Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Ramazan ayında İsrail tarafından Filistinlilere yapılan saldırıya değinen Koçak, “Ne yazık ki her Ramazan ayında olduğu gibi bu sene de Ramazan ayının başlaması ile İsrail, zulümlerini artırmaya tekrar başladı. Zulüm, İsrail’in karakteri haline geldi. Mübarek günlerde canımızı yakmayı huy edindi. İslam ülkelerinin bu zulme sessiz kalması ise üzülerek ifade ediyorum ki, canımızı daha çok yakıyor.” ifadelerini kullandı.
Vatandaşa destek paketinin hazırlanması gerektiğini ifade eden Koçak, “Asıl konuşmamız gereken esnafın sıkıntılarını, vatandaşların sıkıntılarını giderecek destek paketleri olmalı. Faiz bataklığına terk edilen esnaflarımız, vatandaşlarımız yardım bekliyor.” dedi.
Koçak, İsrail’in her Ramazan ayında olduğu gibi bu Ramazan’da da Filistin’e saldırılarını artırdığını söyledi. “İslam ülkelerinin bu zulme sessiz kalması ise canımızı belki daha da çok yakıyor” ifadesini kullanan Koçak, Çin’in de Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde zulmettiğini belirtti.
Çin tarafından Doğu Türkistanlılara yapılan zulümleri bazılarının görmezden geldiğini belirten Koçak, “Doğu Türkistanlı kardeşlerimize acımasızca zulmediliyor. Bazıları bu zulmü görmezden geliyor iftiradır, yalandır, doğru değildir deniliyor, aslında yapılan oradaki Doğu Türkistanlıları eğitmek için yapılıyor deniliyor. Ama gerçekler hiç de böyle değil. Kardeşlerimiz toplama kamplarında asimile edilmeye çalışılıyor. Şimdi de Ramazan’da ilaç verme bahanesi ile zorla su içirildiği söyleniyor. Doğu Türkistanlılar asırlardır orada yaşayan, devlet kuran bir topluluk, bugün bütün hakları ellerinden alınmış; kültürleri, dilleri, dinleri yok edilme noktasına gelmiş bulunuyor. Biz bu durumlara karşı üzüntülerimizi dile getiriyoruz ama öteki taraftan iktidarın sessizliği de bizleri daha da derinden etkiliyor.” dedi.
SP İlçe Başkanı Koçak, “Bu asrın başında Irak’la başlayan zulüm Arakan, Keşmir, Suriye ve daha başka ülkelerde devam etti ve bugüne kadar geldi. Son zamanlarda İslam coğrafyasında hiç olmadığı kadar kan ve gözyaşı dökülmektedir. Kültüre, medeniyete, tarihe sahip çıktığını göstermek için iktidar Özbek çadırında iftarlar düzenlerken, kardeşlerimizin acılarını görmezden gelmesi, bunlara duyarsız kalması bizi hakikaten üzüyor. Açların doyurulduğu, mazlumun derdi ile dertlenmenin daha da önemsendiği bu mübarek ayda daha duyarlı olmamız gerekirken bu umursamaz tavır zorumuza gidiyor. Kardeşlerimize böyle sahip çıkamayız, zulümlere sessiz kalmamasını iktidardan talep etmek hakkımızdır kanaatindeyiz. Biz sessiz kalmadık, bundan sonra da kalmayacağız. Biz Saadet Partisi olarak bütün çabamız ile ortaya koyacağız ama bu konuda çözüm iktidardadır. Gelin kardeşlerimize ve tüm Müslümanlara sahip çıkalım.” çağrısında bulundu.
Amerika’nın Ortadoğu için planlarının devam ettiğini ve daha büyüttüğünü vurgulayan Başkan Koçak, “Aslında dünya sadece bundan ibaret değil, son zamanlarda bölgemizde meydana gelen gelişmeler bizi daha da endişelendiriyor. Şu anda biz Ukrayna’ya, Karadeniz’e, Rusya ile yapılan anlaşmalar Amerika Birleşik Devletleri tarafından gündeme getiriliyor. Nükleer santral konusu, S-400’ler gündemde. Ama ABD’nin bölgemizde oynayacağı oyunun temelini teşkil eden Büyük Ortadoğu Projesi dar bir çevre tarafından gündeme taşınıyor. İlerde bizim için en büyük tehdit Büyük Ortadoğu Projesi’nden gelecek. Amerika’nın bölgeyi nasıl şekillendireceğinin haritası Büyük Ortadoğu Projesi ile çiziliyor. Amerika, şimdi bu bölgedeki bütün faaliyetleri kendi kontrolüne almaya çalışıyor. Pentagon dergisinde yayınlanan harita çok önemli, o haritada Türkiye’nin bölündüğünü görüyoruz. İslam âlemi de yaşanan zulüm ne kadar önemliyse geleceğimizi belirleyecek olan bu tehditleri de bilip ona göre önlem almak da önemli.” dedi.
Pandeminin açtığı yaraların çözümünü iktidarın bulacağını belirten Koçak, “Vaka artışında rekora koşuyoruz. Kaybolan canlar günlük 100-200-300’ler ile ifade ediliyor. Bazı çevreler pandemi yayılımında neredeyse 84 milyon vatandaşımızı suçluyor. Bunu kabul edemeyiz. Burada iktidarın üzerine düşen aşı, şeffaf bilgilendirme, doğru bilgilendirme. Burada tereddüt olunca sorunlar büyüyor. Bir zamanlar rahatlayan ülkemizde birdenbire grafikler kırmızıya döndü. Ama iktidarın kurallara daha hassas uyum sağlamasını bekliyoruz. İktidar partisinin kongreleri bitince yasaklar geldi diyebiliriz. Bu pandemi ülkemizde sağlık yönünden çok büyük yaralar açtı. Hayatını kaybeden vatandaş sayımız artmaya başladı. Hastanelerde yer bulunamıyor. Tüm hastaneler doldu taşıyor. Pandemi çalışma hayatını etkilediği için işsizlik arttı, esnaf geçim sıkıntısı yaşamaya başladı. Vatandaşlarımız zor günler geçiriyor. Adeta şöyle denebilir. ‘Kovid günümüzün vebası, ekonomik sıkıntılar ise kolerası’. Her kesimin yaşadığı sıkıntıların nasıl giderileceğine bakılmalı. Bu, iktidara düşüyor.” diye belirtti.
Vatandaşa destek paketinin hazırlanması gerektiğini ifade eden Koçak, “Asıl konuşmamız gereken esnafın sıkıntılarını, vatandaşların sıkıntılarını giderecek destek paketleri olmalı. Faiz bataklığına terk edilen esnaflarımız, vatandaşlarımız yardım bekliyor. İşsizler bile bankadan borç alarak geçinmeye çalışıyor ve bu durumun sıkıntılarını gözler önüne seriyor. İktidar vatandaşlarımızın daha kişi başına 1.000 TL destek. Etrafta dolaşan 128 milyarlar değil, herkese 1.000 TL, 84 milyar TL yapar. Biz sadece vatandaşa destek vererek sorunlar kalkar. Vatandaşın hakkı. Emeklilerin durumu daha zor olduğu için bayramda verilecek ikramiyeleri 1.000 TL’den bin 500 TL’ye çıkarın dedik. Bu paranın ödenmesiyle bir nebze olsun sıkıntı azalacak. Bu pazarı da hareketlendireceği için esnaf da kazanacak. Yeri geldiği zaman milyarları basıp işleri görülebiliyor. 128 milyar dolar ne oldu yerine son yapılan açıklamalar gösterdi ki; 128 milyar dolar devlet bankalarından birilerine gitmiş. İsimleri biliyoruz diyorlar. Açıklayın, para neye gitti değil, kime gitti? Parayı sorarken biz değerlerimizden birçok şeyi kaybettik. Sormak istiyoruz Türkiye’de adalet, liyakat, istişare, şeffaflık ve denetim nerede plan ve program nerede var mı? Asıl soru ise vicdan nerede? Ama şunu bilelim ki, bu sorular dikkate alınmadığı ve gündem olmadığı müddetçe çözüm olmayacaktır.” ifadelerine yer verdi.
Zeynel Abidin Koçak, “Son zamanlarda olanlar bir şeylerin olduğuna işaret ediyor ama bakanların değişmesi ile çok bir şey olmadığını düşünüyoruz. Değişimler beklentileri karşılamadı. Gelişmeler bazen öyle bir noktaya gelirken vicdanlar kayboldu mu sorusunu sorduruyor. Bu sorular çıktıysa işimiz vahim demektir. Aslında geçmişte belli bir noktaya kadar iktidar 2023-2053 hedefleri ile oyaladığını gördük. İktidarın başında ülkenin en önemli hazineleri, fabrikaları yok oldu. Tarım ile alakalı birimler ortadan kalktı. O zaman bir para girdi. Türkiye de yol yaparak, inşaat yaparak biz kalkınıyoruz denildi. Bu politika yüzünden borç almakta mümkün değil, borç ödemekte mümkün değil. Bugünkü politikalar ile de çözülmesi mümkün değil, Kanal İstanbul ile uğraşmaktansa kendi kendimize yetecek hale getirecek yatırımlar ile uğraşın. Bu politikalar vatandaşımızın belini kırıyor. Maalesef uluslararası sıralamalarda ülkemiz gerilere düşüyor. Bu, bugünkü iktidarın kabahatidir. Başka kimseye yükleyemezler. Politikalar değişmeden değişmesi mümkün değildir. Biz herkesi geçim ittifakına çağırdık. Geçim ittifakı şu anda seçim ittifakının önünde bir konumda. Her hafta biz bunu gündeme getirmeye, tekliflerimizi sıralamaya hazırız.” şeklinde sözlerini noktaladı.