Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Koçak, Kurban Bayramı dolayısıyla vatandaşların ve İslam ümmetinin bayramını kutlayarak, bayramın insanlığa sağlık, huzur ve barış getirmesi temennisinde bulundu.
Konya’da katledilen Uzman Hekim Ekrem Karakaya’ya başta olmak üzere sağlık çalışanlarına yapılan saldırıları lanetleyen Koçak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doktorlara yönelik ‘Giderlerse gitsinler’ sözünü hatırlatarak, “Sayın Cumhurbaşkanının, aslında tüm doktorlarımızdan ve milletimizden bir özür dilemesi gerekiyor. ‘Böyle bir laf yanlışlıkla ağzımdan çıkmış olabilir, fakat maksadımı aştı.’ demesi gerekir diye düşünüyoruz. Nasıl olur da bir ülkenin Cumhurbaşkanı tüm doktorlara, ‘Nereye giderseniz gidin, umurumda bile değil.’ manasına gelen bir tavır sergileyebilir? Geldiğimiz nokta hakikaten içler acısıdır, üzülmemek mümkün değil. Bu doktor açığı nasıl kapatılacak? Öyle görülüyor ki bu açık daha da büyüyecek.” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz hafta sonu düzenlenen 5’nci Liderler Buluşması’na da değinen Başkan Koçak, toplantıda tüm güncel meselelerin değerlendirildiğini ifade ederek, “Ekonomi, dış politika, güncel meseleler ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem hazırlıklarımız başta olmak üzere birçok konu istişare edilmiş, atılacak adımlar gözden geçirilmiştir. Genel Başkanlar ve komisyonlarda bulunan partilerimizin görevlendirdiği değerli arkadaşlarımız, büyük bir samimiyet ve gayretle çalışmalarını sürdürmektedir. Bir kez daha ifade etmek isteriz ki; sağduyu ve istişareyle belirlenecek olan adayımız Türkiye’nin 13’ncü Cumhurbaşkanı olacaktır. Ülkemizin problemlerini ve insanımızın sıkıntılarını çok kısa zamanda gidereceğiz; buna canı gönülden inanıyoruz ve birlikte başaracağız.” dedi.
İktidarın yönetim açısında birçok sorun yaşadığına değinen Koçak, iktidarın yönetme yetisini kaybettiğine dikkat çekerek, “En tepesindeki Sayın Cumhurbaşkanı’ndan Bakanlarına, Merkez Bankası’ndan, istatistik kurumuna, bütün kademelerde yönetme yetisini kaybetmiş bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu iktidar deyim yerindeyse ‘çoklu organ yetmezliği’ yaşıyor. Siyasi ömrü de işte tam da bu sebeple son bulacak.” dedi.
Bakanlar tarafından gerçekleştirilen açıklamaların yönetimdeki sorunları gün yüzüne çıkarttığına dikkat çeken Zeynel Abidin Koçak, yakın zamanda gerçekleştirilen açıklamaları hatırlatarak, “Daha önce ‘Türk Lirası tarihin en düşük seviyesinde, bundan sonra düşmez’ diyen Maliye Bakanı’yla yarışmak istiyor olacak ki, bu sefer de Çalışma Bakanı; ‘Açlık sınırı 6 bin lira değil 3 bin 600 ile 4 bin arasında’ diyor. ‘Enflasyonun bu kadar yüksek olacağını tahmin etmiyorduk’ diye de yönetememe krizi içinde olduklarını itiraf ediyor. İktidar hem yürüttüğü akıl dışı politikalarla ülkemizi hiperenflasyona sürüklüyor hem de enflasyonu düşük göstererek, göz göre göre, enflasyona bağlı zam alan çalışanların hakkını yiyor.” ifadelerini kullandı.
Enflasyon oranlarına bağlı olarak maaş artışı alan çalışanlara verilen zamların düşük olarak yansıtıldığını ifade eden Koçak, yanlış rakamlardan dolayı vatandaşların enflasyona ezdirildiğine dikkat çekti. Koçak, “Ne yazık ki memurlar başta olmak üzere çalışan kesimler, Erdoğan’ı üzmemek adına hassas terazi gibi çalışan TÜİK’in ortaya koyduğu makyajlı rakamlar yüzünden enflasyona karşı eziliyor. Yalnızca bu da değil, toplu sözleşme gereği memurların alması gereken enflasyon farkı yüzde 47 olması gerekirken, yüzde 42 oranında zam yapılıyor. Yani memurların hakkı bir değil iki değil tam 3 ayrı şekilde kesiliyor!” dedi.
Asgari ücrette yaşanan artışa rağmen açlık sınırının bile yakalanamadığına dikkat çeken Başkan Koçak, yetersiz ücret artışı nedeniyle vatandaşların geçinmekte sorun yaşadığının altını çizerek, “Geçtiğimiz yıl asgari ücret açlık sınırının yüzde 98’ini karşılarken, bu yıl yüzde 66’sını ancak karşılayabiliyor. Yani bundan önceki yıllarda asgari ücret açlık sınırına neredeyse denk iken, bu yıl açlık sınırının çok altında kalmıştır. Türkiye’de son bir yılda yoksulluk ölçütlerindeki değişime baktığımızda ücret artışlarının yetersiz kaldığını görmek mümkün 4 kişilik bir ailenin Açlık sınırı 2 bin 865 liradan 6 bin 391 liraya yüzde 123’lük artış ile yükseldi. Yoksulluk sınırı ise 9 bin 332 liradan 20,818 liraya yine yüzde 123’lük artış ile yükseldi. Tek kişilik yaşam maliyeti ise 3 bin 473 liradan 8 bin 313 liraya yüzde 140 arttı.” diye konuştu.
Asgari ücret ve memur zamlarında yaşanan artışa ilişkin iktidar kanadının övündüğünü anımsatan Koçak, enflasyona karşı yetersiz kaldığının altını çizerek, “Açıklanan asgari ücret zammıyla birlikte yüzde 42’lik memur zammını bir lütuf olarak sunmakta gecikmediler. ‘Memurlara yüzde 42, işçilere yüzde 30 zam yaptık’ diye övünmekten de geri durmuyorlar. Aslında bugünkü şartlara bakıldığı telaffuz edilen bu rakamları özür dileyerek zikretmeleri icap eder. Ortada verilen bir zam da yok zaten.” şeklinde sözlerini noktaladı.