Connect with us

Yaşam

“KANAL İSTANBUL, MARMARA DENİZİ VE MARMARA’YI YAŞANMAZ HALE GETİRECEK”

Published

on

Marmara Belediyeler Birliği (MBB) Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Kanal İstanbul Projesi’nin deprem riski açısından dünyanın en hassas coğrafyalarından biri olan Marmara Bölgesi’ni daha kırılgan hale getireceğini belirterek, “Kanal İstanbul’un maliyetinin 65 milyar dolara ulaşabileceği ifade ediliyor. 1 milyon riskli yapının derhal iyileştirilmesi çok daha önemli bu süreçte. Kanal İstanbul, Marmara Denizi ve Marmara’yı yaşanmaz hale getirecektir. İnanıyorum ki beton kanal olmayacaktır. Olmamalıdır.” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından düzenlenen ‘Kanal İstanbul Süreci Bilgilendirme Toplantısı’na katılan MBB Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ‘Kanal İstanbul’un Marmara’ya etkisi’ konulu bir sunum yaptı. Kanal İstanbul projesinin olası tehditlerine dikkat çekmek ve yürütülen hukuki süreçlerle detayları paylaşmak amacıyla düzenlenen toplantı, İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Merkezi’nde yapıldı. Program, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün’ün ‘İBB olarak ne yaptık ve hukuki süreç’ ve İPA Başkanı Dr. Buğra Gökçe’nin ‘Kanal İstanbul’un İstanbul’a etkisi’ konulu sunumlarıyla başladı.

“1 milyon riskli yapının iyileştirilmesi daha önemli”

‘Beton Kanal’ diye tabir ettikleri ‘Kanal İstanbul Projesi’nin yalnızca İstanbul’u değil, Marmara’nın tamamını ilgilendirdiğini söyleyen MBB Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu projenin asla yapılmaması gerektiğini dile getirdi. Proje maliyetinin bugünkü şartlarda 65 milyar dolara ulaşabileceğini ifade eden Başkan Bozbey, “1 milyon riskli yapının derhal iyileştirilmesi çok daha önemli bu süreçte. Marmara Denizi, Türkiye’nin en önemli su kaynaklarından birisidir. Son yıllarda artan kirlilik, müsilaj oluşumu ve habitat tahribatı gibi tehlikelerle karşı karşıyayız. Ortadoğu Teknik Üniversitesi tarafından Çınarcık Baseni’nde yapılan analizler açıkça gösteriyor ki Marmara Denizi’nin tabanında oksijen seviyesi hipoksik, yani yetersiz düzeyde.” dedi.

“Marmara’ya yapılacak en büyük ihanettir”

Marmara Denizi’nin mevcut sorunları arasında iklim değişikliğinin, oksijen yetersizliğinin, müsilajın ve biyoçeşitlilik kaybının en başta geldiğini anlatan Başkan Bozbey, “Bakanlık beton kanalla uğraşacağına belediyelere sıfır faizli kredi olanakları sunarak ileri biyolojik arıtma tesislerinin yapılmasına ön ayak olmalıdır. Bunu Marmara Bölgesi adına acilen talep ediyoruz. Kanal İstanbul ile nüfusun 2 milyon artacağı, bu da evsel atıkların çoğalacağı anlamına geliyor. Bunu Marmara Denizi’ni öldürmeye yönelik, canlıların yok olmasına yönelik bir proje olarak da değerlendirebiliriz. Marmara Denizi aslında kronik astım hastasıdır. Böyle giderse Marmara Denizi 25-30 yıl içerisinde canlının yaşamadığı ölü denize dönüşmesini seyrederiz. Bunun için acil önlemlerin alınması gerekiyor. Kanal İstanbul ile Marmara Denizi maalesef ki ölecek. Bursa’da yaklaşık 250 metrenin altına su seviyesi inmiş durumdadır. Bu sorunlar varken hala Marmara’ya 2-3 milyon nüfusun yüklenmesi Marmara’ya yapılacak en büyük ihanettir.” diye konuştu.

“Marmara’yı bir bütün olarak ele almalıyız”

Bilim insanlarının, bu projeyle Karadeniz’den Marmara’ya günde 4 bin 700 ton organik kirletici taşınacağını öngördüğüne dikkat çeken Başkan Bozbey, Marmara Denizi’nin zaten sınırlı olan oksijen kaynaklarının daha da tükeneceğini, müsilaj gibi problemlerin kalıcı hale geleceğini, deniz yaşamının yok olacağını ve kıyı turizminin büyük zarar göreceğini dile getirdi. Marmara Bölgesi’nin deprem riski açısından dünyanın en hassas coğrafyalarından biri olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Bu nedenle, Marmara’yı bir bütün olarak ele almalıyız. Kentsel dönüşüm ve çevre altyapı projelerine öncelik vermeliyiz. Kanal İstanbul gibi bir proje, bu bölgenin dayanıklılığını artırmak yerine daha kırılgan hale getirecek. İstanbul, Bursa veya Marmara Denizi merkezli olacak büyük bir deprem, Marmara’nın tamamını ve Marmara dışında kalan bölgeleri de etkileyecektir” dedi.

“Beton kanal olmayacaktır”

Kanal İstanbul’un ekonomik boyutunu da değerlendiren Başkan Bozbey, Kanal İstanbul’un maliyetinin 2021’de 15 milyar dolar olarak açıklandığını hatırlatarak, bugün ise bu rakamın 65 milyar dolara ulaşabileceğinin ifade edildiğini belirtti. Bu devasa kaynakla birçok şey yapılabileceğini anlatan Başkan Bozbey, “Mevcut atıksu arıtma tesisleri modernize edilebilir, iklim duyarlı tarım ve hayvancılık projeleri desteklenebilir ve Marmara Bölgesi halkının yaşam kalitesini artıracak sayısız proje hayata geçirilebilir. Bölgemizi depreme karşı dayanıklı hale getirmek için bütüncül bir plan hazırlanabilir. Doğanın sesine kulak vermek, onun bize verdiği mesajları anlamak zorundayız. Kanal İstanbul, Marmara Denizi ve Marmara’yı yaşanmaz hale getirecektir.  İnanıyorum ki beton kanal olmayacaktır. Olmamalıdır.” ifadelerine yer verdi.

Toplantı, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasıyla devam etti.

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Yaşam

‘İYİ PARTİ, ÜLKEM VE MİLLETİM DİYENLERİN PARTİSİ’

Published

on

By

  • Yerel seçimlerin üzerinden neredeyse 10 ay geçti. Bu 10 ayda seçimi atlatan siyasi partilerin ilçe başkanları neler düşünüyor. Sonuçlar hakkında ne diyor.
  •  Gelecek seçimlere partisini nasıl hazırlıyor.
  •  Muhalif olan ilçe başkanları Belediye’yi devir alan yeni Belediye Başkanı’nın icraatlarını nasıl değerlendiriyor.
  • Bunları gündeme getirip zaman zaman ilçe başkanları ile yaptığımız röportajları sizlerle paylaşıp siz seçmenlere bilgi aktarımında bulunacağız.

1 – Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

1968 İstanbul doğumluyum. Orta ve Lise eğitimimi Karacabey’de Üniversite Kırklareli Meslek Yüksek Okulu İnşaat Mühendisliği ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi olarak iki bölüm bitirdim. Evliyim, bir oğlum var.

2 – Siyasete ne zaman başladınız?

1993 senesinde rahmetli Yüksel Arda’nın Gençlik Kolları Başkanlığı yaptığı dönemde siyasete atıldım. Daha sonra sırasıyla Gençlik Kolları Başkanlığı, Yönetim Kurulu Üyeliği ve parti isminin Demokrat Parti olarak değişmesi sonrası da bir dönem ilçe başkanlığı görevini üstlendim.

            Ergün Koç’un Demokrat Parti’den Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde partinin yönetim kurulu üyesiydim.

            Daha sonra Demokrat Parti’den istifa ederek İYİ Parti’ye geçtim. İYİ Parti Yönetim Kurulu Üyeliği ve Meclis Üyesi adaylığından sonra şu anda da İYİ Parti İlçe Başkanlığı görevini yürütüyorum..

3 – Neden İYİ Parti. Sizin için İYİ Parti ne demek? Siyasetteki hedefiniz nedir?

Türkiye’de merkez sağ partide bir boşluk olduğunu düşünüyorum. Ve inanıyorum ki İYİ Parti bu boşluğu dolduracak.

Bundan yıllar önce ANAVATAN ve Demokrat Parti merkez sağ olarak görülürken, zamanla eski konumları yitirince halkımız merkez sağ olarak bizi tercih etti.  Seçmen de bu boşluğu dolduracak partinin İYİ Parti olduğuna inanıyor.

Ve hizmet verebilecek boşluğu İYİ Parti’nin dolduracağına inanan halkımıza mahcup olmamak için de Belediye Başkanımız Sayın Fatih Karabatı, değerli Meclis Üyelerimiz ve Yönetim Kurulu’muzun yanı sıra bize inanan halkımıza hizmet için elimizi taşın altına koyduk. Türkiye’nin bize ihtiyacı var.

Hedef olmazsa siyaset yapılmaz. Bizim hedefimiz milletimize hizmet.

4 – İYİ Parti’nin Türkiye genelinde ve yerel seçimlerde yarattığı sonuç bir gelecek çiziyor mu? İYİ Parti siyaset yelpazesinin neresinde?

            Türkiye genelinde İYİ Parti’nin konumu ve hedefi merkez sağ parti olmak ve seçmenleri aynı çatı altında toplamak.

Zaten bu konuda büyük bir boşluk da var. Şu anki mevcut iktidar da kendisini oraya angaje etmeye çalışıyor. Ama bana göre iktidar partisi merkez sağda olabilecek bir parti değil.

Merkez sağı toparlayacak ve Türkiye’de iktidara gelebilecek tek parti olarak İYİ Parti’yi görüyorum. Milletin vicdanının merkezi olanların kurduğu bir yapı, siyasetin merkezinde de kendini konumlandırabilir. Şu anda yaptığı muhalefetle de bunu gösteriyor. Toplumun sesi olan, toplumun nabzını tutan tek partiyiz. 

Milliyetçilik, Milliyetçi Hakaret Partisi ile tanımlanır. Laiklik, Cumhuriyetçilik ve Atatürkçülük; Cumhuriyet Halk Partisi ile tanımlanır.

Oysa bunlar partilerin tekeline terk edilmeyecek kadar önemli değerlerdir. Bu değerlerin bütününün millete ait olduğunu düşünerek, toptancı bir tarih şuuruyla kucaklayarak milletin değeri haline getirmek gerekir. İYİ Parti’nin de yaptığı budur. İşte bu yüzden İYİ Parti siyasi yelpazenin tam da ortasındadır.

5 – Seçim öncesi Başkan Adayı Fatih Karabatı’nın yanında gördüğümüz ve aktif olarak çalışan bazı İYİ Partili isimlerin bir kısmının istifa ettiğini, bir kısmının da partiden uzaklaştığı iddiaları var. Doğruluk derecesi nedir? Bu konuda neler söylemek istersiniz.

            Ben bunu daha çok siyasi değil de şahsi sebeplerden dolayı kopmalar olduğunu düşünüyorum. İYİ Parti ‘şahsım’ diyenlerin partisi değil. İYİ Parti, ‘ülkem ve milletim’ diyenlerin partisi.

Şahsi derken, bir beklentileri olduğunu mu düşünüyorsunuz? Bunu mu demek istediniz?

            Beklenti de olabilir, farklı düşünceler, farklı amaçlar da olabilir. Düşündükleri ve amaçladıkları şeyler olmadığı için partiden ayrılmayı tercih etmişler. Kendi tercihleridir. Kimseye niye gittin, ya da niye böyle düşünüyorsunuz deme hakkına da sahip değiliz. Partimizden ayrılan hiç kimseyle alakalı olarak olumsuz bir şey söylemedik. Herkes kendi düşüncesinde hür.

Ayrılmalarını hiçbir zaman istemezdik. Çünkü siyaset insanla yapılan bir eylemdir. Üye sayımız ne kadar fazla olursa ulaşabileceğimiz seçmen sayısı da o kadar fazla olur. Her istifa bizi üzer. Sadece üye bazında değil, seçimden sonra ayrılan milletvekilleri de oldu. Bu da bizi çok üzdü. Tabii ki bunların olmasını hiçbir zaman istemeyiz. Ama maalesef ki bunlar yaşanıyor. Bize de saygı duymak düşer.

Söz konusu ‘şahsi’ dediğiniz kişilerle birlikte bugüne kadar kaç istifa yaşandı?

            Yaklaşık 15 kişilik bir istifa yaşandı. Ancak bu arada partimize inanan yeni üyelerimiz de bizlerle yola çıkmak için ilçe binamıza gelip üye oluyorlar.

6 – Yerel seçimlerin ardından halk arasında Belediye’nin de sizde olmasına karşın ilçe teşkilatı olarak gerek başkanı, gerekse partinizi öne çıkaracak basın açıklamalarında bulunmadığınız, iktidar partisinin yaptığı siyaseti eleştirmediğiniz, bu konuda pasif kaldığınız yönünde iddialar yer almakta, bu konuda neler söylemek istersiniz.

            Yerel seçimlerde ilçe halkımızın tercihleri sonucu Belediye’yi kazanmış durumdayız. Ben de Haziran ayından beri ilçe başkanıyım. Genel anlamda iktidar olamasak da Karacabey’de iktidardayız.  Evet, basında yer almadığımız konusunda haklısınız. Gerekli açıklamaları bizden ziyade, İYİ Parti’nin genel merkezi gündeme getiriyor. Genel Merkez’in açıklamalarının üzerine yerelde bizim bir şeyler söylememiz etik değil. Çünkü toplum her şeyi görüyor. Bu nedenle de yerelde bizim muhalefet için farklı şeyler söylememize gerek yok.

Vatandaşın hali ortada. Enflasyon yüzde 40’larda 45’lerde olurken açıklanan ve çalışanlara layık görülen asgari ücreti gördük. Önümüzdeki yılın enflasyonuna göre belirledik diye savunma yapıyorlar. Peki geçmiş dönemin enflasyonu ne olacak? Vatandaşın kaybı ne olacak? Bunlar hiçbir zaman gözetilmiyor ve düşünülmüyor.

            Bunların hepsini Genel Merkez irdeliyor. Bu nedenle de ilçe yönetimi olarak yerel basında iktidarı eleştiren olarak yer almıyoruz.

7 – Seçimler sonrası ilçe başkanlığına atama ile geldiniz. İlçe kongreniz ne zaman?  Yapılacak olan kongrede yeniden ilçe başkanı olmayı düşünüyor musunuz.

            Evet, seçimlerden sonra atama ile göreve geldim. Şu anda yapılacak olan kongre tarihimiz henüz net değil. Bu yılın Haziran ayında kongre süreci belli olacak. Bu biraz da erken seçime de bağlı. Eğer erken seçimle karşı karşıya kalırsak bizim kongre sürecimizin biraz daha uzama olasılığı var. Eğer böyle bir olasılık gündeme gelmezse sonbahar gibi kongre süreçlerinin başlayacağını sanıyorum.

            Adaylık konusunda da bu günden bir şey söylemek çok erken. O gün gelsin, o günkü konjektöre göre arkadaşlarla oturup değerlendirip ona göre kararımızı veririz.

8 –  Sizce ilçenin temel sorunları nelerdir. Partinizin Belediye Meclis Üyeleri ile aranız nasıl?

            Partimizin Belediye Meclis Üyeleri ile her hangi bir problemimiz yok. Alınan kararlar yönetim ile birlikte istişare edilerek alınan kararlar. Karacabey’in problemleri neler, neler yapılabiliri görüşüyoruz. Problem derken, Karacabey’in problemi belli. Karacabey her geçen gün büyüyen bir şehir. Daha da büyüyecek.

TEKNOSAB’tan sonra buraya büyük bir nüfus kayması bekliyoruz. Bu nüfus kaymasıyla birlikte imar ve altyapı problemleri büyük bir sıkıntı haline gelecek. Bu nedenle ilçemizi yaşanabilir bir şehir haline getirmemiz gerekiyor. 

Öncelikle Karacabey’in imarının ve altyapılarının oluşturulması gerekiyor. Ve tabii ki toplumsal bir problem olan ekonomik sıkıntı ilçemizde de var. Herkesin ekonomik olarak bir refah düzeyine gelmesi gerekiyor.  Bu da TEKNOSAB’la birlikte gelecek olan sanayiyle, yapılacak olan fabrikalarla ilgili. Bunlarla ilgili olarak da Belediye elinden geleni yapacaktır.

            Bir diğer büyük sorun da Karacabey’de en çok dile getirilen trafik sorunu. Bunun da bana göre en büyük sebebi park sorunundan kaynaklanıyor. Otopark olayının halledilmesiyle bu sorunun da ortadan kalkacağına inanıyorum. 

9 – İYİ Parti’de yerel ve genel olarak siyaset yapmanın ne tür zorlukları var.

Yerel ve genel olarak şunu söyleyeyim. Genelde muhalefet olduğumuz için  daha çok isteyen tarafız. Hep eksileri ön plana çıkartıp, vatandaşın taleplerini  dile getirip iktidardan isteyen tarafız.

Yerelde de tam tersi, Karacabey’de iktidar olduğumuz için veren taraf olmak gerekiyor. En büyük zorluk burada. İstenen taraf biz oluyoruz. İstekleri yerine getirmeye çalışıyoruz.

İYİ Parti olarak yerelde ve genelde siyaset yapma konusunda en büyük fark bu.

 10 – Son günlerde kamu oyunda gündem olan Bursa çöplüğünün bölgemize taşınmak istenmesi ile ilgili düşüncelerinizi almak istiyoruz. Bu konuda her hangi bir girişiminiz oldu mu?

Bu konuyla ilgili olarak belediye başkanımız ile birlikte olan girişimlerimiz var. 2025 yılı planlamasında Muratlı ile ilgili her hangi bir oluşum yok. Yani 2025 yılında böyle bir şey yapılmayacak. 2026’nın bütçesine bunlar konulabilir mi bilemeyiz.

            Ama böyle bir şeye Karacabey halkı gibi biz de karşıyız. Bursa’nın batı yakasının çöpünün kalkıp ta Karacabey’in tarımsal alanına atılması tabi ki bizim de kabul edeceğimiz bir olay değil. Bu konu araştırılarak Bursa’da en makul yer neresi araştırılarak aktarılması en mantıklısı. Bu süreç şu anda durmuş pozisyonda. İleride neyle karşılaşacağımızı zaman gösterecek. Ancak bu konuda herkesin ortak görüşü, düşüncesi alınarak ne yapılmak isteniyorsa detaylı bir şekilde açıklanmalı, özellikle de o bölgede oturan insanların fikri alınarak ona göre karar verilmeli. Yoksa ben yaptım oldu ile bu iş olmaz.

            İlle de Muratlı olacak diye karşımıza çıkarlarsa da dün olduğu gibi yarın da aynı şekilde tepkimizi veririz.

11 – Yerel seçimlerden bu güne 10 aylık bir süre geçti. 2019 seçimlerinde Millet İttifakı olarak Karacabey’de CHP ile seçime gitmiştiniz. Bu seçimlerde Karacabey’de ittifak olmasa da Türkiye genelinde bu birliktelik devam ediyor. Karacabey’de daha önce Millet İttifakı yaptığınız CHP’li Meclis Üyeleri ile bu güne kadar aranızda anlaşamadığınız bir konu oldu mu.

            Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Sayın Mustafa Utku başta olmak üzere, Belediye Meclis Üyeleri ile de sağ olsunlar, genel siyaset olarak aynı konularda fikir birlikteliklerimiz olmasa da Karacabey adına alınacak kararlarda sorunsuz bir şekilde birlikteliğimiz oluyor.

İYİ Parti ve CHP’li meclis üyeleri ile meclis toplantısı öncesi bir araya gelerek, konular üzerinde istişareler ederek ortak kararlar veriyoruz. Her hangi bir fikir ayrılığımız ya da sıkıntımız yok. Ve bunun da bu samimiyet ve birliktelik ile gideceğine inanıyorum. Bu güne kadar böyle bir sıkıntı olmadığı için bundan sonra da olacağını düşünmüyorum. Bu konuda hakikaten, hepimiz yaşadığımız ilçeye ne katarız, geleceğe ne bırakırız özverisi ile ortak akılla çalışıyoruz.

12 – Seçimlerin üzerinden çok zaman geçmedi ama Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın bu güne kadarki icraatları konusunda neler demek istersiniz.

Seçimlerin üzerinden yaklaşık 10 aylık bir süreç geçti. Bu da henüz çok uzun bir süreç değil. Vatandaşımız da bazı konularda haklı olarak hemen olmasını istiyor. Ama her şey de hemen olmuyor. Belli bir dönemde belli şeylerin oluşması lazım.

            Ne yazık ki seçimlerin ardından genel iktidarın almış olduğu bir karar var. Tasarruf tedbirleri. Bu tasarruf tedbirleri de bizim elimizi kolumuzu bağlayan bir konu.

            Mümkün mertebe elimizdeki olanaklarla Karacabey’e bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Belki şu ana kadar çok fazla bir şey gözükmemiş olabilir. Ama kısa sürede Yeniköy – Malkara yol hattı. Elektrikli araçlarla ilgili istasyonlardan bahsedebiliriz. Minibüslerin dolaşım saatleriyle ilgili bazı uygulamalarda değişiklikler var. 

            Tabi toplumumuzun genelinde bazı şeylerin hemen olması isteniyor. En basitinden her zaman sorulan bir şey AVM. Bu AVM  ne zaman yapılacak diye soruluyor. Tabii ki başkanımızın planlarında bu da var. Önümüzdeki süreçte bunu da gündeme getirip, seçimlerde verilen sözlerin hepsini yerine getirmeye çalışacağız.

13 – Önümüzdeki yerel seçimlerde kazanmış olduğunuz belediyeyi kaybetmemek adına nasıl bir yol çizeceksiniz.

            Tabii ki bu halkımızın teveccühü ama biz yine önümüzdeki seçimlerde de halkımıza hizmet etmeye devam edeceğimize inanıyorum. Başkanımız halkın içinden gelen hakikaten sevilen birisi. Güler yüzü ile sempatikliği ile halkın içinden, halktan biri. Yapılacak olan hizmetlerle bu samimiyet bir araya getirilince gelecek seçimlerde de İYİ Parti Belediyecilği’ne devam edeceğimize inanıyorum.

Continue Reading

Yaşam

SAĞLIK HİZMETLERİ BURSALILARIN AYAĞINA GİDİYOR

Published

on

By

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin önemli sosyal sorumluluk projelerinden olan Evde Hasta Bakım ve Ambulansla Nakil Hizmetleri ile Nisan 2024’ten bu yana ambulansla nakilden hemşirelik hizmetine, fizik tedaviden doktor muayenesi ve kişisel bakım ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar hastalara yaklaşık 135 bin kez ücretsiz sağlık hizmeti verildi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Evde Hasta Bakım ve Ambulansla Hasta Nakil Hizmetleri ile 2024 yılında da çalışmalarını özveriyle sürdürdü. 161 personel, 20 hasta nakil ambulansı ve 48 binek araçla Bursalıların sağlıklı bir yaşam sürmelerine katkı sunuldu. 1 Nisan’dan bu yana toplam 46 bin 793 hemşirelik hizmeti verilerek hastaların tedavi süreçlerine katkı sunuldu. Ayrıca 33 bin 475 kez hastaların banyo ve kişisel bakım ihtiyaçları karşılandı. 24 bin 655 kez ambulansla nakil hizmeti sağlanırken, 17 bin 716 kez de fizik tedavi desteği verildi. Fizyoterapistler tarafından gerçekleştirilen 1750 uzman ziyareti ile de hastaların tedavi süreçleri hızlandırıldı. 4 bin 839 kez doktor muayenesi hizmeti sunulurken, uzman ekipler tarafından 1993 kez de psikolojik danışmanlık desteği verildi. Yatağa bağımlı hastalara ise 2 bin 181 kez ev temizliği hizmeti götürüldü. 1 Nisan 2024 tarihinden bu yana destek sağlanan vatandaşların yüzde 83,3’ünü 65 yaş üstü, yüzde 16,66’sını ise 65 yaşın altındaki vatandaşlar oluşturdu.

Sosyal belediyecilik anlayışını merkeze alarak Bursalıların yaşam koşullarını iyileştirmeyi amaçladıklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Halkımızın zor zamanlarında yanında olmak, elimizden gelen tüm destekleri sağlamak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Evde Hasta Bakım ve Ambulansla Nakil Hizmetlerimiz 7 gün 24 saat kesintisiz şekilde devam ediyor. Göreve geldiğimiz günden bu yana ihtiyaç duyan birçok hastaya destek sağladık. Tüm hastalarımıza şifa ve özveriyle çalışan ekip arkadaşlarımıza da kolaylıklar diliyorum.” dedi.

Continue Reading

Bursa Bölge

BİR YILDA 230,2 MİLYON KİŞİ HAVAYOLUNU KULLANDI

Published

on

By

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, havalimanlarının bir yılda 230 milyon 224 bin 611 yolcuya hizmet verdiğini bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Taşınan yük ve kargo miktarı ise geçen yıla göre yüzde 11,1 artarak 4 milyon 941 bin 729 ton olarak gerçekleşti.” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğünün hava yolu uçak, yolcu ve yük verilerini değerlendirdi. Bakan Uraloğlu, aralık ayında iç hatlarda 66 bin 642, dış hatlarda 57 bin 738 olmak üzere üst geçişlerle birlikte toplam 169 bin 473 uçak trafiğine ulaşıldığını bildirdi. Uraloğlu, “Uçak trafiği 2023 yılının aralık ayı ile kıyaslandığında, iç hatlarda yüzde 3,7; dış hatlarda ise yüzde 7,3 artış meydana geldi.” açıklamasında bulundu.

Söz konusu aydaki yolcu verilerini de değerlendiren Uraloğlu, “Yolcu sayısı iç hatlarda 7 milyon 84 bin 852, dış hatlarda ise 8 milyon 470 bin 630 olarak gerçekleşti. Direkt transit yolcular ile birlikte toplam 15 milyon 562 bin 646 kişiye hizmet verildi. Yolcu sayımız 2023 yılının aynı ayına göre yüzde 8,2 artış yaşamış oldu. Havalimanlarımızda taşınan yük miktarı ise aralıkta iç hatlarda 65 bin 111 ton, dış hatlarda 315 bin 802 ton olmak üzere 380 bin 912 tona ulaştı.” diye konuştu.

2024 yılı verilerini de açıklayan Bakan Uraloğlu, iniş-kalkış yapan uçak sayısının iç hatlarda 902 bin 78, dış hatlarda ise 866 bin 779 olduğunu belirterek açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Üst geçişler ile birlikte toplam 2 milyon 290 bin 581 uçak trafiğine ulaştık. Hizmet verilen uçak trafiği 2023 yılına göre yüzde 5,5 artış gösterdi. Bir yılda iç hatlarda 95 milyon 293 bin 38, dış hatlarda ise 134 milyon 694 bin 726 yolcuya hizmet verirken direkt transit yolcular ile birlikte toplam 230 milyon 224 bin 611 yolcu havalimanlarımızı kullandı. Geçen yıla göre toplam yolcu trafiğinde ise yüzde 7,5 artış oldu.”

Uraloğlu, bu dönemde havalimanlarında taşınan yük ve kargo miktarının ise iç hatlarda 917 bin 816 ton, dış hatlarda ise 4 milyon 23 bin 913 ton olmak üzere, 2023 yılına göre yüzde 11,1 artışla 4 milyon 941 bin 729 tona ulaştığını bildirdi.

İstanbul Havalimanı 79 milyon 988 bin 272 yolcu taşıdı

Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin mega projelerinden İstanbul Havalimanı’nda ise aralık ayında iç hat uçak trafiğinin 8 bin 650, dış hat trafiğinin ise 33 bin 920 olmak üzere toplamda 42 bin 570’e ulaştığını kaydetti. Uraloğlu, “İstanbul Havalimanımızda iç hatlarda 1 milyon 134 bin 400, dış hatlarda 5 milyon 84 bin 37 olmak üzere toplamda 6 milyon 218 bin 437 yolcuya hizmet verildi. Bu ayda hizmet verilen yolcu trafiği ise 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında yüzde 6 artış gösterdi.” dedi.

İstanbul Havalimanı’nda bir yıllık süreçte; iç hatlarda 117 bin 764, dış hatlarda 399 bin 521 olmak üzere toplamda 517 bin 285 uçak trafiği gerçekleştiğini belirten Uraloğlu, “İç hatlarda 17 milyon 89 bin 191, dış hatlarda 62 milyon 899 bin 81 olmak üzere toplamda 79 milyon 988 bin 272 yolcuya hizmet verildi. 2023 ile kıyaslandığında toplam yolcu trafiğinde yüzde 5 artış gerçekleşti.” diye konuştu.

Sabiha Gökçen’de 242 bin 345 uçak trafiği gerçekleşti

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda; aralık ayında iniş-kalkış yapan uçak trafiği hakkında da bilgi veren Uraloğlu, “İç hatlarda 9 bin 219, dış hatlarda 12 bin 248 olmak üzere toplamda 21 bin 467 olarak gerçekleşti. Yolcu trafiği ise; iç hatlarda 1 milyon 573 bin 258, dış hatlarda 2 milyon 2 bin 567 olmak üzere toplamda 3 milyon 575 bin 825 oldu. 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında toplam yolcu trafiği yüzde 15 artış gösterdi.” diye konuştu.

Uraloğlu, bir yıllık sürede ise iç hatlarda 110 bin 677, dış hatlarda 131 bin 668 olmak üzere toplamda 242 bin 345 uçak trafiğine hizmet verildiğini kaydetti. İç hatlarda 19 milyon 509 bin 605, dış hatlarda 21 milyon 973 bin 296 olmak üzere toplamda 41 milyon 482 bin 901 yolcu trafiğine hizmet verildiğini belirten Uraloğlu, 2024 yılında hizmet verilen yolcu trafiğinin yüzde 13 arttığını bildirdi. Uraloğlu, genel havacılık faaliyetlerinin devam ettiği İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ise Aralık ayında 2 bin 387, bir yıllık süreçte ise 28 bin 230 uçak trafiğinin gerçekleştiğini kaydetti.

Turizm merkezleri bir yılda 60 milyon 856 bin 736 yolcu ağırlandı

Bakan Uraloğlu, 2024 yılında dış hat trafiğinin yoğun olduğu turizm merkezlerindeki havalimanlarında hizmet sunulan yolcu sayısının iç hatlarda 18 milyon 107 bin 340, dış hatlarda ise 42 milyon 749 bin 396 olmak üzere toplamda 60 milyon 856 bin 736’ya ulaştığını kaydetti. İç hatlarda 143 bin 217, dış hatlarda ise 267 bin 526 olmak üzere toplamda 410 bin 743 uçak trafiği gerçekleştiğini ifade eden Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “2024 yılında İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda 11 milyon 512 bin 96, Antalya Havalimanı’nda 38 milyon 254 bin 905, Muğla Dalaman Havalimanı’nda ise 5 milyon 662 bin 465 yolcuya hizmet verildi. Muğla Milas-Bodrum Havalimanı’nda toplamda 4 milyon 375 bin 662 yolcuya hizmet verilirken Gazipaşa Alanya Havalimanı’nda toplamda 1 milyon 51 bin 608 yolcu trafiği gerçekleşti.”

Continue Reading

Trending

Copyright © 2017 Zox News Theme. Theme by MVP Themes, powered by WordPress.