Politika
CHP’DEN KARABATI VE ELÇİN’E ÜSTÜ KAPALI ELEŞTİRİLER!
- /home/u2093656/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 27
http://www.yoremgazete.com/wp-content/uploads/2025/01/CHPDEN-KARABATI-VE-ELCINE-USTU-KAPALI-ELESTIRILER-1-1000x600.jpg&description=CHP’DEN KARABATI VE ELÇİN’E ÜSTÜ KAPALI ELEŞTİRİLER!', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
- Share
- Tweet /home/u2093656/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 72
http://www.yoremgazete.com/wp-content/uploads/2025/01/CHPDEN-KARABATI-VE-ELCINE-USTU-KAPALI-ELESTIRILER-1-1000x600.jpg&description=CHP’DEN KARABATI VE ELÇİN’E ÜSTÜ KAPALI ELEŞTİRİLER!', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
Karacabey Belediye Meclisi’nin, 2025 yılının ilk toplantısı geçtiğimiz Perşembe günü gerçekleşti. Diğer toplantılara göre daha sakin geçen oturumda, bu kez CHP Meclis üyelerinin açıklamaları dikkat çekti. Gergin geçen Aralık ayı meclis toplantısını sessiz takip eden CHP’liler, Ocak oturumunda sakin bir üslupla hem Belediye Başkanı Fatih Karabatı’yı üstü kapalı eleştirdi, hem de başta AK Partili Armağan Elçin olmak üzere Cumhur İttifakı’nı sükunete davet ederek, “Siz önce kendi yaptıklarınıza bakın” mesajı verdi.
Fatih Karabatı başkanlığındaki Ocak ayı Meclis Oturumu’na MHP Meclis Üyesi Mukaddes Erdinç ve AK Parti Meclis Üyesi Rafet Sarısakal mazeretleri sebebiyle katılmadı. Meclis toplantısında ilk olarak ‘Ayın Çalışanı’ seçilen Bilgi İşlem Birimi’nde görevli Salih Burak Özturhan’a özverili çalışmaları nedeniyle plaket takdim edildi. Özturhan’a plaketini İYİ Parti Meclis Üyesi Selçuk Çakır verdi.
“Alınan kararlar ve uygulamalar tamamen Başkanımızın tasarrufudur”
Gündem maddelerinin görüşülmesi öncesinde söz alan CHP Meclis Üyesi Gökhan Cingil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkın partisi olduğunu ve her zaman kamu yararını ön planda tutarak hareket ettiğini vurguladı. Tüm olumsuzluklara rağmen CHP’li belediyelerin halka hizmeti aksatmadan var güçleriyle çalışmaya devam ettiğine de dikkat çeken Cingil, “Ancak kendi belediyemizde durum biraz farklı. Yerel seçimlerden bu yana herhangi bir konuda bizim fikrimize danışılmamıştır. Bizler sadece mecliste önümüze gelen konular hakkında görüş bildiriyor ve komisyonlarda da gereken özeni gösterdiğimizi düşünüyoruz. Alınan kararlar ve uygulamalar tamamen Başkanımızın tasarrufudur ve bu da bir tercih meselesidir. Saygı duyuyoruz.” dedi.
“Siyasi sorumsuzlukları görmezden gelmeyiz”
Siyasi sorumsuzlukların ne vatandaşların ne de kurumların sırtına kambur olmasına göz yummayacaklarının altını çizen CHP’li Cingil, Başkan Karabatı’ya yönelik mesajında şöyle devam etti: “Bu arada hazır tansiyon yükselmemiş ve seviye düşmemişken karşılıklı atışmalardan uzak durarak, halkımızın çıkarlarını gözeterek şunu ifade etmek isteriz; Karacabey Belediyesi’nin, 2024 yılının başından bu yana kamu borçlarını ödememesi kabul edilemez bir durumdur. Mali disiplinden taviz verilmeden, bu borçların bir an önce ortadan kaldırılması gerekmektedir. Çalışanlarımızın maaşlarına herhangi bir olumsuz etki yansıtılmamalıdır. Belediyelerdeki kurumsal kültürün gücüne inanıyor ve bu kültürün korunarak geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bu doğrultuda, kısa vadede atılacak adımlarla ilgili somut bir eylem planı görmek, hem vatandaşlarımız hem de kamu görevlilerimiz için büyük önem taşımaktadır. Örneğin; “Bu arsayı verelim, sonrasına bakarız” yaklaşımının, vatandaşın güvenine ve desteğine haksızlık olduğunu düşünüyoruz. Siyasi sorumsuzlukların, ne vatandaşların ne de kurumların sırtına kambur olmasına göz yummayacağız. O nedenle bir an önce mali disiplini hayata geçirecek, somut eylem planlarını ortaya koyacak iradeyi Belediye Başkanımızdan bekliyoruz. Eğer görüşümüz alınır ve ihtiyaç duyulursa, Cumhuriyet Halk Partisi olarak gereken desteği sağlamaktan çekinmeyeceğimizi ifade etmek isteriz.”
“Kamu borçlarının ödenmesinde sıkıntı olmayacak”
CHP Meclis Üyesi Gökhan Cingil’in söylemlerine yanıt veren Belediye Başkanı Fatih Karabatı ise, Kasım ayı kamu borçlarının ödendiğini belirterek, “Geçmişten gelen yükü hafifletmeye çalışıyoruz. Ancak şu an için olumsuz bir durum yok. Ödemeleri yapacağız, Kasım ayı kamu borçlarını da ödedik. Kaldı ki belediyemizin kamu borçları oranı binde 8’dir.” dedi. Bunun üzerine Cingil de açıklamalarından dolayı Başkan Karabatı’ya teşekkür etti.
Yıldırım’dan Elçin’e eleştiriler
Cingil’in ardından söz alan bir başka CHP Meclis Üyesi Saadettin Yıldırım ise, AK Partili Armağan Elçin’i hedef aldı. Elçin’in geçtiğimiz meclis oturumunda Atatürk Kültür Parkı’na yapılan ‘Fıskiye’ ve ‘Beytülmal’ üzerinden yaptığı açıklamaları eleştiren Yıldırım, “Sayın Elçin’in belirttiği 2 Milyon TL fıskiye bedeli artık günümüzde Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’in tabiri ile “Çerez Parası” denilecek bir miktardır. Bunun takdirini ben saygıdeğer Karacabey halkına bırakıyorum. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımızın da “itibardan tasarruf olmaz” yönündeki sözlerini dikkate almak zorundayız.
Yanı sıra, Sayın Elçin’in mensubu olduğu parti 22 yıl boyunca 101 yıllık Cumhuriyet döneminin neredeyse bütün kazanımlarını, haraç-mezat elden çıkarmıştır. Bu konudaki hassasiyetine binaen kendisine sormak isterim; partisinin 22 yıldır yapmış olduğu satışlar hakkında neler düşünüyor acaba?” ifadesini kullandı.
“Fıskiye çok güzel keyifli bir seyir sundu”
Atatürk Kültür Parkı’na yapılan ‘Fıskiye’ konusuna ayrı bir parantez açan CHP Belediye Meclis Üyesi SaadetinYıldırım, “AKP Sözcüsü arkadaşımız, Aralık ayı meclis toplantısında Belediyemizin Cumhuriyetin 101. Yılı kutlamalarıyla ilgili olarak Atatürk Kültür Parkı’ndaki animasyonlu fıskiye sistemini eleştirmiştir. İhalenin usulü ve bedeli ile ilgili tartışmayı bir kenarda tutuyorum, ancak yapılan animasyonlu fıskiyenin Belediyemizin tertiplediği ve halkımızın yıllardır özlemini çektiği Ulusal Bayram kutlamalarının bir parçası olması nedeniyle Sayın Sözcü’nün söylediğinin aksine çok güzel keyifli bir seyir sunmuştur biz Cumhuriyet sevdalılarına. Aynı gece yapılan konserlerde de sanatçılarımız, halkımız tarafından coşkuyla izlenmiştir. Sizleri bilmiyorum ama bana şahsen onlarca kişiyıllardır böyle bir kutlamanın özlemini çektiğini, bundan sonraki yıllarda da benzer aktivitelerin yapılmasının beklendiğini dile getirmişlerdir. Özellikle yürüyüş sırasında balkonlardan sallanan bayrakların ve gözleri yaşarmış halde kutlamalara eşlik eden hemşehrilerimizin yürekten iştirakleri biz Cumhuriyet sevdalılarını son derece duygulandırmıştır.” dedi.
“Mesele fıskiye değil!”
Asıl meselenin fıskiye olmadığını, fıskiyenin nasıl ve hangi şekilde yapıldığının kendileri adına önemli olduğunu vurgulayan AK Partili Armağan Elçin, “Aksi halde ne kutlamalarla, ne Cumhuriyetle ne de Atatürk’le ilgili bir sorunumuz yok. Cumhuriyet de bizim, Atatürk de bizim.” diye konuştu.
“22 yılda yok pahasına satılanlar ‘Beytülmal’ değil miydi?”
‘Beytülmal’ üzerinden Armağan Elçin’in yaptığı açıklamalara da değinen CHP’li Yıldırım, “Sayın Sözcü’nün ‘Beytülmal’ konusundaki hassasiyetine katılmamak mümkün değildir. Şahsen ben kendisini yürekten kutluyor ve destekliyorum. Ancak; beytülmal konusundaki hassasiyetine bir takım eklemeler yapmak isterim. Bu konudaki düşüncelerini de oldukça merak ediyorum. Sayın Elçin’in mensubu olduğu parti 22 yıl boyunca 101 yıllık Cumhuriyet döneminin neredeyse bütün kazanımlarını, haraç-mezat elden çıkarmıştır. Bu konudaki hassasiyetine binaen şimdi soracağım partisinin yapmış olduğu satışlar hakkında neler düşünüyor acaba?
Örneğin Tekel, örneğin Giresun Seka, örneğin Osmangazi Köprüsü, örneğin Türk Telekom, örneğin Balıkesir Havaalanı, örneğin Balıkesir Seka… İşte bunlar da yok pahasına satılan birer beytülmal hikâyeleridir.
Bir başka konu da bu satışların tamamı her nedense kamuoyunda “Muhteşem 5’li” olarak bilinen ve yandaş olduğu iddia edilen gruplar tarafından gerçekleştiriliyor. Bu dönemde Cengiz Holding’in 39, Kolin’in 36, Makyol’un 24, Limak’ın 19, Kalyon’un da 10 defa olmak üzere 128 kez vergi borçları siliniyor. Sahi 128 demişken, Halk Bankası’nın arka kapısından gece yarısı satılan 128 milyar dolar için ne düşünüyorsunuz? Muhalefetin defalarca bu dövizlerin kimlere satıldığıyla ilgili soru önergeleri yetkililer tarafından ticari sır olduğu gibi son derece inandırıcı(!) olan gerekçelerle cevaplanmaması da sizlerin ve halkımızın takdirine bırakılacak bir konudur. Örneğin bu konu da Beytülmal’a girer mi?” diye konuştu.
“Sizlerin sattıkları ne olacak?”
Yıldırım’ın eleştirilerine yanıt veren AK Parti Meclis Üyesi Armağan Elçin de, “İnsanoğlu çabuk unutuyor. Sizlerin sattığı Cumhuriyet kazanımlarına ne demeli? Şunu da unutmayın ki, 2002 yılından bu yana milletimiz AK Parti’ye ve liderine inanmış ve her seçimde destek vermiştir.” ifadesini kullandı.
Denetim Komisyonu belirlendi
Konuşmalar sonrası gündem maddelerine geçildi. Gündem dışı gelenlerle birlikte toplamda 20 maddenin karara bağlandığı meclis toplantısında ayrıca Denetim Komisyonu seçimi de yapıldı. Gizli oylamayla yapılan seçimde Denetim Komisyonu’na; İYİ Parti Meclis Üyesi Süleyman Yörür, CHP Meclis Üyesi Gökhan Cingil ve AK Parti Meclis Üyesi Turgut Yozgat seçildi.
Yaşam
‘İYİ PARTİ, ÜLKEM VE MİLLETİM DİYENLERİN PARTİSİ’
- Yerel seçimlerin üzerinden neredeyse 10 ay geçti. Bu 10 ayda seçimi atlatan siyasi partilerin ilçe başkanları neler düşünüyor. Sonuçlar hakkında ne diyor.
- Gelecek seçimlere partisini nasıl hazırlıyor.
- Muhalif olan ilçe başkanları Belediye’yi devir alan yeni Belediye Başkanı’nın icraatlarını nasıl değerlendiriyor.
- Bunları gündeme getirip zaman zaman ilçe başkanları ile yaptığımız röportajları sizlerle paylaşıp siz seçmenlere bilgi aktarımında bulunacağız.
1 – Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1968 İstanbul doğumluyum. Orta ve Lise eğitimimi Karacabey’de Üniversite Kırklareli Meslek Yüksek Okulu İnşaat Mühendisliği ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi olarak iki bölüm bitirdim. Evliyim, bir oğlum var.
2 – Siyasete ne zaman başladınız?
1993 senesinde rahmetli Yüksel Arda’nın Gençlik Kolları Başkanlığı yaptığı dönemde siyasete atıldım. Daha sonra sırasıyla Gençlik Kolları Başkanlığı, Yönetim Kurulu Üyeliği ve parti isminin Demokrat Parti olarak değişmesi sonrası da bir dönem ilçe başkanlığı görevini üstlendim.
Ergün Koç’un Demokrat Parti’den Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde partinin yönetim kurulu üyesiydim.
Daha sonra Demokrat Parti’den istifa ederek İYİ Parti’ye geçtim. İYİ Parti Yönetim Kurulu Üyeliği ve Meclis Üyesi adaylığından sonra şu anda da İYİ Parti İlçe Başkanlığı görevini yürütüyorum..
3 – Neden İYİ Parti. Sizin için İYİ Parti ne demek? Siyasetteki hedefiniz nedir?
Türkiye’de merkez sağ partide bir boşluk olduğunu düşünüyorum. Ve inanıyorum ki İYİ Parti bu boşluğu dolduracak.
Bundan yıllar önce ANAVATAN ve Demokrat Parti merkez sağ olarak görülürken, zamanla eski konumları yitirince halkımız merkez sağ olarak bizi tercih etti. Seçmen de bu boşluğu dolduracak partinin İYİ Parti olduğuna inanıyor.
Ve hizmet verebilecek boşluğu İYİ Parti’nin dolduracağına inanan halkımıza mahcup olmamak için de Belediye Başkanımız Sayın Fatih Karabatı, değerli Meclis Üyelerimiz ve Yönetim Kurulu’muzun yanı sıra bize inanan halkımıza hizmet için elimizi taşın altına koyduk. Türkiye’nin bize ihtiyacı var.
Hedef olmazsa siyaset yapılmaz. Bizim hedefimiz milletimize hizmet.
4 – İYİ Parti’nin Türkiye genelinde ve yerel seçimlerde yarattığı sonuç bir gelecek çiziyor mu? İYİ Parti siyaset yelpazesinin neresinde?
Türkiye genelinde İYİ Parti’nin konumu ve hedefi merkez sağ parti olmak ve seçmenleri aynı çatı altında toplamak.
Zaten bu konuda büyük bir boşluk da var. Şu anki mevcut iktidar da kendisini oraya angaje etmeye çalışıyor. Ama bana göre iktidar partisi merkez sağda olabilecek bir parti değil.
Merkez sağı toparlayacak ve Türkiye’de iktidara gelebilecek tek parti olarak İYİ Parti’yi görüyorum. Milletin vicdanının merkezi olanların kurduğu bir yapı, siyasetin merkezinde de kendini konumlandırabilir. Şu anda yaptığı muhalefetle de bunu gösteriyor. Toplumun sesi olan, toplumun nabzını tutan tek partiyiz.
Milliyetçilik, Milliyetçi Hakaret Partisi ile tanımlanır. Laiklik, Cumhuriyetçilik ve Atatürkçülük; Cumhuriyet Halk Partisi ile tanımlanır.
Oysa bunlar partilerin tekeline terk edilmeyecek kadar önemli değerlerdir. Bu değerlerin bütününün millete ait olduğunu düşünerek, toptancı bir tarih şuuruyla kucaklayarak milletin değeri haline getirmek gerekir. İYİ Parti’nin de yaptığı budur. İşte bu yüzden İYİ Parti siyasi yelpazenin tam da ortasındadır.
5 – Seçim öncesi Başkan Adayı Fatih Karabatı’nın yanında gördüğümüz ve aktif olarak çalışan bazı İYİ Partili isimlerin bir kısmının istifa ettiğini, bir kısmının da partiden uzaklaştığı iddiaları var. Doğruluk derecesi nedir? Bu konuda neler söylemek istersiniz.
Ben bunu daha çok siyasi değil de şahsi sebeplerden dolayı kopmalar olduğunu düşünüyorum. İYİ Parti ‘şahsım’ diyenlerin partisi değil. İYİ Parti, ‘ülkem ve milletim’ diyenlerin partisi.
Şahsi derken, bir beklentileri olduğunu mu düşünüyorsunuz? Bunu mu demek istediniz?
Beklenti de olabilir, farklı düşünceler, farklı amaçlar da olabilir. Düşündükleri ve amaçladıkları şeyler olmadığı için partiden ayrılmayı tercih etmişler. Kendi tercihleridir. Kimseye niye gittin, ya da niye böyle düşünüyorsunuz deme hakkına da sahip değiliz. Partimizden ayrılan hiç kimseyle alakalı olarak olumsuz bir şey söylemedik. Herkes kendi düşüncesinde hür.
Ayrılmalarını hiçbir zaman istemezdik. Çünkü siyaset insanla yapılan bir eylemdir. Üye sayımız ne kadar fazla olursa ulaşabileceğimiz seçmen sayısı da o kadar fazla olur. Her istifa bizi üzer. Sadece üye bazında değil, seçimden sonra ayrılan milletvekilleri de oldu. Bu da bizi çok üzdü. Tabii ki bunların olmasını hiçbir zaman istemeyiz. Ama maalesef ki bunlar yaşanıyor. Bize de saygı duymak düşer.
Söz konusu ‘şahsi’ dediğiniz kişilerle birlikte bugüne kadar kaç istifa yaşandı?
Yaklaşık 15 kişilik bir istifa yaşandı. Ancak bu arada partimize inanan yeni üyelerimiz de bizlerle yola çıkmak için ilçe binamıza gelip üye oluyorlar.
6 – Yerel seçimlerin ardından halk arasında Belediye’nin de sizde olmasına karşın ilçe teşkilatı olarak gerek başkanı, gerekse partinizi öne çıkaracak basın açıklamalarında bulunmadığınız, iktidar partisinin yaptığı siyaseti eleştirmediğiniz, bu konuda pasif kaldığınız yönünde iddialar yer almakta, bu konuda neler söylemek istersiniz.
Yerel seçimlerde ilçe halkımızın tercihleri sonucu Belediye’yi kazanmış durumdayız. Ben de Haziran ayından beri ilçe başkanıyım. Genel anlamda iktidar olamasak da Karacabey’de iktidardayız. Evet, basında yer almadığımız konusunda haklısınız. Gerekli açıklamaları bizden ziyade, İYİ Parti’nin genel merkezi gündeme getiriyor. Genel Merkez’in açıklamalarının üzerine yerelde bizim bir şeyler söylememiz etik değil. Çünkü toplum her şeyi görüyor. Bu nedenle de yerelde bizim muhalefet için farklı şeyler söylememize gerek yok.
Vatandaşın hali ortada. Enflasyon yüzde 40’larda 45’lerde olurken açıklanan ve çalışanlara layık görülen asgari ücreti gördük. Önümüzdeki yılın enflasyonuna göre belirledik diye savunma yapıyorlar. Peki geçmiş dönemin enflasyonu ne olacak? Vatandaşın kaybı ne olacak? Bunlar hiçbir zaman gözetilmiyor ve düşünülmüyor.
Bunların hepsini Genel Merkez irdeliyor. Bu nedenle de ilçe yönetimi olarak yerel basında iktidarı eleştiren olarak yer almıyoruz.
7 – Seçimler sonrası ilçe başkanlığına atama ile geldiniz. İlçe kongreniz ne zaman? Yapılacak olan kongrede yeniden ilçe başkanı olmayı düşünüyor musunuz.
Evet, seçimlerden sonra atama ile göreve geldim. Şu anda yapılacak olan kongre tarihimiz henüz net değil. Bu yılın Haziran ayında kongre süreci belli olacak. Bu biraz da erken seçime de bağlı. Eğer erken seçimle karşı karşıya kalırsak bizim kongre sürecimizin biraz daha uzama olasılığı var. Eğer böyle bir olasılık gündeme gelmezse sonbahar gibi kongre süreçlerinin başlayacağını sanıyorum.
Adaylık konusunda da bu günden bir şey söylemek çok erken. O gün gelsin, o günkü konjektöre göre arkadaşlarla oturup değerlendirip ona göre kararımızı veririz.
8 – Sizce ilçenin temel sorunları nelerdir. Partinizin Belediye Meclis Üyeleri ile aranız nasıl?
Partimizin Belediye Meclis Üyeleri ile her hangi bir problemimiz yok. Alınan kararlar yönetim ile birlikte istişare edilerek alınan kararlar. Karacabey’in problemleri neler, neler yapılabiliri görüşüyoruz. Problem derken, Karacabey’in problemi belli. Karacabey her geçen gün büyüyen bir şehir. Daha da büyüyecek.
TEKNOSAB’tan sonra buraya büyük bir nüfus kayması bekliyoruz. Bu nüfus kaymasıyla birlikte imar ve altyapı problemleri büyük bir sıkıntı haline gelecek. Bu nedenle ilçemizi yaşanabilir bir şehir haline getirmemiz gerekiyor.
Öncelikle Karacabey’in imarının ve altyapılarının oluşturulması gerekiyor. Ve tabii ki toplumsal bir problem olan ekonomik sıkıntı ilçemizde de var. Herkesin ekonomik olarak bir refah düzeyine gelmesi gerekiyor. Bu da TEKNOSAB’la birlikte gelecek olan sanayiyle, yapılacak olan fabrikalarla ilgili. Bunlarla ilgili olarak da Belediye elinden geleni yapacaktır.
Bir diğer büyük sorun da Karacabey’de en çok dile getirilen trafik sorunu. Bunun da bana göre en büyük sebebi park sorunundan kaynaklanıyor. Otopark olayının halledilmesiyle bu sorunun da ortadan kalkacağına inanıyorum.
9 – İYİ Parti’de yerel ve genel olarak siyaset yapmanın ne tür zorlukları var.
Yerel ve genel olarak şunu söyleyeyim. Genelde muhalefet olduğumuz için daha çok isteyen tarafız. Hep eksileri ön plana çıkartıp, vatandaşın taleplerini dile getirip iktidardan isteyen tarafız.
Yerelde de tam tersi, Karacabey’de iktidar olduğumuz için veren taraf olmak gerekiyor. En büyük zorluk burada. İstenen taraf biz oluyoruz. İstekleri yerine getirmeye çalışıyoruz.
İYİ Parti olarak yerelde ve genelde siyaset yapma konusunda en büyük fark bu.
10 – Son günlerde kamu oyunda gündem olan Bursa çöplüğünün bölgemize taşınmak istenmesi ile ilgili düşüncelerinizi almak istiyoruz. Bu konuda her hangi bir girişiminiz oldu mu?
Bu konuyla ilgili olarak belediye başkanımız ile birlikte olan girişimlerimiz var. 2025 yılı planlamasında Muratlı ile ilgili her hangi bir oluşum yok. Yani 2025 yılında böyle bir şey yapılmayacak. 2026’nın bütçesine bunlar konulabilir mi bilemeyiz.
Ama böyle bir şeye Karacabey halkı gibi biz de karşıyız. Bursa’nın batı yakasının çöpünün kalkıp ta Karacabey’in tarımsal alanına atılması tabi ki bizim de kabul edeceğimiz bir olay değil. Bu konu araştırılarak Bursa’da en makul yer neresi araştırılarak aktarılması en mantıklısı. Bu süreç şu anda durmuş pozisyonda. İleride neyle karşılaşacağımızı zaman gösterecek. Ancak bu konuda herkesin ortak görüşü, düşüncesi alınarak ne yapılmak isteniyorsa detaylı bir şekilde açıklanmalı, özellikle de o bölgede oturan insanların fikri alınarak ona göre karar verilmeli. Yoksa ben yaptım oldu ile bu iş olmaz.
İlle de Muratlı olacak diye karşımıza çıkarlarsa da dün olduğu gibi yarın da aynı şekilde tepkimizi veririz.
11 – Yerel seçimlerden bu güne 10 aylık bir süre geçti. 2019 seçimlerinde Millet İttifakı olarak Karacabey’de CHP ile seçime gitmiştiniz. Bu seçimlerde Karacabey’de ittifak olmasa da Türkiye genelinde bu birliktelik devam ediyor. Karacabey’de daha önce Millet İttifakı yaptığınız CHP’li Meclis Üyeleri ile bu güne kadar aranızda anlaşamadığınız bir konu oldu mu.
Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Sayın Mustafa Utku başta olmak üzere, Belediye Meclis Üyeleri ile de sağ olsunlar, genel siyaset olarak aynı konularda fikir birlikteliklerimiz olmasa da Karacabey adına alınacak kararlarda sorunsuz bir şekilde birlikteliğimiz oluyor.
İYİ Parti ve CHP’li meclis üyeleri ile meclis toplantısı öncesi bir araya gelerek, konular üzerinde istişareler ederek ortak kararlar veriyoruz. Her hangi bir fikir ayrılığımız ya da sıkıntımız yok. Ve bunun da bu samimiyet ve birliktelik ile gideceğine inanıyorum. Bu güne kadar böyle bir sıkıntı olmadığı için bundan sonra da olacağını düşünmüyorum. Bu konuda hakikaten, hepimiz yaşadığımız ilçeye ne katarız, geleceğe ne bırakırız özverisi ile ortak akılla çalışıyoruz.
12 – Seçimlerin üzerinden çok zaman geçmedi ama Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın bu güne kadarki icraatları konusunda neler demek istersiniz.
Seçimlerin üzerinden yaklaşık 10 aylık bir süreç geçti. Bu da henüz çok uzun bir süreç değil. Vatandaşımız da bazı konularda haklı olarak hemen olmasını istiyor. Ama her şey de hemen olmuyor. Belli bir dönemde belli şeylerin oluşması lazım.
Ne yazık ki seçimlerin ardından genel iktidarın almış olduğu bir karar var. Tasarruf tedbirleri. Bu tasarruf tedbirleri de bizim elimizi kolumuzu bağlayan bir konu.
Mümkün mertebe elimizdeki olanaklarla Karacabey’e bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Belki şu ana kadar çok fazla bir şey gözükmemiş olabilir. Ama kısa sürede Yeniköy – Malkara yol hattı. Elektrikli araçlarla ilgili istasyonlardan bahsedebiliriz. Minibüslerin dolaşım saatleriyle ilgili bazı uygulamalarda değişiklikler var.
Tabi toplumumuzun genelinde bazı şeylerin hemen olması isteniyor. En basitinden her zaman sorulan bir şey AVM. Bu AVM ne zaman yapılacak diye soruluyor. Tabii ki başkanımızın planlarında bu da var. Önümüzdeki süreçte bunu da gündeme getirip, seçimlerde verilen sözlerin hepsini yerine getirmeye çalışacağız.
13 – Önümüzdeki yerel seçimlerde kazanmış olduğunuz belediyeyi kaybetmemek adına nasıl bir yol çizeceksiniz.
Tabii ki bu halkımızın teveccühü ama biz yine önümüzdeki seçimlerde de halkımıza hizmet etmeye devam edeceğimize inanıyorum. Başkanımız halkın içinden gelen hakikaten sevilen birisi. Güler yüzü ile sempatikliği ile halkın içinden, halktan biri. Yapılacak olan hizmetlerle bu samimiyet bir araya getirilince gelecek seçimlerde de İYİ Parti Belediyecilği’ne devam edeceğimize inanıyorum.
Yaşam
“KANAL İSTANBUL, MARMARA DENİZİ VE MARMARA’YI YAŞANMAZ HALE GETİRECEK”
Marmara Belediyeler Birliği (MBB) Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Kanal İstanbul Projesi’nin deprem riski açısından dünyanın en hassas coğrafyalarından biri olan Marmara Bölgesi’ni daha kırılgan hale getireceğini belirterek, “Kanal İstanbul’un maliyetinin 65 milyar dolara ulaşabileceği ifade ediliyor. 1 milyon riskli yapının derhal iyileştirilmesi çok daha önemli bu süreçte. Kanal İstanbul, Marmara Denizi ve Marmara’yı yaşanmaz hale getirecektir. İnanıyorum ki beton kanal olmayacaktır. Olmamalıdır.” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından düzenlenen ‘Kanal İstanbul Süreci Bilgilendirme Toplantısı’na katılan MBB Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ‘Kanal İstanbul’un Marmara’ya etkisi’ konulu bir sunum yaptı. Kanal İstanbul projesinin olası tehditlerine dikkat çekmek ve yürütülen hukuki süreçlerle detayları paylaşmak amacıyla düzenlenen toplantı, İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Merkezi’nde yapıldı. Program, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün’ün ‘İBB olarak ne yaptık ve hukuki süreç’ ve İPA Başkanı Dr. Buğra Gökçe’nin ‘Kanal İstanbul’un İstanbul’a etkisi’ konulu sunumlarıyla başladı.
“1 milyon riskli yapının iyileştirilmesi daha önemli”
‘Beton Kanal’ diye tabir ettikleri ‘Kanal İstanbul Projesi’nin yalnızca İstanbul’u değil, Marmara’nın tamamını ilgilendirdiğini söyleyen MBB Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu projenin asla yapılmaması gerektiğini dile getirdi. Proje maliyetinin bugünkü şartlarda 65 milyar dolara ulaşabileceğini ifade eden Başkan Bozbey, “1 milyon riskli yapının derhal iyileştirilmesi çok daha önemli bu süreçte. Marmara Denizi, Türkiye’nin en önemli su kaynaklarından birisidir. Son yıllarda artan kirlilik, müsilaj oluşumu ve habitat tahribatı gibi tehlikelerle karşı karşıyayız. Ortadoğu Teknik Üniversitesi tarafından Çınarcık Baseni’nde yapılan analizler açıkça gösteriyor ki Marmara Denizi’nin tabanında oksijen seviyesi hipoksik, yani yetersiz düzeyde.” dedi.
“Marmara’ya yapılacak en büyük ihanettir”
Marmara Denizi’nin mevcut sorunları arasında iklim değişikliğinin, oksijen yetersizliğinin, müsilajın ve biyoçeşitlilik kaybının en başta geldiğini anlatan Başkan Bozbey, “Bakanlık beton kanalla uğraşacağına belediyelere sıfır faizli kredi olanakları sunarak ileri biyolojik arıtma tesislerinin yapılmasına ön ayak olmalıdır. Bunu Marmara Bölgesi adına acilen talep ediyoruz. Kanal İstanbul ile nüfusun 2 milyon artacağı, bu da evsel atıkların çoğalacağı anlamına geliyor. Bunu Marmara Denizi’ni öldürmeye yönelik, canlıların yok olmasına yönelik bir proje olarak da değerlendirebiliriz. Marmara Denizi aslında kronik astım hastasıdır. Böyle giderse Marmara Denizi 25-30 yıl içerisinde canlının yaşamadığı ölü denize dönüşmesini seyrederiz. Bunun için acil önlemlerin alınması gerekiyor. Kanal İstanbul ile Marmara Denizi maalesef ki ölecek. Bursa’da yaklaşık 250 metrenin altına su seviyesi inmiş durumdadır. Bu sorunlar varken hala Marmara’ya 2-3 milyon nüfusun yüklenmesi Marmara’ya yapılacak en büyük ihanettir.” diye konuştu.
“Marmara’yı bir bütün olarak ele almalıyız”
Bilim insanlarının, bu projeyle Karadeniz’den Marmara’ya günde 4 bin 700 ton organik kirletici taşınacağını öngördüğüne dikkat çeken Başkan Bozbey, Marmara Denizi’nin zaten sınırlı olan oksijen kaynaklarının daha da tükeneceğini, müsilaj gibi problemlerin kalıcı hale geleceğini, deniz yaşamının yok olacağını ve kıyı turizminin büyük zarar göreceğini dile getirdi. Marmara Bölgesi’nin deprem riski açısından dünyanın en hassas coğrafyalarından biri olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Bu nedenle, Marmara’yı bir bütün olarak ele almalıyız. Kentsel dönüşüm ve çevre altyapı projelerine öncelik vermeliyiz. Kanal İstanbul gibi bir proje, bu bölgenin dayanıklılığını artırmak yerine daha kırılgan hale getirecek. İstanbul, Bursa veya Marmara Denizi merkezli olacak büyük bir deprem, Marmara’nın tamamını ve Marmara dışında kalan bölgeleri de etkileyecektir” dedi.
“Beton kanal olmayacaktır”
Kanal İstanbul’un ekonomik boyutunu da değerlendiren Başkan Bozbey, Kanal İstanbul’un maliyetinin 2021’de 15 milyar dolar olarak açıklandığını hatırlatarak, bugün ise bu rakamın 65 milyar dolara ulaşabileceğinin ifade edildiğini belirtti. Bu devasa kaynakla birçok şey yapılabileceğini anlatan Başkan Bozbey, “Mevcut atıksu arıtma tesisleri modernize edilebilir, iklim duyarlı tarım ve hayvancılık projeleri desteklenebilir ve Marmara Bölgesi halkının yaşam kalitesini artıracak sayısız proje hayata geçirilebilir. Bölgemizi depreme karşı dayanıklı hale getirmek için bütüncül bir plan hazırlanabilir. Doğanın sesine kulak vermek, onun bize verdiği mesajları anlamak zorundayız. Kanal İstanbul, Marmara Denizi ve Marmara’yı yaşanmaz hale getirecektir. İnanıyorum ki beton kanal olmayacaktır. Olmamalıdır.” ifadelerine yer verdi.
Toplantı, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasıyla devam etti.
Yerel
BÜYÜKŞEHİR, ‘DAHA YEŞİL BURSA’ İÇİN ÇALIŞIYOR
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin renkle anılan tek kenti olan Bursa’nın tekrar ‘Yeşil’ kimliğine kavuşması, deniz kenti özelliğinin daha fazla öne çıkarılması ve turizmden aldığı payın artırılması için 2024 yılını da dolu dolu çalışmalarla geçirdi. Yaklaşık 11 bin kilometrekarelik yüzölçümünün yüzde 45’i orman ve yüzde 34’ü tarım alanı olan, ‘Yeşil Bursa’ olarak Türkiye’nin renkle anılan tek kenti olan Bursa, Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetleriyle tekrar yeşile bezeniyor.
Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı Parklar ve Bahçeler Şube Müdürlüğü, 2024 yılında 8,9 milyon metrekare yeşil alanın bakımını gerçekleştirirken, 44 bin 409 adet ağacın ve 354 bin metrekare çalı miktarının budamasını yaptı. 500 ağaç yerinden sökülerek başka bir noktaya nakledildi. Ayrıca ekipler tarafından 272 adet oturma bankı, 233 adet piknik masası, 246 adet çöp kutusu, 25 adet oyun grubu ve 12 takım spor aletinin montajı yapıldı. Kentin farklı noktalarına 2,2 milyon çiçek, 14 bin 503 fidan, 307 bin 638 çalı ve 28 bin 372 gül dikildi. Beşyol kavşağı, Gemlik sahili, Güzelyalı ve Trilye sahili gibi projeler tamamlanırken, Yıldırım Kent Ormanı ve Samanlı Kavşağı çevre düzenlemeleri gibi toplam 320 bin metrekarelik projeler devam ediyor.
Bursa’nın turizmden aldığı payı artırmak ve deniz kenti özelliğini daha fazla öne çıkarmak amacıyla 115 kilometre deniz kıyısı ile 162 kilometre göl kıyısında önemli düzenlemeler yapan Büyükşehir Belediyesi, Sahil Planlama ve Yapım Şube Müdürlüğü aracılığıyla sahillerdeki kaliteyi giderek yükseltiyor. 168 çalışan ve 43 araçla 760 bin metrekare kum temizliği ve 300 bin metrekare sert zemin temizliği yapıldı. 3 milyon 917 bin 590 kilogram atık toplanarak bertaraf istasyonlarına gönderilirken, 1000 metreküp kum serme ve tesviye çalışmaları yapıldı. Denizden 65 bin kilogram çöp toplanırken, sahillere 85 adet soyunma kabini, 94 adet duş, 500 çöp kasnağı, bin 250 adet şezlong, 6 engelli platformu konuldu. İznik İnciraltı Halk Plajı, Karacabey Kurşunlu Halk Plajı ve Karacabey Malkara Plajı’na ‘Mavi Bayrak’ kazandırıldı. Mudanya, Gemlik ve Trilye’de yaklaşık 200 adet aydınlatma armatürü yenilenerek enerji tasarrufu sağlandı. Güzelyalı sahilinde 140 metre uzunluğunda plaj uygulama projesi devam ederken, Mudanya kordonunun iyileştirmesi çalışmaları sürüyor. Gemlik-Manastır, Gemlik-Kurşunlu, Mudanya istasyon caddesi ile ilgili düzenleme projesi yapıldı. Mudanya Yat Limanı Projesi kapsamında ÇED raporu hazırlığı sürerken dosya, imar planı çalışması için Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü- Alan Yönetimi Daire Başkanlığı tarafından inceleniyor.
Bursa’nın daha temiz ve daha yaşanabilir bir kent olması amacıyla çalışmalarını sürdüren Kent Estetiği Şube Müdürlüğü ise, kentin estetik görünümünü iyileştirmek amacıyla ana arterlerde ve meydanlarda gece gündüz demeden temizlik çalışmaları yürüttü. Yönetmeliğe uymayan, Türkçe olmayan, görüntü kirliliğine neden olan izinsiz tabela, afiş ve totemlerin kaldırılmasıyla, kent daha düzenli ve estetik bir görünüme kavuşturuldu. Ana arterlerdeki planlı temizlik çalışmaları, duvar yazıları ve kağıt afişlerin kaldırılması gibi çalışmalarla Bursa’nın daha yaşanabilir, estetik ve temiz bir kent olması yolunda önemli katkı sağlandı. Ana arterlerde kaza sonrası ani müdahale çalışmaları da titizlikle yürütüldü. Kentin muhtelif yerlerinde, estetik açıdan kötü görünüme sahip olan yıpranmış duvarlar, saha dolapları, metal aksam, korkuluklar, köprülü kavşak, alt geçit üst geçit gibi yapılarda, tespitler ve talepler neticesinde tasarım ve boyama çalışmaları yapıldı.
“Yaşanılacak bir Bursa için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz”
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, göreve geldiği ilk gün ilk işlerinin ağaç dikmek olduğunu hatırlattı. Gelecek yıllarda Bursa’nın tekrar ‘Yeşil’ kimliğine kavuşması için doğave çevre yatırımları sürdürdüklerini söyleyen Başkan Bozbey, “Belediye Başkanlığı için yola çıktığımızda ‘Yeniden Yeşil Bursa’ demiştik. Hedefimiz 5 yıl içinde Bursa’nın bir ucundan diğer ucuna 1 milyon fidan dikmek. Çocuklarımız ve torunlarımız nefes alabilsin diye bu kenti yeniden ağaçlarla donatacağız. Daha yeşil, daha temiz havası olan, yaşanılacak bir Bursa için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bursa’mız dört mevsim turizm imkânına sahip bir kenttir. Bu potansiyelimizi daha fazla ortaya çıkarmalıyız. Plajlarımızın kalitesinin artırılması, kıyılarımızın daha konforlu hale getirilmesi ve deniz turizminin yaygınlaştırılması için yatırımlarımıza öncelik veriyoruz. ‘Yeşil, beyaz, mavi şehir’ hedefimize doğru güvenli şekilde ilerliyoruz.” dedi.
-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Bursa Bölge2 hafta ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Bursa Bölge3 hafta ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Genel2 hafta ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Bursa Bölge2 hafta ago
BÜYÜKŞEHİR’DEN YILIN SON VE İLK BEBEKLERİNE ZİYARET
-
Bursa Bölge1 yıl ago
“BÜYÜK BİR SİSMİK TEHLİKE ALTINDAYIZ!”
-
Güncel2 yıl ago
“KELEBEKLERİN ONURLU DİRENİŞİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login