Mustafa Arı
Doğum ile birlikte ölüm de başlar. Doğum belgesi aşı, başarı, mezuniyet, evlilik sözleşmesi bir kağıt. Pasaport, ev mülkiyeti, iyi hal belgesi reçete, davetiye bir kağıttır. Hayatımız kağıt üzerine kağıtlardan ibarettir. Dünya tamamen kağıtlardan ibaret.
İnsan kimi zaman bir kağıda üzülür. Kimi zaman da sevinir. Fakat İnsanın göremediği tek bir kağıt vardır ki o da Vefat belgesinin kağıdıdır. Doğduğun zaman, seni annenin karnından çıkaranın kim olduğunu bilmezsin. Öldüğünde de seni kabrine koyanın kim olduğunu bilmezsin.
Bu belge için çalışmalı. Çünkü bu belge en önemli bir belgedir.
Hayat bize bir şey verdiğinde, başka bir şeyi bizden alır.
Hayret ediyoruz değil mi? Beyaz renk güzel demek değildir. Siyah renk de çirkin demek değildir. Kefen beyaz ve ürkütücüdür. Kabe siyah ve güzeldir.
İnsan, ahlakıyla insandır, dış görünüşü ile değildir. Kabirdeki evinin en güzel mobilyaları, Namaz, Sadaka, Kur’an’dır.
İnsan doğduğunda yıkanır ve temizlenir. Öldüğünde de yıkanır ve temizlenir. Doğduğunda senin için kimin sevindiğini ve mutlu olduğunu bilmezsin. Öldüğünde de senin ardından kimin ağlayıp üzüldüğünü bilmezsin.
Annenin karnında dar ve karanlık bir mekandaydık. Öldüğümüzde de de dar ve karanlık bir mekanda olacağız.
Doğduğunda bizi örtmek için kumaşa sardılar. Öldüğümüzde de örtmek için kumaşa sararlar. Büyüdüğümüzde insanlar diploma ve tecrübeni sorarlar. Öldüğünde ise melekler salih amelinden soracaklar.
Ahiretin için ne hazırladın?
Eceli gelen herkes ölecektir. Cuma süresi 8. Ayette: “De ki; Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da, görünen alemi de bilen Allah’a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta oluklarınızı haber verecektir.”
Dönüşü olmayan bu yolculuğa çıkan kimsenin bazı perde ötesi hallerini Peygamberimiz şöyle açıklıyor. Cenaze tabuta konulup erkekler omuzlarına yüklendiklerinde o cenaze iyi bir kişi ise: Beni acele olarak gideceğim yere ulaştırınız, der. Eğer o cenaze kötü bir kişi ise: Eyvah! Beni nereye götürüyorsunuz, diye feryat eder. Cenazenin bu feryadını insandan başka her şey işitir. Eğer insan bu feryadı duysaydı, dayanamayarak bayılırdı.
Kur’an’ın hatırlattığı husus şudur: “Öyle ise, ey basiret sahipleri, ibret alın.” (Haşr süresi:8) İbret alma konusunda daha fazla hassasiyete ihtiyacımız var. “İnsanlar uykudadırlar, öldüklerinde uyanırlar.” buyrulur.
Öldükten sonra uyanmanın eyvah demenin hiçbir faydası yoktur. Ölmeden önce uyanmak, hesaba çekilmeden önce nefsi hesaba çekmek gerekir. Ölüm gelmeden önce ölüm için hazırlık yapmalıyız.
Dünyada sanki gurbette imiş gibi veyahut yolculukta bulunuyormuş gibi ol. Kendini mezarlıktakilerden kabul et. Unutmayalım! Ölüyü (mezara kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri baki kalır: Ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle baki kalır.