“Emeklilerimizin insan yaşaması gerekir”

Vatan Partisi Karacabey İlçe Başkanı Rıfat Narhın, Türkiye’deki emeklilerin sıkıntılarına dikkat çekti. Özellikle emekli maaşlarının istenilen düzeyde olmadığını vurgulayan Narhın, “Emeklilerimiz zor ekonomik koşullar altında eziliyor. Maalesef ülkemizi yönetenler, emeklilerimizin ezilmesine seyirci kalmaktadır.” dedi.

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Vatan Partisi İlçe Başkanı Rıfat Narhın, şu ifadelere yer verdi: “Emeklilerimiz eskiden emekli olduklarında kıdem tazminatı olarak toplu bir para alabiliyordu. O parayla bir ev ya da araba alabilirlerdi. Beraberinde çocuklarını evlendirebiliyorlardı ve maaşları kimseye muhtaç etmiyordu. Ölünceye kadar emekli maaşları yetiyordu. İlaca para vermiyorlardı, tedavi değil ameliyat oluyorlardı. Kısacası para vermeden hastaneden çıkıyorlardı. Ancak artık emeklilerin kıdem tazminatları yok. Araba ve ev alamadıkları gibi çocuklarını da evlendirmekte zorluk çekiyorlar. Çünkü emekliler arasındaki fark çok bozuldu.

Aynı süreyle çalışan, aynı miktarda prim yatırarak emekli olanların sigortalarının başladığı tarihe göre üç ayrı gruba parçaladılar. 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olanlar ile 30 Nisan 2008 sonrasında sigortalı olanlar diye! Ciddi sayıda emeklinin maaşı asgari ücretin bile altına düşürüldü. 10 milyon dolayındaki emekli, 2,5 milyon dul-yetim maaşı alan bulunmaktadır. Emeklilerin beşte ikisinin yani 4 milyon 179 bin 840’ının maaşı asgari ücretin altında. Maaşı asgari ücretin yarısının bile altında olanların sayısı da küçümsenmeyecek düzeydedir. Bu oran giderek artmaktadır. Emeklilerimiz ilerleyen yaşlarına rağmen maaşları yetmediği için çalışmak mecburiyetindedir. Emekliler çalışmazsa aç kalırlar. Artan elektrik, su, doğalgaz bedelleri bellerini bükmektedir. Emeklilerin kayıt dışında çalıştığı ortadadır. Çevremize baktığımızda çalışan emeklinin çok olduğunu görebiliriz. Emekli kaçak işçi, maalesef işverenlerin de işine gelmektedir.

Oysa emekliler maaşı yetmediği için ilerleyen yaşına rağmen çalışmak durumunda kalmaktadır. Bir de sosyal destek primi kesilmektedir. Eskiden işçiye ait olan SGK’nın ilaç fabrikası vardı ve emekliler bundan faydalanıyordu.

ABD emperyalizmi ülkemizi 1980’lerde ele geçirip hükümet kurdu. Kurulan hükümetler emekliye hizmet etmedi, yavaş yavaş emeklilerin hastanelerini ve ilaç fabrikalarını yok ettirdi. Emeklilerin ezilmesine hükümetler de seyirci kaldı. Şimdi emeklilerden hastane gittikleri için para kesilmektedir. Telefonla hastaneden randevu aldığında ücret kesilmektedir. Muayeneye gittiğinde katılım payı alınmaktadır. Erken muayene talep ederlerse fark alınmaktadır. Tetkik gerektiğinde tetkik fark ücreti, özel hastaneye gittiklerinde ayrıca fark ücreti, reçete ücreti, ilaç yazılacaksa ilaç katılım payı, yazılan ilaç yoksa eşdeğer katılım payı, eğer ilaç sayısı üçten fazlaysa ayrıca ücret alınmaktadır. Yani emeklilerimizi hastanelerden korkar hale getirdiler. Çünkü hükümetler emeklimizi mağdur etmiştir, onları canından bezdirmişlerdir. Oysa Atatürk’ün gözünde emekli çok özeldir, mutlaka devlet onları en iyi şekilde yaşatmak mecburiyetindedir. Yaşlısına sahip çıkmak, saygı duymak mecburiyetindedir. Emeklilerin bu ülkeye minnet duymaları sağlanmalıdır. Çünkü emekliler bu milletin aynasıdır.

Vatan Partisi olarak ülkemizde kuracağımız Milli Hükümet’te emeklimizin yaşayacağı kadar günün şartlarına göre maaşlar verilecektir. İlaç ve sağlık hizmetleri bedava olacaktır. Emeklimizin Avrupalı gibi dünyayı gezmeye, görmeye hakkı vardır. Vatan Partisi olarak emeklimize söz veriyoruz, onları insanca yaşatacağız. O günler artık partimiz açısından uzak değildir.”