Connect with us

Yaşam

“ASIL KİRLETİCİLER BİLİNİYOR AMA İŞLEM YAPILMIYOR”

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün Doğu Arıtma Tesisi üzerinden kendilerine ceza kesmesi üzerine açıklamalarda bulundu. 9 aydır yetkilileri defalarca göreve davet ettiklerini anlatan Başkan Bozbey, çevreyi kirleten işletmeleri bildikleri halde üzerine gitmeyip, ceza kesmeyip, kapatma işlemi yapmadıklarını belirtti. Başkan Bozbey, “Ben yakında nereler olduğunu açıklayacağım. Sizler hangi kirleticilerin olduğunu biliyorsunuz. O yüzden göreve davet ediyorum.” dedi.

Başkan Bozbey, bazı sosyal medya hesaplarında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün BUSKİ’nin Doğu Arıtma Tesisleri’nde inceleme yaptığı, bir kısım suyun dereye bırakıldığı ve buna göre ceza kesildiği yönünde yapılan paylaşımlar üzerine açıklamalarda bulundu. Nilüfer Deresi’nin yıllardır kirli aktığını ve bu konuda söylemleri de olduğunu anlatan Başkan Bozbey, “9 aydır yetkilileri defalarca göreve davet ettik. Hatta kirleticileri bildikleri halde hiçbir işlem yapmadıklarını da biliyoruz. Kirleten işletmeleri bildikleri halde üzerine gitmeyip, ceza kesmeyip, kapatma işlemi yapmaları gerekirken hiçbir işlem yapmadılar. Hem derelerimizin kirlenmesine, hem Nilüfer Çayı’nın kirletilmesine sebep oluyorlar. Aynı zamanda Marmara Denizi’nin ölmesine vesile oluyorlar. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün işi elbette denetlemek, bulgulara göre ceza vermek, gerektiğinde kapatmaktır. Onun için yeniden sesleniyorum. Lütfen görevinizi tam yapın. Ben yakında nereler olduğunu açıklayacağım. Sizler hangi kirleticilerin olduğunu biliyorsunuz. O yüzden göreve davet ediyorum.” diye konuştu.

“Tüm suyu arıtıp Nilüfer Çayı’na vereceğiz”

Bu denetimi yapanların;“Bozbey zaten ikide bir bizi gündeme getiriyor. Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan BUSKİ’nin arıtma tesisi bunu yapıyor” diye algı oluşturmaya çalışıldığını anlatan Başkan Bozbey, kirleten Doğu Arıtma Tesisi’ymiş gibi imaj oluşturulmaya çalışıldığını dile getirdi. “Bu size hiç yakışmaz, bize zaten hiç yakışmaz” diyen Başkan Bozbey, “Müsilaj 2021 yılında yaşandı. O dönemki yöneticiler, 2022’nin Eylül’ünde Doğu Arıtma Tesisi’nin yoğun yağışlardan sonra gelen suyun önemli kısmını arıtamadığını tespit etmiş ve ihale yapmışlar. Gönül isterdi ki ihale daha önceden yapılsın, projesine göre tamamlansın. Biz de yoğun yağışlarla gelen suyu orada arıtalım. Dereye de temiz bir şekilde bırakalım. Ancak tesisi böyle bulduk. Proje, Nisan ayında tamamlanması gerekirken Ağustos ayında bitirilmesi mümkün oluyor. Eğer müsilaj konusunu önceki Büyükşehir Belediyesi yönetimi doğru anlamış, doğru tespit yapmış olsaydı; Doğu Arıtma Tesisi’ndeki kapasite artışı için o anda düğmeye basar, o anda ihale eder ve projeyi tamamlardı. Biz geldikten sonra projeyle ilgili çalışmayı hızlandırdık. Ağustos ayında tamamlayarak gelen tüm suyu arıtıp Nilüfer Çayı’na vereceğiz.” dedi.

“Dereleri temiz akan, havası temiz olan bir Bursa’yı özlüyoruz”

Durumu bilmeyenlerin konuyu yanlış aksettirdiğini anlatan Başkan Bozbey, “Sanki Büyükşehir Belediyesi yıllardır bizdeydi. Ki keşke bizde olsaydı, böyle olmazdı. Suyun o şekilde aktarılmasını biz sağlamışız gibi izlenim bırakmaya çalışıyorlar. Kabul etmemiz mümkün değil. Biz çevreye duyarlıyız. Müdürlük ekipleri yoğun yağıştan sonra gelip inceleme yapıyor. Çünkü yoğun yağıştan sonra dışarıya aktarım olduğunu biliyorlar. Doğrudur yapılmamış ama biz projeye hız verdirdik. Bir an önce tamamlayıp yoğun yağışlarda bile suyun tamamını arıtıp Nilüfer’e vereceğiz. Dereleri temiz akan, havası temiz olan bir Bursa’yı özlüyoruz ama biz yapacağız. Çünkü Bursa bizim.” diye konuştu.

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Yerel

ÜRETİCİYE DESTEK KÜÇÜK, MALİYET BÜYÜK!

Tat Gıda Sanayi A.Ş., 2025 yılı için sözleşmeli domates alım fiyatlarını açıkladı. Mustafakemalpaşa ve Karacabey bölgelerinde, fabrika teslim brüt fiyatları brix’li (4,80 Bx) domatesler için 4.400 TL/kg, brix’siz domatesler için ise 4.200 TL/kg olarak belirlendi. Geçtiğimiz yıl bu fiyatlar, 3.700-3.900 TL arasında değişiyordu. Bu artış, domates üreticileri için önemli bir destek sunarken, aynı zamanda çeşitli ekonomik ve lojistik zorlukları da gözler önüne seriyor.

Yüksek artış ve zorlu koşullar

Tat Gıda’nın açıkladığı fiyat artışı, bir yandan üreticilere olumlu yansısa da, diğer yandan bu fiyatların yüksek üretim maliyetleri ve girdi fiyatlarındaki artışlar göz önüne alındığında yetersiz kalabileceği endişelerini de beraberinde getiriyor. Özellikle gübre, mazot, işçilik gibi temel girdilerin maliyetlerindeki artışlar, üreticinin kar marjını daraltıyor. 4.400 TL/kg’lık fiyatın, yüksek kaliteli domates üreticilerinin girdi maliyetlerini karşılamada yeterli olup olmayacağı ise tartışma konusu.

Geçen yılki fiyatların 3.700-3.900 TL bandında olduğu düşünülürse, yaklaşık %12 ila %19’luk bir artış sağlandığı söylenebilir. Ancak, bu artışın, üreticinin yaşadığı yüksek maliyet artışları ve piyasa koşulları göz önüne alındığında, gerçekte çok da tatmin edici olmayabileceği ifade ediliyor. Ayrıca, 2025 sezonunda daha fazla tarım ilacı ve gübre gibi maliyetli desteklerin sunulması, üreticinin kârı üzerinde çok büyük bir fark yaratmayabilir.

Peşin ödeme ve iki taksit

Tat Gıda’nın ödeme stratejisi de dikkat çekiyor. Üreticiler, alım fiyatlarının %50’sini sezon içinde peşin alacak. Kalan %50’lik kısmın ise Ocak 2026’da ödeneceği belirtildi. Bu ödeme planı, üreticiler için nakit akışını önemli ölçüde kolaylaştırabilir. Ancak, taksitli ödeme sisteminin uzun vadeli yükümlülükler yaratması, özellikle küçük ölçekli çiftçiler için bir zorluk oluşturabilir. Çiftçiler, yılsonu itibarıyla ödenecek ikinci taksidi almak için 12 ay beklemek zorunda kalacak. Bu da üreticilerin nakit ihtiyaçlarını ertelemiş olacak ve bazı çiftçiler için finansal baskı oluşturabilir.

Destekler ve gübre desteği

Tat Gıda, üreticilere ayrıca çeşitli destekler sunacak. 250 TL/ton nakit avans, fide ile toprak analizi ve uydu görüntüleme desteği gibi yardımlar, üreticilerin üretim sürecinde kullanabilecekleri değerli katkılar olabilir. Bu destekler, üreticilere finansal açıdan bir nebze rahatlama sağlayabilir. Bununla birlikte, gübre desteği kapsamında sağlanacak olan NPK 15-15-15, NPK 18-18-18, Üre, Amonyum Sülfat, Potasyum Nitrat ve Sıvı Organik Gübre gibi ürünler de, çiftçilerin üretim sürecindeki verimliliklerini artırmaya yönelik önemli bir katkı sunabilir.

Ancak, gübre desteğinin özellikle tarımsal üretim girdilerinin büyük oranda ithalata dayalı olduğu Türkiye’de sınırlı bir etki yaratacağı düşünülüyor. Artan döviz kurları ve ithalat maliyetleri, gübre fiyatlarının tırmanmasına neden oldu ve bu da üreticinin maliyetlerinde ciddi bir artışa yol açtı. Tat Gıda’nın verdiği gübre desteği, yüksek girdi maliyetlerinin yanında bir nebze de olsa rahatlama sağlasa da, tam anlamıyla çözüm sağlayamayabilir.

Domates üreticisi için karamsar bir görünüm

Tat Gıda’nın açıklamış olduğu fiyat artışları ve destek paketine rağmen, domates üreticilerinin karşılaştığı ekonomik zorluklar göz önüne alındığında, bu yılın zor geçebileceği öngörülüyor. Fiyat artışları, üreticilerin girdi maliyetlerini karşılamada yeterli olmayabilir, özellikle de yüksek girdi maliyetlerinin ve döviz kuru etkilerinin gölgesinde. Öte yandan, ödeme planındaki uzun vadeli yükümlülükler ve gübre desteği gibi yardımlar, sadece kısa vadede üreticilere bir nebze rahatlama sağlayabilir.

Türkiye’nin tarım sektöründeki genel sorunlar göz önünde bulundurulduğunda, Tat Gıda’nın belirlediği fiyatlar ve sunduğu desteklerin üreticilerin finansal açıdan daha sağlam adımlar atabilmelerine olanak tanıyıp tanımayacağı, ancak sezon sonu değerlendirmeleriyle netleşecektir. Tarım sektöründeki belirsizlikler ve maliyet artışları devam ettiği sürece, üreticilerin daha kapsamlı desteklere ve devlet politikalarına ihtiyaç duyacağı bir gerçek olarak kalacak gibi görünüyor.

Continue Reading

Yerel

ERGÜN KOÇ KÜLTÜR MERKEZİ’NDE YENİ DÖNEM BAŞLIYOR

Karacabey Belediyesi, sosyal alanları genişletiyor. Ergün Koç Kültür Merkezi’nde açılan Kent Cafe, sosyal ve kültürel katkı sağlıyor. Belediye Meclisi toplantıları Mart ayından itibaren Ergün Koç Kültür Merkezi’nde yapılacak.

Karacabey Belediyesi, vatandaşlara yönelik sosyal alanlarını genişletmeye devam ediyor. Bilindiği üzere Ergün Koç Kültür Merkezi bünyesinde açılan Kent Cafe, geçtiğimiz yılın Ekim ayında hizmet vermeye başlamıştı. Belediye Başkanı Fatih Karabatı yaptığı açıklamada, Kent Cafe’nin ilçeye sosyal ve kültürel anlamda önemli bir katkı sunduğunu vurguladı.

Başkan Karabatı, Karacabey’in her geçen gün gelişen ve büyüyen yapısına uygun olarak belediye hizmetlerinde de modernleşmeye gidildiğini belirterek, belediye meclis toplantılarının artık Ergün Koç Kültür Merkezi’nde yapılacağını duyurdu. Buna göre, meclis oturumları Mart ayı itibarıyla Belediye Binası’nın 8. katında bulunan Meclis Toplantı Salonu yerine Ergün Koç Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.

“Karacabey için daha konforlu ve erişilebilir alanlar sunuyoruz”

Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, Ergün Koç Kültür Merkezi’nin sadece bir kültürel etkinlik alanı olmanın ötesinde, vatandaşların buluşma noktası haline gelmesini hedeflediklerini belirterek şunları kaydetti: “Kent Cafe, hemşehrilerimizin rahat bir ortamda vakit geçirebileceği, kültürel etkinliklerin ve sosyal buluşmaların gerçekleşeceği bir alan olarak tasarlandı. Aynı zamanda meclis toplantılarımızı daha erişilebilir ve geniş katılımlı bir ortamda yapmak amacıyla Ergün Koç Kültür Merkezi’ni tercih ettik. Karacabey’in ihtiyaçları doğrultusunda planladığımız bu adımlar, ilçemizin sosyal yaşamını güçlendirmeye yöneliktir.”

Kent Cafe’nin açılışıyla birlikte kültür merkezinin daha etkin bir şekilde kullanılacağını belirten Başkan Karabatı, vatandaşları bu yeni sosyal alanda vakit geçirmeye davet etti.Yeni dönemde Karacabey için önemli bir buluşma noktası haline gelmesi beklenen Ergün Koç Kültür Merkezi ve Kent Cafe, tüm vatandaşları ağırlamaya hazır. 

Continue Reading

Yerel

ENERJİ VE NAKİL KABLOSU HIRSIZLIĞI ÇETESİ’NE AĞIR DARBE!

Bursa İl Jandarma Komutanlığı Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ile diğer birimlerin yapmış olduğu operasyonla; “Enerji ve Nakil Kablosu Hırsızlığı” yapan Türkiye’nin 1 numaralı çetesine ağır darbe indirilirken, 22 kişi gözaltına alındı.

Bursa İl Jandarma Komutanlığı’nın organize ettiği geniş çaplı operasyonla, enerji ve nakil kablosu hırsızlığı yapan çeteye ağır bir darbe indirildi. Ülke genelinde faaliyet gösteren bu çete, hem Karacabey’de hem de Bursa’nın diğer ilçelerinde ve illerde birçok hırsızlığa karışmıştı. Operasyonda 22 kişi gözaltına alındı, ancak bu çeteden daha önce alınan ve şu anda cezaevinde olan üyeler de bulunuyordu.

Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada, zanlılar ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edildi. Karacabey’de bilinen 20.000 metre kablo hırsızlığı, bu çetenin faaliyetlerinin sadece bir parçasıydı. Söz konusu çetenin Bilecik, Yalova, Balıkesir, İzmir, Manisa, Muğla, Eskişehir, Afyon, Samsun ve Kütahya gibi illerde de hırsızlık olaylarına karıştıkları öğrenildi.

Operasyon farklı illerde eş zamanlı olarak düzenlendi ve çok sayıda hırsızlık olayına karışan bu çetenin faaliyetlerine son verilmesi hedeflendi. Bursa İl Jandarma Komutanlığı’nın Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Karacabey Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ile diğer birçok birimin iş birliği ile başarılı bir şekilde yürütülen operasyon, çetenin profesyonel bir şekilde çalıştığı ve kablo hırsızlığı işinde bir numara olduğu ortaya çıktı.

Continue Reading

Trending