Kenan Doğan’ın Kaleminden
Beklenen oldu ve CHP’de değişim isteyen dip dalga hareketi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan etti. Kılıçdaroğlu artık yok, seçilemedi. CHP’deki Genel Başkanlık koltuğunu da; ağzı kendisinden çok daha iyi laf yapan yepyeni bir isme bıraktı; Özgür Özel’e…
Kılıçdaroğlu’nun grup konuşmalarını izleyip, yaptığı gafları, dil sürçmelerini ve önüne konulan metni dahi okuyamadığı anları gözünüzün önüne getirirseniz, akıcı konuşabilen bir CHP Genel Başkanı’nın ne denli önemli olduğunu bir kez daha anlamış olacaksınız.
Zaten buradaki olay CHP’nin başında kimin olduğu değil, asıl sorun; Tayyip Erdoğan gibi bir liderin, bir hatibin karşısındaki rakibin, cümle bile kuramıyor, kendini dinletemiyor olmasındaki rezillikti!
Özel’in gelişinin siyasi çevrelerce genel olarak olumlu karşılandığını söyleyebiliriz, özellikle de bozulduğu söylenen Millet ittifakı cephesinde…
İYİ Parti’li ciddiye aldığım kaynaklardan edindiğim duyumlar; Akşener’in, CHP’de olası bir değişim sonrasında tekrar aynı masaya oturacağı yönündeydi. Şu an için mevcut tabloya baktığımda, bu bende yeniden bir beklenti ve bir heyecan yaratmıyor değil.
Güçlü bir muhalefetin var olmasının, iktidarı her daim daha çalışkan ve dinamik bir yönetime teşvik edeceği kanaatindeyim. Hem ülke geneli hem de Karacabey açısından, asıl eksikliğin iktidar boşluğundan değil, muhalefet eksikliğinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Ciddi ve tutarlı bir muhalefet halkın çıkar ve menfaatlerinin korunduğunun teminatıdır.
Karacabey’de de sizce “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden” sonra ciddi bir muhalefet var mı?!!
Olası bir ittifak, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bir çok büyükşehirin tekrar el değiştirmesinin önünü kesebileceği gibi, özellikle de Bursa ve ilçeleri gibi merkez sağ seçmenin bulunduğu seçim bölgelerinde halkta karşılığı olan uygun isimlerle girilecek bir yerel seçimin Cumhur İttifakı’nın işini oldukça zorlayacağını öngörüyorum.
İlçemizin ana muhalefet partisi olan CHP’deki bitmek bilmeyen iç didişmeler ve iki başlılık, İYİ Parti’de Fatih Karabatı’nın uzun bir süredir kabuğuna çekilmiş olması ve yeni alternatif aday adayı isimlerin ortaya çıkması Millet İttifakı açısından seçmende her ne kadar olumsuz bir intiba yaratıyor olsa da, Cumhur İttifakı tarafında da neyse ki belirsizlik hala devam etmekte. Kimileri beni her ne kadar aceleci davranmakla eleştirseler de, sürecin her daim olduğu gibi yine AK Parti’nin lehine işlediğini hepimiz ayan beyan görüyoruz.
Muhalefet açısından hemen hemen bu seçimlerle ilgili, ortak müşterek her kesimden seçmenden duyduğum, en ortak beklentinin Ali Özkan’ın tekrar aday olması olduğunu söyleyebilirim. Özkan’ın adaylığının, muhalefet açısından AK Parti’nin ilçemizdeki koyabileceği en kolay rakip olarak algılanması bende büyük şaşkınlık yaratmıyor değil, zira 2 dönem seçilmiş 10 yıl bu ilçeyi yönetmiş, yetinmemiş hitabet ve diksiyon eğitimi almış bir isim, sizce de oldukça tecrübeli ve dişli bir rakip değil midir?!
Her ne olursa olsun, seçime ittifaklar dahilinde girilmiş olması ve özellikle seçmenin önüne sadece 2 adayın çıkartılmış olması benim en büyük temennim. Sayın Özkan aday olsa bile karşısında iki değil tek bir rakip görsün ki, tüm Karacabey olarak gerçek bir seçim atmosferini yaşayalım.
Bir önceki seçimde olduğu gibi umarım yine birileri çok düşük bir oy ile belediye başkanlığının kazanılmasını ve bu ilçenin gençlerinin 5 yıllık geleceğini yeniden birilerine hediye etmezler… Bakın Karacabey şayet köy ise ilçe yapacak, ilçeyse de il yapacak bir vizyona sahip adayın, bu seçimden galip çıkmasını bekliyorum, bunu temenni ediyorum.