Bursa Bölge
“ÇİFTÇİ KAZANAMAZSA HERKES KAYBEDER!”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu (IFAP) tarafından alınan kararla 1984 yılından bu yana her yıl tüm dünyada kutlanan 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Türkiye’nin tarım potansiyeli açısından en şanslı ülkeler arasında bulunduğunu ifade eden Bayraktar, “Son yıllarda yaşanan krizler, savaşlar ve felaketler gösterdi ki her zaman önemini koruyan tarım sektörü daha da önem kazanacak. Üreticilerimizi daha fazla destekler, sektörün yapısal sorunlarını çözersek içinde bulunduğumuz coğrafyanın gıda ambarı olabiliriz.” dedi.
Yaşanan felaketlerin tarımın ve çiftçilerin öneminin daha iyi anlaşılmasına neden olduğunu belirten Bayraktar, üreticilerin türlü zorluklara rağmen üretimde kalmaya devam ettiğini ifade etti. Son yıllarda karşılaşılan zorluklar hakkında değerlendirmelerde bulunan TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şunları kaydetti: “Ülkemiz tarih boyunca, don, sel, dolu, fırtına, kuraklık, yangın ve deprem dâhil her türlü doğal afeti, savaşları, ekonomik ve finansal krizleri gördü. 2020’nin başında dünyayı etkisi altına alan, can kaybının yanında ekonomik kayıplara da sebep olan Covid-19 salgınıyla tanıştık. 2020-2021 yılları salgının gölgesinde geçti. İnsanlarımız sağlığını korumaya çalışırken ihtiyaçlarını karşılamada güçlük çekti. Bu dönemde Türk çiftçisi halkına su ve hava gibi yaşamın temel ihtiyacı olan gıdayı eksiksiz sağlarken, her türlü fedakârlıkta bulundu. Gıda olmadan yaşanamaz, gıda ihtiyacı ertelenemez.
2022 yılına geldiğimizde halkımız bir yandan salgının getirdiği, diğer yandan Ukrayna-Rusya savaşı kaynaklı ekonomik zorluklarla uğraştı. Çiftçilerimiz yine devreye girerek her türlü zorluğa rağmen gıda üretimine devam etti. Girdi maliyetleri çiftçimizin belini büktü ama yılmadı, çalıştı, tarlasına, bağına, bahçesine, ahırına ve ağılına gitti. Üreticilerimiz, artan girdi fiyatlarının maliyetleri artırdığı bir ortamda daha fazla üreterek, halkının çok daha pahalı gıda tüketmesini önlemek için mücadele etti. Ülkemiz tüm bunlarla uğraş verirken, geçtiğimiz aylarda 11 ilimizde görülen 6 ilimizi de dolaylı olarak etkileyen deprem felaketiyle karşılaştı. Tarımsal üretimin miktar ve kalitesini etkileyecek önemli bir yere sahip olan deprem bölgesindeki üreticilerimiz toprağını terk etmedi. Sonuç olarak çiftçimiz, yağmur, çamur demeden zor tabiat koşullarına göğüs gererek üretiyor. Tüm zorluklara rağmen tarlasından, bağından, bahçesinden, ahırından, ağılından kopmayı düşünmüyor. Biz üretemezsek Türkiye aç kalır.”
Girdi maliyetlerinin makul seviyelerde seyretmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, “Yaşadığımız tecrübeler gösteriyor ki tarım potansiyelimizin tamamını kullanmak, arz açığımız olan ürünlerimizin üretimini doğru planlamak zorundayız. Arz açığı veren ürünlerin üretiminin artırılması için iyi bir üretim planlaması yapılmalı, destek politikaları artırılmalı ve verim artışı sağlanmalıdır. Çiftçimiz çok büyük bir alkış ve teşekkürü hak ederken, var olan sorunlarının da çözümünü bekliyor. Hâlihazırda çiftçilerimiz için en büyük sorun üretim maliyetlerinin yüksekliğidir. Bu maliyetler tüketiciye de yansıyarak, tarım ürünlerine olan talebin azalmasına sebep oluyor. Geçen yıla göre girdi fiyatlarındaki artış yavaşladı ancak yine de üretim maliyetlerini etkiliyor. Fiyatlar daha makul seviyelere çekilmelidir” ifadelerini kullandı.
“Buğdayda maliyet ve refah payını dikkate alan bir fiyat bekliyoruz”
Buğday üreticisinin müdahale alım fiyatının açıklanmasını beklediğini belirten Bayraktar, fiyat artışının enflasyon oranının altında kalmaması gerektiğini vurguladı: “Geçen sezon fiyatların çiftçi açısından olumlu seyretmesi nedeniyle bu yıl buğday ekim alanlarında yüzde 5 ila yüzde 10 oranında artış olduğunu, rekoltenin ise 20 milyon 500 bin ton civarında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Buğday dünyada ve ülkemizde stratejik bir üründür. Pandemi sürecinde paramız olmasına rağmen 1 kilo buğday bulmakta zorlandığımızı unutmayalım. Dolayısıyla buğday üretiminde ve ticaretinde akılcı ve kalıcı yöntemler belirlememiz şarttır. Buğday üreticisi müdahale alım fiyatının açıklanmasını bekliyor. Fiyat artışının enflasyon oranının altında kalmaması gerekiyor. Buğday üreticilerimiz, üretimde yaptığı masrafların, verdiği emeğin ve döktüğü alın terinin karşılığını almak istiyor. Üreticilerimizin maliyetini ve refah payını dikkate alan bir fiyat bekliyoruz.”
“Süt yem partisi 1,5 civarında tutulmalı”
Yem fiyatlarının yüksekliğine değinerek hayvansal üretim hakkında değerlendirmelerde bulunan Bayraktar, şunları bildirdi: “Bitkisel üretimde zorluklara rağmen üretimini artıran çiftçimiz yem fiyatlarının yüksekliği karşısında düşük süt fiyatlarından dolayı damızlık hayvanlarını kestirerek hayvansal üretimden gelen zararını en aza indirmeye çalıştı. Ana materyali damızlık hayvan olan et sektörü talep artışına yetişemedi. Et fiyatları tüketici aleyhine gelişirken, üreticiler süt fiyatlarının da yukarı doğru hareketlenmesiyle bir nebze olsun düşen maliyetlerden dolayı üretimini sürdürmeye devam etti. Yalnız, artan et ithalatının uzun süre sonra çiftçimize ve üreticimize zarar vereceği, kısır döngüye girileceği bilinmeli, ona göre sektöre destek verilmelidir. İthalatın çözüm olmadığı tecrübeyle anlaşıldığından, süt yem paritesi 1,5 civarında tutularak süt üretiminin sürdürülebilirliği sağlanmalıdır.”
“Sürdürülebilirlik için çiftçimizin sosyal güvenlik koşulları iyileştirilmeli”
TZOB Başkanı Bayraktar, çiftçilerin tarımsal üretime devam etmesinin sosyal güvenliğin sağlanması ile yakından ilgili olduğunu belirterek, tarım BAĞ-KUR primlerinin düşürülmesi çağrısını yineledi: “Çiftçimiz, kişi başına ülke ortalama gelirinin üçte birini kazanmasına rağmen yüksek prim ödemek zorunda kalıyor. Çiftçilerimiz halen ödemekte oldukları prim borçları çok yüksek olduğu için ödeme zorluğu çekiyorlar. SGK primleri daha makul ve ödenebilir seviyeye çekilmelidir. 9 bin gün yani 25 yıl prim ödeyerek emeklilik hakkı kazanan çiftçilerimiz diğer sigortalılar gibi 20 yıl prim ödemesi yaparak emekli olabilmelidir. Bu hakkaniyetsizlik giderilmeli, prim ödeme gün sayısı düşürülmelidir. Ayrıca muafiyet belgesi ile gelirinin düşük olduğunu belgeleyerek prim ödemesini durduran çiftçilerimizin muafiyette geçen süreleri borçlandırılmalıdır. Tarım BAĞ-KUR primi durdurulan çiftçilerimiz yapılandırma ile ihya kapsamına alınmalıdır. Üreticilerimizin emeklilik başvuruları sırasında ortaya çıkan usul eksikliklerinden dolayı Ziraat Odalarına uygulanan idari para cezalarına af getirilmelidir. Çiftçilerimizin bu konudaki kayıplarının telafisi sağlanmalıdır.”
“Her zaman, her koşulda çiftçimizin yanındayız”
Her zaman, her koşulda çiftçilerin yanında olduklarını vurgulayan TZOB Genel Başkanı Bayraktar, konuşmasını şöyle tamamladı: “Ülkemizin zenginleşmesine katkı sağlamak istiyoruz. Hedefimiz; bütün sorunlarını çözmüş, örgütlenmesini tamamlamış, üretimde yüksek verim ve kaliteyi yakalamış, dünya ile rekabet eden, üreticisine istikrarlı gelir sağlayan, tüketicisine bol ve makul fiyatlarla ürün sunan, başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere çevre ülkelerin gıda açığını kapatan bir tarım sektörü oluşturulmasıdır. Bunun için üreticiyi merkez almış, istikrarlı, sorun çözen, geleceği planlayan politikalara ihtiyacımız vardır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odaları olarak gece gündüz bu amaçlar için çalışıyoruz. Karnımız emektar çiftçilerimiz sayesinde doyuyor, çiftçimizin kıymetini bilmeliyiz. Çiftçimizi mutlu etmeliyiz. Zor süreçlerden geçiyoruz. Onları üretimde tutmalıyız. Biz, Ziraat Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak çiftçimizin her zaman hizmetindeyiz, her koşulda yanındayız. Çiftçilerimiz üretmeye devam etsinler diye onlara her türlü desteği veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz.”
Güncel
GAZETECİLİK MESLEĞİNİN İNCELİKLERİNİ ÖĞRENDİLER
Bursa’nın en gözde özel okullarından Ekol Koleji, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlamak amacıyla tabiatın kalbinde tabiata uygun bir yemek düzenledi. Ekol Koleji’nin Hasan Ali Yücel konferans salonunda gazeteciler ve köşe yazarları büyük bir alkış ve ilgiyle geleceğin gazeteci adayı öğrenciler tarafından ayakta karşılandılar.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Yüksel Baysal, günün anlam ve önemi üzerine bir konuşma gerçekleştirirken, öğrencilerin davetli gazetecilere mesleğin incelikleri ve önemi hakkında sorular yöneltti. Gazetecilerin cevapları ise öğrenciler tarafından büyük beğeni aldı.
Ekol Koleji Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Nebi Taşçı; “İtalya’nın Reggio Emilia kasabında ortaya çıkan ve güçlü çocuk yetiştirmeyi hedefleyen alternatif eğitim modeli; Reggio Emilia ve aynı zamanda hem öğretmen yetiştirmeyi, hem de modern üretim araçlarını kullanmayı amaç edinmiş, toprağın ve tabiatın kalbini bir zamanlar oluşturmuş olan köy enstitüleri eğitim sistemini benimseyen ve tabiatla iç içe bir anlayışla faaliyet gösteren okulumuzda, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kapsamında bu anlamlı etkinliği düzenledik. Gazetecilik mesleğine ilgi duyan geleceğin gazeteci adayı öğrencilerimizi bu özel günde sektöre yön veren gazetecilerle bir araya getirdik. Bu anlamlı günde öğrencilerimizin özgür düşünme, sorgulama ve toplumsal olayları analiz etme becerileri üzerine de vurgu yapılmasını sağlamış olduk.
Reggio Emilia sisteminin yaratıcı ve bireysel yeteneklere önem veren yapısıyla gazetecilik mesleğinin ortak yönleri bir araya getirilerek katılımcılara ilham dolu bir ortam sunmaya çalıştık. Basını özgür, mesleğini layıkıyla icra eden gazetecilerin emeklerini kutladığımız bu özel gün vesilesiyle; geleceğin gazetecilerinin adımlarını güçlendirmek adına değerli katkılar sağlayan tüm basın mensuplarımıza teşekkür ederiz.” dedi.
Doğal bir atmosferde gerçekleşen yemekte Bursalı gazeteciler; Ekol Koleji öğrencileriyle bir arada olmaktan dolayı büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, ilgilerinden dolayı okul yönetimine gazetecilik mesleğinde ‘rol model’ oldukları için teşekkür etti.
Günün sonunda öğrenciler, permakültür bahçesinden temin ettikleri organik meyvelerden elde ettikleri ürünleri hediye ederek, Bursalı gazeteci ve köşe yazarlarını alkışlarla uğurladı.
Bursa Bölge
BURSA’DA KADIN EMEĞİ SANAYİNİN KALBİNDE!
TOBB Bursa Kadın Girişimciler Kurulu, ‘Sanayide Kadın Eli’ projesi kapsamında önemli bir adım daha attı. Kadınların sanayi sektöründe daha fazla yer almasını sağlamak ve fırsat eşitliğini güçlendirmek amacıyla Bursa’da faaliyet gösteren 17 firma ile iyi niyet mektubu imzalandı.
Bursa Ticaret Borsası (BTB) koordinatörlüğünde çalışmalarını sürdüren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Bursa Kadın Girişimciler Kurulu, kadınların sanayideki yerini güçlendirmek için faaliyetlerine hız kazandırdı. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu tarafından ‘Kadın Varsa Yarın Var’ sloganıyla başlatılan ‘Sanayide Kadın Eli’ projesi kapsamında TOBB Bursa Kadın Girişimciler Kurulu, projeye katılım sağlayıp destek veren 17 firma ile iyi niyet mektubu imzaladı.
Bursa Ticaret Borsası’nın proje okulu Hamidiye Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde düzenlenen imza törenine TOBB Bursa Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Üyeleri, projeye destek veren firma temsilcileri ile projede paydaş olarak yer alan İŞKUR Bursa İl Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa İstihdam ve Kariyer Ofisi, Gürsu Belediyesi Kollektif Kariyer Merkezi yetkilileri katıldı.
“Kadınlarımızın sanayide daha aktif olmasını istiyoruz”
İmza töreninde konuşan TOBB Bursa Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Sabriye Şen, kadınların sanayi sektöründeki rolünü artırmayı hedeflediklerini belirtti. Şen, “Kadınlarımızın sanayide daha aktif rol almasını sağlamak ve toplumsal algıda pozitif bir dönüşüm yaratmak amacıyla TOBB Kadın Girişimciler Kurulu tarafından hayata geçirilen bu proje, 2021 yılında pilot il olarak Kütahya’da başlatıldı. Ocak 2023 itibariyle 16 ilde aktif olarak yürütülen projede, sanayisiyle ön plana çıkan Bursa da yer alıyor. Yeni dönemde projenin şehrimizde daha aktif bir şekilde sürdürülmesi ve Bursa’mızın sanayi gücünü de yanımıza alarak daha fazla kadınımızın istihdama katılmasına olanak sağlanması adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.
“Başarı hikayeleri gençlere ilham olacak”
Projenin temel amacının kadın istihdamını artırmak ve başarılı kariyer hikayeleriyle genç nesillere ilham olmak olduğunu vurgulayan Şen, sözlerini şöyle sürdürdü: “TOBB Bursa Kadın Girişimciler Kurulu olarak kadınlarımızın her alanda başarılı olabileceğini göstermek en büyük önceliğimizdir. Bu süreçte bizlere destek veren tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. İŞKUR İl Müdürlüğümüz, Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa İstihdam ve Kariyer Ofisimiz ve Gürsu Belediyesi Kollektif Kariyer Merkezimiz, bünyelerindeki CV havuzlarını bizlere açacaklar. Böylece firmalarımızdan gelen personel taleplerine yönelik destek sağlayacaklar.”
“Birlikte daha güçlü bir gelecek inşa edeceğiz”
Projeye katkıda bulunan ve iyi niyet mektubu imzalayan firmalara da teşekkür eden Sabriye Şen, “Sizlerin desteği, projemizin Bursa’da daha güçlü bir şekilde hayata geçmesini mümkün kılacak. Önümüzdeki süreçte daha fazla kadının sanayide yer aldığı, fırsat eşitliğinin benimsendiği bir çalışma kültürü yaratmayı hedefliyoruz. Hep birlikte bu vizyonu gerçekleştireceğimize yürekten inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
“Kadın istihdamı için fırsatlar sunmaya devam edeceğiz”
Proje paydaşlarından İŞKUR Bursa İl Müdürü Feyzullah Eren Türkmen ise, kadınların istihdama katılımını artırmanın önemine vurgu yaptı. Türkmen, “İŞKUR olarak kadınların doğrudan istihdama katılmasını ve uzun süreli istihdam edilmesini her zaman öncelikli bir hedef olarak görüyoruz. Kurum verilerimize baktığımızda, kayıtlı iş arayanların neredeyse yarısının kadınlardan oluştuğunu biliyoruz. Bu kapsamda Sanayide Kadın Eli projesinde yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Projeye her türlü desteği sunacağız. İnşallah 2025 yılında iş başı eğitim programları ve mesleki eğitim kursları gibi faaliyetlerle projeyi daha da zenginleştireceğiz.” dedi.
“Ortak projelerle kadın istihdamını destekleyeceğiz”
Gürsu Belediye Başkan Yardımcısı Adem Yıldırım da, bugüne kadar birçok Avrupa Birliği projesine imza attıklarını belirterek, ‘Sanayide Kadın Eli’ projesini, ortak politikaların hayata geçirilmesi için önemli bir araç olarak gördüklerini söyledi. Yıldırım, “Gürsu Belediyesi olarak, bu kapsamda iş birliğine her zaman açığız ve sizlerle ortak bir yol yürümeye hazırız. İnanıyorum ki, birlikte geliştireceğimiz projelerle sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da örnek olacak başarı hikayeleri yazacağız.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından TOBB Bursa Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Sabriye Şen ile projeye destek veren firmaların temsilcileri iyi niyet mektubu imzaladı.
Bursa Bölge
TRAKYA BİRLİK’TE SÜRDÜRÜLEBİLİR PİYASA FİYATI MEMNUNİYETİ
Trakya Birlik’in 2023/2024 İş Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı, 08 Ocak 2025 tarihinde Edirne Mimar Sinan Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Genel Kurul’da konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Kırbiç, ayçiçek tohumu ve yağının mevcut üretim tüketim dengelerine değindiği açılış konuşmasında; “Tarım Bakanlığımız ve Ticaret Bakanlığımız nezdinde, Birliğimizce yapılan girişimlerle değerlendirmeye alınan ve 15 sezondan sonra hayata geçirilen tarife kontenjanı uygulaması, tüm ülke sathında çiftçilerimiz için mevcut maliyet durumu göz önüne alındığında sürdürülebilir piyasa fiyatının oluşmasına önemli katkı sağladı.” dedi.
Ayçiçeği prim desteğinin 1.000 TL/Ton’dan 2.250 TL/Ton’a yükseltilmesinde piyasa yapıcısı rolü ile Birliğin talep ve önerilerinin Bakanlıkların teveccühüyle önemli ölçüde kabul gördüğünü belirten Kırbiç, ayrıca son iki sezonda artan şekilde kuraklıktan etkilenen ayçiçeği üretiminin köy bazlı verim sigortası kapsamına alınması hususunun da Birlik tarafından yapılan taleplerin Bakanlık nezdinde karşılık gördüğüne dikkat çekti.
Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Kırbiç, şu ifadelere yer verdi: “Bu kapsamda yağlık ayçiçeği üretiminde ülke yeterliliğinin sağlanması hedefine uygun olarak, 2024/2025 üretim sezonunda uygulamaya konulan gümrük vergisi uygulamaları ve tarife kontenjanı düzenlemesi, yeni destekleme modeli kapsamında planlı üretim kapsamına alınan yağlık ayçiçeği ürününün alan bazlı en yüksek tutarda desteklenen ürünlerin başında gelmesi, yine 2024 yılı üretimleri için yapılacak fark ödemesi desteğinin 1.000.-TL/Ton’dan 2.250. – TL/Ton’ a yükselmesi ve son olarak çiftçilerimiz için “Yağlık Ayçiçeği Verim Sigortası”nın hayata geçirilmesi suretiyle ülkemizde yağlık ayçiçeği üretiminde sinerjik etki yaratacak bir dizi düzenleme ve uygulamayla yeni bir soluk kazandırılması politikasının hayata geçirilmesinde büyük destek ve katkılarını esirgemeyen başta Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Tarım Bakanımız Sn. İbrahim Yumaklı ve Ticaret Bakanımız Ömer Bolat’a, Tarım ve Ticaret Bakan Yardımcılarımıza, Bakanlıklarımızın kıymetli bürokratlarına, Tarım Sigortaları Havuzu Yönetim Kurulu ve Genel Müdürü’ne ve süreci yakından takip ederek destek veren Bölge Siyasetçilerimize teşekkür ederiz.”
-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Genel7 gün ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Bursa Bölge2 hafta ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Bursa Bölge7 gün ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Bursa Bölge7 gün ago
BÜYÜKŞEHİR’DEN YILIN SON VE İLK BEBEKLERİNE ZİYARET
-
Bursa Bölge1 yıl ago
“BÜYÜK BİR SİSMİK TEHLİKE ALTINDAYIZ!”
-
Güncel2 yıl ago
“KELEBEKLERİN ONURLU DİRENİŞİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login