türkiye’nin rahatlaması için ihracat yapması şarttır. Bunun için de gereken her türlü destek verilmeli, yeni ihracat alanları açılmalıdır. Bunlar yapılırken orta gelir tuzağından çıkaracak yeni yollar da paralel olarak planlanmalıdır” dedi. Küçükkayalar ankete yanıt veren BUSİAD üyesi firmalara da teşekkür etti.

Continue Reading

Trending