Bursa Bölge
“KAMULAŞTIRMA VE TOPLULAŞTIRMA MAĞDURİYETLERİNİ KİM GİDERECEK?”
- /home/u2093656/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 27
http://www.yoremgazete.com/wp-content/uploads/2024/12/Adnan-Akin-1-e1735647890472.jpeg&description=“KAMULAŞTIRMA VE TOPLULAŞTIRMA MAĞDURİYETLERİNİ KİM GİDERECEK?”', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
- Share
- Tweet /home/u2093656/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 72
http://www.yoremgazete.com/wp-content/uploads/2024/12/Adnan-Akin-1-e1735647890472.jpeg&description=“KAMULAŞTIRMA VE TOPLULAŞTIRMA MAĞDURİYETLERİNİ KİM GİDERECEK?”', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
Mustafakemalpaşa İYİ Parti Başkanı Adnan Akın, kırsal mahallelerdeki kamulaştırma ve toplulaştırma çalışmalarında yaşanan sıkıntılara ilişkin basın açıklaması yaptı. Taşköprü ve Ada mahallelerine parti heyeti ile birlikte ziyaretlerde bulunan Akın, iktidar temsilcilerinin yanı sıra Karayolları ve DSİ bölge müdürlüklerine de seslenerek, kamulaştırma ve toplulaştırma işlemlerinin sonuçlanmaması nedeniyle, üreticilerin tarım ve hayvancılık ile ilgili teşviklerden yararlanamayacak noktaya geldiğini iddia ederek; “Bu mağduriyetleri kim giderecek?” diye sordu.
Başkan Akın, yaptığı açıklamada; “Sayın iktidar yetkilileri, milletimizin sizin için ‘yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır’ ifadesini kullandıklarını biliyor musunuz? Bizler, sadece seçimlerde değil, seçimin olmadığı dönemlerde de vatandaşlarımızı ziyaret etmeye, sorunlarınızı dinlemeye, sorunlarınızın çözümü için çaba sarf ediyoruz. Bu nedenle sorunları yerinde görmek için mahalle halkını ziyaret etmekteyiz. Yine bir akşam saatinde, Taşköprülü ve Adaköylü hemşehrilerimizle buluştuk. Tamamen çiftçilikle uğraşan bu mahalle sakinlerimizin en büyük sıkıntılarının tarlalarına gidebilmek için yollarının ve köprülerinin yıkılmış olması idi. Taşköprü ve Ada mahallemiz; Susurluk istikametindeki son mahallelerimiz olup, arazileri de iç içe bulunmaktadır. 2017 yılında Bursa -İzmir devlet yolundan Ada Mahallesi yol ayrımı Karayollarınca kapatılarak, sıcak asfalt, yol çizgileri ve trafik işaretleri düzenlenmiş bir bağlantı yolu ile Taşköprü çıkışına yapılan köprülü kavşağa bağlanmış ve 2018 yılında trafiğe açılmıştır. Karayollarının yapmış olduğu bu çalışma için yetkilileri canı gönülden kutluyoruz.” diye konuştu.
“Böyle mi kamulaştırma yapıyorsunuz?”
Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü’ne ve hükümet yeklilerine sorular yönelten Adnan Akın; “Taşköprü kütüğüne kayıtlı 110 ada 18 parsel ve 111 ada 9 parsel içinden geçen, Adaköy-Taşköprü bağlantı yolunun yaklaşık 10 yıldır kamulaştırma çalışmaları niçin sonuçlanmıyor? Soruyorum Sayın Valim; Karayolları 14.Bölge Müdürlüğü, bu bölgedeki iki parsele ait kamulaştırma çalışmasını ilçe tapu müdürlüğündeki işlemleri niçin sonuçlandırmıyor? Karayolları 14. bölge Müdürlüğü ne zamandan beri kamulaştırma işlemleri sonuçlanmadan yol çalışmalarına başlıyor? Yol çalışmalarını bitirip, bağlantı yolunu işletmeye açılmasını yapıyorsunuz da 5 yıldır bu iki parselin tescil işlemlerini niçin yapmıyorsunuz? Derdiniz nedir soruyorum? Hükümet yetkilileri, söz konusu alanın Taşköprü Mahallesi’nin kırsal gelişme alanı içinde olması nedeniyle, bu bölgede bulunan parsellerin cephelerinin kadastral paftalarda (kamulaştırma çalışmaları 10 yıla yakın zamandır sonuçlanmadığı için) yol olarak görünmediğinden, tarım ve hayvancılık ile ilgili teşviklerden yararlanamayacaklarını biliyor mu? Yapmış olduğunuz bu bağlantı yolu, tapu kütüklerine tescil edilmediği için ve kadastral paftalara işlenmediği için, bu yola cepheli olacak olan parsel maliklerinin, tarım ve hayvancılık ile ilgili teşviklerden yararlanamayacaklarını biliyor musunuz? Kırsalda yaşayan bu çiftçilerimiz, sizin çalışmalarınızın sonuçlanmasını daha ne kadar bekleyecek merak ediyorum?” ifadelerini kullandı.
“Böyle mi toplulaştırma yapıyorsunuz?”
Taşköprü’deki yol ve köprü ihtiyaçlarına dikkat çeken Akın, açıklamasını şu sözlerle tamamladı; “3083 sayılı yasanın 6. maddesinin üçüncü paragrafında, ‘tarla içi geliştirme hizmetleri; tarla yolları ve sanat yapıları, açık ve kapalı drenaj, sulama tesisleri, kimyasal maddeler kullanılarak arazi ıslahı, toprak muhafazası ve dere yatağı ıslahı gibi faaliyetleri kapsar’ denilmektedir. Taşköprü Mahallesi hudutları içinde 3083 sayılı ‘Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu’na göre arazi düzenlemesinin yapıldığını ve işletmeye açıldığını görmekteyiz. Devlet Su İşleri 1. Bölge Müdürlüğü’ne soruyorum? 3083 sayılı kanuna göre sulama alanlarında arazi düzenlemesi çalışmaları sizin sorumluluğunuzda değil mi? Taşköprü Mahallesi sakinlerinin, yaklaşık 1400 dönüm araziye ulaşımını sağlayan eski İzmir yolunun, Kara Dere’yi kestiği noktadaki yıkılmış olan köprünün, yukarıda bahse konu 3083 sayılı yasanın 6. maddesine istinaden, sizin denetiminizde yapılması gereken sanat yapısı konumunda olmuyor mu? 3083 sayılı yasanın ana amacı, madde 1-a’da belirtildiği gibi toprağın verimli şekilde işletilmesini, işletilmesinin korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve buralarda istihdam imkanlarının artırılmasını, sağlamak değil mi? Köprünün yıkık olmasından dolayı ulaşımın kilometrelerce uzaktan dolaşılarak, araziye ulaşılması, çiftçimizin yakıt ve diğer amortisman maliyetinin artmasına, zaman kaybına uğramasına ve bu sebeple, çiftçimizin üretim maliyetlerinin artmasına neden olmuyor mu? Sayın Bölge Müdürüm, eğer sorumluluk size ait ise 3083 sayılı yasanın 6.maddesine göre yıkık olan bu köprüyü niçin yaptırmadınız? Bu mağduriyeti kim giderecek soruyorum? Ey İktidarın temsilcileri sizler devlet yatırımlarını böyle mi takip ediyorsunuz? Yerel iktidarın temsilcileri, bu eksiklikleri sizler gidermeyi düşünüyor musunuz? Genel Başkanımız Müsavat Dervişoğlu’nun dediği gibi, ‘sarayın penceresinden halkın sofrası gözükmez.’ Gün gelecek bu AKP iktidarı da sandığa gömülecek. İyiler gelecek, sizlerin de yüzünüz gülecek.”
Eğitim
YARIYIL TATİLİ BAŞLADI
9 Eylül 2024 tarihinde start alan 2024/2025 Eğitim-Öğretim Yılı kapsamında, Karacabey’de yaklaşık 14 bin öğrenci ve bin öğretmen ile ülke genelinde 18 milyonu aşkın öğrenci ve 1 milyonun üzerinde öğretmen geçtiğimiz Cuma günü 15 günlük yarıyıl tatiline girdi. Sömestr tatili, 20 Ocak 2025 Pazartesi günü (bugün) itibari ile başladı ve 31 Ocak 2025 Cuma gününe kadar devam edecek. İkinci dönem ise, 3 Şubat 2025 Pazartesi başlayacak ve 20 Haziran 2025 Cuma tamamlanacak.
Bursa’da da 2024-2025 eğitim-öğretim yılının birinci dönemi tamamlandı. Bursa Valisi Erol Ayyıldız ve il protokolü, Lütfi Banuşoğlu İlkokulu öğrencilerinin karne dağıtım törenine katılarak öğrencilerin heyecanına ortak oldu.
2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı birinci dönemi boyunca öğrenciler tarafından hazırlanan etkinliklerin sergilendiği alanı ziyaret eden Vali Ayyıldız ve beraberindeki protokol, özel eğitim sınıfı öğrencileri ile ilk kez karne alan birinci sınıf öğrencilerine karnelerini takdim etti ve iyi bir tatil geçirmeleri temennisinde bulundu.
Öte yandan, İkinci dönem ara tatili 31 Mart 2025 Pazartesi başlayıp, 4 Nisan 2025 Cuma sona erecek.
Bursa Bölge
MATLI’DAN BURSASPOR’A MORAL YEMEĞİ
Matlı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, ligin ikinci yarısı öncesinde Bursasporlu futbolcular, teknik ekip ve Başkan Enes Çelik ile yemekte bir araya geldi. Bursaspor’un stadyum isim hakkı ve Bursaspor Yörsan Basketbol takımının isim sponsorlukları ile şehrin iki kıymetli değerini destekleyen Matlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, Bursaspor Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri’nde verdiği yemekte yeşil beyazlı futbolcular ile bir araya geldi.
Ligin ikinci yarısının hemen öncesinde gerçekleşen organizasyona, Bursaspor Kulübü Başkanı Enes Çelik, Teknik Direktör Pablo Martin Batalla, teknik ekip ve futbolcular katılım sağladı.
Matlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı; “Bursaspor’a ligin ikinci yarısında başarılar diliyorum. Yolun sonu şampiyonluk. Büyük Bursaspor taraftarının muhteşem desteği ile bu sezon küllerinden doğan bir Bursaspor var. Hak ettiği Süper Lig’e en kısa sürede dönecek olan Bursaspor’a Matlı ailesi olarak destek vermekten mutluluk duyuyoruz.” diye konuştu.
Bursaspor Kulübü Başkanı Enes Çelik, “Matlı ailesinin vermiş olduğu moral yemeği, ikinci yarı öncesinde bizleri motive etti. Özer Bey’e bu güzel organizasyon için teşekkür ediyoruz. Takımda arkadaşlık üst seviyede. Atatürk Spor Kompleksi Matlı Stadyumu’nda şampiyonluk kupasını kaldırıp, süper lig yolundaki planlamamıza yoğun tempoda devam edeceğiz.” dedi.
Yemeğin ardından Özer Matlı’nın Pablo Martin Batalla için hazırlattığı doğum günü pastası kesildi. Başarılı teknik adam daha sonra tebrikleri kabul etti.
Bursa Bölge
“AKP VE SARAY TÜRKİYE’NİN SOSYAL KISIRLIK SEBEBİDİR”
CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, iktidarın 2024 yılında üretimdeki açıkları ithalatla kapatmaya çalıştığını belirterek, tarım alalarının talana açıldığı, çiftçinin maliyetler altında ezildiği, küçük esnafın kepenk kapattığı bir ülkede refah içinde yaşayan bir halktan söz edilemeyeceğini söyledi. Sarıbal; “Bir ülkede faşizm varsa orada ekmek kavgası vardır. Çünkü faşizm, üretimin köklerini kurutur, sosyal adaleti yok eder. AKP ve Saray, bir halk sağlığı sorunudur diyorduk, AKP ve Saray bu ülkenin sosyal kısırlık sebebidir.” dedi.
CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, 2024 yılı tarımsal üretim ve ithalat verilerini değerlendirdi. AKP İktidarının tarımda uyguladığı politikalarla, üretmeyi ithal etmekten daha pahalı hale getirdiğini vurgulayan Milletvekili Sarıbal, ithalata bağımlılığın yalnızca gıda maddeleriyle sınırlı olmadığını; tohum, gübre, tarım ilaçları ve mazot gibi girdilerde de büyük ölçüde dışa bağımlılığın söz konusu olduğunu söyledi. Tarım alalarının talana açıldığı, çiftçinin maliyetler altında ezildiği, küçük esnafın kepenk kapattığı bir ülkede ne adil bir gelecekten ne de refah içinde yaşayan bir halktan söz edilebileceğini kaydeden Sarıbal, “Bir ülkede faşizm varsa orada hürriyet kavgası vardır, adalet kavgası vardır. Faşizm varsa orada ekmek kavgası vardır. Çünkü faşizm, üretimin köklerini kurutur, sosyal adaleti yok eder. Bir ülkenin toprağı, işçisi, üretimi özgür olmazsa ne emeğin bereketi kalır ne de ekmeğin tadı. Faşizm, yalnızca insanlar üzerinde baskı kurmaz; aynı zamanda tarladan sofraya uzanan üretim zincirini kırar, bereketi yok eder. 2025’i aile yılı ilan eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müjdesi 3 çocuk çıktı! Bugün Türkiye’de milyonlarca genç, bırakın çocuk sahibi olmayı, maddi yetersizlikler yüzünden evlenemiyor. Ülkemizin doğurganlık oranı neden 1,5’e düştü sanıyorsunuz? Sağlık sisteminde yaşanan aksaklıklar, sosyal güvence eksikliği ve artan yoksulluk, gençlerin çocuk sahibi olmasını bir kenara bırakın, sağlıklı bir yaşam sürmesine bile engel oluyor. AKP ve Saray, bir halk sağlığı sorunudur diyorduk, AKP ve Saray bu ülkenin sosyal kısırlık sebebidir. Çözüm popülist müjdelerde değil, gerçekçi bir kalkınma ve sosyal adalet politikasındadır.” diye konuştu.
“İktidar 2024’te de üretimdeki açığı ithalatla kapattı”
Milletvekili Sarıbal, iklim değişikliği, maliyet artışları ve çiftçinin ekonomik durumunun bozulması nedeniyle buğday üretiminin 22 milyon tondan 20.8 milyon tona, arpa üretiminin 9.2 milyon tondan 8.1 milyon tona, mısır üretiminin 9 milyon tondan 8.1 milyon tona gerilediğini açıkladı. AKP’nin hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar öncelikli olacak şekilde yurt içi yeterlilik oranının yüzde 100’ün üzerinde tutulacağına dair vaadinin havada kaldığını belirten Sarıbal, “Yurt içi üretimin yurt içi talebi karşılama derecesi arpada yüzde 90, ekmeklik buğday, mısır ve kırmızı mercimekte yüzde 86, pirinçte 74, yeşil mercimekte yüzde 60, ayçiçeğinde yüzde 51, soyada ise yüzde 5 civarında. Hububat üretimi 3.2 milyon ton geriledi. 2024 yılında da üretimdeki açıklar ithalatla kapatılmaya çalışıldı. Patates üretimi bir önceki yıla göre yüzde 21.1, kuru baklagiller yüzde 2.8, yağlı tohumlar ise yüzde 2.6 oranında arttı. Buna karşılık şeker pancarı üretimi 25.3 milyon tondan 23 milyon tona düştü. 2023 yılında narenciyede üretim bir önceki yıla göre ortalama yüzde 67 oranında artarak 4.7 milyon tondan 7.9 milyon tona yükselmiş; artış oranı portakalda yüzde 75’i, limonda ise yüzde 76’yı bulmuştu. Özellikle erkenci limon ve mandalinada yaşanan pazarlama sorunları bu ürünlerin üçte birinin dalda kalmasına, hatta ağaçların sökülmesine yol açmıştı. Bu yıl üretim mandalinada yüzde 32.7, portakalda yüzde 30.3, limonda yüzde 25.6 oranında azaldı. Üretimi azalan bir başka meyve olan şeftali ise 1.1 milyon tondan 822 bin tona geriledi. 2024 zeytinde var yılı; üretim 1.5 milyon tondan 3.7 milyon tona yükseldi. Ancak önceki yıl narenciyede olduğu gibi bu yıl da zeytinde pazarlama sorunları öne çıkacak. Tariş henüz yağlık zeytin alım fiyatını açıklamadı. Marmarabirlik ise enflasyonun yüzde 50’leri bulduğu bir dönemde sofralık zeytine en fazla yüzde 13.6 zam vererek üreticileri mağdur etti.” ifadelerini kullandı.
Hububat ve yağlı tohum türevleri ithalatı 7.5 milyar dolar
2024 yılında buğday ve yağlı tohumlar türevleri için ödenen bedelin 7.5 milyar dolara ulaştığını kaydeden Sarıbal, 2023 yılında 11.9 milyon ton gibi çok yüksek bir buğday ithalatı yapılınca, 2024 yılında ithalat yasakları ile buğday ithalatının neredeyse yarı yarıya düştüğünü hatırlattı.
Milletvekili Sarıbal, “İç fındık ihracatında yüzde 56.7’lik bir artış yaşandı. Toplam ihracat geliri 1.3 milyar doları aştı. Ekmeklik buğday ithalatında uygulanan kısıtlamalar nedeniyle buğday unu ihracatı yüzde 20 oranında azaldı. Toplam ihracat geliri 1 milyar dolar oldu. Ayçiçeği yağı ihracatında da yüzde 6.7’lik bir düşüş yaşandı. Toplam ihracat geliri 813 milyon dolar olarak kaydedildi. Bu veriler, Türkiye’nin tarım ve gıda ürünleri ihracatında hem fırsatlar hem de bazı ürünlerdeki zorlukları yansıtıyor. Buna karşılık en fazla ithal edilen ürünlerden soya fasulyesi 1.6 milyar dolar, pamuk 1.4 milyar dolar, buğday 1.3 milyar dolar ve ayçiçeği yağı 1.2 milyar dolar olarak sıralandı. 2024 yılında da uluslararası piyasalarda tarım ürünleri fiyatlarının gerilemeye devam etmesi, gümrük vergilerinin düşürülmesi veya sıfırlanması ve alım fiyatlarının düşük tutulması nedeniyle ürünlerini değerinde satamayan çiftçiler giderek yoksullaşıp tarımı terk etmeye devam etti. Bunun gıda güvencesi ve gıda enflasyonu açısından büyük bir tehlike yarattığı Saray iktidarının umurunda değil.” diye konuştu.
-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Bursa Bölge2 hafta ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Genel2 hafta ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Bursa Bölge3 hafta ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Bursa Bölge2 hafta ago
BÜYÜKŞEHİR’DEN YILIN SON VE İLK BEBEKLERİNE ZİYARET
-
Bursa Bölge1 yıl ago
“BÜYÜK BİR SİSMİK TEHLİKE ALTINDAYIZ!”
-
Bursa Bölge3 hafta ago
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BURSA’DAN SESLENDİ: ASGARİ ÜCRETİN ARKASINDA DURDU BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login