Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, ülkenin gündeminde olan önemli konuları değerlendirdiği bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Koçak, sözlerine iki Saadet Partili sandık müşahidinin 31 Mart yerel seçim günü sandık başında katledilmeleri ile ilgili Kırşehir’de görülen mahkemenin katil zanlıları hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermesi ile ilgili değerlendirmeler yaparak başladı.
Verilen cezaların giden canları geri getirmeyeceğini belirten Koçak, yaşanan bu acı olaydan herkesin ders alması gerektiğini vurgulayarak, “Bir daha böyle acı bir hadisenin tekrar etmemesini temenni ediyoruz. Bunun için de siyasetteki üsluba dikkat edilmelidir. Özellikle geride bıraktığımız seçimlerde kutuplaştırma, düşmanlaştırma bir seçim taktiği haline geldi. Umut ediyoruz ki, Malatya’da toprağa verdiğimiz iki can bütün siyasilerin dilinin ve üslubunun değişmesine vesile olur. Bu vesile ile Malatya’da yitirdiğimiz canlara Allah’tan rahmet, ailelerine ise bir kere daha başsağlığı diliyorum.” dedi.
Ekonomide yaşanan gelişmelere değinerek sözlerini sürdüren Başkan Koçak, medyaya yansıyan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün Çin’e satışı yönündeki haberler ile ilgili, “İtalyan şirketin hisselerini Çin’in alması söz konusuymuş. Bu durum iktidarın kaynakları betona gömen zihniyetinin iflas ettiğinin en net örneğidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Gündemin diğer önemli bir başlığı olan 27 Aralık’ta tanıtımı yapılacak yerli otomobil konusunda eleştirilerde bulunan Koçak, “Bu iktidar iş başına geleli 17 yıl oldu. Birçok vaatte bulundu. Yerli uçak, yerli otomobil gibi. Ancak ortaya ciddi bir şey konulmadı, konulamaz da. İktidar bu yürüyüşünü, bu gidişini sürdürdüğü sürece de ne otomobil, ne de ülkenin sorunlarına çözüm getirip onları çözemez.” dedi.
İktidarın en başarılı olduğu konunun ise kötüye giden ekonomide rakamlar ile oynamak olduğuna vurgu yapan SP İlçe Başkanı Koçak, “Maliye Bakanlığı tebliğinde yeniden değerleme oranını yüzde 22,58 olarak belirledi. Pasaport harçları, trafik cezaları, yurt dışından gelen cep telefonu gibi vergiler bu rakam üzerinden belirlenecek. Bir tek Cumhurbaşkanı Motorlu Taşıt Vergisi’ni çok bulmuş ‘vatandaş nasıl araba alacak’ diye düşünmüş. Bu nedenle sadece MTV zammı yüzde 12 kalacak. Ancak iş asgari ücretlinin, memurun ücretine zam yapmaya gelince iktidar üzerinde oynadığı enflasyon üzerinden veriyor.” ifadesini kullandı.
Ekonomiye, adalete güvenin olmadığı bir ülkede hem beyin göçünün hem de sermaye göçünün yaşanmasının kaçınılmaz olduğunun altını çizen Koçak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Tersine beyin göçü başladı” sözlerine şu verilerle cevap verdi: “Genç işsizliğin % 27 oranına ulaştığı ülkemizde ilk defa beyin göçü lise düzeyine kadar indi. İstanbul Erkek Lisesi, 2019 mezunlarının % 52,6’sı Avrupa’ya gitti. Lisenin 135 yıllık tarihinde yurt dışına gidenlerin oranı Türkiye’de kalanların oranını geçmiş bulunmakta. Alman Lisesi’nden yurt dışına gidenlerin oranı % 94,7, Galatasaray Lisesi’nden yurt dışına gidenlerin oranı ise % 32,6’ya ulaştı. Bu tabloya bakıldığı zaman iktidarın eteklerinin tutuşması lazım. O yüzden bu ülkede önce adaletin, huzurun, barışın tesis edilmesi lazım. İnanıyoruz ki bugün Türkiye ekonomi, adalet ve sosyal konularda toparlandığı zaman beyin göçü tersine dönecektir. Gençlerimiz kendi ülkelerinde kalmaya razı olacaklardır.”
İdlib’de yaşanan hadiselere değinerek hükümetin dış politika anlayışını eleştiren Zeynel Abidin Koçak, “İdlib’de bir katliam yaşanıyor. Burasının Rusya ve Suriye tarafından bombalanması nedeniyle orada yaşayanlar, yani hükümetin ‘biz sizi koruyacağız’ dediği insanlar şimdi canlarını kurtarmak için Türkiye’ye doğru gelmeye başlıyorlar. Peki, konu Suriye ve İdlib olunca aslan kesilenler şimdi nerede? Neden sessizler? Burada hükümetin yapması gereken, akan bu kanın durmasıdır. Çünkü bu, onların boyunlarının vebalidir.” şeklinde konuştu.