Connect with us

Ekonomi

“ANIZ YAKARAK BİR YILLIK EMEĞİ BİR KIVILCIMLA KÜL ETMEYİN”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son dönemde artan anız yangınlarıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Bayraktar, “Rutin bir tarımsal uygulama gibi yapılan ve toprak verimliliğine uzun vadede ciddi zararlar veren anız yakma, tarım arazilerinde verimliliğin kaybolmasına neden oluyor.” dedi.

Emeklerin bir kıvılcımla kül olmaması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Kontrolden çıkan anız yangını çiftçilerimizin emeklerinin yok olmasına sebep oluyor ve topraklarımızın geleceğini tehlikeye atıyor. Bir yıl boyunca gözü gibi bakıp, büyüttüğü ürününü hasat etmek isteyen üreticilerimizin bütün emekleri bir kıvılcımla kül oluyor. Gıdaya olan ihtiyacımızın her zamankinden daha fazla olduğu günümüzde, tarımsal üretimi tehlikeye atma lüksümüz yoktur. Bu bilinçle hem vatandaşlarımız hem çiftçilerimiz toprağımızı koruma konusunda daha duyarlı olmalıdır.” diye konuştu.

“Anız yakmanın sağlayacağı fayda çok küçüktür”

Üreticilerin bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini belirten TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, şunları kaydetti: “Üreticilerimiz, hasat sonrası aynı araziye diğer bir ürünün ekimini yapacaksa mibzerin istenilen bir şekilde ekim yapmasını sağlamak, yakıt tasarrufu ve daha iyi tohum yatağı hazırlamak adına anız yakıyor. Anız yakmak yabancı ot ve haşereleri yok etmenin yanı sıra ekin saplarının mibzer gözlerinin tıkanmasını engellese de, toprağa zarar veriyor. Anız yakmanın sağlayacağı fayda toprağa ve çevreye vereceği zararın yanında çok küçük kalıyor. Hasat sonrası tarla yüzeyinde kalan bitkisel artıklar toprağı tavında tutuyor ve meyilli arazilerde verimli toprağın su ve rüzgâr erozyonuyla kaybolmasına engel oluyor.  Anız yakmak, doğal ve tarımsal ekosistemin tahrip olmasına, zaten organik maddece yetersiz olan topraklarımızın iyice fakirleşmesine ve toprağın su tutma kapasitesinin azalmasına neden oluyor. Anız, yağışların şiddetle toprağa düşmesini engeller; yüzey akış hızını azaltır ve toprağa sızmasını sağlar.

Organik maddesi çok düşük ve erozyona çok açık olan topraklarda anız sürülerek veya parçalanarak toprağa yeniden kazandırılmalıdır. Omurgalı ve omurgasız canlıların yok olmasına kısacası doğanın ölümüne neden olan anız yangınları hasadın bitmesiyle sezon bitmeden birçok bölgede maalesef kendini gösteriyor. Diğer taraftan anız yangınları iklim değişikliğinin de etkisiyle artan hava sıcaklıklarıyla beraber sigara izmaritleri veya elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlarla da oluşabiliyor. Tüm bu nedenlerle anız yangınlarında başta yerel yönetimler ve itfaiye olmak üzere ilgili tüm kurumlar tedbirlerini almalıdır.

“Çiftçilerimiz anız yakmak yerine alternatif uygulamaları tercih etmelidir”

Toprağın verimini genel olarak topraktaki mineral, gübre ve biyolojik canlılar belirler. Bunlar yakıldığı zaman çiftçilerimiz daha çok gübre atmak zorunda kalıyor. Oysa anız toprağa kazandırıldığı zaman toprağın daha az gübreye ihtiyacı olur ve verimde artış yaşanır. Anız yakmakla toprağı işlemek kolaylaşıyor fakat toprağın gücü kayboluyor. Çiftçilerimiz bunun farkında olmalıdır. Toprağa kazandırılmayarak yakılan her anız, çiftçilerimizin daha fazla gübre kullanmasına dolayısıyla maliyetinin artmasına sebep oluyor. Unutulmamalı ki; organik maddece zengin toprağın su tutma kapasitesi artar. Kişi başı yıllık su tüketiminin bin 313 metreküp olduğu ve su stresi yaşayan ülkemizde organik madde kaybına yol açacak uygulamalardan kaçınılmalıdır.

“Son 5 yıldaki orman yangınlarının yüzde 5,6’sı anızdan”

Ülkemizde meydana gelen yangınların bazıları anız kaynaklıdır. Bu yangınlarda ormanlarımızın kıyısında olan buğday ve arpa tarlaları büyük riskler taşıyor. Son 5 yılda 13 bin 619 orman yangını çıktı. Söz konusu orman yangınlarının yüzde 5,6’sı yani 763’ü anız yangınları sebebiyle gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl ülkemizde meydana gelen 2 bin 579 orman yangının yüzde 5,3’ü yani 137’si anız yangınıydı. Milli servetlerimize sebebi ne olursa olsun kimsenin zarar vermeye hakkı yoktur. Dinimiz, canlıların yakılmasını öldürülmesini haram kılmıştır.  Anız yangını nedeniyle binlerce canlının yok edilmesiyle sokakta bir hayvanın diri diri öldürülmesinin hiçbir farkı yoktur. Anız yangınlarını engellemek ve çiftçilerimizi bu konuda bilinçlendirmek amacıyla eğitim faaliyetlerinin yanı sıra Cuma Hutbelerinde anız yakmanın doğru olmadığı yönünde fetvalar verilmelidir. Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım için anız yakma gibi çağdışı uygulamalara son verilmeli, çiftçiye yeni öneriler sunulmalı, doğrudan ekim teknolojisi gibi var olan faydalı uygulamaların yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.”

Continue Reading
Click to comment

Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Ekonomi

TRAKYA BİRLİK, FİYATLARI DONDURDU

Trakya Birlik 2025 yılı boyunca ürettikleri tüm rafine yağ ve margarin grubu ürünlerde Ramazan Bayramı sonuna kadar fiyat değişikliğine gitmeyeceklerine ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Trakya Birlik Yönetim Kurulu, enflasyonla mücadeleye destek mesajı yayımladı. Gıda fiyatlarındaki artışın kontrol altına alınmasının kritik önem taşıdığı belirtilen açıklamada, enflasyonla mücadele sürecine katkıda bulunmak, 2025 yılında millet için enflasyonun geride bırakılarak toplum refahının yeniden yükseltilmesi adına, üretimini yaptıkları tüm rafine yağ ve margarin grubu ürünlerde Ramazan Bayramı sonuna kadar herhangi bir fiyat değişikliğine gidilmeyeceğine dikkat çekildi.

Yapılan yazılı açıklamada, “Ülkemizde zorunlu tüketim ihtiyaçları arasında ilk sırada yer alması ve TÜFE içinde önemli ağırlığa sahip olması hasebiyle gıda fiyatlarındaki artışın kontrol altına alınması kritik önem arz etmekte olup, halihazırda Ekonomi Yönetimimizce uygulanmakta olan politikalar paralelinde yıllık enflasyon seviyesinin peyderpey gerilemekte olduğu gözlemlenmektedir.

Birliğimizin piyasa yapıcı rolüyle faaliyet gösterdiği bitkisel rafine yağ sektöründe, fiyat istikrarı ve sürdürülebilirliğinin sağlanması adına üretici örgütlerinin piyasayı regüle etme noktasında etkinliklerini artırarak tüketici nezdinde ürün arz güvenliğinin ve fiyat istikrarının sağlanmasının elzem hale geldiği aşikardır. Rafine yağ ve margarin sektörleri, jeopolitik ve küresel iklim krizi etkileri, artan ithal girdi bağımlılığı ve döviz kurlarına bağlı değişken maliyet yapısı sebebiyle fiyat istikrarı sağlamanın zor olduğu pek çok içsel ve dışsal risk faktörü içeren sektörlerin başında gelmektedir.

“Ramazan Bayramı sonuna kadar fiyat değişikliği yapılmayacak”

Tüm bu etkenler altında mevcut durum değerlendirildiğinde ülkemizin içinde bulunduğu enflasyonla mücadele sürecine katkıda bulunmak, 2025 yılında milletimiz için enflasyon belasının geride bırakılarak toplum refahının yeniden yükseltilmesi adına, üretimini yaptığımız tüm rafine yağ ve margarin grubu ürünlerde Ramazan Bayramı sonuna kadar herhangi bir fiyat değişikliğine gidilmeyeceğini, bayram sonrasında ki süreçte de Birlik Misyonumuz gereği; üreticilerimiz için tarımsal üretimin sürdürülebilirliği ile milletimiz için güvenli gıdaya istikrarlı fiyat yapısıyla erişiminin sağlanması noktasında en ideal fiyat mekanizmasının tesisi için tüm imkanlarımızla çalışmaya devam edeceğimizi  kamuoyu ile paylaşmak isteriz.” İfadelerine yer verildi.

Continue Reading

Bursa Bölge

ZEYTİN ÜRETİCİSİNE 800 MİLYON TL ÖDEME

Marmarabirlik, 2024/2025 iş yılı ürün alım kampanyasında aldığı ürün bedellerinin kalan yarısının karşılığı olarak 21 Şubat tarihinde 800 milyon TL ödeme yapacak.

2024/2025 ürün alım kampanyasında ürün bedellerinin yüzde 50’sini 15 günlük periyotlarda ortaklarına peşin olarak ödeyen Marmarabirlik, ürün bedellerinin geri kalan kısmın yarısını 21 Şubat tarihinde ödeyecek. 800 milyon TL tutarındaki bu ödeme ile ürün bedellerinin yüzde 75’i yani 2 milyar 400 milyon TL ödenmiş olacak. Kalan yüzde 25’lik bölüm ve fark ödemeleri en geç Nisan ayı sonunda ödenecek.

Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, geçtiğimiz yıl 2 milyar 824 milyon liralık ürün alımı yapıldığını söyledi. Bu kampanya döneminde ise Marmarabirlik’in 3 milyar 363 milyon TL tutarında ürün alımı gerçekleştirdiğini dile getiren Asa, “Göreve geldiğimiz 2010 yılından bu yana üreticimizin refah seviyesini artırmak için elimizden geleni yapmaya çalıştık. Bundan sonra da üretici ortaklarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

Mevcudu korumak büyüme sayılır

Döviz kurunda artış yaşanmamasına rağmen, TL olarak maliyetlerin arttığını belirten Başkan Hidamet Asa, “Bu ekonomik koşullarda mevcudu koruyabiliyorsanız büyümüş sayılırsınız. Maliyetlerin çok değişken olması ambalaj, üretim, pazarlama, enerji, finans maliyeti olarak satışları olumsuz yönde etkilemektedir. Satılan ürün miktarının tutarı ile bir sonraki yıl aynı miktarda ürünü yerine koyamıyorsunuz. Üç yıldır üretimde devamlılığın sağlanması ve üreticimizin ayakta kalması için büyük mücadele verdik” diye konuştu.

2025’te hedef 7 milyar tl ciro

Dünyada ve ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle üretim sektörünün büyük sıkıntı yaşadığı ve büyük zarar ettiği böyle bir dönemde ayakta durmanın bile bir başarı olduğunu belirten Asa, “2022/2023 iş yılına göre Marmarabirlik’in aktif büyüklüğü yüzde 215 büyüme ile 7 milyar 486 milyon TL, öz kaynaklarımız yüzde 197 büyüme ile 4 milyar 632 milyon TL, ciromuz yüzde 66 büyüme ile 2 milyar 945 milyon TL’den, 4 milyar 899 milyon TL’ye yükselmiştir. Bu yıl hedefimiz 7 milyar TL ciroya ulaşmaktır” açıklamalarında bulundu.

Kooperatiflerin mali yapısı korunmalı

Özellikle son iki yılda ürün alım maliyetlerinde finans yükünün arttığına değinen Hidamet Asa, Marmarabirlik ve Kooperatifler arasındaki ticari ilişkinin Türk Ticaret Kanunu’nun 89. maddesi kapsamında yapıldığını bildirdi. Asa, “Yani ürün alımında verilen her TL’ye, politika faizi de dikkate alınarak faiz uygulanmaktadır. Aksi takdirde V.U.K.’a göre ilgili hükümler çerçevesinde transfer fiyatlandırmasına girer ve bu da vergi ziyaı cezası oluşturur. Kooperatiflerin zarar görmemesi için ödemelerin mutlaka dönemlere yayılması gerekir. Geçmişte bu anlaşılmıyordu. Anlaşılmamasının sebebi faiz oranlarının düşük olmasıydı. Geçtiğimiz yıl yüzde 50-55’ler seviyesinde olan faiz oranları bugün yüzde 45 oranlarındadır. Marmarabirlik Yönetim Kurulu olarak bu yıl hem üreticimizi hem de kurumu korumaya çalıştık” şeklinde konuştu.

Continue Reading

Güncel

ESNAFA DİKKATLİ OLMA ÇAĞRISI

Karacabey Vergi Dairesi Müdürü ve Müdür Yardımcısı, ilçedeki 8 esnaf odası başkanı ile birlikte vergi kaçakçılığının önlenmesi ve vergi mükelleflerinin cezai işlemlere maruz kalmaması amacıyla bir toplantı düzenledi. Toplantı, vergi mükellefi olan esnafın yükümlülüklerini yerine getirmeleri konusunda farkındalık yaratmayı ve çözüm önerileri sunmayı amaçlayan kapsamlı bir görüşme oldu.

Vergi kaçağını önlemek ve esnafı bilgilendirmek

Toplantının ana gündemi, özellikle basit usul vergi mükelleflerinin, yani küçük esnafların, vergi yükümlülüklerini yerine getirmeleri konusunda yapılacak çalışmalar oldu. Vergi Dairesi yetkilileri, esnafları vergi kaçağının önlenmesi adına bilgilendirirken, cezai işlemlerle karşılaşmamaları için almaları gereken önlemleri de sıraladı.

Vergi Dairesi yetkilileri, toplantıda yaptığı açıklamada, basit usul vergi mükelleflerinin özellikle günlük fatura kesmeleri gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yazar kasa fişlerinin düzenli olarak kesilmesi, parakende fişlerinin alınması ve doğru beyannamelerin verilmesi konusunda da esnaflara hatırlatmalarda bulundu. Vergi mükelleflerinin vergi kaçağını önlemek için bu tür belgeleri düzenli olarak alıp vermeleri gerektiğini belirten yetkililer, bunun hem esnafın güvenliğini sağladığını hem de vergi yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ifade etti.

Esnafın duyarsız kalmaması için çeşitli uyarılar yapıldı

Vergi Dairesi yetkilileri toplantıya katılan esnaf odası başkanlarına, üyelerinin daha bilinçli bir şekilde vergi ödemesi için yerel eğitim çalışmalarına devam edilmesi gerektiğini söyledi. Vergi dairesinin, esnafların bu yükümlülüklerini yerine getirmesi adına zaman zaman bilgilendirme yapacağını belirtti. Ayrıca, yazar kasa fişlerinin kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade ederek, esnafın bu tür belgeleri alıp vermemesi durumunda ciddi cezai yaptırımlarla karşılaşabileceğine dikkat çekti.

Toplantıya katılan esnaf odası başkanları ise üyelerinin mali sıkıntılarını dile getirerek, vergi yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlandıklarını belirtti. Ancak, vergi dairesinin alacağı tedbirlerle esnafın bu konuda daha dikkatli olacağı ve vergi kaçağının azalacağı konusunda umutlu olduklarını ifade ettiler. Esnaf odası başkanları, küçük esnafların özellikle gelir-gider dengesini doğru şekilde tutmakta ve vergilerini düzenli olarak ödemekte zorluklar yaşadıklarını dile getirdi.

Günlük fatura ve yazar kasa kullanımı esnafa hatırlatıldı

Toplantı boyunca, esnafa yönelik yapılan en önemli hatırlatma ise günlük fatura kesmenin gerekliliği oldu. Esnafın, her satış işlemini belgelendirmesinin, hem devletin vergi gelirlerinin doğru şekilde toplanmasına katkı sağlayacağını hem de esnafın ilerleyen süreçlerde vergi incelemeleriyle karşılaşmaması için hayati önem taşıdığını dile getirildi. Yazar kasa fişi kesmenin, küçük işletmelerin daha düzgün bir şekilde çalışmasına olanak tanıyacağı, aynı zamanda işletme sahiplerinin düzenli vergi beyanında bulunmalarını sağlayacağı anlatıldı.

Esnafın cezai işlemle karşılaşmaması için işbirliği çağrısı

Vergi Dairesi yetkilileri, özellikle küçük esnafın cezai işlemlerle karşılaşmaması adına işbirliğinin önemine vurgu yaptı. Vergi dairesinin esnafları cezalandırmak yerine onları eğitmeyi ve bilinçlendirmeyi amaçladığını belirten yetkililer, esnafın kendini geliştirmesi ve kurallara uyması adına sürekli olarak destek vereceklerini açıkladı.

Toplantıda ayrıca, vergi yükümlülüklerini yerine getiren esnafa karşı daha adil bir yaklaşım sergileneceği de ifade edildi. Esnafın devletle sağlıklı bir işbirliği yapması gerektiği, bunun da en iyi şekilde doğru fatura düzenleme ve yazar kasa kullanımı ile mümkün olduğu belirtildi.

Continue Reading

Trending